Tarih Bilimi

STR-Key

Kıdemli Üye
5 Ocak 2012
3,246
48
Tarih, geçmişte yaşanmış olay ve olguları bilimsel bir metotla analiz eden bir sosyal bilim dalıdır. İnsan ilişkilerini inceleyen sosyal bilimler arasında tarihin çok önemli bir yeri vardır. Bununla birlikte hemen hemen her disiplinin bir tarihsel arka planı vardır denilebilir. İktisat Tarihi, Sanat Tarihi, Bilim Tarihi, İslam Tarihi…


Bilimin temel amacı gerçeğe ulaşmaktır. Bu nedenle bilimler, insanlığa, adeta gerçeğe ulaşmada doğru yolu gösterecek haritalara benzemektedirler. Sonuç olarak tarih bilimi de uygulamacılar için bir harita ya da kılavuz işlevi görmektedir diyebiliriz.

Bir sosyal bilim dalı olan tarihin temel özelliklerinden biri de sebep sonuç ilişkilerinin varlığıdır. Tarih öğrenimi mutlaka olaylar arasındaki sebep sonuç ilişkilerinin kurulmasına bağlıdır. Yani tarih öğreniminde devamlılık esastır. Söz konusu saptamayı şöyle örneklendirebiliriz: Bir belediye otobüsünün şoförü otobüsün güzergâhı üzerinde bulunan durakların her birinin yerini bilmektedir. Hiç şüphesiz, otobüs şoförü duraklar arasında bağlantı kurarak, yani bir devamlılığı takip ederek durakların yerlerini tespit etmektedir. Aynı şekilde tarihçi de kronolojik sıra içersinde geçmiş tüm olayları bilmektedir. Ve bu sıralamada sebep sonuç ilişkileri, yani bir devamlılık esastır.


Diğer taraftan bilim adamının tarafsız yani objektif olması bilimselliğin olmazsa olmaz koşullarındandır. Zaten belirli bir ideolojiye bağlı kalmış ya da kişisel duygulardan arındırılmamış bilgilerin bilimsel bir değeri ve geçerliliği yoktur. Bu yönüyle bakıldığında deney yapma imkânının olmadığı tarih biliminde, objektiflik diğer bilimlere nazaran daha fazla önem kazanmaktadır. Politika ile çok yakın ilişkileri bulunan tarih biliminde objektifliğin sağlanması elbette ki mesleğine âşık ve etik değerleri özümsemiş bilim insanlarına düşmektedir. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün tarihle ilgili sarf ettiği şu ifade bize tarihte objektifliğin önemini hatırlatmaktadır: Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat insanı şaşırtacak bir nitelik alır.”
Bilimlerin bulguları çoğu zaman kesinlik arz ederken, tarih biliminde bu kural geçerli değildir. Nitekim eldeki verilerle ulaşılan bilgiler, araştırmalar sonucu ortaya çıkan yeni verilerle değişebilmektedir. Örneğin; Osmanlı Devleti’nde, kısa bir süre önce ilk madeni paranın Orhan Bey döneminde kullanıldığı bilinmekteydi. Fakat yapılan arkeolojik çalışmalar sonucu Osman Bey döneminde de madeni para kullanıldığı bulgulanmıştır. Kısacası yapılan araştırmalar tarih biliminin bulgularının değişmesine neden olabilmektedir.


Son olarak, tarih biliminin bir ulusun ortak manevi duygularının gelişmesi açısından milli kimliğin oluşmasında son derece önemli bir yeri vardır diyebiliriz.
 

AwiR

Katılımcı Üye
4 Ocak 2020
503
211
Tarih, geçmişte yaşanmış olay ve olguları bilimsel bir metotla analiz eden bir sosyal bilim dalıdır. İnsan ilişkilerini inceleyen sosyal bilimler arasında tarihin çok önemli bir yeri vardır. Bununla birlikte hemen hemen her disiplinin bir tarihsel arka planı vardır denilebilir. İktisat Tarihi, Sanat Tarihi, Bilim Tarihi, İslam Tarihi…


Bilimin temel amacı gerçeğe ulaşmaktır. Bu nedenle bilimler, insanlığa, adeta gerçeğe ulaşmada doğru yolu gösterecek haritalara benzemektedirler. Sonuç olarak tarih bilimi de uygulamacılar için bir harita ya da kılavuz işlevi görmektedir diyebiliriz.

Bir sosyal bilim dalı olan tarihin temel özelliklerinden biri de sebep sonuç ilişkilerinin varlığıdır. Tarih öğrenimi mutlaka olaylar arasındaki sebep sonuç ilişkilerinin kurulmasına bağlıdır. Yani tarih öğreniminde devamlılık esastır. Söz konusu saptamayı şöyle örneklendirebiliriz: Bir belediye otobüsünün şoförü otobüsün güzergâhı üzerinde bulunan durakların her birinin yerini bilmektedir. Hiç şüphesiz, otobüs şoförü duraklar arasında bağlantı kurarak, yani bir devamlılığı takip ederek durakların yerlerini tespit etmektedir. Aynı şekilde tarihçi de kronolojik sıra içersinde geçmiş tüm olayları bilmektedir. Ve bu sıralamada sebep sonuç ilişkileri, yani bir devamlılık esastır.


