Yeniçeri Tarihi

mitat1

Uzman üye
1 Eki 2022
1,075
4
753
SerasZen
Merhaba tht ailesi bugün sizlere yeniçeri tarihini ve daha bir çok şey anlatacağım
42rptsz.jpg

-Yeniçeri Tarihi

Osmanlı Devleti’nde askeri bir sınıf olarak kurulmuş olan Yeniçerler, Dünya tarihindeki ilk sistemli ve çağdaş ordudur. 15. yüzyılda oluşturulan ve birçok savaş kazanan bu askeri birlik, aynı zamanda çağının en etkili askeri gücü olarak kabul edilmiştir.
16. ve 17. yüzyıllarda Osmanlı Devleti’nin duraklama ve gerileme dönemlerinde askeri başarılarını yitirmiş ve zamanla imparatorluğa uygulamış oldukları baskı ve isyanlar nedeniyle ortadan kaldırılmıştır.


-Kim Kurdu

Yeniçeri ocağını Orhan Gazi kurmuştur. 1362 yılında Orhan Gazi tarafından kurulan Yeniçeri ocağı Padişah 2.Mahmut tarafından kapatılmıştır.
II. Mahmut "Nizamıcedit" isimli asker ocağının kurulmasıyla 1826 tarihinde Yeniçeri ocağının varlığına son vermiştir.



-Yeniçerilerin Ortaya Çıkışı

Osmanlı Devleti’nin topraklarının giderek genişlemesiyle birlikte yeni bir ordu sistemi arayışı başlamıştır.
Yıldırım Bayezid döneminde oluşturulmaya başlanan bu askeri ocağın, aslında Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde çalışmaları yapılmış fakat uygulanamamıştır. Bu haklardan biri de orduda savaşabilmeleri oluşmuştur.
Bu nedenle devşirme sistemiyle oluşturulan yeni bir ocak kurulmuştur. Devşirme sisteminde; gayrimüslim ailelerden 10-18 yaş arası erkek çocuklar alınıp, Türk ailelere teslim edilmiştir. Acemi ocağında başarılı olan gençler daha sonra «Yeniçeri Ocağına» girmeye hak kazanmışlardır.
Son olarak kişilerin zekâ seviyeleri ve kişilik özellikleri belirlenerek; eğitimleri alan gayrimüslim gençlere duruma göre sarayda önemli görevler verilmiştir. Geriye kalan erkekler ise ocakta askerlik yapmaya başlamışlardır.




ccm2dvp.jpg

Yeniçeriler, genellikle savaş alanlarında bulunmamışlardır çünkü ayaklanmaları ve iç huzursuzlukları bastırmak onların temel görevlerinden biri olmuştur.




-Yeniçeri Ocağının Sınıflandırılması
Yeniçeri Ocağı, ilk kurulduğu yıllarda yaya bölükleri veya cemaat adı verilen bölüklerden oluşurken, Fatih Sultan Mehmet’in uygulamasıyla bu askeri birliğe Sekban Sınıfı da eklenmiştir. Tabi bazı kaynaklarda cemaat ortalarının, sekbanlar ve ağa bölüklerinden oluştuğu belirtilmiş ve her iki bilginin de doğruluğu kanıtlanmıştır.
“Orta” kelimesi tabur anlamına gelmektedir. Yeniçeri Ocağının sınıfları ise şu şekildedir;

1. Cemaat Ortaları: İlk kurulan bölük olan cemaat ortalarının komutanları yaya başıdır. 100 kişiden oluşmaktadır. Bu bölükte askeri rütbe olarak; turnacı, deveci, katrancı ve zemberekçi gibi görevler verilmiştir.Yani Rütbeler belirli sınıflara ayrılmıştır.

2. Sekban Bölükleri: Fatih Sultan Mehmet’in oluşturduğu bu bölük padişaha bağlı askerlerden oluşturulmuştur.

3. Ağa Bölükleri: Padişaha bağlı askerlerden oluşturulmuştur. II. Bayezid’in tahta çıkacağı zaman sekbanların ayaklanması ile yeni bir bölük olan ağa bölükleri oluşturulmuştur. Ağa bölüğü en yetkili kişilerden oluşturulmuş ve padişahlar da birinci bölük ağalarından sayılmışlardır. Yeniçerilerin kumandanı olan yeniçeri ağaları en güvenilir kişiler arasından seçilmişlerdir. Bu durumun sebebi ise; padişahların tahta çıkmasında ve devamındaki olaylarda yeniçeri ağasının yönetimde söz sahibi olmasıdır. Padişahla beraber seferlere çıkan yeniçeriler, padişahın bulunduğu “Otağ-ı Hümayunu” korumakla görevlendirilmişlerdir. Yeniçeri ağası Türkçe sözlükte “Bakan” anlamına gelmektedir.

