Alperen Ocakları Nedir? Tarihi Nedir?

'Mergen

Hunter
27 Kas 2022
269
200
59cceb9d7152d843001f280e.jpeg

ALPEREN OCAKLARI NEDİR?

Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı ya da kısaca Alperen Ocakları, kimi zaman Alperenler olarak anılan, Nizam-ı Âlem Ocakları ismiyle kurulmuş olan gençlik yapılanmasıdır.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun kurucusu olduğu Büyük Birlik Partisi'ne (BBP) yakınlığı ile bilinen, amacını İ'lay-ı Kelimetullah için Nizam-ı Âlem olarak yani Allah’ın adını yüceltmek için âlemin düzeni şeklinde açıklayan ve genellikle Türk-İslam ülküsünü ve Türk milliyetçiliğini benimseyen bir kuruluş olarak tanımlanır. Temel ilke olarak İslamiyet'i Allah ile kul arasında kabul etmenin bir sınır oluşturduğunu, İslamiyet'in yaşamın her alanına hükmetmesi gereken bir din olduğunu savunurlar. Seyyid Ahmet Arvasi'yi davanın önderi kabul ederler.
Vakfın, dernek statüsünde faaliyetlerini gerçekleştirdiği döneme ait tüzüğünde; sivil toplum faaliyetlerinin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesini sağlamak ve bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek vermek, ülkenin geleceği olan gençlerin kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak, gençlerin faydalanacağı eğitim kursları düzenlemek, gençlerin millî ve manevi hassasiyetlere sahip olmasını sağlamanın amaçlandığı yer almaktadır.



TARİHÇE
yazicioglu_16_9_1521901559-880x495.jpg

1 Ekim 1992’de Muhsin Yazıcıoğlu'nun talimatıyla Nizam-ı Âlem Ocakları ismi ile kuruldu. İlk ve kurucu genel başkanlığını Servet Avcı yaptı. Temmuz 1994'te Genel Başkan Servet Avcı, genel başkanlık görevini, Emir Kuşdemir’e devretti.
Nizam-ı Âlem Ocakları Türkiye genelinde aktivite ve etkinliklerini arttırdı. Nizam-ı Âlem Ocakları‘nın İstanbul ve Ankara temsilcilikleri başta olmak üzere bazı illerdeki oluşumlarının Bosna-Hersek ile Çeçenistan’a destek gösterileri, Çeçenistan’a gıda ve giyecek yardımında bulunmaları, bu dönemde Nizam-ı Âlem hareketinin önünü açtı.
Nizam-ı Âlem Ocakları’nın ve yayın organı Alperen Dergisi’nin yayımlanan sayılarının ardından, yazılara ve dergiye davalar açılmaya başladı. Açılan davaların ardından, Genel Başkan Yardımcısı ve derginin yazarlarından Abdullah Çevik, 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Haziran 1995’te Nizam-ı Âlem Ocakları Genel Başkanı Emir Kuşdemir, genel başkanlık görevini Süleyman Doğan’a devretti.
Süleyman Doğan döneminde yurt çapında Çeçenistan’a destek olmak amacıyla yardım kampanyaları ve protestolar düzenlendi. Bosna’da, Filistin’de, Cezayir’de, Çeçenistan’da Müslümanların durumu görmezden gelindiği gerekçesiyle Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Butros Butros-Gali’nin Türkiye’ye yapacağı ziyaret, Nizam-ı Âlem Ocakları’nın protesto gösterileriyle engellendi.
Süleyman Doğan, Aralık 1995’te genel başkanlık görevini Yavuz Ağıralioğlu’na devretti.
1996 yılı Mart ayında Nizam-ı Âlem Ocakları, ”Nizam-ı Âlem Ocakları Vakfı” olma sürecine girdi.

ulku-alperen-ocaklari.png


8 Mart 1997 tarihinde Yavuz Ağıralioğlu, genel başkanlık görevini Ege Bölge Başkanı görevinde bulunan Tuna Koç’a devretti. Tuna Koç, yeni başladığı görevinde eğitim çalışmalarına fazlaca yüklenerek, tüm teşkilatlarda bir eğitim seferberliği başlattı. Üniversiteli Öğrenciler Birliği ve Liseli Öğrenciler Birliği gibi yapısal değişiklikleri de teşkilatlar üzerinde uygulandı.
Bu dönemde Kosova’daki yaşanan olayları dünya kamuoyuna duyurabilmek ve Birleşmiş Milletler'i harekete geçirebilmek amacıyla birçok faaliyet düzenlendi. 2000 yılına girerken yılbaşı gecesi Ankara Sakarya Caddesi'nde 1999 Gölcük depremi sonrası depremzedelerin sıkıntılarını yurt gündeminde diri tutabilmek ve böyle bir hüzün ortamında eğlence yapmanın Müslüman-Türk toplumunun ahlakına ters düştüğünü ifade edebilmek için yoğun katılımlı bir protesto düzenledi.
Şubat 2000’de Genel Başkan Tuna Koç görevini Yüksel Türkay’a devretti. Bu dönemde Ocağın ismi “Alperen Gençlik Ocakları” olarak değiştirildi.
12 Temmuz 2006 tarihinde göreve gelen Serkan Tüzün, genel başkanlık görevini Eyüp Gökhan Özekin'e devretti.

Özekin döneminde Yerli Düşünce isimli yeni bir yayın organı oluşturuldu ve bu dergi fikir çevrelerinde olumlu tepkiler aldı. Alperen Ocakları'na kurumsal kimlik oluşturma adına önemli faaliyetler yapan Özekin, dönemin BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte de Kosova ziyaretlerine katılarak çeşitli temaslarda bulundu. Çeçenistan'a yardım gecesi de organize eden Özekin, genel başkanlık görevini 20 Aralık 2008 tarihinde bu görevi Abdullah Gürgür’e devretti.
Kasım 2015'te göreve gelen Murat Aslan, beş yıllık genel başkanlık görevini 21 Aralık 2019 tarihinde Samet Bağcı’ya devretti. Bağcı, hâlen Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı genel başkanıdır.

alperen-ocaklari_227513.jpg


Alp eski Türkçede cesur, savaşçı ruhlu, yiğit kişilere verilen sıfattır. Türklerin İslamiyet'i kabul etmesiyle beraber Alplerin "erenliğe" çağrıldığına inanılır. Allah ve Peygamber yolunda savaşanlar böylece mücahid anlamına gelen Alperenler olarak anılmaya başlar. Türklerin üç kıtaya Alperenlik ismi ile yayıldığına inanılır.
Türk-İslam ülküsüne inanan Nizam-ı Âlem Ocakları, “Alperen” kelimesinin kuruluşunda da gündeme gelmesi sebebiyle 2000 yılında Alperen Ocakları adını alır. Bu değişim, hem 28 Şubat döneminde irticai faaliyetlerle suçlanmanın önüne geçmek hem de gençlere daha rahat ulaşabilmek amacıyla yapılmıştır.
Alperen Ocakları amblemi hilal ve üç tuğdan oluşur. Hilal İslamiyeti, içindeki üç tuğ devlet, millet ve hâkimiyet kavramlarını temsil eder ve bu unsurlar şöyle açıklanır

Hilal: Küfrün karşısında imanın, haçın karşısında İslâm'ın işareti olduğuna inanılır.
Devlet: Birliğin, beraberliğin, gücün ve otoritenin adıdır. Alperen Ocakları'nın devlet anlayışı "millet için devlet" anlayışıdır. Şeyh Edebali’nin "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." sözü Alperenlerin devlet kavramını şekillendirir.
Millet: Devlet içerisinde yaşayan unsurların tümüne verilen isimdir. Alperen Ocakları'nın millet anlayışı; dil, din, ortak tarih şuuru, kültür bakımından farklı unsurların bir arada yaşamasını zenginlik olarak kabul eder. Farklılıklar ve millet içerisinde ayrılık gerekçesi olarak gösterilen unsurlar reddedilir.
Hâkimiyet: Mutlak hâkimiyet sahibinin Allah olduğuna inanılır.

Alperen Ocakları, İslam'ı daha önde tutmak kaydıyla Türk milliyetçiliğine bağlı kalmaktadır. Millî kimliği oluşturan ve uzun tarihî geçmişte kader birliği yaptığına inandığı topluluklar ile köken farkına bakmaksızın omuz omuza ilerlemeyi savunur. Ülkedeki problemlerin çözülmesinde ortak bilinci güçlü kılmayı ve birlikte yaşama idealini perçinleyecek millî bir kültür üretme amacını hedefler. Hiçbir kesimi ötekileştirmeden, bütün insanları ilk insan ve peygamber Âdem’in çocukları olarak görerek bu ölçü çerçevesinde Türk milletine karşı duyduğu derin sevgi, bağlılık ve sorumluluk şuurunu yerleştirmeyi amaçlar. Milliyetçilik anlayışını İslam ile bütünleşmiş, Türk-İslam medeniyeti ülküsünü esas alan ve “İ'lay-ı Kelimetullah için Nizam-ı Âlem” diyen Alperenlik davası olarak açıklar

Rahmetle Büyük Başkan..
373.jpg



ndrwmyo.png

 

rootibo

Kıdemli Üye
13 Mar 2023
2,168
1,460
59cceb9d7152d843001f280e.jpeg

ALPEREN OCAKLARI NEDİR?

Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı ya da kısaca Alperen Ocakları, kimi zaman Alperenler olarak anılan, Nizam-ı Âlem Ocakları ismiyle kurulmuş olan gençlik yapılanmasıdır.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun kurucusu olduğu Büyük Birlik Partisi'ne (BBP) yakınlığı ile bilinen, amacını İ'lay-ı Kelimetullah için Nizam-ı Âlem olarak yani Allah’ın adını yüceltmek için âlemin düzeni şeklinde açıklayan ve genellikle Türk-İslam ülküsünü ve Türk milliyetçiliğini benimseyen bir kuruluş olarak tanımlanır. Temel ilke olarak İslamiyet'i Allah ile kul arasında kabul etmenin bir sınır oluşturduğunu, İslamiyet'in yaşamın her alanına hükmetmesi gereken bir din olduğunu savunurlar. Seyyid Ahmet Arvasi'yi davanın önderi kabul ederler.
Vakfın, dernek statüsünde faaliyetlerini gerçekleştirdiği döneme ait tüzüğünde; sivil toplum faaliyetlerinin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesini sağlamak ve bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek vermek, ülkenin geleceği olan gençlerin kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak, gençlerin faydalanacağı eğitim kursları düzenlemek, gençlerin millî ve manevi hassasiyetlere sahip olmasını sağlamanın amaçlandığı yer almaktadır.



TARİHÇE
yazicioglu_16_9_1521901559-880x495.jpg

1 Ekim 1992’de Muhsin Yazıcıoğlu'nun talimatıyla Nizam-ı Âlem Ocakları ismi ile kuruldu. İlk ve kurucu genel başkanlığını Servet Avcı yaptı. Temmuz 1994'te Genel Başkan Servet Avcı, genel başkanlık görevini, Emir Kuşdemir’e devretti.
Nizam-ı Âlem Ocakları Türkiye genelinde aktivite ve etkinliklerini arttırdı. Nizam-ı Âlem Ocakları‘nın İstanbul ve Ankara temsilcilikleri başta olmak üzere bazı illerdeki oluşumlarının Bosna-Hersek ile Çeçenistan’a destek gösterileri, Çeçenistan’a gıda ve giyecek yardımında bulunmaları, bu dönemde Nizam-ı Âlem hareketinin önünü açtı.
Nizam-ı Âlem Ocakları’nın ve yayın organı Alperen Dergisi’nin yayımlanan sayılarının ardından, yazılara ve dergiye davalar açılmaya başladı. Açılan davaların ardından, Genel Başkan Yardımcısı ve derginin yazarlarından Abdullah Çevik, 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Haziran 1995’te Nizam-ı Âlem Ocakları Genel Başkanı Emir Kuşdemir, genel başkanlık görevini Süleyman Doğan’a devretti.
Süleyman Doğan döneminde yurt çapında Çeçenistan’a destek olmak amacıyla yardım kampanyaları ve protestolar düzenlendi. Bosna’da, Filistin’de, Cezayir’de, Çeçenistan’da Müslümanların durumu görmezden gelindiği gerekçesiyle Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Butros Butros-Gali’nin Türkiye’ye yapacağı ziyaret, Nizam-ı Âlem Ocakları’nın protesto gösterileriyle engellendi.
Süleyman Doğan, Aralık 1995’te genel başkanlık görevini Yavuz Ağıralioğlu’na devretti.
1996 yılı Mart ayında Nizam-ı Âlem Ocakları, ”Nizam-ı Âlem Ocakları Vakfı” olma sürecine girdi.

ulku-alperen-ocaklari.png


8 Mart 1997 tarihinde Yavuz Ağıralioğlu, genel başkanlık görevini Ege Bölge Başkanı görevinde bulunan Tuna Koç’a devretti. Tuna Koç, yeni başladığı görevinde eğitim çalışmalarına fazlaca yüklenerek, tüm teşkilatlarda bir eğitim seferberliği başlattı. Üniversiteli Öğrenciler Birliği ve Liseli Öğrenciler Birliği gibi yapısal değişiklikleri de teşkilatlar üzerinde uygulandı.
Bu dönemde Kosova’daki yaşanan olayları dünya kamuoyuna duyurabilmek ve Birleşmiş Milletler'i harekete geçirebilmek amacıyla birçok faaliyet düzenlendi. 2000 yılına girerken yılbaşı gecesi Ankara Sakarya Caddesi'nde 1999 Gölcük depremi sonrası depremzedelerin sıkıntılarını yurt gündeminde diri tutabilmek ve böyle bir hüzün ortamında eğlence yapmanın Müslüman-Türk toplumunun ahlakına ters düştüğünü ifade edebilmek için yoğun katılımlı bir protesto düzenledi.
Şubat 2000’de Genel Başkan Tuna Koç görevini Yüksel Türkay’a devretti. Bu dönemde Ocağın ismi “Alperen Gençlik Ocakları” olarak değiştirildi.
12 Temmuz 2006 tarihinde göreve gelen Serkan Tüzün, genel başkanlık görevini Eyüp Gökhan Özekin'e devretti.

