THT | Türk Mûsikîsi Kulübü

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

ZipKa

Katılımcı Üye
15 Eki 2014
828
0
Abu Dabi


THT Türk
Mûsikîsi

Kulübümüzün Amacı:

Türk Musikisinin gelişimine katkı sağlamak, yakından tanınmasına ve bu değerlerimizin gelecek nesillere aktarılması hususunda çaba sarf etmektir.

Kulüb Kuralları:
1-THT misyonuna aykırı her hareket kulübümüzde yasaktır.
2-Argo kelimeler kullanmak yasaktır.
3-Türk Musikisini aşağılayacak sözler kullanmak kesinlikle yasaktır.
4-Kulübümüzde üyeler de paylaşım yapabilmektedir.
5-Paylaşımlar aşağıdaki örnek gibi olmalıdır.


artist_156337.jpg


Zeki MÜREN
Zeki Müren (d. 6 Aralık 1933, Bursa - ö. 24 Eylül 1996, İzmir), Klasik Türk müziği sanatçısı. Aynı zamanda besteci, söz yazarı ve oyuncudur. "Sanat Güneşi" ve "Paşa" olarak anılan Müren, Klasik Türk müziğinin en büyük isimlerinden biri olarak kabul edilir. Sanata olan katkılarından dolayı 1991 yılında "Devlet Sanatçısı" unvanıyla ödüllendirilmiştir.

Zeki Müren - Nasıl Geçti Habersiz Dinle

Üyeler

Kulüb Başkanı:

ZipKa

Onursal Üyeler




Üyeler

sanaliska
2nokta
B1LL124RD

Kulübümüz Solo-Türk izni ile açılmıştır kulübümüze katılmak için konu altına "katılmak istiyorum" yazmanız yeterli herkesi kulübe bekleriz.




 
Son düzenleme:

ZipKa

Katılımcı Üye
15 Eki 2014
828
0
Abu Dabi
Ahmet%2B%25C3%2596zhan.jpg


Ahmet ÖZHAN

1960’lı yılların sonlarında İstanbul Belediye Konservatuarı ve Üsküdar Musiki Cemiyeti’nde müzik eğitimini tamamlamıştır. İlk profesyonel sahne deneyimi 1968 yılında Bebek Belediye Gazinosunda yaşamıştır. Genç yaşta sahneye çıkan Ahmet Özhan 1970’li ve 1980’li yılların popüler Türk Müziği yorumcusu olarak tanınmıştır. İlerleyen yıllarda zamanın çeşitli üstadlarından birebir istifadeleri olmuş, bu arada plak çalışmalarının yanı sıra, sinema filmleri, televizyon dizi ve konserleri, radyo çalışmaları ile çeşitli televizyon kanallarının müzik programlarında yorumcu, programcı ve yönetmen olarak da görevler almıştır. Birçok 45’lik, plak, longplay, kaset, CD çalışmaları bulunmaktadır.


Ahmet Özhan - Gönlüm Seher Yeli Gibi Dinle



 

ZipKa

Katılımcı Üye
15 Eki 2014
828
0
Abu Dabi
SECIL-HEPER-SENELER-LP__5689473_0.jpg

Seçil HEPER


Seçil Heper 1946'da Konya'da doğdu.İlk-orta öğrenimi Konya'da gerçekleştirdi.1966'da açılan sınavı kazanarak Ankara Radyosu na girdi.TRT için yapılan bir TV çekiminde Fahrettin Aslan'ın dikkatini çekerek Maksim Gazinosu sahnelerine lanse edildi.Güzelliği ve zarif hareketleriyle dikkatleri üstüne toplayıp kendisini kısa sürede milyonlara sevdiren Seçil Heper,işadamı eski Arnavut Prensi Melih Caculi ile evli.Yavuz Plak'tan çıkan onlarca güzel 45'lik ve albüme imzasını attı.2006'da Hakan Eren tarafından yayınlanan "En İyileriyle" albümüyle kendisini özleyenlerle yeniden buluştu.

Seçil Heper - Kara Bulutları Kaldır Aradan Dinle



 

ZipKa

Katılımcı Üye
15 Eki 2014
828
0
Abu Dabi
buyuk-behiye2.jpg


Behiye AKSOY



19 Eylül 1929 tarihinde İstanbul'da doğdu. Annesi ve halasının müziğe aşina olmaları, piyano ve ud çalmalarından ve Müzeyyen Senar ve Münir Nurettin Selçuk'un o devirlerdeki siyah-beyaz filmlerde söylediği film şarkılarından feyiz alıp müziğe olan sevdası kendisiyle birlikte büyüyerek ortaokulu bitirdikten sonra Ankara Radyosu imtihanına girdi. 200 kişi arasından seçilip 1948 yılında stajyer olarak girdiği radyoda repetitör muavinliğine kadar yükseldi.
Maksim Gazinosu tarihinde, Zeki Müren'le yarışan tek kadın rakiptir. Platin rengi saçları, şık kostümleriyle kendisinden sonra yetişen şarkıcılara öncülük etti. Karekteristik hareketleri, sahnedeki büyük dehası daima ayakta alkışlandı. Plakları öyle çok ilgi gördü ki sanatçıya başarılarından ötürü altın plak değil platin taç armağan edilirdi. Müziği bıraktığı 80'li yıllara kadar daima sevilen ve gözde sanatçılardan olmayı başardı.


Behiye Aksoy - Rüzgar Kırdı Dalımı Dinle



 

2nokta

Yaşayan Forum Efsanesi
28 Şub 2013
16,689
16
Kardeşim sen kimseyi sevemezsin adlı eserinde hikayesini ve sözlerini eklermisin.Son derece duygusal bir olaydan çıkmıştır.

not bende katılmak istiyorum
 

B1LL124RD

Katılımcı Üye
31 Ağu 2014
991
0
Burdan
MljJQN.jpg

~Müzeyyen SENAR~
1918 yılında Bursa'nın Keles ilçesinde doğan Müzeyyen Senar, müzik eğitimine Anadolu Musiki Cemiyeti'nde , kemençe üstadı Kemal Niyazi Seyhun Bey ve udi Hayriye Hanım gözetiminde başladı. Güçlü bir sese sahip olan bu kız ******nun ünü yayıldıkça, hafız Sadettin Kaynak, Selahattin Pınar, Lem'i Atlı, Mustafa Nafiz Irmak gibi devrin önemli üstatları da ona dersler verdiler, zamanın sevilen şarkılarının yanı sıra, kendi bestelerini de öğretip söylemesine yardımcı oldular.

Kemal Niyazi Bey ile İstanbul Radyosu'nda şarkı söylemeye başlayan Senar, perşembe günleri ilgiyle izlenen bu programla geniş kitlelere adını duyurdu. Senar'ı bu programda dinleyenler arasında, İstanbul'un en önemli müzikhollerinden biri olan 10. Yıl Belvü Gazinosu'nun[3] sahibi İbrahim Dervişzâde de bulunuyordu ve gazinonun 1933 yılının yaz sezonunun yıldızlar programına Müzeyyen Senar'ı da aldı. Senar, sonraki yıllarda İstanbul'un başka ünlü gazinolarında da sahne aldı.

Müzeyyen Senar'ın yeteneği, Cumhuriyet'in kurucusu ve Türk sanat müziğinin büyük hayranı Mustafa Kemal Atatürk'ün de ilgisini çekti ve sanatçı birçok kez onun huzurunda, özel meclislerinde şarkı okudu.

1938 yılında Ankara Radyosu'nun ilk yayınlarına katıldı ve 1941 yılına dek radyo aracılığıyla dinleyicileri ile buluşmayı sürdürdü. Türkiye'nin ünlü gazinolarında yaptığı başarılı sahne programları ve plak çalışmalarıyla Türk musikisine yeni bir soluk getiren Müzeyyen Senar, son sahne konserlerini 1983 yılında İstanbul Bebek Gazinosu'nda verdi. Bu tarihten sonra yalnızca ender anlarda, müzikli özel toplantılarda şarkı söyledi.

Müzeyyen Senar 1998 yılında Devlet Sanatçısı seçildi. Müzeyyen Senar 2004 yılında Sezen Aksu tarafından düzenlenilen ve sanatçı dostlarınında katıldığı gecede 73.sanat yılını kutladı.

