Haritada Bir Nokta: SARIKEÇİLİLER
Oğuz nesline Orta Asya bozkırlarından çıkıp uzak diyarlara-güneşin battığı topraklara-at koşturmak düşünce bir gün
Bir Zamanlar Hepimiz Yörük idik
Atalarımız daima yürümeyi, at koşturmayı, cenk etmeyi böylece dinç kalmayı sever; yerleşik bir hayata mahkûm olup hareketsiz kalmayı asla kabullenemezlerdi.
Öyle ki eski kaynaklardan anlaşıldığı üzere; Türkler, Çinlilerden bahsederken onları duvarların arkasına saklanan insanlar olarak tabir eder ve adeta hakir görürlerdi. Öyle ki 11. Asra ait bazı eserlerde Oğuzların yerleşikleri yatuk (yatan, tembel) diye vasıflandırdıklarını görmekteyiz... Hatta Fatih Kanunnamesinde Türk kelimesinin bizzat konar-göçerleri yani Yörükleri kasd etmek için kullanıldığını görmekteyiz. Çünkü atalarımız, asaletin ve hâkimiyetin konar-göçerlikte olduğuna inanmışlar hayatî ve siyasi şartlar onları mecbur etmedikçe asla yerleşik hayata geçmek istememişlerdi. Onlar kondukları ve göçtükleri, kanlarını döktükleri her yeri vatan bellemişlerdi
Oğuz Kağanın torunları olarak bizler asırlar boyu rüzgârla esmiş, sularla akmış, kuşlarla uçmuşuz. Asırlar boyu yürümüş kıtalar aşmışız, ufuklar açmışız
Bir beyaz sayfa düşünün ki her gelen ona siyah bir nokta koydu. Ta ki; tek bir beyaz nokta kalıncaya kadar O sayfaya bakan herkes burası niçin beyaz? diye soruyor, kimse beyazın asıl olduğunu düşünüp onu muhafaza etmeye çalışmıyor Suç beyazda mı yoksa kâğıdı kirletenlerde mi?
İşte Sarıkeçililer Haritada kalan son nokta Bize aslımızı hatırlatan konar-göçer Yörük kültürünün son temsilcileri Bir zamanlar hepimizin Yörük olduğunu, yani aslımızı hatırlatan son oymak Bin yıl önce Malazgirtten yüklü develeriyle, atlı yiğitleriyle, pusatlı alplarıyla Anadoluya gelen Oğuzların hatırasını yaşatan, kısacası bu diyarı yurt yapan Yörük atalarımızın son izleri
Bir zamanlar atalarımızın inandığı asalete ve bıraktığı mirasa, 21. Asra kadar tam manasıyla sahip çıkan, bütün meşakkatlerine rağmen onu muhafaza etmeye çalışan son Oğuz nesli
Sanki önceden şehirliymişiz de Sarıkeçililer sonradan konar-göçer olmuş gibi davrananlar aslını inkâr edenler var. Şimdilerde onları vatansız olarak tavsif edip bir sığıntı gibi görenler var. Hiç kimseye zarar vermeksizin aslını yaşamaya ve yaşatmaya çalışan bu insanları ve kültürlerini törpülemeye çalışan caniler var. Kısacası Oğuz Kağanın haritasındaki son noktayı karalamak, üstünü çizip geçmek isteyenler var
Nerden geldiğimizi görmek ve nereye gideceğimizi anlamak için haritada kalan son noktaya dikkat edelim SARIKEÇİLİLERE yol verelim
Oğuz nesline Orta Asya bozkırlarından çıkıp uzak diyarlara-güneşin battığı topraklara-at koşturmak düşünce bir gün
Bir Zamanlar Hepimiz Yörük idik
Atalarımız daima yürümeyi, at koşturmayı, cenk etmeyi böylece dinç kalmayı sever; yerleşik bir hayata mahkûm olup hareketsiz kalmayı asla kabullenemezlerdi.
Öyle ki eski kaynaklardan anlaşıldığı üzere; Türkler, Çinlilerden bahsederken onları duvarların arkasına saklanan insanlar olarak tabir eder ve adeta hakir görürlerdi. Öyle ki 11. Asra ait bazı eserlerde Oğuzların yerleşikleri yatuk (yatan, tembel) diye vasıflandırdıklarını görmekteyiz... Hatta Fatih Kanunnamesinde Türk kelimesinin bizzat konar-göçerleri yani Yörükleri kasd etmek için kullanıldığını görmekteyiz. Çünkü atalarımız, asaletin ve hâkimiyetin konar-göçerlikte olduğuna inanmışlar hayatî ve siyasi şartlar onları mecbur etmedikçe asla yerleşik hayata geçmek istememişlerdi. Onlar kondukları ve göçtükleri, kanlarını döktükleri her yeri vatan bellemişlerdi
Oğuz Kağanın torunları olarak bizler asırlar boyu rüzgârla esmiş, sularla akmış, kuşlarla uçmuşuz. Asırlar boyu yürümüş kıtalar aşmışız, ufuklar açmışız
Bir beyaz sayfa düşünün ki her gelen ona siyah bir nokta koydu. Ta ki; tek bir beyaz nokta kalıncaya kadar O sayfaya bakan herkes burası niçin beyaz? diye soruyor, kimse beyazın asıl olduğunu düşünüp onu muhafaza etmeye çalışmıyor Suç beyazda mı yoksa kâğıdı kirletenlerde mi?
İşte Sarıkeçililer Haritada kalan son nokta Bize aslımızı hatırlatan konar-göçer Yörük kültürünün son temsilcileri Bir zamanlar hepimizin Yörük olduğunu, yani aslımızı hatırlatan son oymak Bin yıl önce Malazgirtten yüklü develeriyle, atlı yiğitleriyle, pusatlı alplarıyla Anadoluya gelen Oğuzların hatırasını yaşatan, kısacası bu diyarı yurt yapan Yörük atalarımızın son izleri
Bir zamanlar atalarımızın inandığı asalete ve bıraktığı mirasa, 21. Asra kadar tam manasıyla sahip çıkan, bütün meşakkatlerine rağmen onu muhafaza etmeye çalışan son Oğuz nesli
Sanki önceden şehirliymişiz de Sarıkeçililer sonradan konar-göçer olmuş gibi davrananlar aslını inkâr edenler var. Şimdilerde onları vatansız olarak tavsif edip bir sığıntı gibi görenler var. Hiç kimseye zarar vermeksizin aslını yaşamaya ve yaşatmaya çalışan bu insanları ve kültürlerini törpülemeye çalışan caniler var. Kısacası Oğuz Kağanın haritasındaki son noktayı karalamak, üstünü çizip geçmek isteyenler var
Nerden geldiğimizi görmek ve nereye gideceğimizi anlamak için haritada kalan son noktaya dikkat edelim SARIKEÇİLİLERE yol verelim
Yazı: Mahmud Göküş 'e aittir