Çapanoğlu Ayaklanması

S.A.B.E.R!/

Basın&Medya Ekibi Deneyimli
14 Mar 2017
4,170
566
26
Sakarya

(Yozgat Ayaklanması)


Türk Kurtuluş Savaşı sırasında Hürriyet ve İtilaf reisi Çapanoğlu Edip Bey ve kardeşi Celâl Bey tarafından Yozgat ve yöresinde çıkarılan ayaklanmadır.

İlk ayaklanma Yıldızeli'nde Erzurumlu Hüseyin Nazım ve Kara Mustafa'nın öncülüğünde çıkarılmıştır. Ayaklanma
Çerkez Ethem komutasında Kuvâ-yi Seyyâre tarafından bastırılmış fakat diğer iç isyanlar gibi Türk Kurtuluş Savaşı hareketini zayıflatarak, işgal güçlerinin işini kolaylaştırmıştır. Asıl tehlikenin yani Yunan ordusunun ilerleyişini hızlandırarak Balıkesir ve Bursa'nın Yunanlar tarafından işgal edilmesine olanak sağlamıştır. Yozgat’tan Ankara’ya döndüğü zaman Meclis tarafından kurtarıcı gibi karşılanan Çerkez Ethem’in gücü daha da artmış, Ankara ile ayrışmış ve en sonunda Ethem'in tasfiyesine giden süreç başlamıştır.

ENsQW.jpg

ÇAPANOĞULLARI


Çapanoğlu ailesinin ilk tanınan kişisi Yozgat şehrini kurmasıyla tanınan Ahmet Paşa'dır, 1764 senesinde Sivas valisi iken evvel zaman önce azledilmiş daha sonra idam ettirilmiştir. Aile, bölgeyi 300 sene kadar yönetim etmiş ve mamur duruma getirmişlerdir. XVIII (18). asrın ortalarına ait belgelerde Çapar olarak geçmekte olup daha sonra aynı manaya gelen (eski Türk unvanlarından yiğit, akıncı, postacı)
Çapanoğulları olarak şöhret bulmuşlardır. Çapanoğulları ailesinden Osmanlı Devleti’nde fiilen vazife yapan Abdülfettah Paşa, Celâleddin Paşa, Ahmet Şakir Paşa gibi mutasarrıf, paşa, vali gibi üst seviye detaylı hizmetlerde bulunmuş şahsiyetler bulunmaktadır.

YOZGAT-TOKAT-SİVAS

Yozgat ve civarında Padişahçı hareketin üç temel etkenle yayıldığı biliniyor. Birincisi Yozgat’ın meşhur âyan ailesi Çapanoğlu ailesidir. Neredeyse 150 yıldır bölgede nüfuz sahibi olan aile, sarayla yakın ilişkileri ve Osmanlı devlet geleneğine bağlı bulunması nedeniyle padişaha sadıktır. Kuvâ-yi Milliye'nin tam olarak teşkilatlanamadığı zamanlarda Mustafa Kemal Paşa önderliğinde başlayan harekete, İttihat ve Terakki deneyiminden sonra milleti yeni bir savaşa sürükleyeceği endişesiyle ilk dönemlerde ihtiyatla yaklaşıldığı unutulmamalıdır. Bu koşullarda ailenin ileri gelenlerinin otorite boşluğu ve iletişim eksikliği gibi nedenlerle olup bitenleri zamanında ve gerçekleri öğrenememeleri ve kişisel düşmanlıklarla yaratılan kasıtlı olayların içine çekildikleri söylenebilir. Ayrıca aile, Hürriyet ve İtilaf yandaşıydı. Yozgat Hürriyet ve İtilaf örgütünün başında bizzat Çapanoğlu Edip Bey bulunuyor, kardeşi Celâl Bey de bu siyaseti benimsiyordu. Büyük Millet Meclisi’ne temsilci gönderilmesi istendiğinde Yozgat'ta belediyede yapılan toplantıda iki kardeş bu hareketin Padişah’a başkaldırmak olacağını belirterek olumsuz yanıt vermişler bunu da Meclis’e bildirmişlerdi. İkincisi, bölgede yoğun olarak yaşayan Çerkez nüfusun Saray ile olan yakın ilişkisidir. Ayrıca Çerkez Ethem'in Batı Anadolu'da padişahçı Anzavur Ayaklanması'nı bastırması ile kaçarak Yozgat, Sivas ve Tokat bölgesine gelmeleri bu bölgede yaşayan Çerkezler üzerinde etkili olmuştur. Üçüncüsü de müzmin bir hal alan eşkıyalığın geldiği noktadır. Eşkıyalıktan hem Kuvâ-yi Milliye hem de padişahçılar beslenmekteydi. Yozgat civarındaki Aynacıoğulları, Deli Ömer gibi büyük eşkıya çeteleri ve daha küçükleri padişahçı yapı ile hareket etmiştir.