4. Karakullukçu: Bu birlik rütbesiz askerlerden oluşturulmuştur.

5. Usta: Alt rütbeli yeniçeri subayıdır.

6. Baş çavuş: Askeri birlikteki üçüncü amirdir.

7. Kapıcı Başı: Saray kapılarını koruyan askerlerin subayıdır.

8. Orta Çavuşu: Baş çavuşun yardımcısıdır.

9. Kul Kahyası: Askeri birlikteki ikinci amirdir.



-Yeniçeri Ocağının Sancakları ve Sancakların Farklı Özellikleri

Yeniçeri ocağında her askeri bölüğün kendine özgü bir sembolü, filamanlarının üzerine işlenirdi. Her bir askeri bölüğe bir sancak verilir sefere çıkıldığında ise sancak kumandanın çadırının önünde toprağa saplanılırdı.
En önemli sancak ise “Azam Bayrağı”dır. Bu bayrak atlastan yapılan ve üzerine altın sırma ile “Fetih Ayet-i Kerimesi” işlenen özel bir bayraktır.
Azam bayrağı sefer sırasında Yeniçeri Ağası’nın çadırının önüne dikilirdi fakat Yeniçeri Ağası sefere çıkmadıysa Sekbanların çadırının önüne dikilirdi.
Bayrakların bir diğer önemli özelliği ise Beyaz Sancak, ocağın Sünni olduğunu belirtir üniformaları yeşil ve kırmızı renklerinden yapılırdı. Seferden önce veya ulufe dağıtılırken Yeniçeri Duası (gülbengi) bir ağızdan okunurdu.


Yeniçeri sancağı
a3k1kn3.jpeg




-Yeniçeri duası
Gelin şimdi hep birlikte yeniçerilerin dualarına bakalım.

Allah, Allah, İllallah
Baş üryan, sine püryan
Bu meydanda nice başlar kesilir
Hiç olmaz soran
Kulluğumuz padişaha ayan
Üçler, yediler, kırklar
Gülbengi Muhammedi
Nur-ı Nebi
Kerem-i Ali
Pirimiz, sultanımız
Hünkar Hacı Bektaşi Veli
Demine devranına hü diyelim! hüüüüüüüüü….. Dikkat ettiyseniz o zamanın lehçesi şimdiki dilimizin lehçesinden farklı




-Sancakta Yazılı Olan Dua

Şimdide yenicerilerin sancaklarında yazan dualarında sıra

Hacı Bektaşi Veli’nin bindiği cansız duvar.
Mazharı Nur-i Ali’dendir ona ol yadigar.
Nare-i Düldül ederdi arşı ala da karar.
Şad hazare bin kafiri bir narada etti şikar.
Dedi: Arslanım Ali’dir, kudretine girdikar.
Lâ Fetâ İlla Ali
Lâ Seyfe İlla Zülfikar
Koydular başın ol şahın Kerbela meydanına.
Bastılar parmakların Şah Hüseyin kanına
Urdular miskin pelitle kıymadan gerdanına
Bu hakaretler yaraşmazdı o şahın şanına
Düşmeden kanı yere, ol demde çağırdı gübar.
La Fetâ İlla Ali
Le Seyfe İlla Zülfikar
Padişahım çok yaşa
Devletinle bin yaşa.


Adamlar sanki savaşa gidiyor gibi değilmi atların üstünde yallah yallah diye.Bize böyle Geliyor olabilir ancak Yeniçeriler için bu çök önemli bi şeydir.



-Yeniçeri Ocağının Sonlanması

İşte, bu nam salmış ve birçok savaş kazanmış olan Yeniçeri, ne yazık ki unvanını bir süre sonra kaybetmiştir. Belki de birçok kişinin yeniçeri ocağına, eskisi gibi zor koşullarla değil de daha kolay şekilde alınması bu düzensizliğin asıl nedenlerinden biri olmuştur. Normal şartlarda bir yeniçeri evlenemez ve askerlik dışında da başka bir işle uğraşamazdır. Fakat zamanla kuralların hafifletilmesi durumu oldukça değiştirmiştir.

Yeniçeriler evlenmeye başlamış ve başka işlerde çalışmışlardır. Zamanla da halkı rahatsız edecek davranışlarda bulunmaya başlamışlardır. yüzyıl ortalarında İstanbul’daki birçok isyanı Yeniçeriler çıkarmıştır. Zaten zamanla birçoğu torpil ile üst görevlere geçmişlerdir.

1560 yılından itibaren İstanbul dışındaki sancaklara yerleştirilen yeniçeriler, yönetimde de söz sahibi olmaya başlamışlardır.

Padişah ve Çandarlı Halil Paşa arasındaki mücadeleye tepki olarak yapılmış bir isyandır. Fakat padişahın zaferi ile sonuçlanmış ve yeniçeriler padişahın yeni sistemiyle kontrol edilmiştir. Bu durum yeniçerililerin daha da bozulmasına ve ayaklanmasına neden olan sebepler arasında olmuştur.
Hiç şüphesiz, yeniçerililerin en vahşice isyanı Genç Osman zamanında çıkarılmıştır.
Bunu kısa sürede duyan Yeniçeriler ayaklanmış ve padişahı boğarak öldürmüşlerdir. Daha sonra değişen şartlar ve olumsuzluklar ІІ.. Mahmud döneminde Yeniçerilerin 1826 yılında kaldırılmasıyla son bulmuştur. Yeniçeri ocağının yerine ise Asakar-i Mansure-i Muhammediye Ordusu (Vaka-i Hayriye) kurulmuştur.



4dautkf.jpg


34i6rgo.png
 
Son düzenleme:

THE zoRRo

Uzman üye
26 Tem 2022
1,674
1
1,609
19
Türk Deniz Kuvvetleri
Merhaba tht ailesi bugün sizlere yeniçeri tarihini ve daha bir çok şey anlatacağım
42rptsz.jpg

-Yeniçeri Tarihi

Osmanlı Devleti’nde askeri bir sınıf olarak kurulmuş olan Yeniçerler, Dünya tarihindeki ilk sistemli ve çağdaş ordudur. 15. yüzyılda oluşturulan ve birçok savaş kazanan bu askeri birlik, aynı zamanda çağının en etkili askeri gücü olarak kabul edilmiştir.
16. ve 17. yüzyıllarda Osmanlı Devleti’nin duraklama ve gerileme dönemlerinde askeri başarılarını yitirmiş ve zamanla imparatorluğa uygulamış oldukları baskı ve isyanlar nedeniyle ortadan kaldırılmıştır.


-Kim Kurdu

Yeniçeri ocağını Orhan Gazi kurmuştur. 1362 yılında Orhan Gazi tarafından kurulan Yeniçeri ocağı Padişah 2.Mahmut tarafından kapatılmıştır.
II. Mahmut "Nizamıcedit" isimli asker ocağının kurulmasıyla 1826 tarihinde Yeniçeri ocağının varlığına son vermiştir.



-Yeniçerilerin Ortaya Çıkışı

Osmanlı Devleti’nin topraklarının giderek genişlemesiyle birlikte yeni bir ordu sistemi arayışı başlamıştır.
Yıldırım Bayezid döneminde oluşturulmaya başlanan bu askeri ocağın, aslında Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde çalışmaları yapılmış fakat uygulanamamıştır. Bu haklardan biri de orduda savaşabilmeleri oluşmuştur.
Bu nedenle devşirme sistemiyle oluşturulan yeni bir ocak kurulmuştur. Devşirme sisteminde; gayrimüslim ailelerden 10-18 yaş arası erkek çocuklar alınıp, Türk ailelere teslim edilmiştir. Acemi ocağında başarılı olan gençler daha sonra «Yeniçeri Ocağına» girmeye hak kazanmışlardır.
Son olarak kişilerin zekâ seviyeleri ve kişilik özellikleri belirlenerek; eğitimleri alan gayrimüslim gençlere duruma göre sarayda önemli görevler verilmiştir. Geriye kalan erkekler ise ocakta askerlik yapmaya başlamışlardır.




ccm2dvp.jpg

Yeniçeriler, genellikle savaş alanlarında bulunmamışlardır çünkü ayaklanmaları ve iç huzursuzlukları bastırmak onların temel görevlerinden biri olmuştur.




-Yeniçeri Ocağının Sınıflandırılması
Yeniçeri Ocağı, ilk kurulduğu yıllarda yaya bölükleri veya cemaat adı verilen bölüklerden oluşurken, Fatih Sultan Mehmet’in uygulamasıyla bu askeri birliğe Sekban Sınıfı da eklenmiştir. Tabi bazı kaynaklarda cemaat ortalarının, sekbanlar ve ağa bölüklerinden oluştuğu belirtilmiş ve her iki bilginin de doğruluğu kanıtlanmıştır.
“Orta” kelimesi tabur anlamına gelmektedir. Yeniçeri Ocağının sınıfları ise şu şekildedir;

1. Cemaat Ortaları: İlk kurulan bölük olan cemaat ortalarının komutanları yaya başıdır. 100 kişiden oluşmaktadır. Bu bölükte askeri rütbe olarak; turnacı, deveci, katrancı ve zemberekçi gibi görevler verilmiştir.Yani Rütbeler belirli sınıflara ayrılmıştır.

2. Sekban Bölükleri: Fatih Sultan Mehmet’in oluşturduğu bu bölük padişaha bağlı askerlerden oluşturulmuştur.

3. Ağa Bölükleri: Padişaha bağlı askerlerden oluşturulmuştur. II. Bayezid’in tahta çıkacağı zaman sekbanların ayaklanması ile yeni bir bölük olan ağa bölükleri oluşturulmuştur. Ağa bölüğü en yetkili kişilerden oluşturulmuş ve padişahlar da birinci bölük ağalarından sayılmışlardır. Yeniçerilerin kumandanı olan yeniçeri ağaları en güvenilir kişiler arasından seçilmişlerdir. Bu durumun sebebi ise; padişahların tahta çıkmasında ve devamındaki olaylarda yeniçeri ağasının yönetimde söz sahibi olmasıdır. Padişahla beraber seferlere çıkan yeniçeriler, padişahın bulunduğu “Otağ-ı Hümayunu” korumakla görevlendirilmişlerdir. Yeniçeri ağası Türkçe sözlükte “Bakan” anlamına gelmektedir.

4. Karakullukçu: Bu birlik rütbesiz askerlerden oluşturulmuştur.

5. Usta: Alt rütbeli yeniçeri subayıdır.

6. Baş çavuş: Askeri birlikteki üçüncü amirdir.

7. Kapıcı Başı: Saray kapılarını koruyan askerlerin subayıdır.

8. Orta Çavuşu: Baş çavuşun yardımcısıdır.

9. Kul Kahyası: Askeri birlikteki ikinci amirdir.



-Yeniçeri Ocağının Sancakları ve Sancakların Farklı Özellikleri

Yeniçeri ocağında her askeri bölüğün kendine özgü bir sembolü, filamanlarının üzerine işlenirdi. Her bir askeri bölüğe bir sancak verilir sefere çıkıldığında ise sancak kumandanın çadırının önünde toprağa saplanılırdı.
En önemli sancak ise “Azam Bayrağı”dır. Bu bayrak atlastan yapılan ve üzerine altın sırma ile “Fetih Ayet-i Kerimesi” işlenen özel bir bayraktır.
Azam bayrağı sefer sırasında Yeniçeri Ağası’nın çadırının önüne dikilirdi fakat Yeniçeri Ağası sefere çıkmadıysa Sekbanların çadırının önüne dikilirdi.
Bayrakların bir diğer önemli özelliği ise Beyaz Sancak, ocağın Sünni olduğunu belirtir üniformaları yeşil ve kırmızı renklerinden yapılırdı. Seferden önce veya ulufe dağıtılırken Yeniçeri Duası (gülbengi) bir ağızdan okunurdu.


Yeniçeri sancağı
a3k1kn3.jpeg




-Yeniçeri duası
Gelin şimdi hep birlikte yeniçerilerin dualarına bakalım.

Allah, Allah, İllallah
Baş üryan, sine püryan
Bu meydanda nice başlar kesilir
Hiç olmaz soran
Kulluğumuz padişaha ayan
Üçler, yediler, kırklar
Gülbengi Muhammedi
Nur-ı Nebi
Kerem-i Ali
Pirimiz, sultanımız
Hünkar Hacı Bektaşi Veli
Demine devranına hü diyelim! hüüüüüüüüü….. Dikkat ettiyseniz o zamanın lehçesi şimdiki dilimizin lehçesinden farklı




-Sancakta Yazılı Olan Dua

Şimdide yenicerilerin sancaklarında yazan dualarında sıra

Hacı Bektaşi Veli’nin bindiği cansız duvar.
Mazharı Nur-i Ali’dendir ona ol yadigar.
Nare-i Düldül ederdi arşı ala da karar.
Şad hazare bin kafiri bir narada etti şikar.
Dedi: Arslanım Ali’dir, kudretine girdikar.
Lâ Fetâ İlla Ali
Lâ Seyfe İlla Zülfikar
Koydular başın ol şahın Kerbela meydanına.
Bastılar parmakların Şah Hüseyin kanına
Urdular miskin pelitle kıymadan gerdanına
Bu hakaretler yaraşmazdı o şahın şanına
Düşmeden kanı yere, ol demde çağırdı gübar.
La Fetâ İlla Ali
Le Seyfe İlla Zülfikar
Padişahım çok yaşa
Devletinle bin yaşa.


Adamlar sanki savaşa gidiyor gibi değilmi atların üstünde yallah yallah diye.Bize böyle Geliyor olabilir ancak Yeniçeriler için bu çök önemli bi şeydir.



-Yeniçeri Ocağının Sonlanması

İşte, bu nam salmış ve birçok savaş kazanmış olan Yeniçeri, ne yazık ki unvanını bir süre sonra kaybetmiştir. Belki de birçok kişinin yeniçeri ocağına, eskisi gibi zor koşullarla değil de daha kolay şekilde alınması bu düzensizliğin asıl nedenlerinden biri olmuştur. Normal şartlarda bir yeniçeri evlenemez ve askerlik dışında da başka bir işle uğraşamazdır. Fakat zamanla kuralların hafifletilmesi durumu oldukça değiştirmiştir.

Yeniçeriler evlenmeye başlamış ve başka işlerde çalışmışlardır. Zamanla da halkı rahatsız edecek davranışlarda bulunmaya başlamışlardır. yüzyıl ortalarında İstanbul’daki birçok isyanı Yeniçeriler çıkarmıştır. Zaten zamanla birçoğu torpil ile üst görevlere geçmişlerdir.

1560 yılından itibaren İstanbul dışındaki sancaklara yerleştirilen yeniçeriler, yönetimde de söz sahibi olmaya başlamışlardır.

Padişah ve Çandarlı Halil Paşa arasındaki mücadeleye tepki olarak yapılmış bir isyandır. Fakat padişahın zaferi ile sonuçlanmış ve yeniçeriler padişahın yeni sistemiyle kontrol edilmiştir. Bu durum yeniçerililerin daha da bozulmasına ve ayaklanmasına neden olan sebepler arasında olmuştur.
Hiç şüphesiz, yeniçerililerin en vahşice isyanı Genç Osman zamanında çıkarılmıştır.
Bunu kısa sürede duyan Yeniçeriler ayaklanmış ve padişahı boğarak öldürmüşlerdir. Daha sonra değişen şartlar ve olumsuzluklar ІІ.. Mahmud döneminde Yeniçerilerin 1826 yılında kaldırılmasıyla son bulmuştur. Yeniçeri ocağının yerine ise Asakar-i Mansure-i Muhammediye Ordusu (Vaka-i Hayriye) kurulmuştur.