26 Eylül 2006 tarihinde İzmir'deki evinde fenalaşan sanatçının beyin enfarktüsü geçirdiği ve vücudunun sol tarafının felç olduğu açıklandı. Beynindeki kan pıhtılaşması yüzünden felç olan sanatçının hayatî tehlikesinin bulunmadığı da ek olarak belirtildi. 2007'de İstanbul'daki Darüşşafaka'da Rehabilitasyon Merkezinde Nisan ayı başına kadar tedavi gördü. Bu tedavilerden sonra sol ayağının üzerine basabilmektedir. Şu anda Bodrum'da kızı Feraye ve oğlu Ömer ile birlikte yaşamaktadır. 24 Şubat 2008'de kızı Feraye annesi Müzeyyen Senar'ın sesini kaybettiği açıkladı. Senar sesini kaybettiğini hâlen bilmemektedir. 22 Temmuz 2008'de sağlık durumunun iyi olduğu açıklanmıştır. Atatürk'ün en sevdiği sanatçılardan birisidir.

30 Ekim 2009'da öğrencisi Bülent Ersoy tarafından anısına Müzeyyen Senar'ın sanat yaşamından fotoğrafların yer aldığı Cumhuriyetin Divası: Müzeyyen Senar sergisi açıldı.
 
Son düzenleme:

B1LL124RD

Katılımcı Üye
31 Ağu 2014
991
0
Burdan
XYZ4m5.jpg
Bülent ERSOY
(Diva)
9 Haziran 1952 yılında Malatya'da doğdu. Asıl adı Bülent ERKOÇ'tur.

Ersoy sanat hayatına özel müzik dersleri alarak başladı. Ardından İstanbul Belediye Konservatuarı’nı bitirdi. 1960 yılında ailesi ile birlikte Malatya'dan İstanbul'a göç ettiler. 1971 yılında ilk 45'liği Saner Plak’tan çıktı. (Lüzûm Kalmadı ve Neye Yarar Gelişin). 1974'te Büyük Maksim Gazinosu’nda sahneye çıktı.

Klasik Türk müziği dalında eğitim görmüştür. Üstün müzik bilgisi ile diğer müzik türlerinde eserleri bile direkt notadan seslendirebilmektedir. Tangodan türküye, aryadan operaya, mehter marşından rock müziğine kadar) az sayıda da olsa popüler eserler de seslendirdi ve onlarca albümü yayınlandı.

1997 yılında Uluslararası Montu Merid Müzik Doktoru unvanıyla ödüllendirildi. Ulusal ve uluslararası birçok konser vermiş olup, otuzyedi yıla yaklaşan sanat yaşamında pek çok ilke imza atan Bülent Ersoy, dünyaca ünlü yıldızların sahne aldığı salonlarda konser verdi.

1980 yılında London Palladium’da ve 1983 yılında Madison Square Garden’da sahne alan ilk Türk sanatçısı oldu. 30 Mart 1997’te ise Ümmü Gülsüm’den sonra, etnik müzik sazlarıyla Paris Olympia müzikholünde sahne alan ilk sanatçı oldu. Dario Moreno’dan sonra Olympia’da konser veren ilk Türk sanatçısı olan Bülent Ersoy, elli kişiden oluşan orkestrasıyla dört saat süren bir program sundu.

Bulent Ersoy, Paris Olympia'da sahne almadan önce Fransız Devlet Televizyonu'na bir röportaj vermiş ve bu röportajda kendisine yöneltilen "Türkiye sizin gibi bir sese yıllaca yasak koydu, nasıl yorumluyorsunuz?" şeklinde bir soruya "O bizim ülkemizin iç işi." şeklinde yanıt vermiştir. Ayrıca Bülent Ersoy'a Olympia Konseri'nin ardından Azerbaycan, Devlet Sanatçılığı ünvanını vermiştir.

Bugüne değin otuzun üstünde albüme imzasını atan sanatçı, Türk Müzik Tarihi’ne ismini altın harflerle yazdırdı ve klasik, alaturka şarkılar alanında gelmiş geçmiş en önemli yorumcular arasında yer aldı. Müzik yaşamı boyunca sayısız ödül aldı. Herkesin takdirini kazanan geniş entervalli ve yüksek volümlü sesi, Japonya’da ses laboratuvarlarında yapılan testler sonucu ‘yüzde yüz kusursuz’ bulundu ve 1997 yılında Uluslararası Montu Merid Müzik Doktoru ünvanıyla ödüllendirildi.

