linizde bir güç olsa ve hayata yeniden başlama imkânına sahip olsanız, büyük ihtimalle hiç düşünmeden yeniden başlardınız değil mi? Nasılsa bu zamana kadar yaptığınız yanlışlar, attığınız olumsuz adımlar ya da eksik bıraktığınız birçok nokta, aklınızın bir köşesinde sizi rahatsız edip duruyordur. Belki gerçek hayatta böyle bir şansımız yok ancak oyun dünyasında işler gerçek hayattakinden daha kolay oluyor. Bunun son örneğini de biricik Laramızın reboot, yani baştan başlayan hikâyesi Tomb Raider ile göreceğiz. Yalnız bu yeni başlangıç, öylesine kökten, öylesine yenilikçi ki, önceki oynadığımız oyunlar Tomb Raider serisindense bu oyun neyin nesi dememek için zor tutuyoruz kendimizi. Bugüne kadar birçok izlenim yazısı yazıldı yeni oyunla ilgili. Bir kısmı üfürük bilgiler, bir kısmı eksiklikler barındırsa da, hepsinde ortak olan yön, oyunun farklı olacağı noktasında birleşiyordu. Bu yazıyı, oyunun PAX 2012 videosunun akabinde yazmayı uygun gördüm zira birçok detay bu videoyla gayet net bir hal aldı.
Neredeyim, ne yapıyorum
Oyunun konusu hala tam bir muamma olsa da, Lara geçirdiği kaza sonucu bulunduğu adadan bir şekilde ayrılmaya ve karşılaştığı tehlikelerden uzak durmaya gayret ediyor. Bu sırada da, daha önceki oyunlarda pek de görmediğimiz insana dair özellikleri bir bir karşımıza çıkarıyor. Acı çektiğinde ya da korktuğunda verdiği tepkiler, hava koşullarının ani değişimi sonucu vücut direncinin düşmesiyle üşümesi ve titremeye başlaması, üzülmesi, ağlaması, bu zamana kadar geliştiricilerin çizdiği Cesur Kadın, Korkusuz Savaşçı figürlerini birdenbire çöpe atıveriyor. Yapım, Laranın henüz toy zamanlarını ele aldığından dolayı, çoğu hareketi yaparken zorluk yaşaması, tehlikeli durumlara karşı hazırlıksız yakalanması, yeni yapımı önceki oyunlardan keskin çizgilerle ayırıyor ve alışık olduğumuz Aksiyon Macera yapısından tutup, doğrudan doğruya Hayatta Kal ve Mücadele Et tarzına bırakıyor.
Alışıldık Lara reflekslerini unutun. Her an düşebilirsiniz!
Yapımın genelindeki ilerleyiş nasıl olur, onu oyunu elimize aldığımızda göreceğiz ama ormanlık alan bölümünde özellikle üstünde durulan konu; gerçek anlamda hayatta kalma mücadelesi için Laranın çırpınması ve hatta karnını doyurabilmek için avcılıkla uğraşırken bile, Tomb Raider serisinde şimdiye dek görmediğimiz bir şekilde duygusal anlara imza atması kabaca sıralanabilir. Aynı zamanda verdiğimiz kararlar ve gittiğimiz yönlerde karşımıza anlık olarak çıkan hareketli ve tehlikeli sahneler bu yaşam mücadelesinin ne kadar çetin olacağının da bir habercisi gibi. Tabi bunlar olurken gerçek bir insan, yaşadıklarını nasıl tecrübe edip de hayatının geri kalanına uyguluyorsa, Lara da yaşadıkları neticesinde XP kazanıyor ve bu XPler de bizim seçimimize göre Laraya çeşitli yetenekler olarak geri dönüyor. Buradan yola çıkarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim; Tomb Raider markasının dünyaya gelmesini sağlayan Core Designın son TR oyunu Angel of Darknessla yine gündeme gelmiş bu yetenek bağlantılı RPG öğeleri, o dönemde çok başarılı bir şekilde yansıtılamamıştı. Basit birer çörek ve çikolata yemekten öteye giden bu yeni oyundaki RPG yapısı, son zamanların moda tabiriyle ezber bozmakta.
Basit bir araç için, ölülerle samimiyet kurmaya çalışacaksınız...
Klasik Tomb Raider oyunlarındaki çizgisel oynanış da yeni oyunla tarih oluyor. Gösterimdeki orman bölümünde haritaya bakmaksızın yön bulmak da, gidilecek yeri bulmak da imkânsıza yakın. Geliştiriciler, serinin takipçilerine RPG öğeleriyle birlikte, alan serbestisini de sunarak ciddi anlamda bir güzellik yapmışlar. Güzellik yalnızca bunlarla sınırlı değil, ortamın hem göze hem de kulağa güzel gelmesi için ekip ciddi bir çalışma yapmış ve çoğu oyunda görmediğimiz kalitede grafik kalitesini yakalamışlar. Bilhassa atmosferik yapı, bu grafik motoruyla çok güzel yansıtılmış.
Neredeyim, ne yapıyorum
Oyunun konusu hala tam bir muamma olsa da, Lara geçirdiği kaza sonucu bulunduğu adadan bir şekilde ayrılmaya ve karşılaştığı tehlikelerden uzak durmaya gayret ediyor. Bu sırada da, daha önceki oyunlarda pek de görmediğimiz insana dair özellikleri bir bir karşımıza çıkarıyor. Acı çektiğinde ya da korktuğunda verdiği tepkiler, hava koşullarının ani değişimi sonucu vücut direncinin düşmesiyle üşümesi ve titremeye başlaması, üzülmesi, ağlaması, bu zamana kadar geliştiricilerin çizdiği Cesur Kadın, Korkusuz Savaşçı figürlerini birdenbire çöpe atıveriyor. Yapım, Laranın henüz toy zamanlarını ele aldığından dolayı, çoğu hareketi yaparken zorluk yaşaması, tehlikeli durumlara karşı hazırlıksız yakalanması, yeni yapımı önceki oyunlardan keskin çizgilerle ayırıyor ve alışık olduğumuz Aksiyon Macera yapısından tutup, doğrudan doğruya Hayatta Kal ve Mücadele Et tarzına bırakıyor.
Alışıldık Lara reflekslerini unutun. Her an düşebilirsiniz!
Yapımın genelindeki ilerleyiş nasıl olur, onu oyunu elimize aldığımızda göreceğiz ama ormanlık alan bölümünde özellikle üstünde durulan konu; gerçek anlamda hayatta kalma mücadelesi için Laranın çırpınması ve hatta karnını doyurabilmek için avcılıkla uğraşırken bile, Tomb Raider serisinde şimdiye dek görmediğimiz bir şekilde duygusal anlara imza atması kabaca sıralanabilir. Aynı zamanda verdiğimiz kararlar ve gittiğimiz yönlerde karşımıza anlık olarak çıkan hareketli ve tehlikeli sahneler bu yaşam mücadelesinin ne kadar çetin olacağının da bir habercisi gibi. Tabi bunlar olurken gerçek bir insan, yaşadıklarını nasıl tecrübe edip de hayatının geri kalanına uyguluyorsa, Lara da yaşadıkları neticesinde XP kazanıyor ve bu XPler de bizim seçimimize göre Laraya çeşitli yetenekler olarak geri dönüyor. Buradan yola çıkarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim; Tomb Raider markasının dünyaya gelmesini sağlayan Core Designın son TR oyunu Angel of Darknessla yine gündeme gelmiş bu yetenek bağlantılı RPG öğeleri, o dönemde çok başarılı bir şekilde yansıtılamamıştı. Basit birer çörek ve çikolata yemekten öteye giden bu yeni oyundaki RPG yapısı, son zamanların moda tabiriyle ezber bozmakta.
Basit bir araç için, ölülerle samimiyet kurmaya çalışacaksınız...
Klasik Tomb Raider oyunlarındaki çizgisel oynanış da yeni oyunla tarih oluyor. Gösterimdeki orman bölümünde haritaya bakmaksızın yön bulmak da, gidilecek yeri bulmak da imkânsıza yakın. Geliştiriciler, serinin takipçilerine RPG öğeleriyle birlikte, alan serbestisini de sunarak ciddi anlamda bir güzellik yapmışlar. Güzellik yalnızca bunlarla sınırlı değil, ortamın hem göze hem de kulağa güzel gelmesi için ekip ciddi bir çalışma yapmış ve çoğu oyunda görmediğimiz kalitede grafik kalitesini yakalamışlar. Bilhassa atmosferik yapı, bu grafik motoruyla çok güzel yansıtılmış.