Peygamber Efendimizin (S.A.V) mezarını yıkmak isteyen Suud kralına Atatürk'ün cevabı.

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

xmakro

Katılımcı Üye
11 Eyl 2008
337
0
Rize
Hz. Muhammedin (S.A.V) Mezarını yıkıp yerini degiştirmek isteyen Zamanın Suud Kralına Ulu Önder Atatürk' ün kendi el yazısı ve imzasıyla çektigi telgrafın tam metni.. Dikkatli okuyun yazıya başlarken krala sayın kelimesini kullanmıyor..

''Suud Kralı Dikkatine !! Tarafımıza ulaşan haberlere göre ALLAHIN Sevgili ve özel Kulu, elçisi Peygamber efendimiz HZ.MUHAMMED MUSTAFA'NIN (S.A.V) kabrini yıkıp yerini degiştirecekmişsin O Mezarın Tek Taşına dokunursan KURTULUŞ Savaşını bırakır ordularımla aşağı inerim.''

Yıl 1919 Haziran 26. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Anlamayan, anlamak istemeyen, anladığı halde işine gelmeyen dangalaklara duyurulur..

Bu konuyu editlemek farz oldu, bazı iman fukarası din bezirganları akıllı olduklarını sanıp yok evrağın aslı nerede yok o yıllarda yün oldu kıl oldu diye üç kuruşluk akıllarıyla muhalefet olmaya çalışıyorlar.. Prof. Nevzat Yalçıntaş hoca bu olayın doğruluğunu iddia ediyor hatta bu telgrafın Dışişleri Bakanlığı Arşivinde bulunduğunu ve daha sonra kimliği belirsiz kişiler tarafından yok edildiğini de ekliyor. Olayın özeti aynen şöyle..

Prof. Nevzat Yalçıntaş “Suudiler 1926 yılında sınırları içinde tüm mezarlıkları yıkıyorlardı. Atatürk sıranın Hazreti Muhammed’in kabrine geldiğini öğrenince bir telgraf çekerek, ‘Eğer bir tek taşına bile dokunursanız ordumu aşağı gönderirim’ demişti. Bunun üzerine Suudiler Hazreti Muhammed’in kabrine dokunamamıştı. Ama bu telgraf yok edildi” dedi.
Atatürk olmasa bugün Hazreti Muhammed’in mezarı da olmayacaktı
O BELGE NASIL ORTAYA ÇIKTI?
Yalçıntaş anlatıyor: “(Dışişlerinde Bakanlık arşivini araştıran) Münir Bey aradı. Çok ilginç bir belge bulduğunu, bunu getirip göstermesi gerektiğini söyledi. O sırada benim çalıştığım başbakanlık binası ile dışişleri binası aynı yerde. Hemen atlayıp geldi. Çok heyecanlıydı.”
Prof. Yalçıntaş, Münir Bey’in gösterdiği belgeye baktığında çok şaşırdığını belirterek şöyle devam etti: “Belge bir telgraf metniydi. Henüz yeni kurulan Suudi devletinin kralına gönderilmişti. Telgrafta ‘Hazreti Muhammed’in mezarının yıkılacağını derin üzüntü içinde öğrendim. Bu kutsal emanete asla dokunamazsınız. Bir tek taşının bile zarar gördüğünü duyarsam orduyu aşağıya gönderirim’ anlamına gelen cümleler vardı.”
ZAMANINDA FAHRETTİN PAŞA MEZARI TERK ETMEMİŞ
Yalçıntaş, burada Hazreti Muhammed’in mezarı ile ilgili kısa bir detay anlattı. İngiliz işgali sırasında komutan olan Fahrettin Paşa’nın kabri terk etmemek için uzun süre direndiğini, aç kaldıklarını bu nedenle çekirge yiyerek beslendiklerini, sonunda İngilizler’in hiçbir şekilde dokunmamaları kaydıyla Hazreti Muhammed’in mezarını terk ettiklerini ancak kutsal emanetleri de yanlarına aldıklarını söyledi.
BELGEYİ AÇIKLAMAMIŞLAR
Şimdi gelelim belgenin bulunmasından sonraki gelişmelere, çünkü vahim ve ilginç olan bu: Nevzat Yalçıntaş’ın anlattığına göre Münir Bey belgeyi önce bir üst amirine ***ürüyor. Belge oradan daha yukarı taşınıyor. Sonunda müsteşara oradan da Bakan İlter Türkmen’e geliyor. Tabii Evren Başkanlığı’ndaki Milli Güvenlik Konseyi’nin de haberi oluyor.
Sorun şu: Bu belge ne yapılacak? Dönemin Atatürkçü komutanları ve onların emrindeki bürokrasi bu belgenin açıklanmasını istemiyor. Ancak belge de ortaya çıkmış bir kere. Sonunda o dönemde yazılan ve şimdi kitapçılarda tek nüshası bile kalmayan bir Atatürk kitabının içine, hiçbir anons yapılmadan konuyor.
Kısacası konu adeta kapatılıyor, sadece o tuğla gibi kalın kitabı sonuna kadar okuyanların dikkatini çekecek biçimde “zevahiri kurtarmak” adına konuyor.
Peki bu belge şimdi nerede? Kimin koruması altında? Bu da bilinmiyor. Bilinen tek şey, Atatürk’ün İslam aleminin peygamberi Hazreti Muhammed’in mezarının ortadan kaldırılmasını önlemesi herkesten saklanıyor...