4dautkf.jpg


34i6rgo.png
Kardeşim konuyu açmanda bir sorun yok, ellerine sağlık ama daha dün açıldı böyle bir konu
https://www.turkhackteam.org/konular/yeniceri.2027106/#post-9685459
 

mitat1

Uzman üye
1 Eki 2022
1,075
4
753
SerasZen
Eline emeğine koluna sağlık :).
Eline sağlık güzel anlatım güzel konu
Sagol
Kardeşim konuyu açmanda bir sorun yok, ellerine sağlık ama daha dün açıldı böyle bir konu
https://www.turkhackteam.org/konular/yeniceri.2027106/#post-9685459
Teşekkürler de Bana görevin verildiği gün sen konuyu açmışsın yani açmak durumundaydım
 

Speedy Gonzales

Katılımcı Üye
12 Kas 2021
634
296
in every technology system
Merhaba tht ailesi bugün sizlere yeniçeri tarihini ve daha bir çok şey anlatacağım
42rptsz.jpg

-Yeniçeri Tarihi

Osmanlı Devleti’nde askeri bir sınıf olarak kurulmuş olan Yeniçerler, Dünya tarihindeki ilk sistemli ve çağdaş ordudur. 15. yüzyılda oluşturulan ve birçok savaş kazanan bu askeri birlik, aynı zamanda çağının en etkili askeri gücü olarak kabul edilmiştir.
16. ve 17. yüzyıllarda Osmanlı Devleti’nin duraklama ve gerileme dönemlerinde askeri başarılarını yitirmiş ve zamanla imparatorluğa uygulamış oldukları baskı ve isyanlar nedeniyle ortadan kaldırılmıştır.


-Kim Kurdu

Yeniçeri ocağını Orhan Gazi kurmuştur. 1362 yılında Orhan Gazi tarafından kurulan Yeniçeri ocağı Padişah 2.Mahmut tarafından kapatılmıştır.
II. Mahmut "Nizamıcedit" isimli asker ocağının kurulmasıyla 1826 tarihinde Yeniçeri ocağının varlığına son vermiştir.



-Yeniçerilerin Ortaya Çıkışı

Osmanlı Devleti’nin topraklarının giderek genişlemesiyle birlikte yeni bir ordu sistemi arayışı başlamıştır.
Yıldırım Bayezid döneminde oluşturulmaya başlanan bu askeri ocağın, aslında Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde çalışmaları yapılmış fakat uygulanamamıştır. Bu haklardan biri de orduda savaşabilmeleri oluşmuştur.
Bu nedenle devşirme sistemiyle oluşturulan yeni bir ocak kurulmuştur. Devşirme sisteminde; gayrimüslim ailelerden 10-18 yaş arası erkek çocuklar alınıp, Türk ailelere teslim edilmiştir. Acemi ocağında başarılı olan gençler daha sonra «Yeniçeri Ocağına» girmeye hak kazanmışlardır.
Son olarak kişilerin zekâ seviyeleri ve kişilik özellikleri belirlenerek; eğitimleri alan gayrimüslim gençlere duruma göre sarayda önemli görevler verilmiştir. Geriye kalan erkekler ise ocakta askerlik yapmaya başlamışlardır.




ccm2dvp.jpg

Yeniçeriler, genellikle savaş alanlarında bulunmamışlardır çünkü ayaklanmaları ve iç huzursuzlukları bastırmak onların temel görevlerinden biri olmuştur.




-Yeniçeri Ocağının Sınıflandırılması
Yeniçeri Ocağı, ilk kurulduğu yıllarda yaya bölükleri veya cemaat adı verilen bölüklerden oluşurken, Fatih Sultan Mehmet’in uygulamasıyla bu askeri birliğe Sekban Sınıfı da eklenmiştir. Tabi bazı kaynaklarda cemaat ortalarının, sekbanlar ve ağa bölüklerinden oluştuğu belirtilmiş ve her iki bilginin de doğruluğu kanıtlanmıştır.
“Orta” kelimesi tabur anlamına gelmektedir. Yeniçeri Ocağının sınıfları ise şu şekildedir;

1. Cemaat Ortaları: İlk kurulan bölük olan cemaat ortalarının komutanları yaya başıdır. 100 kişiden oluşmaktadır. Bu bölükte askeri rütbe olarak; turnacı, deveci, katrancı ve zemberekçi gibi görevler verilmiştir.Yani Rütbeler belirli sınıflara ayrılmıştır.

2. Sekban Bölükleri: Fatih Sultan Mehmet’in oluşturduğu bu bölük padişaha bağlı askerlerden oluşturulmuştur.

3. Ağa Bölükleri: Padişaha bağlı askerlerden oluşturulmuştur. II. Bayezid’in tahta çıkacağı zaman sekbanların ayaklanması ile yeni bir bölük olan ağa bölükleri oluşturulmuştur. Ağa bölüğü en yetkili kişilerden oluşturulmuş ve padişahlar da birinci bölük ağalarından sayılmışlardır. Yeniçerilerin kumandanı olan yeniçeri ağaları en güvenilir kişiler arasından seçilmişlerdir. Bu durumun sebebi ise; padişahların tahta çıkmasında ve devamındaki olaylarda yeniçeri ağasının yönetimde söz sahibi olmasıdır. Padişahla beraber seferlere çıkan yeniçeriler, padişahın bulunduğu “Otağ-ı Hümayunu” korumakla görevlendirilmişlerdir. Yeniçeri ağası Türkçe sözlükte “Bakan” anlamına gelmektedir.

