Sultan II. Abdülhamid Han

fazeL

Katılımcı Üye
24 Eyl 2016
735
23
Ordugâh
26rvpj.jpg


II. Abdülhamid (Osmanlı Türkçesi: عبد الحميد ثانی, `Abdü’l-Ḥamīd-i sânî; 21 Eylül 1842 - 10 Şubat 1918)
34. Osmanlı Padişahı, 113. İslam Halifesi
Saltanatı: 31 Ağustos 1876 – 27 Nisan 1909


y6E2Za.jpg

Sultan İkinci Abdülhamid Han 21 Eylül 1842 tarihinde İstanbul'da doğdu. Babası Sultan Birinci Abdülmecid, Annesi Tir-i Müjgan Kadın Efendidir. Sultan İkinci Abdülhamid çok küçük yaşta iken annesini kaybettiği için öksüz büyüdü ve onu üvey annesi Perestû Valide Sultan yetiştirdi. Çocukluğunda çok zayıf bir bünyeye sahip olan Sultan İkinci Abdülhamid sık sık hasta olurdu. Babasının padişahlığı sırasında bu durumu yüzünden özel ilgi gördü. Çok hoşgörülü bir ortamda büyüdü. Kültür derslerinin yanında musiki dersleri aldı, piyano çalmayı ve Fransızcayı iyi bir şekilde öğrendi. Bekarlığı sırasında çok serbest bir hayat yaşamıştır lakin bunu kendi lehine çevirip hafiye teşkilatını ve devlet yapısını şekillendirmekte kullandı. Sultan İkinci Abdülhamid, evlendikten sonra tüm boş zamanını ailesiyle, çocuklarıyla geçirmeye başladı.

Amcası Abdülaziz'in 1876'da tahttan indirilmesi ve şüpheli şartlarda ölümü, ağabeyi V. Murad'ın tahta geçirildikten üç ay sonra ruhsal bunalımlar ve çöküntü geçirdiği iddiasıyla tahttan indirilerek Çırağan Sarayı'na hapsedilmesi olaylarına şahit oldu. 31 Ağustos 1876'da devlet işlerine karışmaması ve yalnız millet meclisinin çıkaracağı kanunlara göre hareket etmesi şartıyla padişah ilân edildi ve 7 Eylül günü Eyüp'te kılıç kuşandı. Ağabeyinin yerine tahta geçirildikten sonra her iki saltanat değişiminin ismi olan Mithat Paşa'yı sadrazam yaptı.

Abdülhamid tahta çıktığında Osmanlı İmparatorluğu büyük bir buhrandaydı. 1871'de Âli Paşa'nın ölümünden sonra saray ile Bâb-ı Âli arasındaki çekişme alevlenmiş, 1875'te devlet, borçlarını ödeyemez hâle düşerek Muharrem Kararnamesi ile moratoryum ilan etmiş, Rusya'nın başını çektiği Panslavizm akımının etkisiyle Balkanlar'da millî isyanlar baş göstermişti. Yurt içinde meşrutiyet yanlısı görüşler güçleniyor, hatta padişahlığın tasfiyesiyle cumhuriyet ilânı fikri tartışmaya açılıyordu.

Abdülhamid, tahta geçmeden Mithat Paşa'ya verdiği taahhüt uyarınca 23 Aralık 1876'da ilk Osmanlı anayasası olan Kanun-ı Esasî'yi ilan etti. Meclis-i Mebusan ve Âyan Meclisi üyelerinden oluşan ilk meclis, 19 Mart 1877'de açıldı. Böylece I. Meşrutiyet dönemi başladı. Padişah ile meclisin ülkeyi birlikte yönetmesi ilkesine dayanan anayasayla yargı bağımsızlığı ve temel haklar teminat altına alınmasına rağmen hâkimiyetin esas kaynağı yine padişahtı. Abdülhamid, Kanun-ı Esasî'nin 113. maddesiyle kendisine tanınan "idarî sürgün yetkisi"ni kullanarak daha meclis toplanmadan Mithat Paşa'yı sürgüne yolladı.

