Diğer toplumlarca Anadolu'nun yüzyıllarca ezilen, hor görülen, özüne atasına -devletine sadık, onlarca devletin kurucusu, Orta Asya insanları...
Yörük dedin miydi çoğu kimse bilmez. Bilmek istemez bazı gerçekleri... Anadolu'nun yüzyıllarca sahipliğini yapmıştır onlar. Her taşında her toprağında Yörükler çarık eskitmiştir, Anadolunun...
İskitler'den, Hunlar'dan, Göktürkler'den, Selçuklular 'dan, Anadolu Beylikleri'nden, Osmanlı'dan bu yana Anadolu'da var olmuş , benliğini korumuş ; yüreklerindeki ata yurt Orta Asya hasretini köylerine, obalarına, yaylalarına, çocuklarına ve dini inançlarına yansıtmış Orta Asya Türk'ü onlar...
Konar göçer oluşları nedeniyle, hiç bir zaman medeni görmedi Anadolu Halkı onları. Halbuki onlar, Anadolu'daki birçok topluluktan daha medeniydi.
Çoğunun okuma yazması yoktu ama insana, kadına, örflere, adetlere, dinlere, mezheplere ve de kendilerinin kurdukları devletlere, tüm medenilerden daha saygılıydı.
İskitleri, Hunları, Göktürkleri, Selçukluları, Anadolu Beyliklerini, Osmanlı'yı hep onlar kurmuştu. Yörüklerin falanca boyu, Yörüklerden falanca bey kurmuştu tüm bunları.
Ve kurulan o devlete, Türkmenlik bilinci, Orta Asya kültürü var olsun diye koşa koşa gelmişler, kendilerinden insanların kurup aslının Yörük-Türkmen olduğunu unutan tüm Türk devletlerine, kendilerine yapılan en ağır zulümlerde bile "Devlet bizim babamızdır" diyerek, gık demediler.
En ölümcül savaşlara gözünü kırpmadan Yörükler gitti.
Obalarında, yaylalarında, şehirdeki medenilerden vergi alamayan vergicilere "Devlet bizim babamızdır, canımızdır." diyerek 10 koyunundan ikisini, onlar vergi diyerek verdi.
Eşkiya, dağlara hakim olup devlet düzenini bozmak istediğinde Yörükler karşı koydu.
Padişahlar, sultanlar yeni anayurtlar fethettiğinde "Devletimiz oralarda da yaşasın, dirlik sürsün" diyerek Yörükler can-ı gönülden gitti.
Ötüken'i, Tanrı Dağlarını, Horasan'ı, Semerkand'ı, Beş Balık'ı, Turfan'ı ve diğer onlarca illerini unutmadılar, Anadolu'da Orta Asya'yı, Türkmenlik-Yörüklük'ü yaşatmaya çabaladılar.
Devletler, şehirdeki medineden üç beş vergi alırken, onlar bala bile vergi verip, "Devletimiz için feda olsun" dedi.
Yöreye, diğer toplumlara zulüm eden bir bey, ağa türedimi Yörükler, bir yiğit çıkardı. "Dirlik, düzen esastır" deyip beyi al aşağı etti, yeni beyi istediler devletten.
Dil, din, yöre diye insan ayırt etmediler. Yaylalarından geçen gavur bile "Tanrı misafiriyim ne olur yardım edin" deyince kucak açtılar. Karşılık beklemeden ağırladılar, yedirip içirdiler.
Köydeki medeni, kadını "Dinen uygundur" diyerek kara çarşafa hapsettiğinde, köydeki Yörük eşiyle beraber dağda çarık eskitti, bostan sürdü, davar otlattı.
Belli mekanlar arasında yaylayıp kışladıkları halde, "Siz göçersiniz, çobansınız. Çingene bedevi gibisiniz (!)" deyip aşağılamaya çalışan diğer toplumlara , acı bir tebessümle güldüler,sustular. "Onlar da insan boşver, Allah büyük" diyerek, onlara kin gütmediler, gene dost bildiler.
Köydeki medeni, dinen uygundur diyerek 4-5 kadınla evlenirken,Yörükler "Ata bir, hatun bir" diyerek tek eşli hayat sürdürdüler. Kadına, her daim değer verdiler.
Halktan diğer kimseler 3 kuşak öncesinin atasının adını diyemezken, onlar Anadolu'ya ilk adım attıkları günü bile unutmadılar. Atalarına, ruhlarına sahip çıktılar. Öyleki Osmanlı'dan daha yaşlı bir geleneği sürdürdüler. Ataları Ertuğrul Gazi'yi savaş zamanları bile, kurultayda andılar.
Dünya üzerinde hiçbir millet, topluluk 2000-3000 yıl önceki örfünü adetini hatta çalgısını bile saf duru halde yaşatamazken, Yörükler yaşattı. "Kendimizi unuturuz ama özümüzü unutmayız." dediler.
Kurdukları devlete asla, "Sizi biz kurduk. Biz ana unsuruz. Bizi ayrıcalıklı yapın" demediler. "Herkese adil hak, hukuk gerekli" dediler.
Ne hurafelere inandılar, ne de şeriatçı oldular.Yüzyıllar öncesinden gelen gelenekle, dini "Yüce Mevlama canım feda" diyerek yaşadılar.
"Ruh birliği, ata birliği bozulmasın." dediler, ne dışarıya kız verdiler ne dışarıdan kız aldılar. Ve hiçbir evlilikte "Başlık parası" saçmalığını uygulamadılar. Evlenen kızın ve oğlanın çeyizini, bir oba beraber kurdular, düzenlediler.
Özetle Yörükler, Anadolu'nun özverili insanı oldular ve herkesten uzak, alçak gönüllü yaşadılar.
yazı https://www.facebook.com/yorukoglu33?fref=ts bu sayfadan alınmıştır...ben yazmadım...
Yörük dedin miydi çoğu kimse bilmez. Bilmek istemez bazı gerçekleri... Anadolu'nun yüzyıllarca sahipliğini yapmıştır onlar. Her taşında her toprağında Yörükler çarık eskitmiştir, Anadolunun...
İskitler'den, Hunlar'dan, Göktürkler'den, Selçuklular 'dan, Anadolu Beylikleri'nden, Osmanlı'dan bu yana Anadolu'da var olmuş , benliğini korumuş ; yüreklerindeki ata yurt Orta Asya hasretini köylerine, obalarına, yaylalarına, çocuklarına ve dini inançlarına yansıtmış Orta Asya Türk'ü onlar...
Konar göçer oluşları nedeniyle, hiç bir zaman medeni görmedi Anadolu Halkı onları. Halbuki onlar, Anadolu'daki birçok topluluktan daha medeniydi.
Çoğunun okuma yazması yoktu ama insana, kadına, örflere, adetlere, dinlere, mezheplere ve de kendilerinin kurdukları devletlere, tüm medenilerden daha saygılıydı.
İskitleri, Hunları, Göktürkleri, Selçukluları, Anadolu Beyliklerini, Osmanlı'yı hep onlar kurmuştu. Yörüklerin falanca boyu, Yörüklerden falanca bey kurmuştu tüm bunları.
Ve kurulan o devlete, Türkmenlik bilinci, Orta Asya kültürü var olsun diye koşa koşa gelmişler, kendilerinden insanların kurup aslının Yörük-Türkmen olduğunu unutan tüm Türk devletlerine, kendilerine yapılan en ağır zulümlerde bile "Devlet bizim babamızdır" diyerek, gık demediler.
En ölümcül savaşlara gözünü kırpmadan Yörükler gitti.
Obalarında, yaylalarında, şehirdeki medenilerden vergi alamayan vergicilere "Devlet bizim babamızdır, canımızdır." diyerek 10 koyunundan ikisini, onlar vergi diyerek verdi.
Eşkiya, dağlara hakim olup devlet düzenini bozmak istediğinde Yörükler karşı koydu.
Padişahlar, sultanlar yeni anayurtlar fethettiğinde "Devletimiz oralarda da yaşasın, dirlik sürsün" diyerek Yörükler can-ı gönülden gitti.
Ötüken'i, Tanrı Dağlarını, Horasan'ı, Semerkand'ı, Beş Balık'ı, Turfan'ı ve diğer onlarca illerini unutmadılar, Anadolu'da Orta Asya'yı, Türkmenlik-Yörüklük'ü yaşatmaya çabaladılar.
Devletler, şehirdeki medineden üç beş vergi alırken, onlar bala bile vergi verip, "Devletimiz için feda olsun" dedi.
Yöreye, diğer toplumlara zulüm eden bir bey, ağa türedimi Yörükler, bir yiğit çıkardı. "Dirlik, düzen esastır" deyip beyi al aşağı etti, yeni beyi istediler devletten.
Dil, din, yöre diye insan ayırt etmediler. Yaylalarından geçen gavur bile "Tanrı misafiriyim ne olur yardım edin" deyince kucak açtılar. Karşılık beklemeden ağırladılar, yedirip içirdiler.
Köydeki medeni, kadını "Dinen uygundur" diyerek kara çarşafa hapsettiğinde, köydeki Yörük eşiyle beraber dağda çarık eskitti, bostan sürdü, davar otlattı.
Belli mekanlar arasında yaylayıp kışladıkları halde, "Siz göçersiniz, çobansınız. Çingene bedevi gibisiniz (!)" deyip aşağılamaya çalışan diğer toplumlara , acı bir tebessümle güldüler,sustular. "Onlar da insan boşver, Allah büyük" diyerek, onlara kin gütmediler, gene dost bildiler.
Köydeki medeni, dinen uygundur diyerek 4-5 kadınla evlenirken,Yörükler "Ata bir, hatun bir" diyerek tek eşli hayat sürdürdüler. Kadına, her daim değer verdiler.
Halktan diğer kimseler 3 kuşak öncesinin atasının adını diyemezken, onlar Anadolu'ya ilk adım attıkları günü bile unutmadılar. Atalarına, ruhlarına sahip çıktılar. Öyleki Osmanlı'dan daha yaşlı bir geleneği sürdürdüler. Ataları Ertuğrul Gazi'yi savaş zamanları bile, kurultayda andılar.
Dünya üzerinde hiçbir millet, topluluk 2000-3000 yıl önceki örfünü adetini hatta çalgısını bile saf duru halde yaşatamazken, Yörükler yaşattı. "Kendimizi unuturuz ama özümüzü unutmayız." dediler.
Kurdukları devlete asla, "Sizi biz kurduk. Biz ana unsuruz. Bizi ayrıcalıklı yapın" demediler. "Herkese adil hak, hukuk gerekli" dediler.
Ne hurafelere inandılar, ne de şeriatçı oldular.Yüzyıllar öncesinden gelen gelenekle, dini "Yüce Mevlama canım feda" diyerek yaşadılar.
"Ruh birliği, ata birliği bozulmasın." dediler, ne dışarıya kız verdiler ne dışarıdan kız aldılar. Ve hiçbir evlilikte "Başlık parası" saçmalığını uygulamadılar. Evlenen kızın ve oğlanın çeyizini, bir oba beraber kurdular, düzenlediler.
Özetle Yörükler, Anadolu'nun özverili insanı oldular ve herkesten uzak, alçak gönüllü yaşadılar.
yazı https://www.facebook.com/yorukoglu33?fref=ts bu sayfadan alınmıştır...ben yazmadım...
Son düzenleme:
