İşsizlik Psikolojisi

muhammet0232' Alıntı:

(Bu konudaki hiç bir şey benim uydurduklarımla yazılmamıştır. Kaynaklar Yazının altında verilecektir)
(Konuda Asla siyaset, Din VB Konular Asla içermez)
​

Halkımıza "İşsiz biri" Kimdir Diye sorun, İlk verecekleri cevap; İş beğenmeyen Tembel biri olarak yanıt vereceklerdir. Üniversiteyi bitirip, İş aradıkları bütün kapıları dolaşıp sonuç alamadıktan sonra Kasiyer veya Kurye olmayı hiç kimse istemez. Fakat İnsanlarımız bunu "İş beğenmeyen insan" olarak Tanımlıyor.

İş bulamayan bir insan kendisini işe yaramaz ve Depresif biri olarak görür. Toplumumuzun algısı sayesinde ne yazık ki...
Bu insanlar Garsonluk, Kuryelik, Kasiyerlik yaptıkları zaman ise Patronlarının baskıları altında ekmek kazanma derdine girerler.

Çok garip bir toplumuz; İşsizler iş aramaya çalışıyor, Çalışanlar istifa etmeye çalışıyor.


Türkiye'nin mutluluk oranı %49,3'tür. Bunların başında Ekonomik sebepler yer almaktadır. Hayat pahalılığı, Fırsatçıların kan emiciliği devam eder.

Elazığ Depremini hatırlarsınız. 24 Ocak 2020'de olan depremde ölüler vardı.
Evleri yıkılan Zavallı Vatandaşlar Kiralık ev arıyordu
O günlerde Ev sahipleri Kiraları 3 Katına çıkarmıştı. (Depremi Fırsat Bilip!!)

Maalesef Halkımızın Acı gerçeklerinden sadece biridir...



ÜLKEMİZ HERZAMAN BÖYLEMİYDİ ?

Cevap veriyorum HAYIR! ​

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk "Sümerbank"ı kurarken İşçilere verdiği değer Yere göğe sığmazdı.
Sümerbank işçileri Aydın/Kuşadası Tatil köylerinde Çok düşük bir ücretlerde Tatil yapabiliyordu. Sümerbank İşçilerinin çocukları Fabrikanın kendi bütçesi ile burslar okutuluyordu. Çalışma saatleri düşük tutuluyor, İşçilerin Ailelerine daha fazla zaman ayırmaları sağlanıyordu. Bazı işçilerin ve Tiyatro klüpleri vardı. Fabrikalarda Piyano kursları ve Heykel kursları ücretsiz olarak veriliyor. Sergilere Yollanılıyor. Ve daha niceleri.

Atatürkümüzün İşçilere verdiği değeri görüyorsunuz. Liderimiz İşçilerin Mutluluğunu bile düşünüyor...

Şimdi günümüze gelelim...
- 12-14 Saat Mesai
- Düşük maaşla çalışanlar
- Diplomalı Kasiyer veya Kuryeler
- Hayat pahalılığı
- Huzursuz, Mutsuz insanlar
- İşinden memnun olmayanlar

Ve niceleri...

Siz hiç ŞOK, BİM gibi Tekel Firmalarda çalışan İşçilerin hep genç olduğuna dikkat çektinizmi ?

Çünkü Güzel ülkemizde "Genç" Nüfusu Oldukça fazladır. Ve Diplomalı işsizleri herzaman yanlarına çekerler. Ne yazıkki....

Farsça da "Genç" Bir anlamda "Hazine" Demektir.


(kaynaklar :TÜİK Kurumsal.)

Okuduğunuz için teşekkür ederim

BY @muhammet0232









​

Genişletmek için tıkla ...

muhammet0232' Alıntı:

(Bu konudaki hiç bir şey benim uydurduklarımla yazılmamıştır. Kaynaklar Yazının altında verilecektir)
(Konuda Asla siyaset, Din VB Konular Asla içermez)
​

Halkımıza "İşsiz biri" Kimdir Diye sorun, İlk verecekleri cevap; İş beğenmeyen Tembel biri olarak yanıt vereceklerdir. Üniversiteyi bitirip, İş aradıkları bütün kapıları dolaşıp sonuç alamadıktan sonra Kasiyer veya Kurye olmayı hiç kimse istemez. Fakat İnsanlarımız bunu "İş beğenmeyen insan" olarak Tanımlıyor.

İş bulamayan bir insan kendisini işe yaramaz ve Depresif biri olarak görür. Toplumumuzun algısı sayesinde ne yazık ki...
Bu insanlar Garsonluk, Kuryelik, Kasiyerlik yaptıkları zaman ise Patronlarının baskıları altında ekmek kazanma derdine girerler.

