Televizyon Çocuğunuzun Oyuncağı Olmasın Uyarısı

strawberry

Adanmış Üye
28 Ocak 2007
6,759
48
Küçük yaşlardan itibaren Televizyon izleme saatleri sınırlandırılmayan çocukların, okul yaşlarında televizyon bağımlısı olmaya aday olduklarını belirten uzmanlar, anne-babaları uyardı.
Televizyonun, çocukların ilk aylardan itibaren ilgisini çeken bir araç olduğunu belirten uzmanlar, birkaç aylık bebeklerin bile bu renkli, hareketli ve sesli görüntüyle ilgilenip, görme alanları içinde takip edebildikleri açıklamasında bulundu. Bebeklerin büyüyüp özellikle müziğe ilgi duymaya başladıkça, müzik eşliğinde verilen, görsel olarak vurgulanan görüntülere daha fazla ilgi duymaya başladığını ifade eden uzmanlar, televizyonda söz ve görüntünün bir arada verildiği için çocukları çok kolay etkilediğini vurguladı. İyi seçilmiş programlar izlettirildiği takdirde çocukların bilgi ve hayal gücünün artığını ifade eden Uzman Pedagog Belgin Temur, ilk yıllarda özellikle reklamların bebeklerin ve çocukların ilgisini daha fazla çektiğini söyleyerek, "Müzik kanalları da aynı şekilde müzik-ritim ve renkli görüntülerin eşlik ettiği klipler nedeniyle ilgi çekici olur. Bu dönemde fazla televizyon karşısında tutulan çocukların televizyon izleme alışkanlıklarının gelişmeye başladığı bilinmektedir. Özellikle de çocuğa rahat yemek yedirmek veya onun sakince oturmasını sağlamak amaçlı olarak televizyon seyretmeye teşvik edilen çocukların, okul yıllarında da sürdürecekleri şekilde televizyon izleme alışkanlığı gelişmektedir. Ayrıca anne-babası çok televizyon izleyen çocukların da yine model alma yoluyla zaman geçirme ve eğlenme aracı olarak televizyonu tercih etmeleri söz konusudur" dedi.

YETENEKLERİ OLUMSUZ ETKİLENİYOR
Kontrolsüz şekilde televizyon izlettirilen çocukların yorum yapma, muhakeme etme yeteneklerinin olumsuz etkilendiğinin bilindiğini belirten Belgin Temur, "Televizyon izlemek tek yönlü, pasif bir etkinliktir. Oysa en etkin öğrenme yolu deneyerek yaşayarak öğrenmedir. Fazla televizyon karşısında kalan çocuk direkt bilgi almaya alışır ve etkileşim içine giremez. Bu nedenle televizyonun olumlu etkileri ancak sınırlı ve seçilmiş programların izlenmesiyle sağlanabilir" diye konuştu. "Çocuğun bebekliğinden itibaren televizyonun aynı ortamda açık olmasında bir sakınca yoktur. Hatta bol işitsel uyaran içermesi bakımından yararları da olabilmektedir" açıklamasını yapan Uzman Pedagog Belgin Temur, "Ancak bu, ******n televizyon karşısına oturtulup başka uyaran verilmemesi anlamına gelmemelidir. Aslında çocuklar 2 yaşlarından itibaren televizyon karşısına oturup kısa çizgi filmler izleyebilirler. Ya da eğitimsel içerikli çocuk programlarını izlemeleri uygundur. Ama bebeklikten itibaren izlenen müzik kanallarının çocukların dil ve iletişim becerileri üzerinde olumsuz etkileri olduğu bilinmektedir. Çocuklar okul öncesi dönemde çizgi filmler, çocuk filmleri ve eğitimsel programları izleyebilecek dikkat ve sabır süresine sahiptirler. Yani bir saat civarı televizyon başında oturabilirler. Bu süreyi aşmamak uygun olur. Çünkü bu dönemdeki çocuklar çok alıcıdırlar ve zihinsel gelişimleri için gerekli olan başka bir çok faaliyetle ilgilidirler. Öğrenmenin en yoğun olduğu bu dönemde tek yönlü bir etkinlik olan televizyonla doldurmamak gerekmektedir" değerlendirmesini yaptı.

