Yavuz Yapıcıoğlu
1967 Adana doğumlu Yavuz Yapıcıoğlunun 9 kardeşi var.
25 Aralık 2002 tarihli Tekirdağdaki duruşmasındaki ifadesine göre Yavuz, sevgisiz büyüdü.İlkokulu ve ortaokulu üvey annesinin yanında okudu. Yine kendi ifadesine göre o okuduğu okullarda hep sınıf birincisiydi. Sınıfında arkadaşları arasında sayılıyordu, seviliyordu.Lise 2. sınıfa kadar başarılı bir öğrenci olarak devam etti.Lise 2de tartışarak önce ailesinden sonra okulundan ayrıldı.Evlendi, ama 3 ay evli kaldı. Okul takımlarında ve amatör kümelerde futbol oynadı. Dericilik yapıp işadamı da oldu. Ancak onu da yürütemedi ve işyerini kapattı. Normalde iyi konuşup düzgün işler yapabildiğini, ancak zaman ve mekan algılamasında bazen kendini kaybettiğini, cinayetleri bu sırada işlediğini ve sanki içinde iki ayrı kişinin barındığını söyledi. 1994te seri cinayetlerine başlamadan önce İstanbul Merterde Sis Tarikatı denilen bir grupla birlikte oldu.1994te İstanbulda aynı mahallede oturan bir genç kız günaydın dedi. Bu yüzden önce kızla ve genç kızın nişanlısı ve arkadaşlarıyla kavga etti. Kavgada bıçağını çekip 3 kişiyi öldürdü. Bıçaklananlardan 20 yaşındaki Sait Korkmaz olay yerinde öldü. Kaçarken durdurduğu Mercedes otomobilin şoförü Rasim Aydın direnince onu da öldürdü.
Mahkeme kayıtlarına göre, Yavuz Yapıcıoğlu, son katliamını Aralık 2002de Tekirdağın Çorlu ilçesinde gerçekleştirdi. 10 saat içinde Sağlık Mahallesi'nde 23 Aralık 2002 tarihinde, Çorlu Spor Tesisleri'nin bekçisi Hüseyin Yumuk , Özcan Karagözoğlu ve Şakir Temürçi , başlarına sert cisimle vurularak öldürülmüştü. Aynı gece, Tonguçlar Cami İmamı Salih Baş ve Beytullah Güngen de yaralanmıştı. Mahkeme salonlarında Gerçek Atatürk olduğunu söyleyen Yavuz Yapıcıoğlunun salondakilere zarar vermesini önlemek için duruşmada karate ve judo bilen polisler görev yaptı.Deli taklidi yapınca Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine sevk edildi. Burada anadan üryan soyundu, koridorlarda Ben İsayım! diye bağırdı. Tutulduğu adli koğuşu yaktı. Hastabakıcılara saldırıp yaraladı. Koğuş arkadaşlarını dayaktan geçirdi. Bir süre sonra Türk Ceza Kanununun 46. maddesine göre cezai ehliyetinin olmadığına dair rapor alıp çıktı. Böylece yargılanmaktan da kurtuldu. Pertevniyal Lisesi önünden geçerken bir hademe ile kız öğrencinin tartıştığını görüp olaya karıştı. Önce kızı kovaladı, sonra kendisini engelleyen hademeyi bıçakla öldürdü.Cinayetten sonra kaçtığı Adanada olmadık sebeplerle 3 kişiyi daha öldürdü. Adanadan kaçarken bindiği otobüs Ankarada mola verdi. Açtı, simit alacaktı; ancak cebinde parası yoktu. Tanımadığı birinden para istedi, vermeyince adamı izleyip tenha bir köşede şişleyerek öldürdü. Cinayeti gören bir adamı da kovaladı, yakalayıp boğazından keserek hayatına kıydı. Harçlık vermedi diye ağabeyinin dükkanını yaktı. Ayrıca yakın akrabalarından ikisinin daha evini yaktı. Silivrideki babasını öldürmek için evini bastı, baba Selim pompalı tüfekle ateş ederek Yavuzun elinden kurtuldu.Buradan Balıkesir Edremite anneannesinin yanına kaçtı. 