ir zamanların vazgeçilmez oyun türü platform oyunları günümüzde yeniden karşımıza çıkmaya başladı. Trine, Giana Sisters: Twisted Dreams ve Vessel gibi 2.5D platform oyunları oyuncular tarafından çok sevildi. Eski yapımlar tekrar modellenip sunuldu, yeniler ise kendine iyi yerler edinme çabasında. Bu durum tabii ki kötü değil, bize nereden nerelere geldiğimizi hatırlatıyor. Bu yazımda, Paradox Interactive tarafından sunulan ve yapımcılığını Arrowhead Game Studios'un üstlendiği "The Showdown Effect'i" sizlere anlatacağım.
Sınırsız curcunaya hoşgeldiniz.
2.5D çok oyuncu odaklı olan The Showdown Effect, 80'lerin ve 90'ların aksiyon filmlerini ilham almış kendine. Zamana karşı birbirimizi yenmeye çalıştığımız oyunda, bir hikaye yok. Ama oyundaki kahramanların bir alt hikayesi mevcut. Mesela, bir kahraman kaybolan kimliğinin peşinde, diğeri kaçırılan ailesini bulmaya çalışıyor. Zaten hikayeye göre ilerleyen bir oyun yapısına sahip değil. Oyuna yeni başlayanlar dört adet karakterle başlıyor, ikisi erkek ikisi kız. Kahramanlarınızı özelleştirme ekranında silah, kıyafet ve her kahramana özel yetenek bulunuyor. Bu karakter ekranı bana FallOut 3'ü andırdı, eski televizyon ekranı tadında güzel görünüyor.
Silahlar, silahlar, silahlar
Kahramanlar yanlarında iki silah barındırabiliyor, biri ana silah biri yan silah olarak görev alıyor. İsterseniz iki seçeneği ana silah yapabilirsiniz ama bu size oyunu oynarken dezavantaj oluşturuyor. Yeni silahları, kıyafetleri hepsini oyun içi kazandığımız para ile alıyoruz. Tabi gerçek para ile eşya satışı bu oyun için de geçerli, markete girip istediğiniz eşyayı alabiliyorsunuz ama şuan markette parayla alınan eşya sayısı çok az. Oyun içi markette bir sürü silah, kıyafet ve birkaç adet karakter mevcut. Silahları alabilmemiz için önce karakterimizin o silahı kullanabilmesi gerekiyor. Örneğin; makineli tüfek alacağız ama alamıyoruz, önce gidip makineli tüfek becerisini açmamız gerekiyor. Ondan sonra makineli tüfek sınıfındaki tüm silahları alabiliriz. Silahlar ve kostümler ile ilgili son olarak şunu demek istiyorum, çok çılgın silahlar var, 1876 yapımı minigun'dan tutun ışın kılıcına kadar bir sürü silah var. Yani buna bir de ortaçağ kostümü eklenince, ortaya Orta Çağ'da ışın kılıcı ile gezen bir savaşçı çıkıyor.
Sınırsız curcunaya hoşgeldiniz.
2.5D çok oyuncu odaklı olan The Showdown Effect, 80'lerin ve 90'ların aksiyon filmlerini ilham almış kendine. Zamana karşı birbirimizi yenmeye çalıştığımız oyunda, bir hikaye yok. Ama oyundaki kahramanların bir alt hikayesi mevcut. Mesela, bir kahraman kaybolan kimliğinin peşinde, diğeri kaçırılan ailesini bulmaya çalışıyor. Zaten hikayeye göre ilerleyen bir oyun yapısına sahip değil. Oyuna yeni başlayanlar dört adet karakterle başlıyor, ikisi erkek ikisi kız. Kahramanlarınızı özelleştirme ekranında silah, kıyafet ve her kahramana özel yetenek bulunuyor. Bu karakter ekranı bana FallOut 3'ü andırdı, eski televizyon ekranı tadında güzel görünüyor.
Silahlar, silahlar, silahlar
Kahramanlar yanlarında iki silah barındırabiliyor, biri ana silah biri yan silah olarak görev alıyor. İsterseniz iki seçeneği ana silah yapabilirsiniz ama bu size oyunu oynarken dezavantaj oluşturuyor. Yeni silahları, kıyafetleri hepsini oyun içi kazandığımız para ile alıyoruz. Tabi gerçek para ile eşya satışı bu oyun için de geçerli, markete girip istediğiniz eşyayı alabiliyorsunuz ama şuan markette parayla alınan eşya sayısı çok az. Oyun içi markette bir sürü silah, kıyafet ve birkaç adet karakter mevcut. Silahları alabilmemiz için önce karakterimizin o silahı kullanabilmesi gerekiyor. Örneğin; makineli tüfek alacağız ama alamıyoruz, önce gidip makineli tüfek becerisini açmamız gerekiyor. Ondan sonra makineli tüfek sınıfındaki tüm silahları alabiliriz. Silahlar ve kostümler ile ilgili son olarak şunu demek istiyorum, çok çılgın silahlar var, 1876 yapımı minigun'dan tutun ışın kılıcına kadar bir sürü silah var. Yani buna bir de ortaçağ kostümü eklenince, ortaya Orta Çağ'da ışın kılıcı ile gezen bir savaşçı çıkıyor.