Tahta çıktığında Osmanlı Devleti tam bir bunalımın eşiğindeydi. Karadağ ve Sırbistan’da Savaş aleyhimize dönmüş, Bosna – Hersek ve Girit’te ayaklanmalar çıkmış, mali kriz son haddine varmıştı. Bu arada sadrazam Mithat Paşa ve arkadaşlarının isteği üzerine 23 Aralık 1876’da Birinci Meşrutiyet ilan edildi. Ancak Gayri Müslim’lerin dahi yer aldığı Meclis-i Mebûsan’ın ilk işi Rusya’ya Harp ilanı oldu. 93 Harbi diye tarihe geçen bu savaş, Osmanlı Devleti için tam bir Felâket getirdi. Ruslar Yeşilköye kadar geldi. Bir milyondan fazla Türk, Bulgaristan’dan İstanbul’a Hicret etti. Mütareke isteyen Sultan Abdülhamid Han, ilk iş olarak Devleti parçalanma ve yok olma yoluna doğru götüren Meclis-i Mebûsan’ı kapattı (13 Şubat 1878) ve Devlet idaresini eline aldı. Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması ile Osmanlı Devleti Makedonya, Batı Trakya, Kırklareli, Kars, Ardahan ve Batum’u kaybediyordu. Ancak İngiltere ile anlaşan Abdülhamid Han, Kıbrıs’ın idaresini onlara bırakmak şartıyla, yeniden topladığı Berlin Konferansı’nda kaybedilen toprakların bir kısmını geri aldı.

Abdülhamid Han büyük meseleler karşısında bunalan Osmanlı Devleti’ni bundan sonra dahiyane bir siyaset, adalet ve fevkalade bir kudretle yönetti. Düyun-u Umumiye idaresini kurarak iki yüz elli iki milyon tutan Devlet borçlarını yüz altı milyona indirdi. Memlekette büyük bir imar faaliyeti ile eğitim ve öğretim seferberliği başlattı. Çoğu şahsî parasından olmak üzere Cami, Mescit, Mektep, Medrese, Hastane, Çeşme, Köprü vs. gibi toplam 1552 eser yaptırdı. Ülkenin dört bir yanını Demiryolu ile döşedi. Yunanlıların Girit’te isyan çıkarıp, Türkler arasında toplu Katliamlar yaptırmaya başlamaları üzerine, Yunanistan’a Harp ilan etti. Alman kurmaylarının altı ayda geçilemez dedikleri Termopil geçidini 24 saatte aşan Osmanlı Ordusu, Atina önüne vardı. Yunanistan’ın tamamen Osmanlı eline geçeceğini anlayan Avrupalı Devletler, Barışa zorladılar ve bunda Muvaffak oldular.

grqjQR.jpg

Yahudilerin Filistin’de bir Devlet kurma teşebbüslerinin karşısına çıktı. Onların Osmanlı borçlarını bütünüyle silelim tekliflerini reddetti. Bu toprakların kanla alındığını, asla terk edilemeyeceğini sert bir dille bildirdi. Filistin topraklarının Yahudilere satılmaması için gerekli tedbirleri aldı. Doğu Anadolu’da Ermeni hareketlerine karşılık Hamidiye alaylarını kurdu ve bölgede asayişi temin ile Osmanlı hakimiyetini pekiştirdi.

Sultan Abdülhamid Han’ı tahttan indirmeden Osmanlı Devleti’ni parçalamanın ve İslam’ı yok etmenin mümkün olmadığını gören bütün iç ve dış düşmanlar bu Türk hakanına karşı cephe aldılar. Bir taraftan Sultan’ı gözden düşürmek üzere her türlü iftira ve kötüleme kampanyaları yaparlarken, diğer taraftan suikastlar tertip ettiler. Ermeni asıllı Fransız yazar Albert Vandal’ın “Kızıl Sultan” şeklinde ortaya attığı iftiraları aynen alan bazı gafiller, Ansiklopedilere bunları yazarak Genç Nesilleri aldattılar.

XM02n5.jpg

Bu arada Padişah’ın Devlet idaresinde Nüfuzunu kırmak isteyen Batılılar, İttihat ve Terakki mensuplarını kışkırtarak 23 Temmuz 1908’de İkinci Meşrutiyeti ilan ettirdiler. Böylece otuz yıl durmuş olan Facialar tekrar başladı. 31 Mart Vakası sebebiyle İttihat ve Terakki ileri gelenleri tarafından Tahttan indirilen Abdülhamid Han, 27 Nisan 1909’da ailesi ile birlikte Selanik’te bulunan Alatini Köşküne sürgüne gönderildi. Burası yatacak yer ya da bir tek kilimi dahi bulunmayan eski bir köşktü. Burada kimi zaman bir miktar yağa kimi zaman ise bir parça ekmeğe muhtaç oldular. 6 yıl ailesi ile birlikte Alâtini Köşkünde sürgün hayatı yaşayan Abdülhamid Han hastalığı sebebiyle ailesiyle beraber Beylerbeyi Sarayına nakledildi. 5 Şubat 1908’den itibaren ağırlaşan soğuk algınlığı, mide ağrısı ve nefes darlığı ile beraber 10 Şubat 1918’de Beylerbeyi Sarayında vefat etti.


