İşte O Atatürk

bLoOdLusT1912

Kadim Üye
1 Ağu 2007
5,470
41
Kir tutmaz,gölge tanımaz,bitek topraklarında

Saldırganların yüzüne ilk yumruğu indirmiş

Yiğit ,soylu bir halkın.,yiğit ve tok sesi...
Çağlar karanlığında Anadolu gecesinden

Ezilenlere umut ,yanan ilk çoban ateşi

İşte o ATATÜRK.

Asmalarla ,zeytinlerle,ekinlerle ışıyan

Tan serinliğinde çalışan bronz eller...
Demir ocaklarında,kömür kuyularında

Yüreği pek işçilerin ak alnını dolayan

Öpülesi,saygıdeğer boncuk boncuk ter

İşte o ATATÜRK.

Sarı kemiklerde,kara derilerde
Henüz anısı yitmemiş o kamçılı sızı
Göverirken bilinç bilinç ulusal bir dirilişte
Tutsaklığın utanç duvarını yıkmış ülkelerde bugün
Çekilen bir bayrak var ya özgürlük üzre
İşte o ATATÜRK.

Kurtuluş baharında bütün insanlığın
Uzak artık kavgadan ve kandan
Güvercin sevgilerle tüy tüy ve mavi
Ilık meltemlerle dalga dalga yayılan
Tüm yeryüzüne kurdun,kuşun kardeşliği
İşte o ATATÜRK.

Ne ki güzel ,ne ki iyi
Ne ki büyür yaklaştıkça
Dağ dağ,kavram kavram...
Ve ne ki sınırsızlığın en ışıklı sularında
Yansır,yokluğu varlığınca diri
İşte o ATATÜRK.
 

sarruma

Üye
5 Mar 2008
163
0
bu da benim şiirim

Bir zamanlar dünya diz çökerdi bu topraklarda
Şimdi eşkıya oldu daha dün ki amerika
Özgürlük varken neden tutsak olasın ki onlara
Uyanın kardeşler uyanın
Memleket elden gidiyor
Allah bir kitap bir
Bu tartışma niye
Neden ikilik korsun bildiğin özüne
Böyle giderse hasret kalacaksın ezan sesine
Uyanın kardeşler uyanın
Memleket elden gidiyor
Sen sağcı sen solcu ol dediler
Bizleri uyutup içimize girdiler
Kendi kanımızdakini bile bize öldürttüler
Uyanın kardeşler uyanın
Memleket elden gidiyor
Giden sadece memleketin olmayacak
Sen ölünce burada torunların duracak
Sanma ki onlarda huzurlu olacak
Uyanın kardeşler uyanın
Memleket elden gidiyor
Belki bizler görmüyoruz yaptıklarınızı
Yaratanda mı görmüyor çevirdiğiniz dolapları
Nasıl hesap verecekseniz mahşerde günahlarınızın hesaplarını
Yalnızca yaratan değil
Atalarınızda hesap soracak

Ben ki kanımın son damlası bu vatana feda
Bilene helal olsun bilmeyene ise cefa
Bu uyurda sende canını koy ilk defa
Uyanın kardeşler uyanın
Memleket elden gidiyor!
Ne Türkü, ne kürdü
Nede Çerkez i
Hepsi bir anadan olma deyimli
Değer mi dünya malına satıyorsun kardeşini
Uyanın kardeşler uyanın
Memleket elden gidiyor…
 

sarruma

Üye
5 Mar 2008
163
0
tehlikenin farkındamısınız

<object width="425" height="355"><param name="movie" value="<A href="http://www.youtube.com/v/Cr-PQQuUOcY"></param><param">http://www.youtube.com/v/Cr-PQQuUOcY"></param><param name="wmode" value="transparent"></param><embed src=" https://tik.lat/YhaZE " type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent" width="425" height="355"></embed></object>





https://tik.lat/dts5D
 

SNİFFER 01

Katılımcı Üye
25 Nis 2008
489
15
ataturkun yazmıs oldugu şiirler

BİR ASKERİN MEZARINA

Şurada, kabrin üzerinde konulmuş bir,
Beyaz taş var, onun altında bayraklar
Temevvüç ederken, kelleler uçuşurken...
Celâdeti tâbân olurken aldığı cerîhai mevt
İle bu âlemi hîçîye vedâ etmiş bir
Asker yatıyor...
Onun hâbı istirahate çekildiği şu
Makberin üzerine rüfekası eşki teessür döktüler.
Kadınlar dümü rizi mâtem oldular. İhtiyarlar
Nâle eylediler, çocuklar ağladılar.
Şu söğüt ağacının nim setreylediği senin
Mezarın üzerine bir zırh başlık ile kılıç hak,
Olunmuştur. İşte orası o kahramanı muhteremin
Câyi istirahatidir. Ne mutlu ki, hâki pâye vatan
Ona nâilini intizar olmuş!...