Özekin döneminde Yerli Düşünce isimli yeni bir yayın organı oluşturuldu ve bu dergi fikir çevrelerinde olumlu tepkiler aldı. Alperen Ocakları'na kurumsal kimlik oluşturma adına önemli faaliyetler yapan Özekin, dönemin BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte de Kosova ziyaretlerine katılarak çeşitli temaslarda bulundu. Çeçenistan'a yardım gecesi de organize eden Özekin, genel başkanlık görevini 20 Aralık 2008 tarihinde bu görevi Abdullah Gürgür’e devretti.
Kasım 2015'te göreve gelen Murat Aslan, beş yıllık genel başkanlık görevini 21 Aralık 2019 tarihinde Samet Bağcı’ya devretti. Bağcı, hâlen Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı genel başkanıdır.

alperen-ocaklari_227513.jpg


Alp eski Türkçede cesur, savaşçı ruhlu, yiğit kişilere verilen sıfattır. Türklerin İslamiyet'i kabul etmesiyle beraber Alplerin "erenliğe" çağrıldığına inanılır. Allah ve Peygamber yolunda savaşanlar böylece mücahid anlamına gelen Alperenler olarak anılmaya başlar. Türklerin üç kıtaya Alperenlik ismi ile yayıldığına inanılır.
Türk-İslam ülküsüne inanan Nizam-ı Âlem Ocakları, “Alperen” kelimesinin kuruluşunda da gündeme gelmesi sebebiyle 2000 yılında Alperen Ocakları adını alır. Bu değişim, hem 28 Şubat döneminde irticai faaliyetlerle suçlanmanın önüne geçmek hem de gençlere daha rahat ulaşabilmek amacıyla yapılmıştır.
Alperen Ocakları amblemi hilal ve üç tuğdan oluşur. Hilal İslamiyeti, içindeki üç tuğ devlet, millet ve hâkimiyet kavramlarını temsil eder ve bu unsurlar şöyle açıklanır

Hilal: Küfrün karşısında imanın, haçın karşısında İslâm'ın işareti olduğuna inanılır.
Devlet: Birliğin, beraberliğin, gücün ve otoritenin adıdır. Alperen Ocakları'nın devlet anlayışı "millet için devlet" anlayışıdır. Şeyh Edebali’nin "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." sözü Alperenlerin devlet kavramını şekillendirir.
Millet: Devlet içerisinde yaşayan unsurların tümüne verilen isimdir. Alperen Ocakları'nın millet anlayışı; dil, din, ortak tarih şuuru, kültür bakımından farklı unsurların bir arada yaşamasını zenginlik olarak kabul eder. Farklılıklar ve millet içerisinde ayrılık gerekçesi olarak gösterilen unsurlar reddedilir.
Hâkimiyet: Mutlak hâkimiyet sahibinin Allah olduğuna inanılır.

Alperen Ocakları, İslam'ı daha önde tutmak kaydıyla Türk milliyetçiliğine bağlı kalmaktadır. Millî kimliği oluşturan ve uzun tarihî geçmişte kader birliği yaptığına inandığı topluluklar ile köken farkına bakmaksızın omuz omuza ilerlemeyi savunur. Ülkedeki problemlerin çözülmesinde ortak bilinci güçlü kılmayı ve birlikte yaşama idealini perçinleyecek millî bir kültür üretme amacını hedefler. Hiçbir kesimi ötekileştirmeden, bütün insanları ilk insan ve peygamber Âdem’in çocukları olarak görerek bu ölçü çerçevesinde Türk milletine karşı duyduğu derin sevgi, bağlılık ve sorumluluk şuurunu yerleştirmeyi amaçlar. Milliyetçilik anlayışını İslam ile bütünleşmiş, Türk-İslam medeniyeti ülküsünü esas alan ve “İ'lay-ı Kelimetullah için Nizam-ı Âlem” diyen Alperenlik davası olarak açıklar

Rahmetle Büyük Başkan..
373.jpg



ndrwmyo.png

Elinize saglik Tarih Onemlidir :)
 

ACE Veen

Uzman üye
4 Şub 2023
1,111
563
Belirsiz
59cceb9d7152d843001f280e.jpeg

ALPEREN OCAKLARI NEDİR?

Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı ya da kısaca Alperen Ocakları, kimi zaman Alperenler olarak anılan, Nizam-ı Âlem Ocakları ismiyle kurulmuş olan gençlik yapılanmasıdır.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun kurucusu olduğu Büyük Birlik Partisi'ne (BBP) yakınlığı ile bilinen, amacını İ'lay-ı Kelimetullah için Nizam-ı Âlem olarak yani Allah’ın adını yüceltmek için âlemin düzeni şeklinde açıklayan ve genellikle Türk-İslam ülküsünü ve Türk milliyetçiliğini benimseyen bir kuruluş olarak tanımlanır. Temel ilke olarak İslamiyet'i Allah ile kul arasında kabul etmenin bir sınır oluşturduğunu, İslamiyet'in yaşamın her alanına hükmetmesi gereken bir din olduğunu savunurlar. Seyyid Ahmet Arvasi'yi davanın önderi kabul ederler.
Vakfın, dernek statüsünde faaliyetlerini gerçekleştirdiği döneme ait tüzüğünde; sivil toplum faaliyetlerinin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesini sağlamak ve bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek vermek, ülkenin geleceği olan gençlerin kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak, gençlerin faydalanacağı eğitim kursları düzenlemek, gençlerin millî ve manevi hassasiyetlere sahip olmasını sağlamanın amaçlandığı yer almaktadır.



TARİHÇE
yazicioglu_16_9_1521901559-880x495.jpg

1 Ekim 1992’de Muhsin Yazıcıoğlu'nun talimatıyla Nizam-ı Âlem Ocakları ismi ile kuruldu. İlk ve kurucu genel başkanlığını Servet Avcı yaptı. Temmuz 1994'te Genel Başkan Servet Avcı, genel başkanlık görevini, Emir Kuşdemir’e devretti.
Nizam-ı Âlem Ocakları Türkiye genelinde aktivite ve etkinliklerini arttırdı. Nizam-ı Âlem Ocakları‘nın İstanbul ve Ankara temsilcilikleri başta olmak üzere bazı illerdeki oluşumlarının Bosna-Hersek ile Çeçenistan’a destek gösterileri, Çeçenistan’a gıda ve giyecek yardımında bulunmaları, bu dönemde Nizam-ı Âlem hareketinin önünü açtı.
Nizam-ı Âlem Ocakları’nın ve yayın organı Alperen Dergisi’nin yayımlanan sayılarının ardından, yazılara ve dergiye davalar açılmaya başladı. Açılan davaların ardından, Genel Başkan Yardımcısı ve derginin yazarlarından Abdullah Çevik, 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Haziran 1995’te Nizam-ı Âlem Ocakları Genel Başkanı Emir Kuşdemir, genel başkanlık görevini Süleyman Doğan’a devretti.
Süleyman Doğan döneminde yurt çapında Çeçenistan’a destek olmak amacıyla yardım kampanyaları ve protestolar düzenlendi. Bosna’da, Filistin’de, Cezayir’de, Çeçenistan’da Müslümanların durumu görmezden gelindiği gerekçesiyle Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Butros Butros-Gali’nin Türkiye’ye yapacağı ziyaret, Nizam-ı Âlem Ocakları’nın protesto gösterileriyle engellendi.
Süleyman Doğan, Aralık 1995’te genel başkanlık görevini Yavuz Ağıralioğlu’na devretti.
1996 yılı Mart ayında Nizam-ı Âlem Ocakları, ”Nizam-ı Âlem Ocakları Vakfı” olma sürecine girdi.

ulku-alperen-ocaklari.png


8 Mart 1997 tarihinde Yavuz Ağıralioğlu, genel başkanlık görevini Ege Bölge Başkanı görevinde bulunan Tuna Koç’a devretti. Tuna Koç, yeni başladığı görevinde eğitim çalışmalarına fazlaca yüklenerek, tüm teşkilatlarda bir eğitim seferberliği başlattı. Üniversiteli Öğrenciler Birliği ve Liseli Öğrenciler Birliği gibi yapısal değişiklikleri de teşkilatlar üzerinde uygulandı.
Bu dönemde Kosova’daki yaşanan olayları dünya kamuoyuna duyurabilmek ve Birleşmiş Milletler'i harekete geçirebilmek amacıyla birçok faaliyet düzenlendi. 2000 yılına girerken yılbaşı gecesi Ankara Sakarya Caddesi'nde 1999 Gölcük depremi sonrası depremzedelerin sıkıntılarını yurt gündeminde diri tutabilmek ve böyle bir hüzün ortamında eğlence yapmanın Müslüman-Türk toplumunun ahlakına ters düştüğünü ifade edebilmek için yoğun katılımlı bir protesto düzenledi.
Şubat 2000’de Genel Başkan Tuna Koç görevini Yüksel Türkay’a devretti. Bu dönemde Ocağın ismi “Alperen Gençlik Ocakları” olarak değiştirildi.
12 Temmuz 2006 tarihinde göreve gelen Serkan Tüzün, genel başkanlık görevini Eyüp Gökhan Özekin'e devretti.