Sahneye çıktığı yıllardan itibaren, cinsel tercihi doğrultusunda görüntüsü hızla değişti. O yıllarda bu konumuyla ilgi çektiği kadar tepkilerle de karşılaştı.

1980 Ağustos'unda İzmir Fuarı'nda bir iddiaya göre seyircinin 'aç, aç' tezahüratına karşılık vererek göğüslerini açınca İzmir Cumhuriyet Savcılığı, hakkında soruşturma açtı. Eylül 1980'de Kordon’daki evinde bir hâkime hakaret edince tutuklanarak Buca Cezaevi'ne gönderildi. 12 Eylül darbesi sonrasında Ocak 1981'de kadın kılığında sahneye çıkan bütün erkek sanatçılarla birlikte sahne yasağı aldı. 14 Nisan 1981'de Londra’da geçirdiği cinsiyet değiştirme ameliyatıyla kadın oldu. Ancak 'pembe nüfus kağıdı' alması yıllar sonra, sahne yasağını da kaldıran dönemin başbakanı Turgut Özal'ın öncülüğünde çıkartılan bir kanun sayesinde oldu.

Bülent Ersoy yasaklı olduğu yıllarda çeşitli Avrupa ülkelerinden vatandaşlık teklifi almıştır. Türk ordusu hakkında olumsuz beyanatlar vermesi de teklif edilen sanatçı, bu tarz yolları tercih etmeyerek milliyetçi bir duruş sergilemiştir. Bülent Ersoy 1989 yılında Adana'da verdiği bir konser sırasında bir seyirciden gelen 'Çırpınırdın Karadeniz' adlı isteği farklı bir makamda olduğu için (okumayınca?) kurşunlanarak bir böbreğini kaybetmiştir. Sanatçı yıllar sonra kendisini vuran kişiyi affetmiştir. En son albümünü 2001 yılında çıkartan sanatçı, halen çeşitli konserler vermektedir.

 
Son düzenleme:

B1LL124RD

Katılımcı Üye
31 Ağu 2014
991
0
Burdan
PEjQ27.jpg
Ebru GÜNDEŞ​
Ebru Gündeş, 12 Ekim 1974 tarihinde İstanbul´da doğdu.Konfeksiyon işçisi olarak çalıştığı yıllarda sesinin güzelliğini duyan bir tanıdık vasıtasıyla Neşe Demirkat´a ***ürülür. Amaç, Ebru Gündeş´in Allah vergisi güçlü sesini değerlendirmek ve müzik piyasasına kaliteli ve genç bir ses sunmaktır.Neşe Müzik Yapım, o günlerde henüz kurulmadığı için Neşe Demirkat, bu sesi değerlendirmeleri için Marş Müzik Yapım´ın o zamanki yöneticisi Koral Sarıtaş ve ünlü kemani ve besteci Selçuk Tekay´a yönlendirir onu.Gündeş, bu iki önemli müzik adamından da tam not alarak Marş Müzik Yapım´la anlaşır.
Albüm hazırlıklarına başlamadan önce sahne tecrübesi kazanmak ve şöhret dünyasının büyüleyici dünyasına alışabilmek için bir süre Emel Sayın´a vokalistlik yapar. Güzel sanatçı, çok kısa sürede uyum sağlayarak ilk albümünün hazırlıklarına başlar.

Ve 1993 yılında 'Tanrı Misafiri' adlı ilk albümü müzik dünyasına bomba gibi düşer. Selçuk Tekay´ın prodüktörlüğünü, Özkan Turgay´ın aranjörlüğünü yaptığı albümde Gündeş, ilk albümünde milyonluk satış rakamına ulaşır.
Bu albümle birçok ödüle layık görülen Gündeş, 1994 yılından başlayarak Kral TV Video Müzik Ödülleri´nde 'En İyi Kadın TSM Sanatçısı' ödülünü üç yıl boyunca kimseye kaptırmaz.

Ebru Gündeş, ilk albümün ardından hemen ikinci albümün hazırlıklarına başlar ve ertesi yıl 'Tatlı Bela' yayınlanır. Genç sanatçı, 'Tatlı Bela'da bu sefer ağırlıklı olarak slow ve romantik parçalar seslendirir.

'Ben Daha Büyümedim' adlı üçüncü albümü 1995 yılında çıkar.Albüm, 'Fırtınalar' adlı ilk hitiyle ses getirirken Gündeş, 'Ben Daha Büyümedim' ve 'Çok mu Gördünüz' adlı parçalarla eleştirilere sitem eder.Bu albüm, Ebru Gündeş´in müzik hayatında Serdar Ortaç´la olan birlikteliğin de başlangıcı olur.

'Kurtlar Sofrası' adlı dördüncü albümü 1996 tarihinde çıkar. Bu arada oyunculuk tekliflerini de değerlendiren Ebru Gündeş, albümlerinin ismini taşıyan televizyon dizilerinde başrol alır.

İki yıllık bir aranın ardından 1998 yılında 'Sen Allahın Bir Lütfusun' adlı albümü müzik marketlerdeki yerini alır. Albüm, Selçuk Tekay´ın yanında Kerem Ökten´in yönetmenliği ve aranjörlüğünde gerçekleşir. Oniki şarkının yer aldığı albüm, Ebru Gündeş´in kendi tarzını sağlamlaştırdığı bir çizgidedir.

Ebru Gündeş 2000 yılında hayranlarının karşısına yepyeni bir albümle çıktı. 'Dön Ne Olur' adını taşıyan bu albümünün stüdyodaki tanıtımı sırasında , basın mensupları önünde beyin kanaması geçiren Ebru Gündeş, bir süre hastanede kaldıktan sonra, uzun bir süre de dinlenerek hayranlarından uzak kaldı. Ancak hayranları ona olan sevgilerini albümüne yansıttılar ve Ebru Gündeş´in 'Dön Ne Olur' albümü milyon barajını geçerek büyük bir rekora imza attı. Tarık Ağansoy´un düzenlemelerini yaptığı albümde, genç söz yazarı ve bestecilerin de parçaları bulunuyor. Sezgin Büyük, Altan Çetin, Sinan Özşeker, Ertuğrul Polat, Hakkı Yalçın´ın yanısıra Sezen Aksu´nun unutulmaz 'Hata' parçası da albümde yer alıyor. Sanatçının alışılagelen çizgisini sürdürdüğü albümde bir de sürpriz yaptığı 'Deli Deli' isimli çocuk parçası da yer alıyor.

Uzun bir süre dinlenme döneminin ardından, ilk konserini 11 Mart 2000 gecesi Bostancı Gösteri Merkezi´nde veren Ebru Gündeş, konserin tüm gelirini Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Vakfı Hastanesi Reanimasyon Kliniği´ne bağışladı. [/SIZE]

 
Son düzenleme:

2nokta

Yaşayan Forum Efsanesi
28 Şub 2013
16,689
16
hqdefault.jpg


Meyhane Şarkıları - Sen Kimseyi Sevemezsin *** stunscenk *** - YouTube
doktor yıllar önce nişanlanmış henüz evlenmeden trafik kazası geçirmiş ve ayağı sakat kalmıştır bunun üzerine nişanlısı terk eder. aradan geçen zaman içinde doktor birkaç kez evlenir boşanır... mutluluğu bir türlü yakalayamaz eski nişanlısının açtıgı yarayı unutamamış ve şu dörtlüyü yazmıştır : Sen Kimseyi Sevemessin Sevmeyeceksin Rüzgarların Önünde Kuru Bir Yaprak Gibi Sürükleneceksin Şefkat nedir Aşk Nedir Ömrünce Bilmeyeceksin Rüzgarların Önünde Kuru Bir Yaprak Gibi Sürükleneceksin
 
Son düzenleme:

ZipKa

Katılımcı Üye
15 Eki 2014
828
0
Abu Dabi

ZipKa

Katılımcı Üye
15 Eki 2014
828
0
Abu Dabi

ZipKa

Katılımcı Üye
15 Eki 2014
828
0
Abu Dabi
9a456ad9d0d6433e8879c792065ce77a.jpg

Muazzez Ersoy


Hatice Yıldız Levent
, (sahne ismiyle: Muazzez Ersoy), (d. 9 Ağustos 1958 - Uzunköprü, Edirne) Klasik Türk müziği sanatçısı. 33. Türkiye Hükûmeti'nde Kültür Bakanlığı'nın tavsiyesiyle verilmeye başlanan Devlet Sanatçısı ünvanına 1998'de lâyık görülen sanatçı "Kraliçe" takma adıyla[3] bilinir. Sanatçı 2006 yılında Birleşmiş Milletler Mülteci Örgütü'nün “iyi niyet elçisi” seçilmiştir.


Muazzez Ersoy - Tanrıdan Diledim Bu Kadar Dilek Dinle



 

ZipKa

Katılımcı Üye
15 Eki 2014
828
0
Abu Dabi
hqdefault.jpg

Radife Erten


İstanbul Beşiktaş'ta 1923 yılında doğdu. Babası Mahmut Bey, annesi Hidayet Hanım’dır. Beşiktaş 19. Okul'da öğrenciyken sesinin güzelliğiyle çevresinin beğenisini kazandı. Öğretmeni Hikmet Koptagel ve Hafiz Burhan Bey’in teşvikiyle kanuni Necmiyar'dan ilk müzik eğitimini aldı. 1938 yılında Ankara Radyosu'nda çalışmalarını sürdürdü. Daha sonra klasik koro öğretmenliğine yükseldi. Uzun yıllar, Mesut Cemil Bey’in yardımcılığında bulundu. 1941 yılında, askerlik görevini yapmakta olan eşine duyduğu hasretle yazdığı "Saçına taktığım güller solmadan" eserini bestelemiştir. Saçına taktığım güller solmadan Bırakıp gitti de çilem dolmadan Ağlayan gözlerime yar olmadan Bırakıp gitti de çilem dolmadan



Radife ERTEN - ÇIKAR YÜCELERDEN HABER SORARIM Dinle



 

ZipKa

Katılımcı Üye
15 Eki 2014
828
0
Abu Dabi
250px-M%C3%BCnir_Nurettin_Sel%C3%A7uk.jpg


Münir Nurettin SELÇUK


Münir Nurettin Selçuk (1900?, İstanbul - 27 Nisan 1981, İstanbul), Türk müzisyen.
1900'de İstanbul'un Sarıyer semtinde doğdu. Doğum yılı için çeşitli kaynaklarda 1899, 1901 ve 1902 de gösterilmiştir. Divan-ı Hümayun muavini ve Darülfünun İlahiyat Şubesi muallimlerinden Mehmed Nuri Bey ile Fatma Hanife Hanım'ın oğludur. Anne tarafından Germiyanoğulları beyliğini kuran aileye mensuptur.
On beş yaşında Dar-ül Feyz-i Musıkî Cemiyeti'ne öğrenci olarak girdi; üç yıl sonra da, hanendelerinden biri olduğu bu topluluğun konserlerine çıktı. 1907'de Soğukçeşme Askerî Rüşdiyesi'ni bitirip Kadıköy Sultanîsi'ne yazıldı. Aynı yıl Dar-ül Elhan'a da girdi, Zekaizade Ahmed Efendi'den dört yıl ders aldı.
Ailesinin ısrarı ile öğrenim için gittiği Macaristan’dan 1917 yılında geri döndü. Dar-ül Feyz-i Musiki Cemiyeti'ne devam etti ve Zekaizade Ahmet Irsoy ve Bestenigar Ziya Bey'den müzik dersleri aldı. Münir Nurettin, bestekârlığa 1920 yılında Tevfik Fikret’in “Bu bir terânedir” şiirine yaptığı bir besteyle başladı. İkinci olarak “Sensiz ey şûh gözlerim avâre kalbim ağlıyor” güfteli şarkısını besteledi ve bu iki eserden sonra yirmi yıl süreyle beste yapmadı.