MUSTAFA KEMAL
(Harbiye talebesi iken yazmıştır)


HAKİKAT NEREDE?
Gafil, hangi üç asır, hangi on asır
Tuna ezelden Türk diyarıdır.
Bilinen tarihler söylememiş bunu
Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak,
Dinleyin sesini doğan tarihin,
Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak
Yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin.

Asya'nın ortasında Oğuz oğulları,
Avrupa'nın Alplerinde Oğuz torunları
Doğudan çıkan biz
Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz
Türk sadece bir milletin adı değil,
Türk bütün adamların birliğidir.
Ey birbirine diş bileyen yığınlar,
Ey yığın yığın insan gafletleri
Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,
Hakikat nerede?

MUSTAFA KEMAL
 

fafa0001

Yeni üye
13 Kas 2007
11
0
Yıkın Diktiğiniz Heykellerimi.

Özlediyseniz Fesi, Peçeyi
Aydınlığa Yeğliyorsanız Karanlık Geceyi
Hala Medet Umuyorsanız
Şıhtan,Şehten,Dervişten,
Şifa Buluyorsanız, Muskadan Üfürükçüden
Unutun Tüm Dediklerimi.
YIKIN DİKTİĞİNİZ HEYKELLERİMİ...
 

muratuzun

Katılımcı Üye
10 Tem 2008
717
7
güzel bir şehir
WELCOME TO THE TURKISH DELEGATION

Dünyanın en büyük uluslar arası topluluğuna Türkiye'nin katılması için yapılan öneri karşısında Gazi Mustafa Kemal şöyle dedi:
"Başvurmayı düşünmüyoruz, fakat davet ederlerse katılırız."
Topluluk, "Başvurma zorunluluğu" uygulamaktan ilk kez vazgeçti ve 43 üyenin oybirliğiyle, Türkiye'nin topluluğa davet edilmesine kararı verildi.
Bu davet üzerine Türkiye,
Milletler Cemiyeti'ne katılmayı kabul etti.
Yıl 1932 idi.
[Milletler Cemiyeti'nin bir üyesi olması için Türkiye'ye davet yapılması konusundaki önerge hazırlandı.
(1 Temmuz 1932)]
♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣


EFENDİLER!

Avrupa'nın bütün ilerlemesine, yükselmesine ve medenileşmesime karşılık Türkiye tam tersine gerilemiş ve düşüş vâdisine yuvarlanadurmuştur.
Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi bir takım zihniyetler belirdi.
Halbuki,
hangi istiklâl vardır ki, ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin pilanlarıyla yükselebilsin?..
Târih, böyle bir hâdiseyi kaydetmemiştir!..

M.K.Atatürk
 

muratuzun

Katılımcı Üye
10 Tem 2008
717
7
güzel bir şehir
WELCOME TO THE TURKISH DELEGATION

Dünyanın en büyük uluslar arası topluluğuna Türkiye'nin katılması için yapılan öneri karşısında Gazi Mustafa Kemal şöyle dedi:
"Başvurmayı düşünmüyoruz, fakat davet ederlerse katılırız."
Topluluk, "Başvurma zorunluluğu" uygulamaktan ilk kez vazgeçti ve 43 üyenin oybirliğiyle, Türkiye'nin topluluğa davet edilmesine kararı verildi.
Bu davet üzerine Türkiye,
Milletler Cemiyeti'ne katılmayı kabul etti.
Yıl 1932 idi.
[Milletler Cemiyeti'nin bir üyesi olması için Türkiye'ye davet yapılması konusundaki önerge hazırlandı.
(1 Temmuz 1932)]
♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣


EFENDİLER!