YAŞAM ALIŞKANLIKLARI EDİNİYORLAR
Ayrıca bu yaşlarda çocukların yaşam rutinleri konusunda alışkanlıklar edindiklerini sürekli televizyon izleyen çocukların bunu alışkanlığa dönüştürmekte ve birçok gelişim alanında yetersiz uyaranlar nedeniyle geri kalabildiklerini ifade eden Temur, "Özellikle okul çağına gelindiğinde televizyon alışkanlığı nedeniyle okul ve derse uyum ve uygun çalışma alışkanlıkları geliştirme konusunda ciddi sorunlar yaşanabilmektedir. Bazen çocuklar için hazırlanan programlar ve çizgi filmler de şiddet ve uygun olmayan görüntüler içerebilmektedir. Buradaki denetim yine ailelere düşmektedir. Televizyon için ayrılan süre ******n gün içindeki boş zamanına oranlanmalıdır. Örneğin okul ve günlük ihtiyaçlarının karşılanması haricinde ******nuzun kalan boş vaktinin dörtte birinden fazlasının televizyon ile harcanması uygun olmayacaktır. Çünkü ******n oyuna, paylaşıma, hobilerini geliştirecek zaman geçirmeye de ihtiyacı vardır. Eğer ******n baş zamanlarında onunla sohbet etmeye, oyun oynamaya veya başka hobilerine vakit ayırabiliyorsanız ******nuz genellikle TV izlemek yerine sizinle vakit geçirmeyi tercih edecektir" dedi.
Televizyonun en önemli olumsuz etkisinin ******n tek yönlü bir iletişim içinde olması ve karşılıklı etkileşime fırsat vermemesi olduğunu vurgulayan, Temur, "Özellikle dil gelişiminin ve sosyal gelişimin temellerinin atıldığı en önemli dönem olan ilk 3 yılda televizyon karşısında fazla vakit geçiren çocukların, konuşmasında gecikmelerin olma olasılığı artmakta ve dış dünyayla iletişimde sorunlar yaşayabilmektedirler. Okul çağı çocuklarında ise yeterli ve uygun çalışma alışkanlığı geliştirememe ve aktif öğrenme yerine kalıp öğrenmeye eğilim, düşünce esnekliğinin azalması gibi bazı olumsuz etkilerden söz edilmektedir" açıklamasında bulundu.
Renk, ses, ritim ve hareketin bir arada sunulduğu reklam ve müzik klibi gibi programların çocukların çok ilgisini çektiğinin, reklamlarda kullanılan bazı bilinç altı uyaranların çocukların tutum ve tavırlarını etkilediğinin altını çizen Temur, "Reklam ve klipleri kontrolsüzce izleyen çocukların verilen her tür mesajı kalıcı olarak alabilmekte, korku, kaygı, öfke gibi duyguları yoğun yaşayabilmekte, zaman zaman şiddet eğilimlerinin arttığı ve sosyal ilişkilerde zorlanabildikleri bilinmektedir. Bununla beraber, bazı eğitimsel programların özellikle yetersiz çevresel koşullarda yaşayan çocuklar için yararlı olabileceği düşünülmektedir. Burada yine bu programların belli bir pedagojik sansürden geçmiş olması gerekliliği söz konusudur. Bunun yanı sıra çocukların gerçek hayatta karşılaşma fırsatı bulamadıkları doğa ve çevre ile ilgili bazı görüntüleri örneğin belgesel programlar aracılığı ile izlemeleri okul bilgisinin görsel bir malzemeyle eşleştirilmesi anlamında kalıcılık sağlamaktadır. Belgesel programlar hem çocukların ilgisini çekmekte hem de yeni bilgiler öğrenmek konusunda teşvik edici ve merak uyandırıcı olmaktadır" dedi.