Şimdi, apo itiyle utanmadan pazarlık edenlerin bu olayı neden gizlediklerini de hala anlamayan arkadaşlarım olursa izah ederim..


Ama bu videoda Atatürkün Suudi kralına peygamber efendimizin mezarını yıkacak olur iseniz ordumu gönderirim - YouTube

15 Ağustos 1926 da söylediğini belirtiyor ? ULUSAL kanal yalan mı söylüyor ? hemde belgeli ?
 
Son düzenleme:

tiqqer42

Katılımcı Üye
21 Ocak 2012
276
0
Konya
1 – Telgraf “el yazısıyla” çekilmiş… Faks mı bu mübarek, el yazısıyla çekilebilsin? Telgraf sisteminde mürekkepli kalem bir kağıt şerit üzerine nokta (.) veya çizgi (-) şeklinde şekiller çizer. Daha sonra ise Samuel Morse ve yardımcısı Vail bu sistemi geliştirdiler. “Nokta ve çizgilerden” oluşan bir kodlama sistemi ortaya çıkardılar. Bu kodlama sistemi, daha sonra tüm dünyada kabul gören Mors alfabesiydi.[1]
2 – Telgraf; “Mustafa Kemal *Atatürk*” imzasını taşıyor. Halbuki “Atatürk” soyadı taa 24 Kasım 1934 tarih ve 2587 sayılı kanunla kendisine verilmiştir.[2]
3 – Dışişleri ile ilgili yazışmalar “Dışişleri Bakanlığı” arşivinde muhafaza edilir. Oysa bu “sözde” telgrafın kaynağı “Cumhurbaşkanlığı” arşividir. Eğer böyle bir belge varsa çıkarın ortaya. Şayet bulamıyorsanız yok hükmündedir, olmayan bir belge nasıl delil olur?
4 – “Suud Kralına” çekildiği iddia edilen telgrafın tarihi “26 Haziran 1919′dur. Oysa Suudi Arabistan Krallığı taa 23 Eylül 1932 tarihinde kurulmuştur.[3]
Bazıları da telgrafın 1926 yılında çekildiğini iddia ederler… Ancak bu tarih “sözde” telgrafın içeriği ile çelişmektedir. Zira metinde:
“O mezarın tek taşına dokunursan **Kurtuluş Savaşı’nı** bırakır ordularımla aşağı inerim.”
ifadeleri yer alıyor. 1926 yılında Kurtuluş Savaşı mı vardı? Kurtuluş Savaşı 11 Ekim 1922′de imzalanan Mudanya Mütarekesi ile fiilen, 24 Temmuz 1923′te imzalanan Lozan Antlaşması ile resmen sona ermiştir.
Kısaca bu iddianın aslı yoktur, saçma bir iddiadır.
Nevzat Yalçıntaş, bunu M. Kemal Atatürk’ü müslüman göstermek için uydurduklarını Kadir Mısıroğlu’na itiraf etmiş ve Kadir Mısıroğlu’da bunu televizyonda açıklamıştır. Nevzat Yalçıntaş’ın Mısıroğlu’nu yalanladığını da duymadık.


