Sosyal Mühendislikte Gereksinimler

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Justice4ewer

Adanmış Üye
9 Ara 2010
6,346
0
Ankara
Beyin çalıştığı sürece insanı farklı düşünmeye iter bu düşünceleri bir başkasının anlaması çok zordur. Mükemmel bir analiz ve gözlemcilik gerektirir bu yinede kesin sonuç veremeyebilir.
Ne kadar iyi bir gözlemci olursanız olun ne kadar iyi analiz yapıyor olursanız olun. Ulaşmak istediğiniz hedef değişkense aslında bir hedefiniz yok demektir.
Size soğuk davranan birinin neden soğuk davrandığını bulmayı hedeflerken, karşıdakinin size olan samimi tavırlarıyla da karşılaşabilirsiniz. Bu da hedefinizin olmayışına örnektir.
Bu konuyu fazla uzatmayacağım çünkü bölümde bir çok bu konuyla alakalı döküman bulunmakta.


Hazırlık: ilk adımlarımız arasında yerini alması gerekir. Hedef hakkında detaylı bir araştırma yapılması gerekir. Hedefle karşı karşıya iken buna zamanınız olmaz.

Hedefinizin nerede nasıl davranacağını doğru tahmin etmek sizi bir adım öne taşır.


Üretkenlik:


Bulunduğunuz konuma göre kendinize yeni bir benlik yaratabilmelisiniz. Yarattığınız bu “benlik” olmayı başarabilirseniz, asla başarısız olmazsınız. Zamana ve mekana göre, yaptığınız gözleme ve analize göre kendinize yeni bir benlik oluşturmalısınız.

Bu ürettiğiniz şeylerin birbirine bağlı olması birbiriyle çelişmemesi son derece önemlidir. Sosyal mühendislikte güven esastır. Karşıdaki insanın güveninin yıkılması
iletişim kopukluğuna neden olur ki iletişim "Sosyal Mühendisliğin" temelini oluşturur.

Sorgulamak:

İşin kilit noktası aslında burası, yapılan bir hamlenin nedenini sorgulamak. Eğer bir şeyin neden yapıldığını biliyorsanız, nasıl yapılmaması gerektiğini de bilirsiniz.
Size karşı alınan bir tavrın nedenini biliyorsanız. O tavrın size nasıl alınmayacağını biliyorsunuz demektir.

Ayrıntı:


Bütün her şeyin ortaya döküldüğü alandır aslında ve ne yazık ki çoğu zaman gözden kaçar. Bir gün hiç tanımadığınız birinin peşine gittiğinizi düşünün yol boyunca aranızda

olumsuz bir iletişim kurduğunuzu düşünelim. Size yol boyunca “geri dön, gelme” demiş olabilir ama karşıdan karşıya geçerken ve siz geri dönmeyi düşünürken, size geri dön
diyenin hadi gel demesi bir gün olumlu iletişim kurabileceğinizi gösterir. Eğer bu ayrıntıyı gözden kaçıracak olursak, hedefe ulaşmak imkansızlaşır.

Beklenti:

Yapacağınız en büyük yanlış bir beklenti halinde olmaktır. Karşıdaki bunu sezerse bekledikleriniz için biraz daha beklemeniz gerekebilir veya asla bekletinize karşılık alamazsınız.
Burada bilmeniz gereken tek şey bir hedefiniz olduğu bunu çoğu zaman unutmanız gerekir. Hatta unutmanız tavsiye edilir. Eğer bir beklenti halinde olursanız. Gelişen olaylardan
kendinize alakasız pay çıkartma olasılığınız yüksektir ve gelişen olayları yanlış anlamanıza sebep olur sonu hep hüsrandır.

Etkilemek:

Bu kavramı dikkat çekmek olarak algılamanızı istemem. Dikkat çekmek zamana ve uygulanacak yönteme göre değişir ancak etkilemek her hedef üzerinde bıraktığınız izdir, uygulanması gerekir.
Verdiğiniz etki hatırlanmak demektir. Etkileme işini genelde direk olarak birebir yaparsınız. Toplum içinde olasınız dahi her bir birey için farklı etkileriniz oluşur.
Sınıfa girerken karşıya bakarak yere sağlam basarak nereye oturacağınız endişesi olmadan yürümeniz bütün sınıf arkadaşlarınızda farklı bir etki bırakır. Dolayısıyla
her ne kadar kalabalık bir ortamda olursanız olun etkilemek istediğiniz insanla tek başınasınızdır.

a) Beden Dilini Kullanabilmek: Söylediklerinizle hareketlerinizin tutarsızlığı, karşıdaki insanın sizin hakkınızda düşüncülerinin tutarsızlığına eşittir yani kendinizle, çeliştiğinizi düşünür. Tutarsız bir insan olursanız güven vermenizde zorlaşır. Vücut dilinizi kullanabilmeniz çok önemlidir. Neden? Eğer çok ciddi bir konudan bahsediyorsanız, olabildiğince az hareket edin. Hareket ederek

karşıda ki insanın dikkatini dağıtmayın. Aynı şekilde sizin için önemli olmasa da hedefiniz konuşurken olabildiğince az hareket edin, onun dikkatini dağıtmanız doğru olmaz.
Dinlemediğinizi fark ederse anlatacağı şeye konsantre olamayıp, kendini ifade edemediğini düşünür. Kendinizi ifade edemediğiniz yerde siz bile rahatsız olursunuz dolayısıyla hedefiniz de rahatsız olacaktır.