3 gün birlikte kaldığı anneannesi annesiyle ilgili hoşuna gitmeyen bir söz söyleyince kristal kül tablasını başına vura vura öldürdü.Olayı duyan anne 2 gün sonra kalp krizinden öldü.1998 yılında Loris Giuseppe Formentin isimli Belçikalı bir turisti bıçakladı, bacağından vurularak etkisiz hale getirildi.Avcılar Kampusü'nde 1992'de 5 aylık hamile üniversite öğrencisi B. K ve 1993'te de İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İhtisas öğrencisi D.Ö, tecavüz edildikten sonra öldürülmüştü. Semtte büyük paniğe neden olayların ardından sapık tüm çabalara rağmen yakalanamamıştı. Katilin ağabeyi Yıldır Yapıcıoğluna göre bu iki cinayetin faili de Yavuz Yapıcıoğludur.Yapıcıoğlu, önceki cinayetlerinde Türk Ceza Kanunu doğrultusunda Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinden verilen kapalı yerde tutulamaz ve cezai ehliyeti yoktur şeklindeki raporlar sebebiyle hapse atılamıyordu. Bunun yerine tedavisi için hastaneye gönderiliyordu. Ancak, bir yıllık tedavi süresini doldurmadan hastaneden elini kolunu sallayarak çıkan Yapıcıoğlu sudan sebeplerle cinayet işlemeye devam etti. Sanık Yapıcıoğlu duruşmada kendisi hakkında verilen sağlam raporunun doğru olduğunu belirterek, doktorları ve mahkemeyi yanıltmak istemediğini söyledi. Yapıcıoğlu, "Ben seri katil veya canavar değilim" dedi. Ancak Yapıcıoğlu, daha önce ruh hastası taklidi yaparak herkesi yanılttığını söyledi.Polis kayıtlarına göre 18, ailesine ve görgü tanıklarına göre 43 kişinin katil zanlısı Yapıcıoğlu, Cumhuriyet tarihinin en çok adam öldüren kişisi.Seri katil bu cinayetleri 19942002 yılları arasında gerçekleştirdi.Yavuz Yapıcıoğlu, Avcılarda yakalanıp tutuklu olarak yargılanmaya başladı. Tekirdağ Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunuyor. Gasp ve cinayetten yargılanıyor.Tekirdağ Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada tutuklu sanık Yavuz Yapıcıoğlu duruşma sonunda Şakir Temürcü'yü öldürmekten 28 yıl, Salih Baş'ı da öldürmeye tam teşebbüsle yaralamak suçundan 16 yıla mahkum oldu. [Hala Tekirdağ'da bi ziyaret etmek lazım
]
Adnan Çolak
Yaşlı insanlari öldürüyorsam da bunlar zaten zamanlarını doldurmuşlar. Onlar bizim yerimize fazladan yaşıyorlar. Belki de bizim kısmetimizi yiyorlar. Hem kendimi tatmin ediyordum, hem de onlari öldürerek toplumu rahatlatıyordum.' Artvin Canavarı ya da Baltalı Katil olarak bilinen Adnan Çolak işlediği 11 cinayeti bu sözlerle açıkladı. 1992-95 yılları arasında Artvin ve ilçelerinde yaşları 68 ile 95 arasında değişen yaşlıları kurban seçen Çolak, öldürdüğü 6 kadına da tecavüz etti. Yakalandıktan sonra Adnan Çolakın yargilanması beş yıl sürdü. Zonguldak 1. Agir Ceza Mahkemesi, 25 yaşında cinayet islemeye baslayan Adnan Çolak'ı 6 kez idam, 112 yıl ağır hapis cezasına çarptırdı.
