Blogger’lar anonim olmalı mı? Anonimlik herkes için bir hak mıdır?

GravityForce

Kıdemli Üye
14 Ağu 2012
4,790
5
28
____________
http://www.nydailynews.com/gossip/ sitesinde yayınlanan George Rush’ın haberine göre: Manhattan yüksek mahkemesi tartışmalı bir karar imza atarak, Google şirketinin, anonim bir blog yazarı olan Rosemary Port’un ‘maskesini düşürmesi’ yönünde karar verdi. Hakim, Port’un “Bloglar, ateşli konuşmalar ve ağır hakaret de dahil olmak üzere kişisel fikirleri yaymak için modern çağımızın forumları vazifesini görmektedir ve zaten mutlak gerçeği göstermek gibi bir amaçları yoktur.” şeklindeki iddialarını reddetti.

Anonim bir blogda, Liskula Cohen isimli bir mankenin ‘kaltak’ diye aşağılanmasıyla başlayan olay artık hukuki ve medyatik bir girdaba dönüştü. Google tarafından mahkeme kararı gereği kimliği ifşa edilen ve ilk açıklamasında: “Davadan önce, sayfayı sadece ben ve Liskula ziyaret etmiştik. Ancak şu anda olay medyatik bir şova dönüştürülmüş durumda. Cohen, olayı basına taşıyarak medya maymunu oldu, yarattığı bu curcunayla kendi kendisini küçük düşürdü.” diyen Port’un ‘NYC’deki sürtükler’ sitesinde 37 yaşındaki Cohen’den ‘yaşlı ve çirkin bir kadın’ olarak bahsediliyor.

Üniversitede moda öğrencisi olan 29 yaşındaki Port, özel yaşamın gizliliği hakkının ihlal edildiğini düşünüyor. Google sitesine de kimliğini açığa çıkardığı için çok öfkeli olan Port, internet devine 15 milyon dolarlık bir federal hukuk davası açmayı planlıyor. Dolar milyarderi bir holdingin tüm kullanıcılarının haklarını koruması gerektiğini düşünen blog yazarının iddiasına göre hiç bir uyarı olmaksızın Google avukatları tarafından gümüş bir tabakla basına servis edilmiş durumda.

Davalarında Google şirketini “Port’un anonim kalma beklentisini koruma konusundaki güvene dayalı sorumluluğuna aykırı hareket ettiği için” suçlayacaklarını ve süreci yüksek mahkemeye kadar taşımaya hazır olduklarını ifade eden Port’un avukatı Salvatore Strazzullo olayı şu şekilde özetliyor: “ABD’nin kurucu ataları da, ‘Federalist Yazıları* rumuzlarla yazmışlardır. Anayasamız doğası gereği, kendini anonim olarak ifade etme hakkını öngörmüştür. Bu hak, yeni halk meydanı olarak gördüğümüz internet ortamında tanınmamakta mıdır?”
“Düşüncelerimizden dolayı işkence ve baskı görmediğimiz bir ülkede yaşadığım için gurur duyuyorum.” diyen Port’a göre: “Anonim kalma hakkı korunmak zorunda: internetteki web sayfalarında pek çok insan şu anda bana saldırıyor ve fakat bu insanların hepsinin de düşünce özgürlüğü ve anonimlik hakkına sahip oldukları kesin.”
Strazzullo’ya göreyse: “Cohen’in bizzat kendisinin yayınlamış olduğu bir kaç tahrik edici fotoğrafın varlığı her hangi bir kelimeden çok daha fazla skandal nedeni oluşturmakta. Bayan Cohen’in ilgi odağı olmayı çok sever. Kendi kendini kötü bir ünle de olsa dillere düşürmeyi başardı. Sonra da medya sirki marifetiyle müvekkilime iftira etti.”

Cohen’in avukatı, Steven Wagner ise cevaben şunları kaydetti: “Medyayı, siteden ve davadan haberdar eden müvekkilim değildir, öyle ki tüm bu olanları öngörebilmiş olsaydı asla o davayı da açmazdı. Liskula’nin bunu kendi kendine oluşturduğunu ya da tezgâhladığını iddia etmek utanılması gereken tiksinti verici bir iddiadır. Biz asla basınla iletişime geçmedik. Eğer Google davasının bir anonim blog yazarının sitesine bu kadar dikkat çekeceğini bir an bile düşünmüş olsak asla böyle bir hukuki süreci başlatmazdık.”