Avrupa'nın bütün ilerlemesine, yükselmesine ve medenileşmesime karşılık Türkiye tam tersine gerilemiş ve düşüş vâdisine yuvarlanadurmuştur.
Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi bir takım zihniyetler belirdi.
Halbuki,
hangi istiklâl vardır ki, ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin pilanlarıyla yükselebilsin?..
Târih, böyle bir hâdiseyi kaydetmemiştir!..

M.K.Atatürk
 

muratuzun

Katılımcı Üye
10 Tem 2008
717
7
güzel bir şehir
WELCOME TO THE TURKISH DELEGATION

Dünyanın en büyük uluslar arası topluluğuna Türkiye'nin katılması için yapılan öneri karşısında Gazi Mustafa Kemal şöyle dedi:
"Başvurmayı düşünmüyoruz, fakat davet ederlerse katılırız."
Topluluk, "Başvurma zorunluluğu" uygulamaktan ilk kez vazgeçti ve 43 üyenin oybirliğiyle, Türkiye'nin topluluğa davet edilmesine kararı verildi.
Bu davet üzerine Türkiye,
Milletler Cemiyeti'ne katılmayı kabul etti.
Yıl 1932 idi.
[Milletler Cemiyeti'nin bir üyesi olması için Türkiye'ye davet yapılması konusundaki önerge hazırlandı.
(1 Temmuz 1932)]
♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣


EFENDİLER!

Avrupa'nın bütün ilerlemesine, yükselmesine ve medenileşmesime karşılık Türkiye tam tersine gerilemiş ve düşüş vâdisine yuvarlanadurmuştur.
Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi bir takım zihniyetler belirdi.
Halbuki,
hangi istiklâl vardır ki, ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin pilanlarıyla yükselebilsin?..
Târih, böyle bir hâdiseyi kaydetmemiştir!..

M.K.Atatürk
 
Atatürk'e ŞiirLer (Arşiv)

ATATÜRK

Uygarlık denilen yüce hedefe
Varmayı öğretti bize Atatürk.
Çağdaşlık yolunda şana şerefe
Ermeyi öğretti bize Atatürk.

İşgal edilince yurdun her yanı
Bin düşmanı yendi Türk'ün bir canı
Alıp ele yeni baştan vatanı
Kurmayı öğretti bize Atatürk.

Biri hilal oldu biri yıldızı
Bayraklaştı yurdun oğulu kızı
Bayrağımız için al kanımızı
Vermeyi öğretti bize Atatürk.

İlkeleri birer sarsılmaz kaya
Devrimler yapıldı arka arkaya
Dostluğu barışı milli halkaya
Örmeyi öğretti bize Atatürk.

Umutla bakarken gelecek güne
Bağlanıp kalmadık geçmişe düne
Kafayı daima ilime fene
Yormayı öğretti bize Atatürk.

Bilimin ışığı açarken yolu
Bilgiyle ışıdı Şu Anadolu
Sevgiyle öksüzü yetimi dulu
Sarmayı öğretti bize Atatürk.

Çokları düşündük bakmadık aza
Hizmet için koştuk hep yurdumuza
Kadın erkek hergün omuz omuza
Durmayı öğretti bize Atatürk.

Eğitim verirken yaşlıya gence
Gençler oldu yarın için güvence
Okullar bir demet çocuklar gonca
Dermeyi öğretti bize Atatürk.

Bilimde teknikte kalmadık geri
Harcadık emeği akıttık teri
Cehalet denilen paslı çemberi
Kırmayı öğretti bize Atatürk.

Yollar yapılırken ovaya dağa
Kalkındı ülkemiz baştan ayağa
En önde koşarak gelecek çağa
Girmeyi öğretti bize Atatürk.

Yaşatacağız biz seni elbette
Bu canlar durdukça kemikte ette
Tüm güzellikleri Cumhuriyet'te
Görmeyi öğretti bize Atatürk.

Rasim Köroğlu


MAVİ AYDINLIK

Yakından görmüştüm gözlerini
Mavi bir ışık akmıştı içime.
Bu büyük aydınlıkla
Dopdoluyum gene.

Kara bir çağ kapandı
Işık bakışlarınla.
Mutlu yarınlar müjdeleyen sesin
Kulaklarımızda hâlâ.

Silemez mavi aydınlığını
Atatürkleşen gönüllerden.
Ne yobazlaşan karanlık
Ne kızıl kefen.

