tarbreeze Studios'u çoğumuz The Darkness oyunuyla biliyoruz. Serinin ikinci oyunundan ellerini çekip, çoğumuzun daha önce adını bile duymadığı eski bir oyun olan Syndicate'in yeniden-yapımını üstlendiler. 93 senesinde çıkan bu ilk oyunun ne olup olmadığını bilmiyorum. O kısmı sizlere bırakacağım ve sizi günümüzün yıllar sonrasına, Syndicate'lerin dünyasına, FPS olarak gidip gitmeme konusunda yönlendireceğim.
Kronolojik olarak, önce, teknoloji devi şirketlerde gerçekleşen bir birleşmeyle Eurocorp. şirketi kuruluyor,ardından bu şirketin piyasaya sürdüğü DART isimli çip ile dünya fütüristik bir hal alıyor.. İnsanların beyinlerine yerleştirilebilen bu çip ile hep isteyip de yapamadığınız, teknolojiyi zihin gücüyle kontrol etme işlemi gerçek oluyor. Etki doğal olarak tepkiyi doğuruyor ve bu olaya karşı insanlar da ortaya çıkıyor. Çip ile insanların uzaktan kontrol edilebildiği, kişisel amaçlar için kullanılabildiğini söyleyip, bu değişime karşı çıkan insanlar ve bu değişimin bir parçası olan insanlar; hem fikir bazında hem de yaşam alanı bazında ayrılıyorlar. Çipin insanlar üzerinde hakimiyetinin gün geçtikçe artması, dünyayı mega-şirketlerin (Syndicate'lerin) yönettiği ve ülkelerin sınırlarını belirlediği bir yer haline getiriyor.
Oynadığınız karakter Miles Kilo, bu çipin yeni sürümünün prototipini kullanan ve bu amaçta gönüllü olmuş bir ajan. Oyunda ilerledikçe birkaç flashback ile nasıl ajan olduğunuzu, nasıl bu amaç için seçildiğinizi öğreneceksiniz. Evet, ve "hepsi bu kadar" diyebiliriz hikaye ile ilgili. Başlangıçta aldığınız ilk bilgiler dışında hikayeye dair ufak kırıntılardan başka bir şey öğrenemiyorsunuz oyunun genelinde. Elbette çevrenize dağıtılmış küçük bilgi dosyaları, karakter belgeleri bulunuyor. Ama okumayı sevmeyen biriyseniz ve bu yazılarda da hikayenin nereden gelip nereye aktığını anlatacak net bilgiler bulunmaması, Syndicate'i hikaye konusunda sınıfta bırakıyor. Neden yaptığınıza aldırmadan,klasik bir FPS tarzında sadece öldürerek sonra ulaşmaya çabalıyorsunuz.
Hikaye yalan, öldürmeye devam
Ajanımızın prototip çipi bize değişik özellikler katıyor. DART moduna girdiğimizde zamanı yavaşlatabiliyor, düşmanları saklandıkları yerde görebiliyor, düşmanlara daha fazla zarar verebiliyoruz. Fakat DART'ı kısıtlı bir süre kullanabildiğinizi ve tekrar sarj olması için beklemeniz gerektiğini unutmayın. Çip; bu mod dışında, aksiyonunuza biraz ekleme yapmak için Suicide, Persuade ve Backfire gibi özellikler de sunuyor. Örneğin Suicide ile düşmanınızın kendi kafasına sıkmasını ve bunu yaparken yanında olabildiğince düşman ***ürmesiniz sağlayabiliyorsunuz. Kulağa hoş gelse de, aksiyon içinde bu kadar ince ayar yapmak aklınıza gelmiyor ve her bölümde belki birkaç defa bunlardan faydalanıyorsunuz. Anlayacağınız devamlı ateş etme ihtiyacınıza engel olamıyorlar.
Kronolojik olarak, önce, teknoloji devi şirketlerde gerçekleşen bir birleşmeyle Eurocorp. şirketi kuruluyor,ardından bu şirketin piyasaya sürdüğü DART isimli çip ile dünya fütüristik bir hal alıyor.. İnsanların beyinlerine yerleştirilebilen bu çip ile hep isteyip de yapamadığınız, teknolojiyi zihin gücüyle kontrol etme işlemi gerçek oluyor. Etki doğal olarak tepkiyi doğuruyor ve bu olaya karşı insanlar da ortaya çıkıyor. Çip ile insanların uzaktan kontrol edilebildiği, kişisel amaçlar için kullanılabildiğini söyleyip, bu değişime karşı çıkan insanlar ve bu değişimin bir parçası olan insanlar; hem fikir bazında hem de yaşam alanı bazında ayrılıyorlar. Çipin insanlar üzerinde hakimiyetinin gün geçtikçe artması, dünyayı mega-şirketlerin (Syndicate'lerin) yönettiği ve ülkelerin sınırlarını belirlediği bir yer haline getiriyor.
Oynadığınız karakter Miles Kilo, bu çipin yeni sürümünün prototipini kullanan ve bu amaçta gönüllü olmuş bir ajan. Oyunda ilerledikçe birkaç flashback ile nasıl ajan olduğunuzu, nasıl bu amaç için seçildiğinizi öğreneceksiniz. Evet, ve "hepsi bu kadar" diyebiliriz hikaye ile ilgili. Başlangıçta aldığınız ilk bilgiler dışında hikayeye dair ufak kırıntılardan başka bir şey öğrenemiyorsunuz oyunun genelinde. Elbette çevrenize dağıtılmış küçük bilgi dosyaları, karakter belgeleri bulunuyor. Ama okumayı sevmeyen biriyseniz ve bu yazılarda da hikayenin nereden gelip nereye aktığını anlatacak net bilgiler bulunmaması, Syndicate'i hikaye konusunda sınıfta bırakıyor. Neden yaptığınıza aldırmadan,klasik bir FPS tarzında sadece öldürerek sonra ulaşmaya çabalıyorsunuz.
Hikaye yalan, öldürmeye devam
Ajanımızın prototip çipi bize değişik özellikler katıyor. DART moduna girdiğimizde zamanı yavaşlatabiliyor, düşmanları saklandıkları yerde görebiliyor, düşmanlara daha fazla zarar verebiliyoruz. Fakat DART'ı kısıtlı bir süre kullanabildiğinizi ve tekrar sarj olması için beklemeniz gerektiğini unutmayın. Çip; bu mod dışında, aksiyonunuza biraz ekleme yapmak için Suicide, Persuade ve Backfire gibi özellikler de sunuyor. Örneğin Suicide ile düşmanınızın kendi kafasına sıkmasını ve bunu yaparken yanında olabildiğince düşman ***ürmesiniz sağlayabiliyorsunuz. Kulağa hoş gelse de, aksiyon içinde bu kadar ince ayar yapmak aklınıza gelmiyor ve her bölümde belki birkaç defa bunlardan faydalanıyorsunuz. Anlayacağınız devamlı ateş etme ihtiyacınıza engel olamıyorlar.