Münir Nurettin SELÇUK - Lâl olursun söylesem.. - Dinle

 

ZipKa

Katılımcı Üye
15 Eki 2014
828
0
Abu Dabi
album_7796_300_300.jpg


Arif ŞENTÜRK


Makedonya'nın Kumanova kasabasında doğan Şentürk, ilk ve ortaöğretimini burada bulunan bir Türk okulunda tamamladıktan sonra 1956 yılında ailesiyle birlikte Türkiye'ye göç etti. Önce Kırklareli'ye yerleşen aile daha sonra İstanbul'un Zeytinburnu semtine taşındı. Bakırköy ve Yeşilköy Halkevi Müzik Okulu'nda müzik eğitimi alan Şentürk 1975 yılında TRT Amatör Sesler Sınavı'nda başarılı oldu ve Nida Tüfekçi tarafından desteklendi. Müzik hayatı boyunca toplam 12 albüm dolduran Şentürk özellikle Deryalar, Ramize, Safiye gibi Rumeli türküleriyle beğeni kazandı.

Arif ŞENTÜRK - Aman Bre Deryalar Dinle


 

ZipKa

Katılımcı Üye
15 Eki 2014
828
0
Abu Dabi
zekaituncaimkansized1.jpg

Zekai TUNCA


Zekai Tunca, (d. 1944, Ankara). Türk sanat müziği sanatçısı.
1963'de Ankara Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu'na girene kadar bir özel kuruluş ve Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (M.K.E) uçak fabrikasında, teknik resam ve tesviyeci olarak çalıştı. Gazi Üniversitesi Yüksek Teknik Öğretmen Okulu'nu 1967'de bitirdi. Bulunduğu her ortamda şarkı söyletilmesi şeklindeki müzik ilişkisi 1960 yılında Hikmet Taşan vasıtasıyla katıldığı Dr. Recai Özdil topluluğunda notalı ve sistemli çalışmaya döndü. Bu toplulukta; Erol Sayan, Yıldırım Gürses, Yaşar Özel, Doğan Canku gibi üstadlarla çalıştı. Aynı yıllarda İsmail Baha Sürelsan topluluğu ile teması oldu.


Zekai TUNCA - Uzayıp Giden Tren Yolları Dinle

 

ZipKa

Katılımcı Üye
15 Eki 2014
828
0
Abu Dabi
nese-karabocek-664453.jpg

Neşe Karaböcek

Asıl adı Neş'ecan Göktürk olan ve henüz 5 yaşındayken İsmet İnönü'den Karaböcek Piyesinde oynarken Karaböcek soyadını alan "Orta Şarkın Altın Bülbülü" unvanlı sanatçı babasının demiryollarındaki görevi nedeniyle İstanbul' da doğdu.Henüz 2,5 yaşındayken babasının tayininin Ankara' ya çıkması nedeniyle oraya taşınırlar. Neşe Karaböcek ilk evliliğini Elenor Plak'ın kurucususu, yapımcı ve müzisyen Atilla Alpsakarya ile yaptı. Bu evlilikten Alper adını verdiği bir oğlu dünyaya geldi. Atilla Alpsakarya'nın 1974' te Neşe Karaböcek'ten ayrılıp 12 Eylül 1975 baldızı Gülden Karaböcek'le evlenmesi uzun süre magazin basınını meşgul etti. Bu evlilik yüzünden Neşe ve Gülden Karaböcek kardeşlerin arası açıldı. Neşe Karaböcek 1975 tarihinde gazeteci Tevfik Yener ile evlendi. Bu evliliktende Hasan adını verdiği bir oğlu daha oldu. "Arabeskin anası" olarak bilinmektedir. Hemen hemen her tür müziği denemiş ve sayısız 45'lik plak, LP ve kaset/CD doldurmuştur. Ayrıca 11 sinema filminin başrolünde oynamıştır.

Neşe Karaböcek - Adını Anmayacağım Dinle
 

ZipKa

Katılımcı Üye
15 Eki 2014
828
0
Abu Dabi
atilla-icli.jpg

Atilla İçli​

Atilla İçli, (d. 3 Mart 1945, Ankara) - (ö. 31 Ocak 2004, Ankara), Türk halk müziği ses sanatçısı, besteci ve program yapımcısı.

1968 de TRT İstanbul Radyosuna girdi. 1972 de Ankara Radyosu’na geçti. Ses sanatçılığının yanı sıra TRT’de programcılık yaptı. Şarkı ve türkü formunda çeşitli eserler besteledi.​

 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.