Ali Kaya
Yakışıklı olması ve masum görüntüsü nedeniyle Bebek Yüzlü Katil lakabı katılan Ali Kaya, tamamı Alanyada gerçekleşen cinayetlerine, 1997 yılında amcası Celal Kayayı öldürerek başladı. Bu cinayet nedeniyle 5 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. Cezası bitince, Adana'da kendi annesine tecavüz eden Zeynel Abidin Gümüş'ü öldürdü. Bu cinayet sonrası akli dengesi bozuk raporu alarak akıl hastanesine kaldırıldı. 1999da kapalı yerde duramaz raporu aldı ve hastaneden çıkarıldı. Bundan sonra Alanyada 5 kişiyi daha bıçaklayarak öldürdü. Son cinayetinden sonra kişilik bozukluğu teşhisiyle tekrar akıl hastanesine yatırıldı. Burada da çivici katil olarak bilinen Ayhan Kartalı bıçaklayarak öldürdü. Son cinayetinden sonra Şanlıurfa yarı açık cezaevine kaldırıldı. Bir yıl sonra buradan firar eden Kaya, 2004 yılında Alnayada yakalandı.
Mehmet Karahasan ve Yiğit Bekçe
Mehmet Karahasan ve Yiğit Bekçe 20 Ekim 2006da başladıkları katliamda, 52 saat içinde 7 kişiyi öldürdüler. Katliamın ilk kurbanı, Bursa-Yalova kara yolunun Ovaakça beldesi yakınlarındaki kestane şekeri satış mağazasında tezgahtarlık yapan Hüseyin Çalışkan oldu. Bundan beş saat sonra, İzmit`te bir pişmaniye dükkanına giren zanlılar, burada da Fatih Kılıç`ı öldürdü. İkinci cinayettin üzerinden 7 saat geçmişken Sakarya`nın Hendek ilçesindeki bir akaryakıt istasyonuna giren Mehmet Karahasan ve Yiğit Bekçe, burada iş yeri çalışanı Mehmet Çakır`ı öldürdü. Daha sonra otomobille uzun bir yol boyunca ilerleyen ve katliama devam eden ikili Mersin'in Erdemli ilçesine bağlı Tömük beldesinde büfe işleten Özkan Köse'yi Pozantı - Çamalan mevkisinde Bekir Ciritçi'yi, Gölbaşı'nda Enver Aycık ile Necati Yücel'i öldürdüler. Mehmet Karahasan ve Yiğit Bekçe, ilk cinayetten 52 saat sonra Kızılcahamam'da yakalandı. 6 ilde işlenen cinayetler için açılan farklı davalarda ikisi de birkaç kez müebbet hapisle cezalandırıldı.
Orhan Aksoy
17 Ağustos depremine kadar, evli ve iki kızı olan Orhan Aksoyun sakin bir yaşamı vardı. Depremden sonra işleri bozulduğu için ailesini Romanya'ya yolladı ve öldürmeye başladı. Ekim 200-Ocak 2001 arasınada 5 kişiyi öldürdü. Kurbanlarını boğduktan sonra koliye koyup şehrin tenha bölgelerine bıraktığı için kolici katilolarak adlandırıldı.
Erdinç Tümer
1971 doğumlu Erdinç Tümer, Ocak -Ağustos 1999 arasında İzmir ve Bursa'da 5 kişiyi öldürdü. Halen firarda polis tarafından aranıyor. 1999-200 arasında İstanbulda biri kadın 5 kişiyi öldürdü. Yakalandığında söylediği Cinayetlerde kullandığımız silahlardan birini ve susturucuları Mehmet Özbay diye tanığım Abdullah Çatlı'dan almıştım. Onun emriyle Ukrayna'da Kiev'de biri subay üç askeri öldürdüm" sözleri kamuoyunda tartışma yarattı.
Süleyman Aktaş
"Çivi görünce dayanamıyordum, insanların kafalarına çakmak istiyordum hep" Yakalandıktan sonra polise bu ifadeyi veren Süleyman Aktaş, çivici katil olarak biliniyor. Elektrik Kurumunda hat işçiliği yaparken 31 bin 500 volt elektrik akımına kapılıp ağır yaralanan Aktaş, bu olaydan sonra 1986 yılında Antalya'da Nuri Keskin adındaki Başkomiseri öldürdü ve tutuklandı. Mahkeme akli dengesinin yerinde olmadığına karar verdi ve Süleyman Aktaş'ı, Manisa ruh ve sinir hastalıkları hastanesine gönderdi. Köye döndükten 3 yıl sonra, 4 komşusunu boğarak öldürdü. Ona 'Çivici Katil' denmesinin nedeni ise öldürdüğü kurbanlarının kafalarının çeşitli yerlerine ve gözlerine çiviler çakmasıydı.