Bunca yıl geçti aradan
Daha dünmüş gibi taptaze acın.
Yaprakları her mevsim yeşil
İçimizde diktiğin ağacın.

Mutlu bir ışıksın ufkumuzda
Bitmeyen eksilmeyen
Dualar taşır sana kuşlar
Dünyanın dört yerinden.

Ellerin geçti alnımızdan
En büyük tesellimiz
Dağılsın bütün karanlıklar
Daha da yücelen Türkiye'miz.

İlhan Geçer

HAVZA YOLLARINDA MUSTAFA KEMAL

Mahmur dağının başında bir duman bir duman
Mustafa Kemal'in başında daha bir duman
Dağ düşünür gündüz gece başından duman gitmez
Mustafa Kemal düşünür gündüz gece başından duman gitmez
Dağların başından duman eksik olmaz
Soy yiğidin başından duman eksik olmaz

Mahmur dağının dumanlarına baktı da dedi
Mustafa Kemal Köroğlu olmak ne güzel şu dağlarda
Tutmak gece gündüz denizlerin yolunu yol vermemek
Üşümek ateş yakmak yola düşmek ne güzel
Bölmek orta yerlerinden gemilerin getirdiği güneşi
Bir sana bir bana sermek ne güzel

Çakal dağının eteğine vardı ki Mustafa Kemal
Vakit alaca karanlık dağın eteğinde bir kahve
Kahvede düze inmiş eşkıya Karadeniz uşakları
Kaynıyor Erzurum işi semaver çay demleniyor
Uyanmış su gözleri adamların susuz gözleri sıcak
Mustafa Kemal baktı tanıdı hepsi halk

Oturdular hep beraber çayı içtiler
Ordan burdan dereden tepeden konuştular
Sabah güneşi gelip bağdaş kurdu bir yana
Yarı karanlıktı yüzleri birden aydınlandılar
Acı çekmiş susamış dağ çizgileri sert
Mustafa Kemal'in gözlerinde tek tek ışıdılar

Çıktı kavak yaylasına oh dedi Mustafa Kemal
Ölmez be insan bu vatanı sevince
Halk kokusudur güller çimenlerden gelir
Ovaları sürenler aşağıda ormanlarda bıçkı sesleri
Dağılmış Mahmur dağının dumanları
Çekip cümle türküleri bir dere ışıltısıyla akar

Havzaya vardım ki kulağımızı koyalım bir
Bağımsız yaşamak diyelim bir dinle ne ses verir
Havza pazarına inmiş allı morlu köylüler
Çıkarlar ormanlardan gizli gizli çağıralım bir
Gelirler toplanırlar ateşimize onlar için yaktık
Özgür yüreklerinin soluğunu üflesinler bir

Sevelim dedi Mustafa Kemal sevelim bir
Selam verelim bir selam alalım bir
Halk olmak ne güzel şeydir arkadaşlar
Şu sabah çayını içelim bir kardeşçe sıcak
Yüzümüzü yunalım şu derede bir
Sonra kursunlar darağacını kavgamıza
Asarlarsa assınlar bizi düşlerimizden!

Ceyhun Atuf Kansu



BÜYÜK GAZİ’YE

Sen ki hilkat denilen ummanın
En büyük incisisin
O bu ulvi vatanın talihinin
En güzel yıldızıdır
Bir dehaet ki güneşten yüksek
Ve semavat ile ünsiyeti var

Sen dururken ona gelmez noksan
Kaplıdır toprağı zırhınla senin
Hep rehakar değil ey Gazi
Bu müsellah vatanın sen hem de
Ebedi bekçisisin

Bu mesalip–zede cemiyyete sen
Yeniden bir vatan ettin ihda
Görüyor şevk-i tuluunla senin
Yeni bir iyd-i zafer İstanbul
Kendi asar-ı dehanın belki
Sen de hayretçisisin
Kainatlarda tecelli buyuran
Halik’ın sende o hasiyyeti var

Abdülhak Hamit Tarhan


ANITTEPE’DE TOPLANMIŞ
TÜRKİYE’MİN TEPELERİ

Bu tepe Üç Şehitler tepesi
Sallanır kavaklar ışıklar
Gider bulur Mustafa Kemal'in soluğu
Yurt köşesinde en uzak köyü
Karanlıklar ak olur