Ayrıca Peygamber Efendimiz zamanımızda olsaydı böyle mezarları bizzat kendi yıkardı.bakın hadise.Ebu Heyyac el-Esedi'den demiştir ki:

Ali (r.a) bana: "Rasûlullah (s.a)'in beni (yerden) yüksek hiçbir kabir bırakmayıp yer seviyesine indirmem ve hiçbir heykel bırakma*yıp kırıp dökmem için gönderdiği bir işe ben de seni göndereyim mi?" dedi.hadi bu saçmalığın dogruluk payı var diyelim.kabir koruyunca islam korunmuş olmuyor.madem islamı koruyacaktı neden islam kanunu kaldırıp beşeri sistem koydu? neden sayısızca alimi astı.hemde sadece şapka yüzünden astıgı birsürü alim var.şapka yüzünden adam mı asılır heleki alim.(Allah şehadetlerini kabul etsin) arap alfabesi kaldırıldı latin alfabe geldi.miillet okudug kuranı anlamıyor artık.neden ataput dendiginide anlamıyor.neden tagut dendiğini anlamıyor.bunlar dahada uzayıp gider.en iyi atatürkçü bilir bu yapılanları inkar etmeyin.! ülkemiz zaten inglizin amerikanın yunanın istedigi gibi bir ülke oldu.(yaptılar) antalyada vb yerlerde otellerde plajlarda bu rusa amerikana köle gibi hizmet ediyoruz.sadece bir örnek bu.saymakla bitmez.ülke hiçbişeyden kurtarılmış değil.kendi akıllarınca islamdan kurtardılar..!

Mustafa Kemal güya Hz Peygamberin kabrini korumuş, Üstad Kadir Mısıroğlu *** - YouTube

Aydınlatıcı olmuş teşekkür ederim kardeşim
 
12 Nis 2013
77
0
1 – Telgraf “el yazısıyla” çekilmiş… Faks mı bu mübarek, el yazısıyla çekilebilsin? Telgraf sisteminde mürekkepli kalem bir kağıt şerit üzerine nokta (.) veya çizgi (-) şeklinde şekiller çizer. Daha sonra ise Samuel Morse ve yardımcısı Vail bu sistemi geliştirdiler. “Nokta ve çizgilerden” oluşan bir kodlama sistemi ortaya çıkardılar. Bu kodlama sistemi, daha sonra tüm dünyada kabul gören Mors alfabesiydi.[1]
2 – Telgraf; “Mustafa Kemal *Atatürk*” imzasını taşıyor. Halbuki “Atatürk” soyadı taa 24 Kasım 1934 tarih ve 2587 sayılı kanunla kendisine verilmiştir.[2]
3 – Dışişleri ile ilgili yazışmalar “Dışişleri Bakanlığı” arşivinde muhafaza edilir. Oysa bu “sözde” telgrafın kaynağı “Cumhurbaşkanlığı” arşividir. Eğer böyle bir belge varsa çıkarın ortaya. Şayet bulamıyorsanız yok hükmündedir, olmayan bir belge nasıl delil olur?
4 – “Suud Kralına” çekildiği iddia edilen telgrafın tarihi “26 Haziran 1919′dur. Oysa Suudi Arabistan Krallığı taa 23 Eylül 1932 tarihinde kurulmuştur.[3]
Bazıları da telgrafın 1926 yılında çekildiğini iddia ederler… Ancak bu tarih “sözde” telgrafın içeriği ile çelişmektedir. Zira metinde:
“O mezarın tek taşına dokunursan **Kurtuluş Savaşı’nı** bırakır ordularımla aşağı inerim.”
ifadeleri yer alıyor. 1926 yılında Kurtuluş Savaşı mı vardı? Kurtuluş Savaşı 11 Ekim 1922′de imzalanan Mudanya Mütarekesi ile fiilen, 24 Temmuz 1923′te imzalanan Lozan Antlaşması ile resmen sona ermiştir.
Kısaca bu iddianın aslı yoktur, saçma bir iddiadır.
Nevzat Yalçıntaş, bunu M. Kemal Atatürk’ü müslüman göstermek için uydurduklarını Kadir Mısıroğlu’na itiraf etmiş ve Kadir Mısıroğlu’da bunu televizyonda açıklamıştır. Nevzat Yalçıntaş’ın Mısıroğlu’nu yalanladığını da duymadık.