Abdülhamid Han’ın yaptırmış olduğu eser ve yapıtların bir kısmı;

1. Mülkiye (Siyasal Bilgiler) Fakülte düzeyine getirilerek açıldı.
2. Memurlara sicil tutulmaya başlandı.
3. Eski Eserler Müzesi açıldı .
4. Hukuk Fakültesi açıldı.
5. Muhasebat Divanı (Sayıştay) kuruldu.
6. Güzel Sanatlar Fakültesi açıldı.
7. Ticaret Fakültesi açıldı.
8. Yüksek Mühendislik Fakültesi açıldı.
9. Dârülmuallimât (Kız Öğretmen Okulu) açıldı.
10. Terkos Suyu hizmete girdi.
11. Bütün yurtta İdadiler (Lise) açılmaya başlandı.
12. Ziraat Bankası kuruldu.
13. Bursa'da İpekhane açıldı.
14. Emekli Sandığı kuruldu.
15. Halkalı Ziraat ve Veterinerlik Fakülteleri açıldı.
16. Bursa Demiryolu hizmete girdi .
17. Aşiret Okulu açıldı.
18. Bütün yurtta Rüşdiyeler (Ortaokul) açılmaya başlandı.
19. Kudüs Demiryolu hizmete girdi.
20. Ankara Demiryolu hizmete girdi.
21. Kağıt Fabrikası kuruldu.
22. Kadıköy Gazhanesi kuruldu.
23. Beyrut'ta liman ve rıhtım inşaa edildi.
24. Darülaceze (Kimsesizler yurdu) hizmete girdi.
25. Mum Fabrikası kuruldu.
26. Afyon-Konya Demiryolu hizmete girdi.
27. Sakız Adası'nda Liman ve Rıhtım inşaa edildi.
28. İstanbul-Selanik Demiryolu hizmete girdi.
29. Tuna Nehri'nde Demirkapı Kanalı açıldı.
30. Şam-Halep Demiryolu hizmete girdi.
31. Şişli Etfal Hastanesi hizmete girdi.
32. Hicaz Telgraf hattı kuruldu.
33. Hama Demiryolu hizmete girdi.
34. Basra-Hindistan Telgraf hattı Beyoğlu'na bağlandı.
35. Hamidiye Suyu hizmete girdi.
36. Dünyanın ilk dişçilik okulunu kurdu.
37. Paris'te İslam Külliyesi kurdu.
38. Selanik'te Liman ve Rıhtım inşaa edildi.
39. Haydarpaşa Liman ve Rıhtımı inşaa edildi.
40. Sirkeci Garı inşaa edildi ve hizmete açıldı.
41. Haydarpaşa Garı inşaa edildi ve hizmete açıldı.
42. Maden Fakültesi açıldı.
43. Şam Tıp Fakültesi açıldı.
44. Haydarpaşa Askeri Tıp Fakültesi açıldı.
45. Trablus-Bingazi Telgraf hattı kuruldu.
46. Konya Ereğlisi'nde demiryolu hizmete girdi.
47. Trablus Telsiz İstasyonu kuruldu.
48. Bütün yurtta Telsiz İstasyonları kuruldu.
49. Medine Telgraf Hattı kuruldu.
50. Şam'da Elektrikli tramvay hizmete girdi.
51. Hicaz Demiryolu hizmete girdi. 27 Ağustos'ta İstanbuldan kalkan tren, 3 gün sonra Medine'ye ulaştı.
52. Pekin'de Hamidiye Üniversitesi kurdurdu. (Dar'ul Ulum'il Hamidiye)
53. Toplu sünnet merasimleri yaptırıp her bir çocuğa çeyrek altın gönderdi ve bu yüzden yaz aylarında toplu sünnetlerin yaygınlaşmasını sağladı
54. Kendi el emeği ile kazandığı ve biriktirdiği parasından bir kısmını her sene borç yüzünden hapse düşenleri kurtarmaya tahsis etti.
55. Her yıl 30 bin saksı satın alıp çiçek ektirdi.


Gerçekleştiremediği projeleri

II. Abdülhamid 20. yüzyılın başlarında İstanbul'da Haliç'e, dahası Boğaziçi'ne birer köprü yaptırmayı düşündü, bunun için projeler hazırlattı. Ferdinand Arnodin (1845-1924) adlı Fransız mimarın 1900 tarihinde bir, Boğaziçi Demiryolu Kumpanyası'nın iki Boğaz köprüsü projesi, gerçekleştirilememiş olsa da, en azından belgeleri, çizimleri, resimleri bulunmaktadır.
Gerçekleşemeyen ama projesi çizdirilen, fizibilitesi çıkartılan ve ihalesi yapılarak inşasına başlanan projelerden birisi de Yemen Demiryolu'dur. Raporu 1898'de o zamanlar Yemen Valisi olan (sonradan Sadrazam olan) Hüseyin Hilmi Paşa vermiş ve 1913 yılında inşasına başlanmıştır. Ancak İtalyan kuvvetlerinin Yemen'deki Cibana limanını topa tutmasıyla çalışmalar durmuş ve proje iptal edilmiştir.