Bu tepe Rasattepe
Tepelerden bakıyorum ülkeme
Doruklarda Mustafa Kemal'in elleri
Bu Tınaztepe bu Kocatepe
Düşlerimiz yaprak olur

Bu tepe İstasyon tepe
Bir ışık çakar bir bulut sallanır
Umudumuz başak olur
Uykuların dar vaktinde geceler boyu
Türküler yaşamak olur

Bu tepe Anıttepe
Mustafa Kemal Anıttepe'den bakar Türkiye'ye
Yankılanır içimizde
Eser yel durmaz yaşam
Anıttepe bayrak olur

Mahmut Alptekin




GİDİYOR

Gidiyor rastgelemez bir daha tarih eşine
Gidiyor on yedi milyon kişi takmış peşine

Gidiyor sonsuz olan kudreti sığmaz akla
Gidiyor göğsünü çepeçevre saran bayrakla

Gidiyor izleri üstün birikmiş yaşlar
Gidiyor yerde kılıçlarla eğilmiş başlar

Gidiyor harbin o en korkulu aslan yelesi
Gidiyor sulhun ufuklarda yanan meş’alesi

Yine bir devr açacakmış gibi en başta O var
Hıçkıran seste O var sessiz akan yaşta O var

Siliyor ruhunun ulviliği fani etini
Çiziyor ufka batan bir güneşin heybetini

Büyüyor gökten inip toprağa yaklaştıkça
Büyüyor gitgide gözlerden uzaklaştıkça

Orhan Seyfi Orhon

ATATÜRK’E AĞIT

Edirne'den Ardahan'a kadar
Bir toprak uzanır
Boz kanatlı üveyikler üstünde uçar
Ardahan'dan Edirne'ye
Edirne'den Ardahan'a kadar

Kopdağı'nda akar bir çeşme var
Serçe parmak kalınlığında suyu
Haram etmiş gece gündüz uykuyu
Akar da akar

Samsun'un evleri denize bakar
Sokakları yosun içinde
Çaparlar takalar manavlar
Bilyalar gibi suyun yüzünde
Bir iner bir kalkar

İstanbul'da bir yâr sevdim
İnsanı günaha sokar

Savaştepe köprüsünden geçen tirenler
Sel olur İzmir'e akar
İzmir'in denizi kız kızı deniz
Sokakları hem kız hem deniz kokar

Güneyde mis kokulu bir ağaç
Yuvarlak yaprakları ince
Yaz gelip de güneş vurunca
Dallarından bal akar

Bu toprak bizim yurdumuzdur
Deli gönül yücesine çıkar
Bir üveyik olur uçar gider
Ardahan'da Edirne'ye
Edirne'den Ardahan'a kadar

Cahit Kulebi




ATATÜRK’LE

Okullara gidiyor çocuklar
Önlükler içinde
Çantaları ellerinde
O'nunla birlikte

Sarı sarı mor mor
Dağlarda çiçekler açıyor
Nisanın ilk günlerinde
O'nunla birlikte

Nine Hatun Telgrafçı Hamdi
Kara Yılan Halide Onbaşı
Doğarlar yine
O'nunla birlikte

Yazıyoruz adını gün gün
Elle beyinle yürekle
Yurt yüzeyine
O'nunla birlikte

Sabutay Hikmet


ONSUZ

Ah işte duyuyorum mesut günler içinden
Sana "Sevimli yüzün asla solmasın" diyen
Bütün adınla dolu sevinç şarkıları...
- Sen öldüğün için mi şimdi bayraklar yarı!
Ah işte görüyorum seni gördüğüm günü
Altından alkışlarla geçiyorsun bir tak'ın
O gün bana gelmiştin babamdan daha yakın.
Meğer duyacakmışım bir sabah öldüğünü...
Meğer görecekmişim bir sabah gidişini
İstanbul'un önünden son defa geçişini...
Bizler seninle nasıl ah nasıl beraberdik
Bizler ki az sıkılsak "O başımızda" derdik
Nasıl yok bileceğiz O güzel güneş yüzü
Ana baba değil bu bizler Ata öksüzü...
Tatmadık bilmiyoruz bu bambaşka yarayı
Öğret bize yarabbi ah O'nsuz yaşamayı...