Bütün bunlara karşı umursamaz bir tavır takınmak istiyorsanız, bütün bunların tersini yaparak - dozu kaçırmadan - takınmak istediğiniz tavrı takınabilirsiniz.


b) Dinlemek: En önemli hususlardan biri de budur "Dinlemek" kim olursa olsun, konuştuğu anda dinlendiğini biliyorsa kendini iyi hissedecektir. Çünkü kendini doğru ifade ettiğini düşünür.

Kendini doğru ifade etmiş kişi o topluma ait olduğunu düşünür. Bu durumda kendini doğru ifade edememiş kişi kendini o topluma ait hissetmez.
Şimdi bunu birey olarak düşünürsek, kendini birisine karşı doğru ifade etmiş kişi, karşıdakiyle ister istemez bir bağ kurar. Kendini, doğru ifade ettiği biriyle sürekli beraber olmak ister.
Çünkü kendini doğru ifade edemediği yerde, “kendisini doğru ifade ettiği” kişinin desteğini bekler.

c)Dil: Kurduğunuz cümleler kısa olmalıdır ama YETERSİZ olmamalıdır. Kurduğunuz cümlenin anlaşılması kadar, anlatmak istediğiniz şeyin net olarak

anlaşılması gerekir. Kısa cümle kurup anlatmak istediğiniz şeyi yarıda bırakırsanız, anlaşılmamış olursunuz. Dolayısıyla kendi kendinize düşünürsünüz. "Neden etkilenmedi?"
Neden etkilenmedi diye kendinizi sorgulamanız doğrudur.

Örneklerle aklınızda şekilenmesini sağlıyalım. Önünüzde duran pet şişenin içindeki sıvıyı tanımlarken kurduğunuz cümleler arasında dağlar kadar fark olduğunu görebileceksiniz.

" Bu sudur." derseniz, sıradan bir tanım olur. Sıradan olan şey insanlar üzerinde etki bırakmaz çünkü alışılagelmiş bir durumdur, "hayattır." derseniz hedefin düşünmesine yol açarsınız. Bu çok basit bir kavram gibi durabilir, ancak neden sıradan olan tanımı yapmadığınız konusunda beyinlerde soru işareti bırakacaktır.



Sorgulamak: Felsefinin temelidir neredeyse, doğru zamanda doğru şeyi sorgulamak önemlidir. Felsefede sorgulamak soyut şeyler üzerinedir. Sorgulamanız gereken son şey hedefinizdir.

Sorgulamaya başlarken bunu kendi kendinize yapmalısınız. Düşünerek soyutlaştırdığınız olgunun üzerine birden farklı anlam yükleyerek sorgulamalısınız. Sorgulamayı kendi
içinizde yapmalısınız. Bunun sürekli tekrar ettiğini düşünün size gerçekten faydası olacaktır. Beyin farklı çalışmayı öğrenecektir.
Uzun süren Sosyal Mühendisliklerinizde, artık "hedef gibi düşünebilmek" dediğimiz yetenekleriniz de ortaya çıkabilir.





Hatalar: Evet her insan hata yapabilir bu en doğal şeydir. Sizin yapmanız gereken şey bu hataları değerlendirmektir.

Sizin hata yaptığınızı varsayalım. Hedefinize karşı yapmış olduğunuz bir hata karşısında düşünmeniz gereken şey takındığınız tavırdır. Siz üzerinize düşeni yapın ama asla budan daha fazlasını yapmayın...
Yaptığınız takdirde kendinize olan saygınızı yitirirsiniz. Israrcı olmayın yapmanız gerekenleri yapın daha fazlasını yaptığınızda hedefinizin aklında daha farklı düşünceler yer alacaktır.
Siz üzerine gittiğiniz sürece sizden daha fazlasını isteyecektir. Bu durum uzun sürer ve yüksek ihtimal sonu tatlıya bağlanacaksa bile bağlanmaz. Bağlansa bile araya soğukluk katar.
Yapmanız gerekeni yaptıktan sonra ki hamlenizi iyi bilin asla birden aşırı yükleme yapmayın, yavaş yavaş iletişiminizi eski haline getirin.

Şimdi hedefinizin hata yaptığını varsayalım: Biraz öncede dediğimiz gibi her insan hata yapar. Hedefinizin yaptığı hatalarda ise sizin tavrınızın şu yönde olması gerekir,

olabildiğince affetme sürenizi uzatın ki yaptığı hatanın farkına varsın. Çabuk affedici olursanız daha farklı hatalarla karşınıza çıkacaktır. Hedefinizin bilinçaltına
hiç kuşkusuz şu ifade yerleşir "nasıl olsa hemen affediyor" hedefiniz bunu düşündüğü an hataları yineler. Bir süre sonra hataların boyutu büyür. Sonunda siz "o kadar affettim, düzelmedi" dersiniz.
Hedefiniz ise "sürekli özür dilediğim için kendini bir şey zannediyor" tavrıyla karşı karşıya kalırsınız ve işin içinden çıkamazsınız.


Önyargı: Bu kavramla bir Sosyal Mühendisliğe başlarsanız, baştan kaybettiğinizi açık ve net bir şekilde söyleyebilirim. Eğer ki hedefinize karşı bir önyargınız var ise

oluşturduğunuz yeni benliğe de etki edecektir. Bu hiç şüphesiz sizi yarı yolda bırakacaktır. Eğer hedefinize karşı bir önyargınız var ise onu her gün evde bırakınız.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.