![s-484624d37ec0e844c31f23656f6de6979d8d4544.jpg](https://img-s2.onedio.com/id-5716550a3caa4e771a950379/rev-0/w-500/s-484624d37ec0e844c31f23656f6de6979d8d4544.jpg)
Merhabalar,
Osmanlı tarihinde (600 yılda) bir çok olay yaşanmıştır. Onlardan biride bu kelle kulesidir.
* 19. yüzyıldaki Sırp isyancıların kesilen kellerinden oluşan 952 kafatasından imar edilmiş bir kule. Kule, Osmanlıdan ayrılmak kopmak isteyen Sırplara ibret vermek için yaptırılmıştır. Daha sonra amacı değişti tabi.
* 31 Mayıs 1809 tarihinde Sırp isyankârlar Niş'in birkaç kilometre kuzeydoğusundaki yapılan savaşta Osmanlı ordusuna karşı 1804'deki ayaklanmalarından beri en büyük yenilgilerini aldılar.
* Osmanlı Sırplarının bağımsızlık mücadelesi 1804 yılında başlar. Bu sürecin beşinci yılında yaşanan Çegar Savaşı, Sırp tarihinde büyük bir öneme sahiptir. Çegar Savaşında, üç bin Sırp savaşçı, kendilerinden kat ve kat güçlü olan Osmanlı ordusuna bir buçuk ay boyunca karşı koyar. Ancak bu bir buçuk aylık karşı koymanın sonrasında, Osmanlı askerleri Sırpların en öndeki siperlerini ele geçirmeye başladılar. Savaşın kaybedileceği belliydi. Bu noktada, Sırp komutan, saldırıda bulunan Osmanlı askerlerini öldürme ve böylelikle cephenin gerisindekilere kaçmaları için zaman tanıma amacıyla kendi cephaneliğini havaya uçurarak bir grup askeriyle birlikte orada ölür.
![220px-Hoursit.jpg](https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/b/b9/Hoursit.jpg/220px-Hoursit.jpg)
* Savaşın ardından, Osmanlı ordusunun kumandanı Hurşid Paşa, ölen Sırpların kellelerinin toplanmasını emreder. Toplamda 952 kelle toplanır. Bu kellelerin kafa derileri yüzülür, içleri doldurulur ve İstanbula, Padişah II. Mahmuda gönderilir.Geriye kalan kafatasları ile de bir kule inşa edilir. Dört yanında 14 sıra kafatasları dizili olan üç metre yüksekliğindeki bu kulenin inşası ile amaçlanan, Osmanlı iktidarına karşı gelenlerinin sonunun ne olacağını bölge halkına göstermek suretiyle, bağımsızlık talebinde bulunan Sırplara gözdağı vermektir.
* 1878 yılına kadar yani Sırbistan'ın Osmanlı egemenliğinden kurtuluşuna kadar açık havada ve korunaksız bir şekilde bırakılmış olan kulenin içerisinde gerek hava koşullarından ve gerekse de defin için asilerin akrabaları tarafından götürülmesinden dolayı bugün sadece 58 kafatası kalmıştır. 1892 yılında Sırbistan'ın her tarafından toplanan yardımlarla Belgradlı mimar tarafından kulenin her tarafını kaplayacak ve örtecek şekilde bir kilise yapılmıştır.