Ayrıca Wagner, Cohen’in bu müstehcen resimleri gönderdiği iddiasını da yalanlayarak: Cohen’in gerekeni mahkeme salonunda ispatladığını ve bir fotoğraf yayınlamanın, bir başkasına o kişi hakkında ‘psikopat, yalancı ******’ deme hakkı vermeyeceğini söyledi.

Cohen’in, mahkeme kararı neticesinde Google şirketinin Port’un ismini açıklamaya zorunlu bıraktırması bir zaferi olarak algılanmasına rağmen, Port aleyhine 3 milyon dolarlık hakaret davasına da daha fazla devam etmek istemediği bildirildi.

Hukuksal bir öneri olarak belirtmek gerekir ki: Port, blogunu niye yaptığını hiç bir şekilde tartışmamalı ve asla özür dilememeli ki ileriki aşamalarda yeni ihtilaflara neden olmasın.
İnternet üzerinde iletişim deklarasyonuna göre; bilgi ve düşüncelerin özgür ifadesini çoğaltmak için kişilerin kimliklerini ifşa etmeme hakkına saygı gösterilmelidir. Anonim kalmak isteyenlerin ana fikri bunun bir özgürlük olarak algılanmasıdır. Ancak fikirlerini, ismini saklayarak beyan etmek zorunluluğu hissetmek özgürlük değil, felsefi açıdan bakılacak olursa: ancak tutsaklıktır.

PEKİ, TÜRKİYE’de DURUM NASIL?

Türkiye’deki duruma bakacak olursak: öncelikle gözden kaçırmamak gerekir ki; emniyet kuvvetleri, bu tür kişisel bilgileri maalesef savcılık izni olmaksızın pek çok şirketten elde edebilmektedirler. Tabi ki pek çok hukuka saygılı şirket, savcılık yazısı ya da mahkeme kararı olmaksızın bilgi paylaşmadığı gibi istenen tüm bilgileri de hemen vermek yerine yargılama açısından gereken kısmı ifşa etmekle yetindiklerini gözlemliyoruz.

Google gibi internet şirketleri ya da servis sağlayıcılar bu tarz kimlik bilgilerini ifşa etmeyi emreden her mahkeme kararını harfiyen yerine getirmeli midirler? Bunun bir istisnası ya da kıstası olamaz mı, bu tür kararlara kısmi de olsa direnmek ya da itiraz etmek mümkün müdür? Anayasa’nın 138. maddesinin son fıkrasında yer alan “Yasama ve yürütme organlarıyla idare mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez” hükmü bu anlamda elimizi kolumuzu bağlamakta mıdır?

Mahkemeler acaba kendilerine iletilen yazılı taleple tamamen bağlı kalıp, ilgisiz bilgilerin de özel hayatın gizliliğine ya da diğer temel haklara aykırılık oluşturacak şekilde açıklanmasına karar veriyor olabilirler mi? Yol gösterici olarak: Anayasa’mızın 26. maddesinin, düşünce açıklama ve yayma özgürlüğünün; 22. maddesinin, haberleşme özgürlüğü ve gizliliğinin; 20. maddesinin ise özel hayatın gizliliğinin teminatı olduğunu hatırlatırız.

Gerçekten de: bir taraftan kişilerin içerikten zarar görmesini engellemeye çalışmak, diğer yandan anonim kalma hakkına saygı göstermeye çalışmak oldukça hassas bir denge gerektirmektedir. Bu hassas terazinin dengeleri egemen olanın lehine işlerse, fikirlerin özgürce çoğalamadığı bir gelecek dışında bir şey elde edemeyiz. Birilerine hakaret etmek ya da yasa dışı yayın yapmak amacıyla olduğu kadar kamu yararı adına da anonimliği savunan çevreler var. Söylenemeyenleri dillendirebilmek, baskıcı rejimlerde topluma ışık tutmak için bugün itibariyle çok gerekli olduğunu düşündüğümüz isimsiz yazı yazabilme hakkına umarız ki gelecekte gerek kalmaz ve dünya yeterince şeffaf olur ama tabi ki böyle bakıldığında; internetin gelecekteki en önemli aktörleri olacak olan blog yazarları anonim kalmalı mı kalmalı mı sorusu gündemimizi daha çok meşgul edecek gibi gözüküyor.
 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.