Ziya Osman Saba




ON YIL DESTANI (Mehmet Asik)


Onuncu yili bu Cumhuriyet'in
Kutlu olsun yurdun buyuk bayrami
Guluyor on yildir yuzu milletin
Kutlu olsun Cumhuriyet bayrami.

Ne yaptilar kahbe dusmanlar bize
Pek cogunu doktuk onun denize
Simdi bir bir anlatayim ben size
Kutlu olsun Cumhuriyet bayrami

Biz Turkleriz her seylere ozenen
Istikbalin serefini kazanan
Hicbir dusman ugrasamaz bizinen
Kutlu olsun Cumhuriyet bayrami

Cumhuriyet halkin hakimiyeti
Hep Turklerin boyle idi niyeti
Anlasildi Cumhuriyet kiymeti
Kutlus olsun Cumhuriyet bayrami

Turkiye'dir vatanimiz ilimiz
Cumhuriyet acti bizim gonlumuz
Ilerlesin bizim guzel dilimiz
Kutlu olsun Cumhuriyet bayrami

Eski kanun kadnlari bosadan
Yeni kanun hanimi hur yasatan
Bu fikirler gelir Gazi Pasa'dan
Kutlu olsun Cumhuriyet bayrami

Muallimlik icin yetisen gencler
Butun halka bilgi vermeye baslar
Laik hukumeti kuran kardaslar
Kutlu olsun Cumhuriyet bayrami

Hukumeti biz yurekten severiz
Hangi dusman karsi dursa doveriz
Turk milleti kahramandir overiz
Kutlu olsun Cumhuriyet bayrami

Millet Meclisiyle verip basbasa
Yasa Cumhuriyet Reisim yasa
Yapalim bayrami biz kosa kosa
Kutlu olsun Cumhuriyet bayrami

Budur onuncu yil donum devrani
Gezip Ankara'yi etsem seyrani
Asik Mehmet yazar bayram destani
Kutlu olsun Cumhuriyet bayrami
ADINA YAZDIĞIM ŞİİRLERDEN

Mavi bir aydınlık doğuyorsa yüreğime
Mutlu bir geleceğim varsa
Özgürsem yenilmemişsem güç giriyorsa bileklerime
Sendendir.

Saban ardında gülüyorsa çiftçinin gözleri
Demiri daha iyi dövüyorsa eller
Güçlüyse uyanıksa kıvançlıysa
Seni düşündüğümdendir

Övgüler yazıyorsa bütün şairler
Düşüncelerdeysen diller seni söylüyorsa
İlk adını öğreniyorsa çocuklar
Büyüklüğündendir.

Yas tutuyorsak milletçe her on Kasımda
Ağlıyorsa yüreğimiz susamışsak yanmışsak
Destanlar söylemişsek büyük adına
Sana inandığımızdandır.

Ethem YAZGAN




MUSTAFA KEMAL' İ DÜŞÜNÜYORUM

Mustafa Kemal' i düşünüyorum
Yeleleri alevden al bir ata binmiş
Aşıyor yüce dağları engin denizleri
Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda
Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri

Mustafa Kemal' i düşünüyorum;
Yanmış yıkılmış savaş meydanlarında
Destanlar yaratıyor cihanın görmediği
Arkasından dağ dağ ordular geliyor

Her askeri Mustafa Kemal gibi.
Mustafa Kemal' i düşünüyorum;
Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel
Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere.

Al bir ata binmiş yalın kılıç
Koşuyor zaferden zafere...
Mustafa Kemal' i düşünüyorum;
Ölmemiş bir kasım sabahı!

Yine bizimle beraber biryerde
Yaşıyor dört köşesinde vatanın.
Yaşıyor damar damar yüreklerde.
Mustafa Kemal' i düşünüyorum;

Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda
Mavi gözleri ışıl ışıl görüyorum
Uykularıma giriyor her gece.
Ellerinden öpüyorum.



BÜYÜK YAS
Hatırlatmayın bana dokuzu beş geçeyi
Hele puslu geçen o geceyi....
Söyletmeyin kasım adlı iki heceyi
Bu benim en büyük yasım.
Bu Atam'ın öldüğü tarih 10 Kasım.

Atam ölmüş Dolmabahçe Sarayın'da
Çok üzüldüm olamadım ya yanında
Ağladım onun öldüğünü duyduğumda
Bu benim en büyük yasım
Bu Atam'ın öldüğü tarih 10 Kasım...