Yöredeki ilk ayaklanma
Yıldızeli bölgesi civarında çıkmıştır. Yıldızeli- Sivas posta nakliyatı işini üzerine alıp başaramayınca ifas eden Eski Nahiye Müdürlerinden Erzurumlu Hüseyin Nazım, kendini kanun takibinden kurtarmak amacıyla Yıldızeli civarındaki köylerden birinde saklanmakta idi. Eski Müdafaa-i Hukuk mensuplarından Kara Mustafa ve katil Salih ile beraber Yıldızeli- Akdağmadeni arasındaki köylerde dolaşarak İstanbul Hükümeti lehine propaganda yapmaya başladı. Bolu ve Düzce bölgesinden kaçıp gelen Çerkezler'i de etrafına alarak Yıldızeli çevresindeki teşkilatını genişletti. 1920 Mayısında Direkli Nahiyesi'nde ilk silahlı toplantılarını gerçekleştirdiler. Yıldızeli Kaymakamı'nın basiretsizliği yüzünden toplantılar diğer köylerde de devam ettirildi. Sivas Kongresi kararıyla ağnam vergisinin arttırıldığı, tekâlif-i harbiye usulünün getirileceği, Kuvâ-yi Milliyeciler'in halkın canına ve malına kastettiği, yapılanların hiçbirinden Padişah'ın haberi ve rızası olmadığı gibi söylemler ile halkı etkilemeye gayret ettiler. Kontrolün elden çıktığını gören Sivas'taki 3. Kolordu Komutanı Albay Selahattin, bir batarya ile takviye ettiği piyade taburunu 25 Mayıs 1920’de Yıldızeli'ne gönderdi. Aynı tarihlerde Sulusaray'da da asiler toplanmıştı. Amasya'dan 5. Kafkas Tümeni’ne bağlı 10. Alay'ın 2. Taburu, 17 Mayıs’ta Zile’ye ve aynı alayın Tokat’ta bulunan 3. Taburu da 21/22 Mayıs gecesi Yıldızeli’ne gönderildi.

Orta Anadolu'daki önemli ayaklanmalardan biri olan
Çapanoğulları'nın nüfuz sahasındaki Yıldızeli-Akdağmadeni arasındaki Postacı Nâzım ile Zile-Çekerek arasındaki Ayrancıoğulları İsyanları, başlangıçta birbirinden habersiz ve çete hareketi şeklinde iken, otorite boşluğunun etkisiyle genişlemiştir. Bu ayaklanmaların başlangıçta ve belli bir aşamaya gelinceye kadar Çapanoğulları ile hiçbir ilgisi yoktur. Ancak gelişen olaylara karşı idarecilerin pasif kalması ve Kılıç Ali’nin Çapanoğulları ailesinin önde gelenleri üzerinde uyguladığı baskıcı ve hatta aşağılayıcı tutumu “Çapanoğullarının yaşadıkları bölge merkezi olan Yozgat ve civarına hakim olup asayişi sağlayabilmeleri için isyancılarla birleşmesine sebep teşkil etmiştir. Sorgun ve Yozgat da bu amaçla işgal edilmiştir.”

İsyana katılacaklarından şüphe edildiği için Genelkurmay Başkanlığı tarafından kararlaştırılmış olan tedbir gereği
Çapanoğulları Yozgat’taki evlerinde gözetim altına alınmıştı. 7 Haziran'da Albay İsmet Bey ve 3. Kolordu Komutanı Albay Selahattin, Çapanoğlu kardeşlerin tutuklanması için Yozgat Mutasarrıfı'na emir vermişler, bu emri Mutasarrıf Vekili gizlice kardeşlere haber vermişti. Bunun üzerine Celâl, Edip, Salih, enişteleri Mahmut ve onun oğulları Meki, Osman Şekip ve Muhlis, 8 Haziran 1920 gecesi Yozgat'tan kaçmışlardır.

