Atatürk'ün Sansürlenen Mektubu, Atilla Oral'ın 2011 yılında yayımladığı kitaptır. Atatürk'ün 1931 yılında Türk Tarih Kurumu Başkanı Tevfik Bıyıklıoğlu'na yazdığı 21 sayfalık sansürlenen mektubu ilk kez yayımlanmıştır.
Mektubun bulunması
Atilla Oral, mektubu; Beyoğlu'ndaki Hazzopulo Pasajı'ndaki müzayedede Türk Tarih Kurumu eski Genel Sekreteri Uluğ İğdemir'e ait olan belgelerin satışa çıkarılması üzerine bu belgeler içinden satın almıştır. Satışa sunan sahaf belgelerin çöpten çıktığını söylemiştir.
Mektubun İçeriği
Atatürk okullar için tarih ders kitabı yazılması amacıyla Türk Tarih Kurumu'nu görevlendiriyor. Lise ders kitaplarının 'Türklerin İslamdaki Yeri' ve 'İslam Tarihi' bölümünü El-Ezher Üniversitesi mezunu Zakir Kadiri Ugan hazırlıyor. Atatürk Zakir Kadiri'nin hazırladığı bölümlere karşı çıkıyor ve bazı düzeltmelerin yapılmasını istiyor. Düzeltmeler istediği gibi yapılmayınca bu mektubu kaleme alıyor.
Mektupta; Arapların İkre, Bismi, Rabbi safsatasını esas tutarak Türk uygar bölgelerinde tahrifat yaptıklarını, Türk uygarlığının bütün belgelerini imha ettiklerini ve tarih yazımında buna dikkat edilmesi gerektiğini, Halife Ömer'in Kudüs'e giderken kölesi ile ortaklaşa bir deveye binerek yol aldıklarını, kilise yakınına gelindiği zaman kölesinin deve üzerinde, Ömer'in yürüyerek şehre girmesinin Türk çocuklarına bir erdem olarak okutulamayacağını, bir hırka ve bir hurma hikâyesinin artık bir insanlık erdemi olarak gösterilmesi felsefesi esas tutularak tarih yazılamayacağını ve Zakir Kadiri'nin notlarının düzeltilerek bu noktalara dikkat edilmesi gerektiğini söylemiştir.
Atatürk'ün Türk Tarih Kurumu'nun merkez binasında mermer levhalara kazınan şu sözü bu mektuptan alınmıştır: "Tarih yazmak tarih yapmak kadar mühimdir! Yazan, yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır."
Alıntıdır... Kaynak Wikipedia
Atatürk okullar için tarih ders kitabı yazılması amacıyla Türk Tarih Kurumu'nu görevlendiriyor. Lise ders kitaplarının 'Türklerin İslamdaki Yeri' ve 'İslam Tarihi' bölümünü El-Ezher Üniversitesi mezunu Zakir Kadiri Ugan hazırlıyor. Atatürk Zakir Kadiri'nin hazırladığı bölümlere karşı çıkıyor ve bazı düzeltmelerin yapılmasını istiyor. Düzeltmeler istediği gibi yapılmayınca bu mektubu kaleme alıyor.
Mektupta; Arapların İkre, Bismi, Rabbi safsatasını esas tutarak Türk uygar bölgelerinde tahrifat yaptıklarını, Türk uygarlığının bütün belgelerini imha ettiklerini ve tarih yazımında buna dikkat edilmesi gerektiğini, Halife Ömer'in Kudüs'e giderken kölesi ile ortaklaşa bir deveye binerek yol aldıklarını, kilise yakınına gelindiği zaman kölesinin deve üzerinde, Ömer'in yürüyerek şehre girmesinin Türk çocuklarına bir erdem olarak okutulamayacağını, bir hırka ve bir hurma hikâyesinin artık bir insanlık erdemi olarak gösterilmesi felsefesi esas tutularak tarih yazılamayacağını ve Zakir Kadiri'nin notlarının düzeltilerek bu noktalara dikkat edilmesi gerektiğini söylemiştir.
Atatürk'ün Türk Tarih Kurumu'nun merkez binasında mermer levhalara kazınan şu sözü bu mektuptan alınmıştır: "Tarih yazmak tarih yapmak kadar mühimdir! Yazan, yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır."
Alıntıdır... Kaynak Wikipedia
Son düzenleme: