Oyunlar ve çizgi romanlar birbirlerine oldukça benzer aslında. İkisinde de normal bir insanın gerçekte yaşamayacağı maceralara şahit oluyor, savaşlar kazanıyor ve bazen uğrunda ağlanacak trajediler görüyoruz. Farklı sonlara da sahip olsa, oyuncuya görünürde seçeneklerde sunsa da her oyunların yaptığı şey aslında çizgi romanlardan o kadar da farklı değil. Size gerçekte yerine geçemeyeceğiniz varlıkların perspektifini sunuyorlar. Belki bir futbolcu, kurallara uymayı sevmeyen bir polis veya alışılageldiği üzere süper kahramanlar.
The Darkness 2deki ana karakterimiz Johnny Estecadonun içinde taşıdığı Karanlık ve bunun nasıl çalıştığı oldukça ilginç. Yeryüzündeki en güçlü ve şeytani güçlerden biri olan karanlık, içine girdiği sahibine karanlıkta olduğu sürece istediği her şeyi yapabilme gücü veriyor: Süper dayanıklılık, büyü gücü, uçma, yoktan silahlar veya kendi aklına sahip yaratıklar oluşturabilme gibi sahibinin hayal gücüne göre uzayıp gidiyor bu özellikler. Tek sorun karanlık denilen varlığın, kendine ait bir aklı olması ve gerektiğinde sahibine arzusu dışında işler yaptırabiliyor oluşu. Eğer karanlık taşıyıcısının iradesi zaten zayıfsa, zaten basit bir kuklaya dönüşmek haricinde şansı olmuyor, ancak taşıyıcı biraz olsun direnebiliyorsa işler değişiyor. Karanlığın en ihtiyaç duyulduğu durumlarda sahibine zarar vermesi ve daha da önemlisi, sevdiklerini tehdit etmesi.
Karanlığı sahibinden çıkarmanın bilinen bir yolu yok: Taşıyıcı ölse bile karanlık onu yeniden iyileştirebiliyor. O yüzden ilk oyunda hayatının aşkını kaybeden, ailesinden halası dışında neredeyse kimsenin kalmadığı Jackie için işler o kadar da kötü gitmemiş. Şehirdeki en büyük mafya ailesini yönetiyorsunuz, yediğiniz önünüzde yemediğiniz arkanızda ve hepsinden önemlisi ölmenize izin vermeyen şeytani güçlere sahipsiniz.
Ama oyunda işiniz çok da kolay değil. Darkness 2 ile beraber, çok daha ciddi bir sorun olan Brotherhood ortaya çıkıyor. Karanlıktan haberdarlar, onun en büyük zaafı olan ışığı kullanmaktan çekinmiyorlar. Biraz da büyü gücüne sahip bu örgütün başınızı fazlasıyla ağrıtıyor.
The Darkness 2 başladığında, Jackieyi karanlığın güçlerini yaklaşık 2 yıldır hiç kullanmamış ve kullanmaya da ihtiyaç duymamış olarak buluyoruz. Zaten çevredeki bütün mafya üyeleri içindeki şeytandan haberdar oldukları için ya ona katılmış ya da yolundan çekilmiş durumdalar. Brotherhood işte ilk olarak o zaman saldırıyor, Jackieyi ve içinde bulunduğu restoranı basıyorlar. Karanlığı salıveren Jackienin kontrolündeki iki dokunacın yanısıra aynı zamanda iki eliyle silah kullanabiliyor. Tabanca, tüfek ne varsa kullanırken diğer yandan da dokunaçlarla düşmanlara saldırmak, onları sağa sola fırlatmak mümkün. Karanlığın rakiplerini tutabilmesi için hala onların biraz afallamış olması gerekiyor. Bunu dokunaçları kırbaç gibi kullanıp onlara vurarak veya doğrudan ateşli silahlarla başarmak mümkün. Yakaladığınız düşmanları sağlık, kurşun veya kalkan yaratacak şekilde parçalamak mümkün.
The Darkness 2 oyuncuyu yaratıcı olmaya zorluyor. Zira oyunda artık karanlık güçlerini geliştiren yetenek sistemi var ama buna harcanacak puanlar öyle havadan gelmiyor. Her hareketin, alınan her canın bir karşılığı var. Topla tüfekle takılmak genel olarak daha az puan verse de karanlığı abartarak kullanmanın getirisi daha iyi. Zaten Brotherhood, spot ışıkları olsun, işaret fişekleri olsun bir sürü ışık kaynağını Jackieye karşı kullandığı için yaratıcı ve planlı olmak fazlasıyla gerekiyor. Darknessın farklı yönlerde gelişmesi özünde ilginç bir fikir olmuş. Yetenek ağacı bir RYOda olabileceği kadar oynanışı değiştirmiyor ama normalde sorun olan bazı durumlardan farklı özelliklerle değişik çözümler üretmek mümkün.
Oyundaki önemli değişikliklerden biri de artık sadece tek bir Darklinge sahip oluşumuz (Darkling, karanlıktan çıkan minik bir goblin gibi bir şey). Kendisi ilk oyundaki karakterlere göre çok daha etkili ve elinden hemen hemen her iş geliyor. Ayrıca eskiden olduğu gibi her işe koşan farklı yaratıklar yerine tek bir tanesinin olması daha hayırlı olmuş. Jackienin çaresiz kaldığı durumlarda bu Darklingi yönetmek ve kapıları açıp, jeneratörleri bozmak da ayrıca hoş bir olay olmuş zaten.
Darkness 2yi bu kadar başarılı kılan en önemli yanı gerçekten bir öykü sunuyor olması. Hani o kahraman oyunlarında olan süper güçlerin bunlar. Şimdi git insanları sağa sola fırlat durumu yok Darkness 2de. İlk başta Jackieyi tanıyor, onun kimliğine bürünüyor, karanlığı yeniden keşfediyor ve zamanla onun nasıl bir lanet olduğunu anlamaya başlıyorsunuz. Karanlık bir lanet ve kesinlikle en kötülerinden biri. Akla hayale gelebilecek her şeyi yapabilecek güçte olup da, kimseyi kurtaramıyor olmanın ağırlığını fazlasıyla omuzlarınızda hissedeceksiniz. Dahası Karanlığın manipülasyonlarıyla sürekli olarak uğraşmak gerekiyor. Jennyyi göreceksiniz mesela; Anılar içinde gidip gelirken, neyin gerçek neyin sahte olduğunu ve daha da önemlisi neyin neden olduğunu anlamak için fazlasıyla çaba harcamak gerekiyor.
Darknessın sesleri de bu konuda sağ olsun oldukça başarılı, durduk yerde Jackieye emirler vermeye çalışması ve gerektiğinde onu farklı yönlere yönlendirmesi oyunun yönünü zaman zaman fazlasıyla değiştirebiliyor.
Darkness 2nin anlatacak muhteşem bir öyküsü var. İçinin bu kadar içi dolu, sunumu çok ama çok kaliteli ve hepsinden önemlisi duygu dolu bir oyun olması beklememiştik, şaşırdık doğrusu.
Darkness 2 ile ilgili tek sıkıntı oyunun sadece 6 saat sürmesi. Yine de herşey bittiğinde oyunun anlatacak öyküsünün tamamlanmış olduğunu hiçbir şeyin atlanmadığını hissediyor insan. Bir de bunun üstüne küçük bir mini oyun diyebileceğimiz Vendetta modu var. Burada 4 kişiye kadar küçük karanlık güçlerine sahip karakterleri kullanarak, hikâyeye paralel giden yan görevleri yapıyor olacağız. Burada da gerek sunum gerekse de seslendirmeler son derece sağlam olmuş, her karakterin kendine ait bir geçmişi ve bunu oyun içinde açıkladıkları noktalar var.
Darkness 2 bu senenin en büyük sürprizlerinden biri. Hani yine eğlenceli ve keyifli bir oyun bekliyorduk ama anlatacağı öyküyü bu kadar güzel anlatan bir oyun beklemiyorduk. Eğer ki bu aralar kaliteli bir oyun arıyorsanız, siz siz olun Darkness 2yi es geçmeyin.
The Darkness 2deki ana karakterimiz Johnny Estecadonun içinde taşıdığı Karanlık ve bunun nasıl çalıştığı oldukça ilginç. Yeryüzündeki en güçlü ve şeytani güçlerden biri olan karanlık, içine girdiği sahibine karanlıkta olduğu sürece istediği her şeyi yapabilme gücü veriyor: Süper dayanıklılık, büyü gücü, uçma, yoktan silahlar veya kendi aklına sahip yaratıklar oluşturabilme gibi sahibinin hayal gücüne göre uzayıp gidiyor bu özellikler. Tek sorun karanlık denilen varlığın, kendine ait bir aklı olması ve gerektiğinde sahibine arzusu dışında işler yaptırabiliyor oluşu. Eğer karanlık taşıyıcısının iradesi zaten zayıfsa, zaten basit bir kuklaya dönüşmek haricinde şansı olmuyor, ancak taşıyıcı biraz olsun direnebiliyorsa işler değişiyor. Karanlığın en ihtiyaç duyulduğu durumlarda sahibine zarar vermesi ve daha da önemlisi, sevdiklerini tehdit etmesi.
Karanlığı sahibinden çıkarmanın bilinen bir yolu yok: Taşıyıcı ölse bile karanlık onu yeniden iyileştirebiliyor. O yüzden ilk oyunda hayatının aşkını kaybeden, ailesinden halası dışında neredeyse kimsenin kalmadığı Jackie için işler o kadar da kötü gitmemiş. Şehirdeki en büyük mafya ailesini yönetiyorsunuz, yediğiniz önünüzde yemediğiniz arkanızda ve hepsinden önemlisi ölmenize izin vermeyen şeytani güçlere sahipsiniz.
Ama oyunda işiniz çok da kolay değil. Darkness 2 ile beraber, çok daha ciddi bir sorun olan Brotherhood ortaya çıkıyor. Karanlıktan haberdarlar, onun en büyük zaafı olan ışığı kullanmaktan çekinmiyorlar. Biraz da büyü gücüne sahip bu örgütün başınızı fazlasıyla ağrıtıyor.
The Darkness 2 başladığında, Jackieyi karanlığın güçlerini yaklaşık 2 yıldır hiç kullanmamış ve kullanmaya da ihtiyaç duymamış olarak buluyoruz. Zaten çevredeki bütün mafya üyeleri içindeki şeytandan haberdar oldukları için ya ona katılmış ya da yolundan çekilmiş durumdalar. Brotherhood işte ilk olarak o zaman saldırıyor, Jackieyi ve içinde bulunduğu restoranı basıyorlar. Karanlığı salıveren Jackienin kontrolündeki iki dokunacın yanısıra aynı zamanda iki eliyle silah kullanabiliyor. Tabanca, tüfek ne varsa kullanırken diğer yandan da dokunaçlarla düşmanlara saldırmak, onları sağa sola fırlatmak mümkün. Karanlığın rakiplerini tutabilmesi için hala onların biraz afallamış olması gerekiyor. Bunu dokunaçları kırbaç gibi kullanıp onlara vurarak veya doğrudan ateşli silahlarla başarmak mümkün. Yakaladığınız düşmanları sağlık, kurşun veya kalkan yaratacak şekilde parçalamak mümkün.
The Darkness 2 oyuncuyu yaratıcı olmaya zorluyor. Zira oyunda artık karanlık güçlerini geliştiren yetenek sistemi var ama buna harcanacak puanlar öyle havadan gelmiyor. Her hareketin, alınan her canın bir karşılığı var. Topla tüfekle takılmak genel olarak daha az puan verse de karanlığı abartarak kullanmanın getirisi daha iyi. Zaten Brotherhood, spot ışıkları olsun, işaret fişekleri olsun bir sürü ışık kaynağını Jackieye karşı kullandığı için yaratıcı ve planlı olmak fazlasıyla gerekiyor. Darknessın farklı yönlerde gelişmesi özünde ilginç bir fikir olmuş. Yetenek ağacı bir RYOda olabileceği kadar oynanışı değiştirmiyor ama normalde sorun olan bazı durumlardan farklı özelliklerle değişik çözümler üretmek mümkün.
Oyundaki önemli değişikliklerden biri de artık sadece tek bir Darklinge sahip oluşumuz (Darkling, karanlıktan çıkan minik bir goblin gibi bir şey). Kendisi ilk oyundaki karakterlere göre çok daha etkili ve elinden hemen hemen her iş geliyor. Ayrıca eskiden olduğu gibi her işe koşan farklı yaratıklar yerine tek bir tanesinin olması daha hayırlı olmuş. Jackienin çaresiz kaldığı durumlarda bu Darklingi yönetmek ve kapıları açıp, jeneratörleri bozmak da ayrıca hoş bir olay olmuş zaten.
Darkness 2yi bu kadar başarılı kılan en önemli yanı gerçekten bir öykü sunuyor olması. Hani o kahraman oyunlarında olan süper güçlerin bunlar. Şimdi git insanları sağa sola fırlat durumu yok Darkness 2de. İlk başta Jackieyi tanıyor, onun kimliğine bürünüyor, karanlığı yeniden keşfediyor ve zamanla onun nasıl bir lanet olduğunu anlamaya başlıyorsunuz. Karanlık bir lanet ve kesinlikle en kötülerinden biri. Akla hayale gelebilecek her şeyi yapabilecek güçte olup da, kimseyi kurtaramıyor olmanın ağırlığını fazlasıyla omuzlarınızda hissedeceksiniz. Dahası Karanlığın manipülasyonlarıyla sürekli olarak uğraşmak gerekiyor. Jennyyi göreceksiniz mesela; Anılar içinde gidip gelirken, neyin gerçek neyin sahte olduğunu ve daha da önemlisi neyin neden olduğunu anlamak için fazlasıyla çaba harcamak gerekiyor.
Darknessın sesleri de bu konuda sağ olsun oldukça başarılı, durduk yerde Jackieye emirler vermeye çalışması ve gerektiğinde onu farklı yönlere yönlendirmesi oyunun yönünü zaman zaman fazlasıyla değiştirebiliyor.
Darkness 2nin anlatacak muhteşem bir öyküsü var. İçinin bu kadar içi dolu, sunumu çok ama çok kaliteli ve hepsinden önemlisi duygu dolu bir oyun olması beklememiştik, şaşırdık doğrusu.
Darkness 2 ile ilgili tek sıkıntı oyunun sadece 6 saat sürmesi. Yine de herşey bittiğinde oyunun anlatacak öyküsünün tamamlanmış olduğunu hiçbir şeyin atlanmadığını hissediyor insan. Bir de bunun üstüne küçük bir mini oyun diyebileceğimiz Vendetta modu var. Burada 4 kişiye kadar küçük karanlık güçlerine sahip karakterleri kullanarak, hikâyeye paralel giden yan görevleri yapıyor olacağız. Burada da gerek sunum gerekse de seslendirmeler son derece sağlam olmuş, her karakterin kendine ait bir geçmişi ve bunu oyun içinde açıkladıkları noktalar var.
Darkness 2 bu senenin en büyük sürprizlerinden biri. Hani yine eğlenceli ve keyifli bir oyun bekliyorduk ama anlatacağı öyküyü bu kadar güzel anlatan bir oyun beklemiyorduk. Eğer ki bu aralar kaliteli bir oyun arıyorsanız, siz siz olun Darkness 2yi es geçmeyin.