Çerkez Ethem, Genelkurmay Başkanlığı’ndan aldığı emir üzerine 70 subay, 2100 piyade, 1300 hayvan, 4 dağ topu, 1 sahra topu, 8 makinalı tüfek ile isyan bölgesine hareket eder. Çerkez Ethem, bundan sonra Celâl ve Edip Beyler idaresindeki isyancıların Alaca’nın kuzeydoğusundaki Arapseyi Boğazına yakın yerlerde toplanmakta olduklarını anlayınca bölgeye hareket etme kararı alır. Çetin arazi koşullarına sahip olan Arapseyi Boğazındaki çatışmada Ethem güçleri, asileri iki ateş arasında bırakarak 4 saat sonunda top ve makinalı tüfeklerini de bırakarak çekilmek mecburiyetinde bırakırlar. Çatışma sonunda birkaç yüz esir, yaralı ve ölü bırakan Çapanoğulları birkaç maiyetiyle birlikte kaçmayı başarmıştır. Çapanoğlu Edip Bey’in yaralı olduğu, kardeşi Celâl Bey’in ise Uzunyaylalı Çerkez süvarileri ile kaçtığı anlaşılır. Uzunyayla Çerkez beylerinin, kendilerine iltica eden Celâl Bey hakkında af talebini iletmeleri üzerine Ethem, Celâl Bey’i affederek durumu Ankara’ya da bildirir.
İsyanın sorumlusu olduğu anlaşılanlardan 12 asi Yozgat’ın ele geçirildiği gün kurulan Divan-ı Harp kararı ile asıldılar. İdam edilenler arasında Yozgat Şeriye Hâkimi Hoca Şahap, Yürükzade Hüsnü, hapsedilenler arasında da
Yozgat Savcısı ile Yozgat Mutasarrıfı da vardı. Ölenler arasında Yahya Paşaoğlu Osman’ın cesedine rastlanmıştı.

Ayaklanma sırasında ve sonrasında ailenin önemli zorluklarla karşılaştığı açıktır.
Celâl Bey ise Ethem tarafından affedilmiş, bu durum Ankara tarafından mesele yapılmamıştır. Fakat isyanın başlarında Çapanoğulları’nın kaçmasını sağlayarak isyanda birinci derecede parmağı olduğu anlaşılan Ankara Vali Vekili Yahya Galip, Ethem tarafından Divan-ı Harp ile yargılanmak istenince iki taraf arasında gerginlik kaynağı oluşturmuş, bu yüzden Çerkez Ethem ve kardeşleri ile Mustafa Kemal Paşa arasındaki ilişkiler sertleşmiştir. Ayaklanmanın elebaşılarından olan Celâl Bey’in Ethem tarafından affedilip bunun Ankara'da meseleye dönüştürülmemesi, buna karşın ayaklanmanın gelişmesinde katkısı olduğu tespit edilen Yahya Galip’in yargılanması konusunda özellikle Ethem'in ağabeyi Tevfik Bey’in ısrarı ve Mustafa Kemal Paşa’nın bu duruma gösterdiği tepki, iki taraf açısından da bir güç gösterisini açıkça ortaya koymaktadır. 5- 10 gün içinde ayaklanmayı bastırıp, Kuvâ-yi Seyyâre ile Yozgat’tan Ankara’ya döndüğü zaman Meclis tarafından kurtarıcı gibi karşılanan Ethem’in gücü daha da arttırmış, Ankara ile ayrışmış ve en sonunda Ethem'in tasfiyesine giden süreç başlamıştır.

Çapanoğulları Ayaklanması, diğer iç isyanlar gibi Türk Kurtuluş Savaşı hareketini zayıflatmış, işgal güçlerinin işini kolaylaştırmıştır. Asıl tehlikenin yani Yunan ordusunun ilerleyişini hızlandırarak Balıkesir ve Bursa'nın Yunanlar tarafından işgal edilmesine zemin hazırlamıştır.
Kaynakça:
Wikipedia
Yozgat Kültür Binası
İslam Ansiklopedisi
 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.