Çok garip bir toplumuz; İşsizler iş aramaya çalışıyor, Çalışanlar istifa etmeye çalışıyor.


Türkiye'nin mutluluk oranı %49,3'tür. Bunların başında Ekonomik sebepler yer almaktadır. Hayat pahalılığı, Fırsatçıların kan emiciliği devam eder.

Elazığ Depremini hatırlarsınız. 24 Ocak 2020'de olan depremde ölüler vardı.
Evleri yıkılan Zavallı Vatandaşlar Kiralık ev arıyordu
O günlerde Ev sahipleri Kiraları 3 Katına çıkarmıştı. (Depremi Fırsat Bilip!!)

Maalesef Halkımızın Acı gerçeklerinden sadece biridir...



ÜLKEMİZ HERZAMAN BÖYLEMİYDİ ?

Cevap veriyorum HAYIR! ​

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk "Sümerbank"ı kurarken İşçilere verdiği değer Yere göğe sığmazdı.
Sümerbank işçileri Aydın/Kuşadası Tatil köylerinde Çok düşük bir ücretlerde Tatil yapabiliyordu. Sümerbank İşçilerinin çocukları Fabrikanın kendi bütçesi ile burslar okutuluyordu. Çalışma saatleri düşük tutuluyor, İşçilerin Ailelerine daha fazla zaman ayırmaları sağlanıyordu. Bazı işçilerin ve Tiyatro klüpleri vardı. Fabrikalarda Piyano kursları ve Heykel kursları ücretsiz olarak veriliyor. Sergilere Yollanılıyor. Ve daha niceleri.

Atatürkümüzün İşçilere verdiği değeri görüyorsunuz. Liderimiz İşçilerin Mutluluğunu bile düşünüyor...

Şimdi günümüze gelelim...
- 12-14 Saat Mesai
- Düşük maaşla çalışanlar
- Diplomalı Kasiyer veya Kuryeler
- Hayat pahalılığı
- Huzursuz, Mutsuz insanlar
- İşinden memnun olmayanlar

Ve niceleri...

Siz hiç ŞOK, BİM gibi Tekel Firmalarda çalışan İşçilerin hep genç olduğuna dikkat çektinizmi ?

Çünkü Güzel ülkemizde "Genç" Nüfusu Oldukça fazladır. Ve Diplomalı işsizleri herzaman yanlarına çekerler. Ne yazıkki....

Farsça da "Genç" Bir anlamda "Hazine" Demektir.


(kaynaklar :TÜİK Kurumsal.)

Okuduğunuz için teşekkür ederim

BY @muhammet0232









​

Genişletmek için tıkla ...

Darkness DeviL' Alıntı:

Emeğine sağlık kardeşim.Malesef çağımızın en büyük sorunlarından birine farklı görüş açısı ile yaklaşmışsın.
Amatörcede olmamış hoşbir anlatım olmuş

Genişletmek için tıkla ...

El Petr' Alıntı:

eline emeğine sağlık

Genişletmek için tıkla ...

whichiam' Alıntı:

Hocam anlattığın şeyi bugün yaşadım 10 gündür is arıyodum 3. Günden sonra isteksizleşmeye başladım sonra buldum 13 saat full durmaksızın çalışıyorum eve kendimi zor atıyorum maksat hem paravan iş hemde lazım para herkese bilirsiniz. Şimdi çıkmak istesem iş beğenmedi diyecek bu sefer toplum ,çıkmasam hem kendime vakit ayiramiyorum hemde dış dünyaya iki yönden de boş baskı üzücü

Genişletmek için tıkla ...

Tyrone' Alıntı:

Elinize sağlık.

Genişletmek için tıkla ...

𝕫𝕠ℝℝ𝕠' Alıntı:

Ellerine sağlık,psikoloğum.

Genişletmek için tıkla ...

s3rgio' Alıntı:

Hocam harika konu hazırlamışsınız başarılarınızın devamını diliyorum.

Genişletmek için tıkla ...

YaaBatuuu' Alıntı:

Cok begendim konuyu elinize saglik

Genişletmek için tıkla ...

Ellie Williams' Alıntı:

Aslında sorun helal para kazanmak. Örnek olarak değeri 3M₺ bir evi sattığınızda size yaklaşık 80-90Bin tl aylık gelir sağlar. Bunu faizden elde ediceksiniz. Ve ya dolandırıcılık. Çevremde bunları yapıp hem okul hem de birkaç saatini bu işe ayırarak ayda onbinler kazanan insanlar var. Bunlar bir iş sayılmaz bunun farkındayım. 2. Sini tavsiye etmemekle beraber haram paranın hayır getirmediğini her zaman çevremden gördüm ve hiçbir zaman bu işlere bulaşmadım.

Genişletmek için tıkla ...

Taksidriver' Alıntı:

Güzel bir anlatım hocam son zamanlardaki işsizlik sayısının baya artmasıyla böyle problemler görüyoruz

Genişletmek için tıkla ...

Alexxb' Alıntı:

Kısa ve öz olmuş. Eline emeğine sağlık piskolok yapıyorsun bu sporu.

Genişletmek için tıkla ...

muhammet0232' Alıntı:

(Bu konudaki hiç bir şey benim uydurduklarımla yazılmamıştır. Kaynaklar Yazının altında verilecektir)
(Konuda Asla siyaset, Din VB Konular Asla içermez)
​

Halkımıza "İşsiz biri" Kimdir Diye sorun, İlk verecekleri cevap; İş beğenmeyen Tembel biri olarak yanıt vereceklerdir. Üniversiteyi bitirip, İş aradıkları bütün kapıları dolaşıp sonuç alamadıktan sonra Kasiyer veya Kurye olmayı hiç kimse istemez. Fakat İnsanlarımız bunu "İş beğenmeyen insan" olarak Tanımlıyor.

İş bulamayan bir insan kendisini işe yaramaz ve Depresif biri olarak görür. Toplumumuzun algısı sayesinde ne yazık ki...
Bu insanlar Garsonluk, Kuryelik, Kasiyerlik yaptıkları zaman ise Patronlarının baskıları altında ekmek kazanma derdine girerler.

Çok garip bir toplumuz; İşsizler iş aramaya çalışıyor, Çalışanlar istifa etmeye çalışıyor.


Türkiye'nin mutluluk oranı %49,3'tür. Bunların başında Ekonomik sebepler yer almaktadır. Hayat pahalılığı, Fırsatçıların kan emiciliği devam eder.

Elazığ Depremini hatırlarsınız. 24 Ocak 2020'de olan depremde ölüler vardı.
Evleri yıkılan Zavallı Vatandaşlar Kiralık ev arıyordu
O günlerde Ev sahipleri Kiraları 3 Katına çıkarmıştı. (Depremi Fırsat Bilip!!)

Maalesef Halkımızın Acı gerçeklerinden sadece biridir...



ÜLKEMİZ HERZAMAN BÖYLEMİYDİ ?

Cevap veriyorum HAYIR! ​

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk "Sümerbank"ı kurarken İşçilere verdiği değer Yere göğe sığmazdı.
Sümerbank işçileri Aydın/Kuşadası Tatil köylerinde Çok düşük bir ücretlerde Tatil yapabiliyordu. Sümerbank İşçilerinin çocukları Fabrikanın kendi bütçesi ile burslar okutuluyordu. Çalışma saatleri düşük tutuluyor, İşçilerin Ailelerine daha fazla zaman ayırmaları sağlanıyordu. Bazı işçilerin ve Tiyatro klüpleri vardı. Fabrikalarda Piyano kursları ve Heykel kursları ücretsiz olarak veriliyor. Sergilere Yollanılıyor. Ve daha niceleri.

Atatürkümüzün İşçilere verdiği değeri görüyorsunuz. Liderimiz İşçilerin Mutluluğunu bile düşünüyor...

Şimdi günümüze gelelim...
- 12-14 Saat Mesai
- Düşük maaşla çalışanlar
- Diplomalı Kasiyer veya Kuryeler
- Hayat pahalılığı
- Huzursuz, Mutsuz insanlar
- İşinden memnun olmayanlar

Ve niceleri...

Siz hiç ŞOK, BİM gibi Tekel Firmalarda çalışan İşçilerin hep genç olduğuna dikkat çektinizmi ?

Çünkü Güzel ülkemizde "Genç" Nüfusu Oldukça fazladır. Ve Diplomalı işsizleri herzaman yanlarına çekerler. Ne yazıkki....

Farsça da "Genç" Bir anlamda "Hazine" Demektir.


(kaynaklar :TÜİK Kurumsal.)

Okuduğunuz için teşekkür ederim

BY @muhammet0232









​

Genişletmek için tıkla ...

Hayrabay' Alıntı:

Eline sağlık.
Üniversiteden mezun olup elinde diploması olan biri herhangi bir özel şirkete başvursa bile sordukları soru ne kadar bir tecrüben var daha önce hiçbir yerde çalıştın mı ?
çalışmayan biri ne yapacak işsiz evinde oturacak veya fabrikalarda iş aramaya başlayacak..

Genişletmek için tıkla ...