Duydum ki Atam ölmüş
Türk'ün yanan meşalesi sönmüş
Atam 10 Kasımda gömülmüş
Bu benim en büyük yasım
Bu Atam'ın öldüğü tarih 10 Kasım....

Bu tarihte Atam'ın kalmış cansız eti
Kan ağlıyor Türk Milleti..
Böyle anladık yokluğu sefaleti
Bu benim en büyük yasım
Bu Atam'ın öldüğü tarih 10 Kasım...

Bu gün duydum sirenler çalıyor.
Sordum ne oldu? Dediler çiçekler soldu...
Dedim niye? Dediler ki Atatürk öldü diye...
Bundan sonra bayraklar yarıya iniyor.
Bu benim en büyük yasım
Bu Atam'ın öldüğüm tarih 10 Kasım...




Ağlayalım Atatürk'e

Ağlayalım Atatürk'e
Bütün Dünya kan ağladı
Süleyman olmuştu mülke
Geldi ecel can ağladı

Atatürk'ün eserleri
Söyleyecek bundan ger
Bütün dünyanın her yeri
Ah çekti vatan ağladı.

Bu ne kuvvet bu ne kudret
Var idi bunda bir hikmet
Bütün Türkler İnönü İsmet
Gözlerinden kan ağladı.

Uzatma Veysel bu sözü
Dayanmaz herkesin özü
Koruyalım yurdumuzu
Dost değil düşman ağladı.


Aşık Veysel Şatıroğlu

Ata’ya Sesleniş

yaratan ayni ama sen başkasin
bilimde kültürde büyük ustasin
meseniyet seninle geldi yurda
sen ufukta görünen son noktasin.

azmin ile yok’tan var’lar ürettin
kararında karar kılıp direttin
ne bir huzur gördün ne de güzel gün
genç yaşında gençliğini tükettin.

o kara günlerde güneş olmuşsun
batacağın anda bile doğmuşsun
yurdumuza göz diken hainleri
halkın ile "kazma-kürek" kovmuşsun.

ihanetten hıyanetten korkardın
yıllar önce bizi az mı uyardın?
şimdi onlar saygın kişi oldular
sen olsaydın gözlerini oyardın.

sen gidince olan oldu ülkeye
kimler gelmedi ki en üst mevkiye
dediklerin birer birer çıkıyor
ciğer teslim ettik hırsız kediye

ahlaksızlık boyumuza ulaştı
herşeyimiz birbirine dolaştı
döküldükçe orta yere pislikler
elimize yüzümüze bulaştı.

seni hala düşman gibi gören var
utanmadan sıkılmadan söven var
sen yine de teselli ol bizlerle
rüyasında hergün seni gören var.

duyguların kalbin gibi yüceymiş
bazı günler gündüzün de geceymiş
leblebiyle bir kaç kadeh içerken
içindeki üzüntüler mezeymiş.


MUSTAFA KEMAL SESLENSE

Yüzyıllar öncesinden
Yüzyıllar sonrasından sesleniyorum
size Ben Mustafa Kemal' im heyy...
Ben Mustafa Kemal' im

Büyük büyük denizlerim vardır benim Hürriyeti içmiş dalgalarım
Hürriyetle kabarmış dalgalarım vardır benim
Ulusumun yanında sevincim
Ben Mustafa Kemal' im heyy...

Karanlığı deler gözlerim
Dalgalara binip gelmiş kahraman
Gökçe gözlerine türküler yaktığımız...
Hani bir güneş doğmuştu ya Samsun' dan İşte benim... Ben... Mustafa Kemal...

Ölmek yaşamaktır vatan uğrunda
Deyip öyle girdim savaşa
Komut verdim
Şahlandı cümle vatan
Boğdum kör talihi zindanında.
Bahtı gülen anaları yurdumun
Gökleri dağları denizleri
Yarınları güvenipte uyuduğum
Aslan yeleni ışığı sınırlarımın Mehmetleri
Tutun ellerinizden yüreklerinizden Sevgilerinizle beni yıkayın.
Yüzyıllar öncesinden
Yüzyıllar sonrasından gelir sesim
Sevdim
Bir tanem
Türkiyelim
Sen var olukça belli ki
Ben Mustafa Kemalim

Behçet Kemal Çağlar


alıntıdır




 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.