Özekin döneminde Yerli Düşünce isimli yeni bir yayın organı oluşturuldu ve bu dergi fikir çevrelerinde olumlu tepkiler aldı. Alperen Ocakları'na kurumsal kimlik oluşturma adına önemli faaliyetler yapan Özekin, dönemin BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte de Kosova ziyaretlerine katılarak çeşitli temaslarda bulundu. Çeçenistan'a yardım gecesi de organize eden Özekin, genel başkanlık görevini 20 Aralık 2008 tarihinde bu görevi Abdullah Gürgür’e devretti.
Kasım 2015'te göreve gelen Murat Aslan, beş yıllık genel başkanlık görevini 21 Aralık 2019 tarihinde Samet Bağcı’ya devretti. Bağcı, hâlen Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı genel başkanıdır.

alperen-ocaklari_227513.jpg


Alp eski Türkçede cesur, savaşçı ruhlu, yiğit kişilere verilen sıfattır. Türklerin İslamiyet'i kabul etmesiyle beraber Alplerin "erenliğe" çağrıldığına inanılır. Allah ve Peygamber yolunda savaşanlar böylece mücahid anlamına gelen Alperenler olarak anılmaya başlar. Türklerin üç kıtaya Alperenlik ismi ile yayıldığına inanılır.
Türk-İslam ülküsüne inanan Nizam-ı Âlem Ocakları, “Alperen” kelimesinin kuruluşunda da gündeme gelmesi sebebiyle 2000 yılında Alperen Ocakları adını alır. Bu değişim, hem 28 Şubat döneminde irticai faaliyetlerle suçlanmanın önüne geçmek hem de gençlere daha rahat ulaşabilmek amacıyla yapılmıştır.
Alperen Ocakları amblemi hilal ve üç tuğdan oluşur. Hilal İslamiyeti, içindeki üç tuğ devlet, millet ve hâkimiyet kavramlarını temsil eder ve bu unsurlar şöyle açıklanır

Hilal: Küfrün karşısında imanın, haçın karşısında İslâm'ın işareti olduğuna inanılır.
Devlet: Birliğin, beraberliğin, gücün ve otoritenin adıdır. Alperen Ocakları'nın devlet anlayışı "millet için devlet" anlayışıdır. Şeyh Edebali’nin "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." sözü Alperenlerin devlet kavramını şekillendirir.
Millet: Devlet içerisinde yaşayan unsurların tümüne verilen isimdir. Alperen Ocakları'nın millet anlayışı; dil, din, ortak tarih şuuru, kültür bakımından farklı unsurların bir arada yaşamasını zenginlik olarak kabul eder. Farklılıklar ve millet içerisinde ayrılık gerekçesi olarak gösterilen unsurlar reddedilir.
Hâkimiyet: Mutlak hâkimiyet sahibinin Allah olduğuna inanılır.

Alperen Ocakları, İslam'ı daha önde tutmak kaydıyla Türk milliyetçiliğine bağlı kalmaktadır. Millî kimliği oluşturan ve uzun tarihî geçmişte kader birliği yaptığına inandığı topluluklar ile köken farkına bakmaksızın omuz omuza ilerlemeyi savunur. Ülkedeki problemlerin çözülmesinde ortak bilinci güçlü kılmayı ve birlikte yaşama idealini perçinleyecek millî bir kültür üretme amacını hedefler. Hiçbir kesimi ötekileştirmeden, bütün insanları ilk insan ve peygamber Âdem’in çocukları olarak görerek bu ölçü çerçevesinde Türk milletine karşı duyduğu derin sevgi, bağlılık ve sorumluluk şuurunu yerleştirmeyi amaçlar. Milliyetçilik anlayışını İslam ile bütünleşmiş, Türk-İslam medeniyeti ülküsünü esas alan ve “İ'lay-ı Kelimetullah için Nizam-ı Âlem” diyen Alperenlik davası olarak açıklar

Rahmetle Büyük Başkan..
373.jpg



ndrwmyo.png

elinize sağlık hocam
 
12 Şub 2022
136
53
Tebriz
59cceb9d7152d843001f280e.jpeg

ALPEREN OCAKLARI NEDİR?

Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı ya da kısaca Alperen Ocakları, kimi zaman Alperenler olarak anılan, Nizam-ı Âlem Ocakları ismiyle kurulmuş olan gençlik yapılanmasıdır.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun kurucusu olduğu Büyük Birlik Partisi'ne (BBP) yakınlığı ile bilinen, amacını İ'lay-ı Kelimetullah için Nizam-ı Âlem olarak yani Allah’ın adını yüceltmek için âlemin düzeni şeklinde açıklayan ve genellikle Türk-İslam ülküsünü ve Türk milliyetçiliğini benimseyen bir kuruluş olarak tanımlanır. Temel ilke olarak İslamiyet'i Allah ile kul arasında kabul etmenin bir sınır oluşturduğunu, İslamiyet'in yaşamın her alanına hükmetmesi gereken bir din olduğunu savunurlar. Seyyid Ahmet Arvasi'yi davanın önderi kabul ederler.
Vakfın, dernek statüsünde faaliyetlerini gerçekleştirdiği döneme ait tüzüğünde; sivil toplum faaliyetlerinin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesini sağlamak ve bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek vermek, ülkenin geleceği olan gençlerin kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak, gençlerin faydalanacağı eğitim kursları düzenlemek, gençlerin millî ve manevi hassasiyetlere sahip olmasını sağlamanın amaçlandığı yer almaktadır.



TARİHÇE
yazicioglu_16_9_1521901559-880x495.jpg

1 Ekim 1992’de Muhsin Yazıcıoğlu'nun talimatıyla Nizam-ı Âlem Ocakları ismi ile kuruldu. İlk ve kurucu genel başkanlığını Servet Avcı yaptı. Temmuz 1994'te Genel Başkan Servet Avcı, genel başkanlık görevini, Emir Kuşdemir’e devretti.
Nizam-ı Âlem Ocakları Türkiye genelinde aktivite ve etkinliklerini arttırdı. Nizam-ı Âlem Ocakları‘nın İstanbul ve Ankara temsilcilikleri başta olmak üzere bazı illerdeki oluşumlarının Bosna-Hersek ile Çeçenistan’a destek gösterileri, Çeçenistan’a gıda ve giyecek yardımında bulunmaları, bu dönemde Nizam-ı Âlem hareketinin önünü açtı.
Nizam-ı Âlem Ocakları’nın ve yayın organı Alperen Dergisi’nin yayımlanan sayılarının ardından, yazılara ve dergiye davalar açılmaya başladı. Açılan davaların ardından, Genel Başkan Yardımcısı ve derginin yazarlarından Abdullah Çevik, 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Haziran 1995’te Nizam-ı Âlem Ocakları Genel Başkanı Emir Kuşdemir, genel başkanlık görevini Süleyman Doğan’a devretti.
Süleyman Doğan döneminde yurt çapında Çeçenistan’a destek olmak amacıyla yardım kampanyaları ve protestolar düzenlendi. Bosna’da, Filistin’de, Cezayir’de, Çeçenistan’da Müslümanların durumu görmezden gelindiği gerekçesiyle Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Butros Butros-Gali’nin Türkiye’ye yapacağı ziyaret, Nizam-ı Âlem Ocakları’nın protesto gösterileriyle engellendi.
Süleyman Doğan, Aralık 1995’te genel başkanlık görevini Yavuz Ağıralioğlu’na devretti.
1996 yılı Mart ayında Nizam-ı Âlem Ocakları, ”Nizam-ı Âlem Ocakları Vakfı” olma sürecine girdi.

ulku-alperen-ocaklari.png


8 Mart 1997 tarihinde Yavuz Ağıralioğlu, genel başkanlık görevini Ege Bölge Başkanı görevinde bulunan Tuna Koç’a devretti. Tuna Koç, yeni başladığı görevinde eğitim çalışmalarına fazlaca yüklenerek, tüm teşkilatlarda bir eğitim seferberliği başlattı. Üniversiteli Öğrenciler Birliği ve Liseli Öğrenciler Birliği gibi yapısal değişiklikleri de teşkilatlar üzerinde uygulandı.
Bu dönemde Kosova’daki yaşanan olayları dünya kamuoyuna duyurabilmek ve Birleşmiş Milletler'i harekete geçirebilmek amacıyla birçok faaliyet düzenlendi. 2000 yılına girerken yılbaşı gecesi Ankara Sakarya Caddesi'nde 1999 Gölcük depremi sonrası depremzedelerin sıkıntılarını yurt gündeminde diri tutabilmek ve böyle bir hüzün ortamında eğlence yapmanın Müslüman-Türk toplumunun ahlakına ters düştüğünü ifade edebilmek için yoğun katılımlı bir protesto düzenledi.
Şubat 2000’de Genel Başkan Tuna Koç görevini Yüksel Türkay’a devretti. Bu dönemde Ocağın ismi “Alperen Gençlik Ocakları” olarak değiştirildi.
12 Temmuz 2006 tarihinde göreve gelen Serkan Tüzün, genel başkanlık görevini Eyüp Gökhan Özekin'e devretti.