Özkan Zengin
İstanbulda boğazlarını kestiği kurbanlarını su kuyusuna attığı için bu adı alan Özkan Zengin 2 ayda 4 kişiyi öldürdü. Yakalandıktan sonra polisteki ifadesinde Erkeklerden nefret ediyorum. İlk cinayetin ardından adam öldürmek alışkanlık oldu. Onlardan nefret ettim, nefretim öldürme hissiyle birleşince öldürdüm. cinayetler gazetelerde haber olunca öldürmeye ara verdim. Yakalanmasaydım içimdeki nefret nedeniyle öldürmeye devam edecektim" dedi.
Seyit Ahmet Demirci
Seyit Ahmet Demirci, Mayıs-Temmuz 1998 tarihleri arasında İstanbul'da üç mobilyacıyı dükkanlarının bodrum katında kafalarına kurşun sıkarak öldürdü. Demircinin neden sadece mobiyacıları hedef seçtiği ise geçmişte yaşadığı bir travmaya bağlı. Çocukluğunun geçtiği Fatsada en yakn arkadaşı ile birlikte küçük bir mobilyacı dükkanının bodrum katında saldırıya uğradı. Seyit Ahmet son kaçmayı başardı. Ancak yaşlı mobilyacının arkadaşı Habil'e tecavüz edilişini izledi. İki arkadaş bu olayı sonsuzluğa gömdüler. Ta ki üniversitede okuyan Habil'in intihar ettiği haberi gelene kadar. Habil'in neden intihar ettiğini yalnızca Seyit Ahmet biliyordu.
--- Komega ---
1967 Adana doğumlu Yavuz Yapıcıoğlunun 9 kardeşi var.
25 Aralık 2002 tarihli Tekirdağdaki duruşmasındaki ifadesine göre Yavuz, sevgisiz büyüdü.İlkokulu ve ortaokulu üvey annesinin yanında okudu. Yine kendi ifadesine göre o okuduğu okullarda hep sınıf birincisiydi. Sınıfında arkadaşları arasında sayılıyordu, seviliyordu.Lise 2. sınıfa kadar başarılı bir öğrenci olarak devam etti.Lise 2de tartışarak önce ailesinden sonra okulundan ayrıldı.Evlendi, ama 3 ay evli kaldı. Okul takımlarında ve amatör kümelerde futbol oynadı. Dericilik yapıp işadamı da oldu. Ancak onu da yürütemedi ve işyerini kapattı. Normalde iyi konuşup düzgün işler yapabildiğini, ancak zaman ve mekan algılamasında bazen kendini kaybettiğini, cinayetleri bu sırada işlediğini ve sanki içinde iki ayrı kişinin barındığını söyledi. 1994te seri cinayetlerine başlamadan önce İstanbul Merterde Sis Tarikatı denilen bir grupla birlikte oldu.1994te İstanbulda aynı mahallede oturan bir genç kız günaydın dedi. Bu yüzden önce kızla ve genç kızın nişanlısı ve arkadaşlarıyla kavga etti. Kavgada bıçağını çekip 3 kişiyi öldürdü. Bıçaklananlardan 20 yaşındaki Sait Korkmaz olay yerinde öldü. Kaçarken durdurduğu Mercedes otomobilin şoförü Rasim Aydın direnince onu da öldürdü.