SINIRLANDIRMA TEMEL PRENSİP
Çocuğun zaman zaman dinlenmek ve eğlenmek için bir keyif aracı olarak kullanması durumunda televizyonun etkili bir araç olduğunu ancak ****** esir alan bir hale dönüştüğünde tamamıyla zarar verici hale geldiğini ifade eden Temur, "Öncelikle ******nuzun izlediği programların hangileri olduğunu bilmeli ve ******nuz için ne kadar yararlı ve gerekli olduğunu önce siz değerlendirmelisiniz" diyerek, televizyon dışı aktiviteler hakkında şöyle tavsiyelerde bulunuyor:
"Her yaş grubunun ilgisi ve becerisi farklı olmakla beraber tüm çocuklar anne-babalarıyla zaman geçirmekten keyif alırlar ve her türlü oyunu anne-babalarıyla oynayabilirler. Seçtikleri, tercih ettikleri oyun ve oyuncaklarla sizin de ilgilenmeniz, oyun kurmak ve o oyunun parçası olmak konusunda ona destek vermelisiniz. Çocukların hem ilgilerini çekebilecek hem de dikkat, algı, hafıza ve muhakeme gibi yeteneklerini geliştirebilecek, dil gelişimine yardımcı, yaratıcılığı destekleyen birçok oyun mevcuttur. Çocuğunuzla yapacağınız aktiviteyi planlamadan önce onu çok iyi tanımalısınız. Bazen çocuklar hep benzer oyunları tercih ederler. Bu kolaylarına gelebilir. Bu durumda eğitimsel oyunlar ve materyaller satan mağazalara danışarak yaşına uygun yeni malzemelerle tanıştırabilirsiniz. Ayrıca evde oluşturacağınız kağıt, karton, boya, hamur gibi bazı yaratıcı malzemelerle de ******nuzun ilgisini çekecek oyunlar hazırlayabilirsiniz. Bu tarz aktiviteler hem ******n duygularını ifade etmesi için bir araç olmakta hem de becerilerini geliştirmeye yardımcı olmaktadırlar. Çocuklar genellikle bu tarz oyunlardan keyif alırlar. Onlara serbestçe oynamaları konusunda fırsat verilmesi önemlidir. Bazen anne-babalar çocuklarının çok mükemmel şeyler yaratmalarını isteyebilirler. Örneğin yaptığı resimleri eleştirirler ve neden daha özenle yapmadığını sorabilirler. Bu tavır çocukların kendilerini yetersiz hissetmelerine neden olabilmekte ve bu tarz aktivitelerden kaçınmalarına neden olabilmektedir. Oysa televizyon izlemek bir performans gerektirmez. Bu durumda çocuk televizyon izlemeyi başka aktivitelere tercih edecektir."

"ÇOCUKLARIN İZLEDİKLERİ FİLMLERİ DENETLEYİN"
Bebeklik çağlarından itibaren fazla televizyon izlettirilen çocukların özellikle iletişim ve konuşma becerilerinde gecikme riski oluşabildiğine değinen Belgin Temur, "3 yaş civarında çocukların çizgi film, belgesel ve eğitimsel programları izlemeleri onların üreticiliklerini geliştirir ve hoşça vakit geçirmelerini sağlar. Ancak bu yaşlardan itibaren televizyon başında geçirecekleri vakit sınırlandırılmalıdır. Bazı çizgi filmlerin aşırı şiddet ve korku öğesi içerdikleri ve bu nedenle çocuklar üzerinde birçok olumsuz etkiye yol açtıkları bilinmektedir. Oyun çağı ****** henüz hayal ile gerçeği ayırt edemeyeceğinden şiddet ve saldırganlık içeren görüntülerden daha çok etkilenir. Bu nedenle ******nuzun izlediği çizgi filmlerin denetimini siz yapmalısınız. Okula giden çocukların, dinlenme, yemek yeme, oyun oynama, uyku ve ders zamanları çıkarıldığında eğer vakitleri kalıyorsa televizyon seyretmelerine izin verilmelidir. Bu saat de genellikle derslerin bitmesinin ardından planlanmalıdır. Çocukların günlük televizyon izlemeleri gereken saatler konusunda değişik görüşler olmakla beraber özellikle okul çocuklarının günde bir saatten fazla televizyon izlememeleri önerilmektedir. Çocuğun yaşına uygun programlar izlemesi sağlanmalıdır. Yetişkinler için hazırlanmış dizi, film, magazin türü programların mümkün olduğunca çocuklara izlettirilmemesi gerekmektedir. Çocuklar genellikle evde yalnız hissettiklerinde ve uygun aktivite bulamadıklarında televizyonu tercih etmektedirler. Çocuğunuzun yaşına ve ilgi alanına uygun oyunlar bulup onunla oynayabilirseniz ve televizyon dışında birlikte eğlenebileceğiniz aktiviteler bulabilirseniz, ******nuz televizyon izlemek yerine sizinle oynamayı tercih edecektir" şeklinde anne-babaları uyararak sözlerini tamamladı.
İSTANBUL (İHA)
 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.