Özekin döneminde Yerli Düşünce isimli yeni bir yayın organı oluşturuldu ve bu dergi fikir çevrelerinde olumlu tepkiler aldı. Alperen Ocakları'na kurumsal kimlik oluşturma adına önemli faaliyetler yapan Özekin, dönemin BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte de Kosova ziyaretlerine katılarak çeşitli temaslarda bulundu. Çeçenistan'a yardım gecesi de organize eden Özekin, genel başkanlık görevini 20 Aralık 2008 tarihinde bu görevi Abdullah Gürgür’e devretti.
Kasım 2015'te göreve gelen Murat Aslan, beş yıllık genel başkanlık görevini 21 Aralık 2019 tarihinde Samet Bağcı’ya devretti. Bağcı, hâlen Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı genel başkanıdır.

alperen-ocaklari_227513.jpg


Alp eski Türkçede cesur, savaşçı ruhlu, yiğit kişilere verilen sıfattır. Türklerin İslamiyet'i kabul etmesiyle beraber Alplerin "erenliğe" çağrıldığına inanılır. Allah ve Peygamber yolunda savaşanlar böylece mücahid anlamına gelen Alperenler olarak anılmaya başlar. Türklerin üç kıtaya Alperenlik ismi ile yayıldığına inanılır.
Türk-İslam ülküsüne inanan Nizam-ı Âlem Ocakları, “Alperen” kelimesinin kuruluşunda da gündeme gelmesi sebebiyle 2000 yılında Alperen Ocakları adını alır. Bu değişim, hem 28 Şubat döneminde irticai faaliyetlerle suçlanmanın önüne geçmek hem de gençlere daha rahat ulaşabilmek amacıyla yapılmıştır.
Alperen Ocakları amblemi hilal ve üç tuğdan oluşur. Hilal İslamiyeti, içindeki üç tuğ devlet, millet ve hâkimiyet kavramlarını temsil eder ve bu unsurlar şöyle açıklanır

Hilal: Küfrün karşısında imanın, haçın karşısında İslâm'ın işareti olduğuna inanılır.
Devlet: Birliğin, beraberliğin, gücün ve otoritenin adıdır. Alperen Ocakları'nın devlet anlayışı "millet için devlet" anlayışıdır. Şeyh Edebali’nin "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." sözü Alperenlerin devlet kavramını şekillendirir.
Millet: Devlet içerisinde yaşayan unsurların tümüne verilen isimdir. Alperen Ocakları'nın millet anlayışı; dil, din, ortak tarih şuuru, kültür bakımından farklı unsurların bir arada yaşamasını zenginlik olarak kabul eder. Farklılıklar ve millet içerisinde ayrılık gerekçesi olarak gösterilen unsurlar reddedilir.
Hâkimiyet: Mutlak hâkimiyet sahibinin Allah olduğuna inanılır.

Alperen Ocakları, İslam'ı daha önde tutmak kaydıyla Türk milliyetçiliğine bağlı kalmaktadır. Millî kimliği oluşturan ve uzun tarihî geçmişte kader birliği yaptığına inandığı topluluklar ile köken farkına bakmaksızın omuz omuza ilerlemeyi savunur. Ülkedeki problemlerin çözülmesinde ortak bilinci güçlü kılmayı ve birlikte yaşama idealini perçinleyecek millî bir kültür üretme amacını hedefler. Hiçbir kesimi ötekileştirmeden, bütün insanları ilk insan ve peygamber Âdem’in çocukları olarak görerek bu ölçü çerçevesinde Türk milletine karşı duyduğu derin sevgi, bağlılık ve sorumluluk şuurunu yerleştirmeyi amaçlar. Milliyetçilik anlayışını İslam ile bütünleşmiş, Türk-İslam medeniyeti ülküsünü esas alan ve “İ'lay-ı Kelimetullah için Nizam-ı Âlem” diyen Alperenlik davası olarak açıklar

Rahmetle Büyük Başkan..
373.jpg



ndrwmyo.png

Elinize sağlık hocam
 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.