Diğer taraftan bilim adamının tarafsız yani objektif olması bilimselliğin olmazsa olmaz koşullarındandır. Zaten belirli bir ideolojiye bağlı kalmış ya da kişisel duygulardan arındırılmamış bilgilerin bilimsel bir değeri ve geçerliliği yoktur. Bu yönüyle bakıldığında deney yapma imkânının olmadığı tarih biliminde, objektiflik diğer bilimlere nazaran daha fazla önem kazanmaktadır. Politika ile çok yakın ilişkileri bulunan tarih biliminde objektifliğin sağlanması elbette ki mesleğine âşık ve etik değerleri özümsemiş bilim insanlarına düşmektedir. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün tarihle ilgili sarf ettiği şu ifade bize tarihte objektifliğin önemini hatırlatmaktadır: Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat insanı şaşırtacak bir nitelik alır.”
Bilimlerin bulguları çoğu zaman kesinlik arz ederken, tarih biliminde bu kural geçerli değildir. Nitekim eldeki verilerle ulaşılan bilgiler, araştırmalar sonucu ortaya çıkan yeni verilerle değişebilmektedir. Örneğin; Osmanlı Devleti’nde, kısa bir süre önce ilk madeni paranın Orhan Bey döneminde kullanıldığı bilinmekteydi. Fakat yapılan arkeolojik çalışmalar sonucu Osman Bey döneminde de madeni para kullanıldığı bulgulanmıştır. Kısacası yapılan araştırmalar tarih biliminin bulgularının değişmesine neden olabilmektedir.


Son olarak, tarih biliminin bir ulusun ortak manevi duygularının gelişmesi açısından milli kimliğin oluşmasında son derece önemli bir yeri vardır diyebiliriz.
Eline Sağlık.
 

Speedy Gonzales

Katılımcı Üye
12 Kas 2021
636
294
in every technology system
Tarih, geçmişte yaşanmış olay ve olguları bilimsel bir metotla analiz eden bir sosyal bilim dalıdır. İnsan ilişkilerini inceleyen sosyal bilimler arasında tarihin çok önemli bir yeri vardır. Bununla birlikte hemen hemen her disiplinin bir tarihsel arka planı vardır denilebilir. İktisat Tarihi, Sanat Tarihi, Bilim Tarihi, İslam Tarihi…


Bilimin temel amacı gerçeğe ulaşmaktır. Bu nedenle bilimler, insanlığa, adeta gerçeğe ulaşmada doğru yolu gösterecek haritalara benzemektedirler. Sonuç olarak tarih bilimi de uygulamacılar için bir harita ya da kılavuz işlevi görmektedir diyebiliriz.

Bir sosyal bilim dalı olan tarihin temel özelliklerinden biri de sebep sonuç ilişkilerinin varlığıdır. Tarih öğrenimi mutlaka olaylar arasındaki sebep sonuç ilişkilerinin kurulmasına bağlıdır. Yani tarih öğreniminde devamlılık esastır. Söz konusu saptamayı şöyle örneklendirebiliriz: Bir belediye otobüsünün şoförü otobüsün güzergâhı üzerinde bulunan durakların her birinin yerini bilmektedir. Hiç şüphesiz, otobüs şoförü duraklar arasında bağlantı kurarak, yani bir devamlılığı takip ederek durakların yerlerini tespit etmektedir. Aynı şekilde tarihçi de kronolojik sıra içersinde geçmiş tüm olayları bilmektedir. Ve bu sıralamada sebep sonuç ilişkileri, yani bir devamlılık esastır.


Diğer taraftan bilim adamının tarafsız yani objektif olması bilimselliğin olmazsa olmaz koşullarındandır. Zaten belirli bir ideolojiye bağlı kalmış ya da kişisel duygulardan arındırılmamış bilgilerin bilimsel bir değeri ve geçerliliği yoktur. Bu yönüyle bakıldığında deney yapma imkânının olmadığı tarih biliminde, objektiflik diğer bilimlere nazaran daha fazla önem kazanmaktadır. Politika ile çok yakın ilişkileri bulunan tarih biliminde objektifliğin sağlanması elbette ki mesleğine âşık ve etik değerleri özümsemiş bilim insanlarına düşmektedir. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün tarihle ilgili sarf ettiği şu ifade bize tarihte objektifliğin önemini hatırlatmaktadır: Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat insanı şaşırtacak bir nitelik alır.”
Bilimlerin bulguları çoğu zaman kesinlik arz ederken, tarih biliminde bu kural geçerli değildir. Nitekim eldeki verilerle ulaşılan bilgiler, araştırmalar sonucu ortaya çıkan yeni verilerle değişebilmektedir. Örneğin; Osmanlı Devleti’nde, kısa bir süre önce ilk madeni paranın Orhan Bey döneminde kullanıldığı bilinmekteydi. Fakat yapılan arkeolojik çalışmalar sonucu Osman Bey döneminde de madeni para kullanıldığı bulgulanmıştır. Kısacası yapılan araştırmalar tarih biliminin bulgularının değişmesine neden olabilmektedir.


Son olarak, tarih biliminin bir ulusun ortak manevi duygularının gelişmesi açısından milli kimliğin oluşmasında son derece önemli bir yeri vardır diyebiliriz.
en sevdiğim konu tarıhdır elınıze sağlık
 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.