Eşleri

Kadın Efendileri


Nâzikedâ Kadınefendi (Başkadınefendi)
Bedrifelek Kadınefendi (İkinci Kadınefendi)
Safinaz Nurefzun (İkinci Kadınefendi)
Bidâr Kadınefendi (İkinci Kadınefendi)
Dilpesend (Üçüncü Kadınefendi)
Mezîde Mestan (Üçüncü Kadınefendi)
Emsal-i Nur (Üçüncü Kadın Efendi)
Müşfika Kadınefendi (Dördüncü Kadınefendi)

İkballeri

Saz-kar Hanımefendi (Baş İkbal)
Peyveste Hanımefendi (İkinci İkbal)
Fatma Pesend Hanımefendi (Üçüncü İkbal)
Behice Hanımefendi (Dördüncü İkbal)
Saliha Naciye Hanımefendi (Dördüncü İkbal)

Gözdeler

Dürdane Hanım (Baş Gözde)
Calibos (Caliboz) Hanım (2. Gözde)
Simperver (Nazlıyâr) Hanım (3. Gözde)
Nevcedid Hanım
Bergüzar
Levandit
Ebru
Sermelek
Gevherriz

Erkek çocukları

Mehmed Selim Efendi (Bedr-i Felek Kadın Efendi'nin oğlu)
Ahmed Nuri Efendi
Mehmed Abdülkadir Efendi
Mehmed Burhaneddin Efendi
Abdürrahim Hayri Efendi (Peyveste Hanımefendi'nin oğlu)
Ahmed Nureddin Efendi
Mehmed Bedreddin Efendi
Mehmed Abid Efendi (Saliha Naciye Hanımefendi'nin oğlu)

Kız çocukları

Ulviye Sultan
Zekiye Sultan
Naime Sultan
Naile Sultan
Şadiye Sultan
Ayşe Sultan
Refia Sultan
Hatice Sultan (ö. 1898). Bebekken ölmüştür.
Aliye Sultan (y.1900). Bebekken ölmüştür.
Cemile Sultan (y.1900). Bebekken ölmüştür.
Samiye Sultan
Saliha Sultan

 
Son düzenleme:

Nuyth

Katılımcı Üye
20 Kas 2015
693
0
ATAM farkı işte Abdulhamidhan ülke bitti derecede yok 10dan fazla ülkeyle mücade ediyoruz hem onlarca okullar, yollar hastahaneler inşaat ettiriyor bir yandan ülkeler yetmezmiş gibi kendine iftira atanlarla uğraşıyor bir yandan ülke kendi içinde ayrılıyor Müslüman, Yahudi, Hıristiyan diğer inanışlar ve Türk ermeni diğer ırklarda kendi içinde ayrılıyor ve üzücü şu ki sürgünle ülke dışına gönderiyorlar.
 

fazeL

Katılımcı Üye
24 Eyl 2016
735
23
Ordugâh
Hocam Gözlerim Yoruldu Ama Yine de çok güzel bir konu.

Ellerinize sağlık güzel bir konu olmuş.

Sağolasın Hocam Ellerine Sağlık

Ellerinize sağlık güzel bir konu olmuş

Okudum cidden ya :) Eline sağlık

Elinize Sağlık Güzel Makale .

Ellerinize sağlık güzel olmuş

eline emeğine sağlık kardeşim :)

Elinize Sağlık Güzel Bir konu olmuş

Elinize sağlık. Uzun bir konuydu ama okudum

ATAM farkı işte Abdulhamidhan ülke bitti derecede yok 10dan fazla ülkeyle mücade ediyoruz hem onlarca okullar, yollar hastahaneler inşaat ettiriyor bir yandan ülkeler yetmezmiş gibi kendine iftira atanlarla uğraşıyor bir yandan ülke kendi içinde ayrılıyor Müslüman, Yahudi, Hıristiyan diğer inanışlar ve Türk ermeni diğer ırklarda kendi içinde ayrılıyor ve üzücü şu ki sürgünle ülke dışına gönderiyorlar.

Ellerinize sağlık sıkılmadan okudum

ellerine sağlık çok güzel bir yazı.

güzel makale emeğinize sağlık

eline sağlık güzel makale olmuş

Ellerinize sağlık güzel ve faydalı bir konu olmuş..

Emeğine sağlık teşekkürler.

Yorumlarınız için teşekkür ederim.
 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.