Mahkeme kayıtlarına göre, Yavuz Yapıcıoğlu, son katliamını Aralık 2002de Tekirdağın Çorlu ilçesinde gerçekleştirdi. 10 saat içinde Sağlık Mahallesi'nde 23 Aralık 2002 tarihinde, Çorlu Spor Tesisleri'nin bekçisi Hüseyin Yumuk , Özcan Karagözoğlu ve Şakir Temürçi , başlarına sert cisimle vurularak öldürülmüştü. Aynı gece, Tonguçlar Cami İmamı Salih Baş ve Beytullah Güngen de yaralanmıştı. Mahkeme salonlarında Gerçek Atatürk olduğunu söyleyen Yavuz Yapıcıoğlunun salondakilere zarar vermesini önlemek için duruşmada karate ve judo bilen polisler görev yaptı.Deli taklidi yapınca Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine sevk edildi. Burada anadan üryan soyundu, koridorlarda Ben İsayım! diye bağırdı. Tutulduğu adli koğuşu yaktı. Hastabakıcılara saldırıp yaraladı. Koğuş arkadaşlarını dayaktan geçirdi. Bir süre sonra Türk Ceza Kanununun 46. maddesine göre cezai ehliyetinin olmadığına dair rapor alıp çıktı. Böylece yargılanmaktan da kurtuldu. Pertevniyal Lisesi önünden geçerken bir hademe ile kız öğrencinin tartıştığını görüp olaya karıştı. Önce kızı kovaladı, sonra kendisini engelleyen hademeyi bıçakla öldürdü.Cinayetten sonra kaçtığı Adanada olmadık sebeplerle 3 kişiyi daha öldürdü. Adanadan kaçarken bindiği otobüs Ankarada mola verdi. Açtı, simit alacaktı; ancak cebinde parası yoktu. Tanımadığı birinden para istedi, vermeyince adamı izleyip tenha bir köşede şişleyerek öldürdü. Cinayeti gören bir adamı da kovaladı, yakalayıp boğazından keserek hayatına kıydı. Harçlık vermedi diye ağabeyinin dükkanını yaktı. Ayrıca yakın akrabalarından ikisinin daha evini yaktı. Silivrideki babasını öldürmek için evini bastı, baba Selim pompalı tüfekle ateş ederek Yavuzun elinden kurtuldu.Buradan Balıkesir Edremite anneannesinin yanına kaçtı. 3 gün birlikte kaldığı anneannesi annesiyle ilgili hoşuna gitmeyen bir söz söyleyince kristal kül tablasını başına vura vura öldürdü.Olayı duyan anne 2 gün sonra kalp krizinden öldü.1998 yılında Loris Giuseppe Formentin isimli Belçikalı bir turisti bıçakladı, bacağından vurularak etkisiz hale getirildi.Avcılar Kampusü'nde 1992'de 5 aylık hamile üniversite öğrencisi B. K ve 1993'te de İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İhtisas öğrencisi D.Ö, tecavüz edildikten sonra öldürülmüştü. Semtte büyük paniğe neden olayların ardından sapık tüm çabalara rağmen yakalanamamıştı. Katilin ağabeyi Yıldır Yapıcıoğluna göre bu iki cinayetin faili de Yavuz Yapıcıoğludur.Yapıcıoğlu, önceki cinayetlerinde Türk Ceza Kanunu doğrultusunda Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinden verilen kapalı yerde tutulamaz ve cezai ehliyeti yoktur şeklindeki raporlar sebebiyle hapse atılamıyordu. Bunun yerine tedavisi için hastaneye gönderiliyordu. Ancak, bir yıllık tedavi süresini doldurmadan hastaneden elini kolunu sallayarak çıkan Yapıcıoğlu sudan sebeplerle cinayet işlemeye devam etti. Sanık Yapıcıoğlu duruşmada kendisi hakkında verilen sağlam raporunun doğru olduğunu belirterek, doktorları ve mahkemeyi yanıltmak istemediğini söyledi. Yapıcıoğlu, "Ben seri katil veya canavar değilim" dedi. Ancak Yapıcıoğlu, daha önce ruh hastası taklidi yaparak herkesi yanılttığını söyledi.Polis kayıtlarına göre 18, ailesine ve görgü