4. Karakullukçu: Bu birlik rütbesiz askerlerden oluşturulmuştur.

5. Usta: Alt rütbeli yeniçeri subayıdır.

6. Baş çavuş: Askeri birlikteki üçüncü amirdir.

7. Kapıcı Başı: Saray kapılarını koruyan askerlerin subayıdır.

8. Orta Çavuşu: Baş çavuşun yardımcısıdır.

9. Kul Kahyası: Askeri birlikteki ikinci amirdir.



-Yeniçeri Ocağının Sancakları ve Sancakların Farklı Özellikleri

Yeniçeri ocağında her askeri bölüğün kendine özgü bir sembolü, filamanlarının üzerine işlenirdi. Her bir askeri bölüğe bir sancak verilir sefere çıkıldığında ise sancak kumandanın çadırının önünde toprağa saplanılırdı.
En önemli sancak ise “Azam Bayrağı”dır. Bu bayrak atlastan yapılan ve üzerine altın sırma ile “Fetih Ayet-i Kerimesi” işlenen özel bir bayraktır.
Azam bayrağı sefer sırasında Yeniçeri Ağası’nın çadırının önüne dikilirdi fakat Yeniçeri Ağası sefere çıkmadıysa Sekbanların çadırının önüne dikilirdi.
Bayrakların bir diğer önemli özelliği ise Beyaz Sancak, ocağın Sünni olduğunu belirtir üniformaları yeşil ve kırmızı renklerinden yapılırdı. Seferden önce veya ulufe dağıtılırken Yeniçeri Duası (gülbengi) bir ağızdan okunurdu.


Yeniçeri sancağı
a3k1kn3.jpeg




-Yeniçeri duası
Gelin şimdi hep birlikte yeniçerilerin dualarına bakalım.

Allah, Allah, İllallah
Baş üryan, sine püryan
Bu meydanda nice başlar kesilir
Hiç olmaz soran
Kulluğumuz padişaha ayan
Üçler, yediler, kırklar
Gülbengi Muhammedi
Nur-ı Nebi
Kerem-i Ali
Pirimiz, sultanımız
Hünkar Hacı Bektaşi Veli
Demine devranına hü diyelim! hüüüüüüüüü….. Dikkat ettiyseniz o zamanın lehçesi şimdiki dilimizin lehçesinden farklı




-Sancakta Yazılı Olan Dua

Şimdide yenicerilerin sancaklarında yazan dualarında sıra

Hacı Bektaşi Veli’nin bindiği cansız duvar.
Mazharı Nur-i Ali’dendir ona ol yadigar.
Nare-i Düldül ederdi arşı ala da karar.
Şad hazare bin kafiri bir narada etti şikar.
Dedi: Arslanım Ali’dir, kudretine girdikar.
Lâ Fetâ İlla Ali
Lâ Seyfe İlla Zülfikar
Koydular başın ol şahın Kerbela meydanına.
Bastılar parmakların Şah Hüseyin kanına
Urdular miskin pelitle kıymadan gerdanına
Bu hakaretler yaraşmazdı o şahın şanına
Düşmeden kanı yere, ol demde çağırdı gübar.
La Fetâ İlla Ali
Le Seyfe İlla Zülfikar
Padişahım çok yaşa
Devletinle bin yaşa.


Adamlar sanki savaşa gidiyor gibi değilmi atların üstünde yallah yallah diye.Bize böyle Geliyor olabilir ancak Yeniçeriler için bu çök önemli bi şeydir.



-Yeniçeri Ocağının Sonlanması

İşte, bu nam salmış ve birçok savaş kazanmış olan Yeniçeri, ne yazık ki unvanını bir süre sonra kaybetmiştir. Belki de birçok kişinin yeniçeri ocağına, eskisi gibi zor koşullarla değil de daha kolay şekilde alınması bu düzensizliğin asıl nedenlerinden biri olmuştur. Normal şartlarda bir yeniçeri evlenemez ve askerlik dışında da başka bir işle uğraşamazdır. Fakat zamanla kuralların hafifletilmesi durumu oldukça değiştirmiştir.

Yeniçeriler evlenmeye başlamış ve başka işlerde çalışmışlardır. Zamanla da halkı rahatsız edecek davranışlarda bulunmaya başlamışlardır. yüzyıl ortalarında İstanbul’daki birçok isyanı Yeniçeriler çıkarmıştır. Zaten zamanla birçoğu torpil ile üst görevlere geçmişlerdir.

1560 yılından itibaren İstanbul dışındaki sancaklara yerleştirilen yeniçeriler, yönetimde de söz sahibi olmaya başlamışlardır.

Padişah ve Çandarlı Halil Paşa arasındaki mücadeleye tepki olarak yapılmış bir isyandır. Fakat padişahın zaferi ile sonuçlanmış ve yeniçeriler padişahın yeni sistemiyle kontrol edilmiştir. Bu durum yeniçerililerin daha da bozulmasına ve ayaklanmasına neden olan sebepler arasında olmuştur.
Hiç şüphesiz, yeniçerililerin en vahşice isyanı Genç Osman zamanında çıkarılmıştır.
Bunu kısa sürede duyan Yeniçeriler ayaklanmış ve padişahı boğarak öldürmüşlerdir. Daha sonra değişen şartlar ve olumsuzluklar ІІ.. Mahmud döneminde Yeniçerilerin 1826 yılında kaldırılmasıyla son bulmuştur. Yeniçeri ocağının yerine ise Asakar-i Mansure-i Muhammediye Ordusu (Vaka-i Hayriye) kurulmuştur.



