Peygamber Efendimizin (S.A.V) mezarını yıkmak isteyen Suud kralına Atatürk'ün cevabı.

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

sokratesla

Yeni üye
7 May 2013
19
0
istanbul
bakın abiler bana kızmayın ama nasıl atatürk ü kötülemek karalamak için belgesiz bir anda yayılan söylentiler türüyorsa bunlara karşılık verilecek cevaplar bence aynı standartlarda olmamalı. bir şey anlatılırken ya böyle bir olay yaşanmıştır denmeli tam kesin hükümlerle bitirilmemeli veya evraklar kayıt numaraları ile dökülüp bu budur o kadar denmelidir.
ikincisine gelince atatürk ün islam ile alaklı hatda din kavramı ile alakalı görüşlerini anlamak isteyenler nutuk a baksın , her şey orda apaçık zaten yazılı , tartışmanın hiç bir anlamı yok bence. selamlar
 

antheras55

Katılımcı Üye
24 Nis 2010
578
0
3ba83d9d2848
Hz. Muhammedin (S.A.V) Mezarını yıkıp yerini degiştirmek isteyen Zamanın Suud Kralına Ulu Önder Atatürk' ün kendi el yazısı ve imzasıyla çektigi telgrafın tam metni.. Dikkatli okuyun yazıya başlarken krala sayın kelimesini kullanmıyor..

''Suud Kralı Dikkatine !! Tarafımıza ulaşan haberlere göre ALLAHIN Sevgili ve özel Kulu, elçisi Peygamber efendimiz HZ.MUHAMMED MUSTAFA'NIN (S.A.V) kabrini yıkıp yerini degiştirecekmişsin O Mezarın Tek Taşına dokunursan KURTULUŞ Savaşını bırakır ordularımla aşağı inerim.''

Yıl 1919 Haziran 26. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Anlamayan, anlamak istemeyen, anladığı halde işine gelmeyen dangalaklara duyurulur..

Bu konuyu editlemek farz oldu, bazı iman fukarası din bezirganları akıllı olduklarını sanıp yok evrağın aslı nerede yok o yıllarda yün oldu kıl oldu diye üç kuruşluk akıllarıyla muhalefet olmaya çalışıyorlar.. Prof. Nevzat Yalçıntaş hoca bu olayın doğruluğunu iddia ediyor hatta bu telgrafın Dışişleri Bakanlığı Arşivinde bulunduğunu ve daha sonra kimliği belirsiz kişiler tarafından yok edildiğini de ekliyor. Olayın özeti aynen şöyle..

Prof. Nevzat Yalçıntaş “Suudiler 1926 yılında sınırları içinde tüm mezarlıkları yıkıyorlardı. Atatürk sıranın Hazreti Muhammed’in kabrine geldiğini öğrenince bir telgraf çekerek, ‘Eğer bir tek taşına bile dokunursanız ordumu aşağı gönderirim’ demişti. Bunun üzerine Suudiler Hazreti Muhammed’in kabrine dokunamamıştı. Ama bu telgraf yok edildi” dedi.
Atatürk olmasa bugün Hazreti Muhammed’in mezarı da olmayacaktı
O BELGE NASIL ORTAYA ÇIKTI?
Yalçıntaş anlatıyor: “(Dışişlerinde Bakanlık arşivini araştıran) Münir Bey aradı. Çok ilginç bir belge bulduğunu, bunu getirip göstermesi gerektiğini söyledi. O sırada benim çalıştığım başbakanlık binası ile dışişleri binası aynı yerde. Hemen atlayıp geldi. Çok heyecanlıydı.”
Prof. Yalçıntaş, Münir Bey’in gösterdiği belgeye baktığında çok şaşırdığını belirterek şöyle devam etti: “Belge bir telgraf metniydi. Henüz yeni kurulan Suudi devletinin kralına gönderilmişti. Telgrafta ‘Hazreti Muhammed’in mezarının yıkılacağını derin üzüntü içinde öğrendim. Bu kutsal emanete asla dokunamazsınız. Bir tek taşının bile zarar gördüğünü duyarsam orduyu aşağıya gönderirim’ anlamına gelen cümleler vardı.”
ZAMANINDA FAHRETTİN PAŞA MEZARI TERK ETMEMİŞ
Yalçıntaş, burada Hazreti Muhammed’in mezarı ile ilgili kısa bir detay anlattı. İngiliz işgali sırasında komutan olan Fahrettin Paşa’nın kabri terk etmemek için uzun süre direndiğini, aç kaldıklarını bu nedenle çekirge yiyerek beslendiklerini, sonunda İngilizler’in hiçbir şekilde dokunmamaları kaydıyla Hazreti Muhammed’in mezarını terk ettiklerini ancak kutsal emanetleri de yanlarına aldıklarını söyledi.
BELGEYİ AÇIKLAMAMIŞLAR
Şimdi gelelim belgenin bulunmasından sonraki gelişmelere, çünkü vahim ve ilginç olan bu: Nevzat Yalçıntaş’ın anlattığına göre Münir Bey belgeyi önce bir üst amirine ***ürüyor. Belge oradan daha yukarı taşınıyor. Sonunda müsteşara oradan da Bakan İlter Türkmen’e geliyor. Tabii Evren Başkanlığı’ndaki Milli Güvenlik Konseyi’nin de haberi oluyor.
Sorun şu: Bu belge ne yapılacak? Dönemin Atatürkçü komutanları ve onların emrindeki bürokrasi bu belgenin açıklanmasını istemiyor. Ancak belge de ortaya çıkmış bir kere. Sonunda o dönemde yazılan ve şimdi kitapçılarda tek nüshası bile kalmayan bir Atatürk kitabının içine, hiçbir anons yapılmadan konuyor.
Kısacası konu adeta kapatılıyor, sadece o tuğla gibi kalın kitabı sonuna kadar okuyanların dikkatini çekecek biçimde “zevahiri kurtarmak” adına konuyor.
Peki bu belge şimdi nerede? Kimin koruması altında? Bu da bilinmiyor. Bilinen tek şey, Atatürk’ün İslam aleminin peygamberi Hazreti Muhammed’in mezarının ortadan kaldırılmasını önlemesi herkesten saklanıyor...

Şimdi, apo itiyle utanmadan pazarlık edenlerin bu olayı neden gizlediklerini de hala anlamayan arkadaşlarım olursa izah ederim..


En Çok Şu Metin Beni 2 Metin beni Etkiledi :
''Suud Kralı Dikkatine !! Tarafımıza ulaşan haberlere göre ALLAHIN Sevgili ve özel Kulu, elçisi Peygamber efendimiz HZ.MUHAMMED MUSTAFA'NIN (S.A.V) kabrini yıkıp yerini degiştirecekmişsin O Mezarın Tek Taşına dokunursan KURTULUŞ Savaşını bırakır ordularımla aşağı inerim.''

İngiliz işgali sırasında komutan olan Fahrettin Paşa’nın kabri terk etmemek için uzun süre direndiğini, aç kaldıklarını bu nedenle çekirge yiyerek beslendiklerini, sonunda İngilizler’in hiçbir şekilde dokunmamaları kaydıyla Hazreti Muhammed’in mezarını terk ettiklerini ancak kutsal emanetleri de yanlarına aldıklarını söyledi.

Allah Atamız Atatürk'e Cennetin En Güzel Köşesini.
Ve bu Millete, Hak Dine Allaha hizmet etmiş Vatan Evlatlarına aynı yeri nasip eylesin Kardeşlerim.:RpS_crying:
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.