tanıklarına göre 43 kişinin katil zanlısı Yapıcıoğlu, Cumhuriyet tarihinin en çok adam öldüren kişisi.Seri katil bu cinayetleri 19942002 yılları arasında gerçekleştirdi.Yavuz Yapıcıoğlu, Avcılarda yakalanıp tutuklu olarak yargılanmaya başladı. Tekirdağ Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunuyor. Gasp ve cinayetten yargılanıyor.Tekirdağ Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada tutuklu sanık Yavuz Yapıcıoğlu duruşma sonunda Şakir Temürcü'yü öldürmekten 28 yıl, Salih Baş'ı da öldürmeye tam teşebbüsle yaralamak suçundan 16 yıla mahkum oldu. [Hala Tekirdağ'da bi ziyaret etmek lazım
Adnan Çolak
Yaşlı insanlari öldürüyorsam da bunlar zaten zamanlarını doldurmuşlar. Onlar bizim yerimize fazladan yaşıyorlar. Belki de bizim kısmetimizi yiyorlar. Hem kendimi tatmin ediyordum, hem de onlari öldürerek toplumu rahatlatıyordum.' Artvin Canavarı ya da Baltalı Katil olarak bilinen Adnan Çolak işlediği 11 cinayeti bu sözlerle açıkladı. 1992-95 yılları arasında Artvin ve ilçelerinde yaşları 68 ile 95 arasında değişen yaşlıları kurban seçen Çolak, öldürdüğü 6 kadına da tecavüz etti. Yakalandıktan sonra Adnan Çolakın yargilanması beş yıl sürdü. Zonguldak 1. Agir Ceza Mahkemesi, 25 yaşında cinayet islemeye baslayan Adnan Çolak'ı 6 kez idam, 112 yıl ağır hapis cezasına çarptırdı.
Ali Kaya
Yakışıklı olması ve masum görüntüsü nedeniyle Bebek Yüzlü Katil lakabı katılan Ali Kaya, tamamı Alanyada gerçekleşen cinayetlerine, 1997 yılında amcası Celal Kayayı öldürerek başladı. Bu cinayet nedeniyle 5 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. Cezası bitince, Adana'da kendi annesine tecavüz eden Zeynel Abidin Gümüş'ü öldürdü. Bu cinayet sonrası akli dengesi bozuk raporu alarak akıl hastanesine kaldırıldı. 1999da kapalı yerde duramaz raporu aldı ve hastaneden çıkarıldı. Bundan sonra Alanyada 5 kişiyi daha bıçaklayarak öldürdü. Son cinayetinden sonra kişilik bozukluğu teşhisiyle tekrar akıl hastanesine yatırıldı. Burada da çivici katil olarak bilinen Ayhan Kartalı bıçaklayarak öldürdü. Son cinayetinden sonra Şanlıurfa yarı açık cezaevine kaldırıldı. Bir yıl sonra buradan firar eden Kaya, 2004 yılında Alnayada yakalandı.
Mehmet Karahasan ve Yiğit Bekçe
Mehmet Karahasan ve Yiğit Bekçe 20 Ekim 2006da başladıkları katliamda, 52 saat içinde 7 kişiyi öldürdüler. Katliamın ilk kurbanı, Bursa-Yalova kara yolunun Ovaakça beldesi yakınlarındaki kestane şekeri satış mağazasında tezgahtarlık yapan Hüseyin Çalışkan oldu. Bundan beş saat sonra, İzmit`te bir pişmaniye dükkanına giren zanlılar, burada da Fatih Kılıç`ı öldürdü. İkinci cinayettin üzerinden 7 saat geçmişken Sakarya`nın Hendek ilçesindeki bir akaryakıt istasyonuna giren Mehmet Karahasan ve Yiğit Bekçe, burada iş yeri çalışanı Mehmet Çakır`ı öldürdü. Daha sonra otomobille uzun bir yol boyunca ilerleyen ve katliama devam eden ikili Mersin'in Erdemli ilçesine bağlı Tömük beldesinde büfe işleten Özkan Köse'yi Pozantı - Çamalan mevkisinde Bekir Ciritçi'yi, Gölbaşı'nda Enver Aycık ile Necati Yücel'i öldürdüler. Mehmet Karahasan ve Yiğit Bekçe, ilk cinayetten 52 saat sonra Kızılcahamam'da yakalandı. 6 ilde işlenen cinayetler için açılan farklı davalarda ikisi de birkaç kez müebbet hapisle cezalandırıldı.