4dautkf.jpg


34i6rgo.png
Eline saglik
 
10 Ağu 2022
168
100
Merhaba tht ailesi bugün sizlere yeniçeri tarihini ve daha bir çok şey anlatacağım
42rptsz.jpg

-Yeniçeri Tarihi

Osmanlı Devleti’nde askeri bir sınıf olarak kurulmuş olan Yeniçerler, Dünya tarihindeki ilk sistemli ve çağdaş ordudur. 15. yüzyılda oluşturulan ve birçok savaş kazanan bu askeri birlik, aynı zamanda çağının en etkili askeri gücü olarak kabul edilmiştir.
16. ve 17. yüzyıllarda Osmanlı Devleti’nin duraklama ve gerileme dönemlerinde askeri başarılarını yitirmiş ve zamanla imparatorluğa uygulamış oldukları baskı ve isyanlar nedeniyle ortadan kaldırılmıştır.


-Kim Kurdu

Yeniçeri ocağını Orhan Gazi kurmuştur. 1362 yılında Orhan Gazi tarafından kurulan Yeniçeri ocağı Padişah 2.Mahmut tarafından kapatılmıştır.
II. Mahmut "Nizamıcedit" isimli asker ocağının kurulmasıyla 1826 tarihinde Yeniçeri ocağının varlığına son vermiştir.



-Yeniçerilerin Ortaya Çıkışı

Osmanlı Devleti’nin topraklarının giderek genişlemesiyle birlikte yeni bir ordu sistemi arayışı başlamıştır.
Yıldırım Bayezid döneminde oluşturulmaya başlanan bu askeri ocağın, aslında Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde çalışmaları yapılmış fakat uygulanamamıştır. Bu haklardan biri de orduda savaşabilmeleri oluşmuştur.
Bu nedenle devşirme sistemiyle oluşturulan yeni bir ocak kurulmuştur. Devşirme sisteminde; gayrimüslim ailelerden 10-18 yaş arası erkek çocuklar alınıp, Türk ailelere teslim edilmiştir. Acemi ocağında başarılı olan gençler daha sonra «Yeniçeri Ocağına» girmeye hak kazanmışlardır.
Son olarak kişilerin zekâ seviyeleri ve kişilik özellikleri belirlenerek; eğitimleri alan gayrimüslim gençlere duruma göre sarayda önemli görevler verilmiştir. Geriye kalan erkekler ise ocakta askerlik yapmaya başlamışlardır.




ccm2dvp.jpg

Yeniçeriler, genellikle savaş alanlarında bulunmamışlardır çünkü ayaklanmaları ve iç huzursuzlukları bastırmak onların temel görevlerinden biri olmuştur.




-Yeniçeri Ocağının Sınıflandırılması
Yeniçeri Ocağı, ilk kurulduğu yıllarda yaya bölükleri veya cemaat adı verilen bölüklerden oluşurken, Fatih Sultan Mehmet’in uygulamasıyla bu askeri birliğe Sekban Sınıfı da eklenmiştir. Tabi bazı kaynaklarda cemaat ortalarının, sekbanlar ve ağa bölüklerinden oluştuğu belirtilmiş ve her iki bilginin de doğruluğu kanıtlanmıştır.
“Orta” kelimesi tabur anlamına gelmektedir. Yeniçeri Ocağının sınıfları ise şu şekildedir;

1. Cemaat Ortaları: İlk kurulan bölük olan cemaat ortalarının komutanları yaya başıdır. 100 kişiden oluşmaktadır. Bu bölükte askeri rütbe olarak; turnacı, deveci, katrancı ve zemberekçi gibi görevler verilmiştir.Yani Rütbeler belirli sınıflara ayrılmıştır.

2. Sekban Bölükleri: Fatih Sultan Mehmet’in oluşturduğu bu bölük padişaha bağlı askerlerden oluşturulmuştur.

3. Ağa Bölükleri: Padişaha bağlı askerlerden oluşturulmuştur. II. Bayezid’in tahta çıkacağı zaman sekbanların ayaklanması ile yeni bir bölük olan ağa bölükleri oluşturulmuştur. Ağa bölüğü en yetkili kişilerden oluşturulmuş ve padişahlar da birinci bölük ağalarından sayılmışlardır. Yeniçerilerin kumandanı olan yeniçeri ağaları en güvenilir kişiler arasından seçilmişlerdir. Bu durumun sebebi ise; padişahların tahta çıkmasında ve devamındaki olaylarda yeniçeri ağasının yönetimde söz sahibi olmasıdır. Padişahla beraber seferlere çıkan yeniçeriler, padişahın bulunduğu “Otağ-ı Hümayunu” korumakla görevlendirilmişlerdir. Yeniçeri ağası Türkçe sözlükte “Bakan” anlamına gelmektedir.

4. Karakullukçu: Bu birlik rütbesiz askerlerden oluşturulmuştur.

5. Usta: Alt rütbeli yeniçeri subayıdır.

6. Baş çavuş: Askeri birlikteki üçüncü amirdir.

7. Kapıcı Başı: Saray kapılarını koruyan askerlerin subayıdır.

8. Orta Çavuşu: Baş çavuşun yardımcısıdır.

9. Kul Kahyası: Askeri birlikteki ikinci amirdir.



-Yeniçeri Ocağının Sancakları ve Sancakların Farklı Özellikleri

Yeniçeri ocağında her askeri bölüğün kendine özgü bir sembolü, filamanlarının üzerine işlenirdi. Her bir askeri bölüğe bir sancak verilir sefere çıkıldığında ise sancak kumandanın çadırının önünde toprağa saplanılırdı.
En önemli sancak ise “Azam Bayrağı”dır. Bu bayrak atlastan yapılan ve üzerine altın sırma ile “Fetih Ayet-i Kerimesi” işlenen özel bir bayraktır.
Azam bayrağı sefer sırasında Yeniçeri Ağası’nın çadırının önüne dikilirdi fakat Yeniçeri Ağası sefere çıkmadıysa Sekbanların çadırının önüne dikilirdi.
Bayrakların bir diğer önemli özelliği ise Beyaz Sancak, ocağın Sünni olduğunu belirtir üniformaları yeşil ve kırmızı renklerinden yapılırdı. Seferden önce veya ulufe dağıtılırken Yeniçeri Duası (gülbengi) bir ağızdan okunurdu.


Yeniçeri sancağı
a3k1kn3.jpeg




-Yeniçeri duası
Gelin şimdi hep birlikte yeniçerilerin dualarına bakalım.

Allah, Allah, İllallah
Baş üryan, sine püryan
Bu meydanda nice başlar kesilir
Hiç olmaz soran
Kulluğumuz padişaha ayan
Üçler, yediler, kırklar
Gülbengi Muhammedi
Nur-ı Nebi
Kerem-i Ali
Pirimiz, sultanımız
Hünkar Hacı Bektaşi Veli
Demine devranına hü diyelim! hüüüüüüüüü….. Dikkat ettiyseniz o zamanın lehçesi şimdiki dilimizin lehçesinden farklı




-Sancakta Yazılı Olan Dua

Şimdide yenicerilerin sancaklarında yazan dualarında sıra

Hacı Bektaşi Veli’nin bindiği cansız duvar.
Mazharı Nur-i Ali’dendir ona ol yadigar.
Nare-i Düldül ederdi arşı ala da karar.
Şad hazare bin kafiri bir narada etti şikar.
Dedi: Arslanım Ali’dir, kudretine girdikar.
Lâ Fetâ İlla Ali
Lâ Seyfe İlla Zülfikar
Koydular başın ol şahın Kerbela meydanına.
Bastılar parmakların Şah Hüseyin kanına
Urdular miskin pelitle kıymadan gerdanına
Bu hakaretler yaraşmazdı o şahın şanına
Düşmeden kanı yere, ol demde çağırdı gübar.
La Fetâ İlla Ali
Le Seyfe İlla Zülfikar
Padişahım çok yaşa
Devletinle bin yaşa.


Adamlar sanki savaşa gidiyor gibi değilmi atların üstünde yallah yallah diye.Bize böyle Geliyor olabilir ancak Yeniçeriler için bu çök önemli bi şeydir.



-Yeniçeri Ocağının Sonlanması

İşte, bu nam salmış ve birçok savaş kazanmış olan Yeniçeri, ne yazık ki unvanını bir süre sonra kaybetmiştir. Belki de birçok kişinin yeniçeri ocağına, eskisi gibi zor koşullarla değil de daha kolay şekilde alınması bu düzensizliğin asıl nedenlerinden biri olmuştur. Normal şartlarda bir yeniçeri evlenemez ve askerlik dışında da başka bir işle uğraşamazdır. Fakat zamanla kuralların hafifletilmesi durumu oldukça değiştirmiştir.

Yeniçeriler evlenmeye başlamış ve başka işlerde çalışmışlardır. Zamanla da halkı rahatsız edecek davranışlarda bulunmaya başlamışlardır. yüzyıl ortalarında İstanbul’daki birçok isyanı Yeniçeriler çıkarmıştır. Zaten zamanla birçoğu torpil ile üst görevlere geçmişlerdir.

1560 yılından itibaren İstanbul dışındaki sancaklara yerleştirilen yeniçeriler, yönetimde de söz sahibi olmaya başlamışlardır.

Padişah ve Çandarlı Halil Paşa arasındaki mücadeleye tepki olarak yapılmış bir isyandır. Fakat padişahın zaferi ile sonuçlanmış ve yeniçeriler padişahın yeni sistemiyle kontrol edilmiştir. Bu durum yeniçerililerin daha da bozulmasına ve ayaklanmasına neden olan sebepler arasında olmuştur.
Hiç şüphesiz, yeniçerililerin en vahşice isyanı Genç Osman zamanında çıkarılmıştır.
Bunu kısa sürede duyan Yeniçeriler ayaklanmış ve padişahı boğarak öldürmüşlerdir. Daha sonra değişen şartlar ve olumsuzluklar ІІ.. Mahmud döneminde Yeniçerilerin 1826 yılında kaldırılmasıyla son bulmuştur. Yeniçeri ocağının yerine ise Asakar-i Mansure-i Muhammediye Ordusu (Vaka-i Hayriye) kurulmuştur.



4dautkf.jpg


34i6rgo.png
Eline emeğine sağlık yalnız Sancak yanlış Bu sancağın kullanıldığı zamanda yeniçeriler çoktan kaldırıldı tarih kitaplarına
 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.