Bağımsızlık ateşini yakan Doğu Türkistanlılar 12 Kasım 1933'te Birinci Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti kurmuştu. Bu Cumhuriyet, Çinli Müslümanların (Tunganlar) diğer Çinliler ile anlaşması ve Rusların da bu düşman kuvvetlere destek vermesi sonucunda büyük katliamlara maruz kalarak yıkıldı.
Doğu Türkistan'da dört yıllık milli ayaklanma, Çin içerisindeki komünistlerin ve Sovyetlerin Doğu Türkistan'da manevra alanı bulmasına neden oldu. Milliyetçi Çin hükumetinin bölgedeki isyanlardan sonra nüfuzunu Komünist Çinli komutanlara bırakması, Türkistanlılar için işleri daha karmaşık hale getirdi.
Bölge genelinde isyanlar yayıldı, yayılan isyanı bastırmak için komünist Çinli vali Sovyetlerden yardım istedi. Sovyetlerin askeri takviyesinden sonra 1938 sonlarında ayaklanmalar bastırıldı.Mazlum Doğu Türkistanlılar, bu kutlu günde 1933 ve 1944 yıllarında bağımsız iki devlet kurmuş ancak Çin'e karşı uzun süre direnememiştir.
Çin'in topraklarını işgal etmesiyle zulmün pençesinde asırlar geçiren Doğu Türkistan'ın geniş kesimlerce tanınması ve benimsenmesi için bir anma gününe ihtiyaç duyulmuş, temel insan haklarından bile yoksun bırakılan bir Milletin kendini ifade etmesinde önemli bir adım atılmıştır.
Zulme hayır!
Doğu Türkistan'da dört yıllık milli ayaklanma, Çin içerisindeki komünistlerin ve Sovyetlerin Doğu Türkistan'da manevra alanı bulmasına neden oldu. Milliyetçi Çin hükumetinin bölgedeki isyanlardan sonra nüfuzunu Komünist Çinli komutanlara bırakması, Türkistanlılar için işleri daha karmaşık hale getirdi.
Bölge genelinde isyanlar yayıldı, yayılan isyanı bastırmak için komünist Çinli vali Sovyetlerden yardım istedi. Sovyetlerin askeri takviyesinden sonra 1938 sonlarında ayaklanmalar bastırıldı.Mazlum Doğu Türkistanlılar, bu kutlu günde 1933 ve 1944 yıllarında bağımsız iki devlet kurmuş ancak Çin'e karşı uzun süre direnememiştir.
Çin'in topraklarını işgal etmesiyle zulmün pençesinde asırlar geçiren Doğu Türkistan'ın geniş kesimlerce tanınması ve benimsenmesi için bir anma gününe ihtiyaç duyulmuş, temel insan haklarından bile yoksun bırakılan bir Milletin kendini ifade etmesinde önemli bir adım atılmıştır.
Zulme hayır!