Orhan Aksoy
17 Ağustos depremine kadar, evli ve iki kızı olan Orhan Aksoyun sakin bir yaşamı vardı. Depremden sonra işleri bozulduğu için ailesini Romanya'ya yolladı ve öldürmeye başladı. Ekim 200-Ocak 2001 arasınada 5 kişiyi öldürdü. Kurbanlarını boğduktan sonra koliye koyup şehrin tenha bölgelerine bıraktığı için kolici katilolarak adlandırıldı.
Erdinç Tümer
1971 doğumlu Erdinç Tümer, Ocak -Ağustos 1999 arasında İzmir ve Bursa'da 5 kişiyi öldürdü. Halen firarda polis tarafından aranıyor. 1999-200 arasında İstanbulda biri kadın 5 kişiyi öldürdü. Yakalandığında söylediği Cinayetlerde kullandığımız silahlardan birini ve susturucuları Mehmet Özbay diye tanığım Abdullah Çatlı'dan almıştım. Onun emriyle Ukrayna'da Kiev'de biri subay üç askeri öldürdüm" sözleri kamuoyunda tartışma yarattı.
Süleyman Aktaş
"Çivi görünce dayanamıyordum, insanların kafalarına çakmak istiyordum hep" Yakalandıktan sonra polise bu ifadeyi veren Süleyman Aktaş, çivici katil olarak biliniyor. Elektrik Kurumunda hat işçiliği yaparken 31 bin 500 volt elektrik akımına kapılıp ağır yaralanan Aktaş, bu olaydan sonra 1986 yılında Antalya'da Nuri Keskin adındaki Başkomiseri öldürdü ve tutuklandı. Mahkeme akli dengesinin yerinde olmadığına karar verdi ve Süleyman Aktaş'ı, Manisa ruh ve sinir hastalıkları hastanesine gönderdi. Köye döndükten 3 yıl sonra, 4 komşusunu boğarak öldürdü. Ona 'Çivici Katil' denmesinin nedeni ise öldürdüğü kurbanlarının kafalarının çeşitli yerlerine ve gözlerine çiviler çakmasıydı.
Özkan Zengin
İstanbulda boğazlarını kestiği kurbanlarını su kuyusuna attığı için bu adı alan Özkan Zengin 2 ayda 4 kişiyi öldürdü. Yakalandıktan sonra polisteki ifadesinde Erkeklerden nefret ediyorum. İlk cinayetin ardından adam öldürmek alışkanlık oldu. Onlardan nefret ettim, nefretim öldürme hissiyle birleşince öldürdüm. cinayetler gazetelerde haber olunca öldürmeye ara verdim. Yakalanmasaydım içimdeki nefret nedeniyle öldürmeye devam edecektim" dedi.
Seyit Ahmet Demirci
Seyit Ahmet Demirci, Mayıs-Temmuz 1998 tarihleri arasında İstanbul'da üç mobilyacıyı dükkanlarının bodrum katında kafalarına kurşun sıkarak öldürdü. Demircinin neden sadece mobiyacıları hedef seçtiği ise geçmişte yaşadığı bir travmaya bağlı. Çocukluğunun geçtiği Fatsada en yakn arkadaşı ile birlikte küçük bir mobilyacı dükkanının bodrum katında saldırıya uğradı. Seyit Ahmet son kaçmayı başardı. Ancak yaşlı mobilyacının arkadaşı Habil'e tecavüz edilişini izledi. İki arkadaş bu olayı sonsuzluğa gömdüler. Ta ki üniversitede okuyan Habil'in intihar ettiği haberi gelene kadar. Habil'in neden intihar ettiğini yalnızca Seyit Ahmet biliyordu.
--- Komega ---