Din, Allah tarafindan konulmus bir kanundur. Insanlara, yaratilis gayesini ve varolus hikmetini bildirir. Yüce Rablerine karsi ne sekilde ibâdette bulunacaklarini ögretir. Iyi ve faydali seyler yapmaya sevkeder, zararli islerden de alikoyar.
Din, insan aklinin kendi kendine sorup durdugu, "Ben kimim, nereden gelip, nereye gidiyorum?" suâllerinin tatmîn edici yegâne cevab kaynagidir.
Din, imkânlarin tükendigi, ümidlerin söndügü yerde baslayan imkân yolu ve ümid isigi, ilâçlarin dindiremedigi acilarin ilâci, yikik gönüllerin siginagidir.
Din; adâlet, iyilik, fedakârlik, dogruluk, fazilet gibi duygularin hayat menbai, insan vicdanindaki inanma ihtiyacinin tam karsiligidir.
Insanlar, dinleri peygamberlerden ögrenmislerdir.
Peygamberler, vahiy yoluyla Allah'dan aldiklari dinî hükümleri, aldiklari sekliyle insanlara bildirmislerdir. Bu bakimdan, dinlerin hakikî sahibi, Allah Teâlâ'dir. Peygamberler ise dînin hükümlerini insanlara bildiren birer elçi durumundadirlar.
Din, insan aklinin kendi kendine sorup durdugu, "Ben kimim, nereden gelip, nereye gidiyorum?" suâllerinin tatmîn edici yegâne cevab kaynagidir.
Din, imkânlarin tükendigi, ümidlerin söndügü yerde baslayan imkân yolu ve ümid isigi, ilâçlarin dindiremedigi acilarin ilâci, yikik gönüllerin siginagidir.
Din; adâlet, iyilik, fedakârlik, dogruluk, fazilet gibi duygularin hayat menbai, insan vicdanindaki inanma ihtiyacinin tam karsiligidir.
Insanlar, dinleri peygamberlerden ögrenmislerdir.
Peygamberler, vahiy yoluyla Allah'dan aldiklari dinî hükümleri, aldiklari sekliyle insanlara bildirmislerdir. Bu bakimdan, dinlerin hakikî sahibi, Allah Teâlâ'dir. Peygamberler ise dînin hükümlerini insanlara bildiren birer elçi durumundadirlar.