Ayrıca Peygamber Efendimiz zamanımızda olsaydı böyle mezarları bizzat kendi yıkardı.bakın hadise.Ebu Heyyac el-Esedi'den demiştir ki:

Ali (r.a) bana: "Rasûlullah (s.a)'in beni (yerden) yüksek hiçbir kabir bırakmayıp yer seviyesine indirmem ve hiçbir heykel bırakma*yıp kırıp dökmem için gönderdiği bir işe ben de seni göndereyim mi?" dedi.hadi bu saçmalığın dogruluk payı var diyelim.kabir koruyunca islam korunmuş olmuyor.madem islamı koruyacaktı neden islam kanunu kaldırıp beşeri sistem koydu? neden sayısızca alimi astı.hemde sadece şapka yüzünden astıgı birsürü alim var.şapka yüzünden adam mı asılır heleki alim.(Allah şehadetlerini kabul etsin) arap alfabesi kaldırıldı latin alfabe geldi.miillet okudug kuranı anlamıyor artık.neden ataput dendiginide anlamıyor.neden tagut dendiğini anlamıyor.bunlar dahada uzayıp gider.en iyi atatürkçü bilir bu yapılanları inkar etmeyin.! ülkemiz zaten inglizin amerikanın yunanın istedigi gibi bir ülke oldu.(yaptılar) antalyada vb yerlerde otellerde plajlarda bu rusa amerikana köle gibi hizmet ediyoruz.sadece bir örnek bu.saymakla bitmez.ülke hiçbişeyden kurtarılmış değil.kendi akıllarınca islamdan kurtardılar..!

Mustafa Kemal güya Hz Peygamberin kabrini korumuş, Üstad Kadir Mısıroğlu *** - YouTube

Evet zamanında ülke Atatürk ve Kahraman askerlerimiz sayesinde kurtuldu şimdi ise siz ve sizin gibiler yüzünden yok ediliyor.
 
12 Nis 2013
77
0
eee malum kişi zamanında nasıl müslümanların islamın düzenini yok edip yıktıysa,müslümanlarda onun kurdugu düzeni yıkacaktır elbet.müslümanların onuru gururu şerefi yokmu zannettin yoksa.

Kuran-ı Kerim'i 1 kez bile açmamış insanların müslümanım demesini gerçekten anlamıyorum.Atatürk ve cephe'de yer alan kahraman askerlerimiz olmasa Türkiye diye birşey kalmicaktı gelmiş burda neler yazıyorsun yazıklar olsun daha ne diyim.
 

oNdEaTh

Yeni üye
21 May 2014
36
0
İstanbul
Yalan yanlış bilgiler dolaşıyor Atatürk hakkında ortalıkta bu konu tam cevap olmuş. Atatürk'ün din düşmanı olduğu söylenir bide halbuki o bize özgürlüğümüzü bağışladı. Allah milyonlarca kere razı olsun. Bu arada eline sağlık kardeşim. İyi forumlar herkese
 

K37 King

Katılımcı Üye
11 Tem 2013
973
0
Eline Yüreğine Sağlık Abim, Atamız Hakkında Çıkan Yalan Şeylere Son Nokta Olmuş ama Hala Bu Gerçekleri Anlamayan PKK Şerefsizleri Dolaşıyor Ortalıkta
 

BY M4SS4CRe

Katılımcı Üye
15 Eki 2014
374
1
30
Ben sadece teşekür edecem çünkü bu büyük insan nın sözü ne neka dar iltifat etsen az dır
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.