Turkhackteam "Türkçülük - Turancılık" Kulübü

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Turk38Bjk

Kıdemli Üye
1 Şub 2012
2,417
2
Ötüken
Dünya bir çarpışma alanıdır. Yaratıcı kuvvet, dünyayı bir çarpışma düzeni içinde yaratmış, yaratılanlar çarpışma düzeni içinde yaşayıp bugüne erişmişlerdir.

Bunun, neden, niçin böyle olduğu hakkındaki yüksek felsefi düşünceleri bir yana bırakıp gerçeği olduğu gibi kabul edersek, çarpışmaya hazır bulunmanın en hayati prensip olduğu sonucuna kendiliğinden varırız.

İnsanlar arasındaki çarpışma, birleşip düzene girmiş topluluklar arasında oluyor. Bu topluluklara millet diyoruz. Milletler, binlerce yıldan beri var. Amansız boğuşmalarda bazıları ortadan kalkmış, bazıları sonradan kurulmuş, fakat milletler her zaman var olmuş, her zaman birbiriyle savaşmıştır.

Savaşmak, yaşamak için gereklidir. Çünkü, milli çıkarların çatıştığı davaları bitirmek için, savaştan başka çare bulunamamıştır. Milletleri savaşa hazır bulunduran iki vasıta vardır. Biri maddidir, buna “teknik” diyoruz. Biri ruhidir, “ülkü” adını veriyoruz.

Uzun tarih göstermiştir ki, eşit maddi kuvvetler arasındaki çarpışmayı ruhi yönden üstün olan kazanır. Ruhi kuvvet, teknik kuvveti yaratabilir. Ruhi kuvvetten yoksunluk ise, maddi güç ne kadar büyük olursa olsun bozgun demektir.

Ruhi kuvvet nedir?

Milli üstünlük inancı, büyümek isteği, yani milli ülküdür. Milli ülküler, toplulukların yaratıcı kuvvetidir. Bütün yaratıcı güçler gibi de, aykırılıkları yok etmek özelliğine maliktir. Türk yaratıcı gücü, yani Türk ülküsü, yüzyıllardan beri prensip haline gelmiş, uğrunda çarpışılmış, birkaç kere gerçekleşmiş bir düşüncedir. Ona hayal diyenler, hayal içinde gevşeyip tembelleşmiş olanlardır. Dedikleri gibi hayal olsaydı, hiç gerçekleşir miydi?

Bununla beraber yirminci yüzyıl bir mucizeler zamanı olmuş, olmaz sanılanlar mümkün kılınmıştır. Bu bakımdan da Türk ülküsünün gerçekleşmesini ummak, insanlar için, haktır.Türk ülküsü, Türk büyüklüğü ve Türk kudreti isteği ve inancıdır. İnancın ne büyük ruhi amil olduğunu anlatmaya lüzum yok. İmanla, ümitsiz hastalar bile iyileşiyor

Bir ülkünün çerçevesinde toplanmak ve onun için ölümü bile göze alarak savaşmak ne güzel şeydir! İnsanlar ancak ülkü ile hayvanlardan ayrılabiliyorlar. Milli bir ülkü olmadıktan sonra, insanın hayvandan ne farkı kalır? Hayvan, ölümden ve ızdıraptan kaçar, kuvvetliden korkar.

Ölümden korkmayan, ızdıraptan kaçmayan, kuvvetli ile savaşı göze alan yaratık, ancak ülkücü insandır.

Bir zamanlar, dinler, insanları hayvan olmaktan kurtarmak için çalıştı, onlara Tanrı”dan öğütler verdi. Bugünkü ülküler tamamıyla millidir. Dini inancı da içine almış olan milli ülkü, insanları sürükleyen, güçlendiren ve asilleştiren bu duygu ve düşüncedir.

Bugünkü kaba maddecilik arasında, Türk ülküsü sararmış, biraz küllenmiş gibi görünüyor. Maddecilik hastalığı geçtiği zaman, o, yine parlayacaktır. Onun için Türk ülküsüne sarılmaya mecburuz. Bütün Doğu milletlerini yendiği halde, yalnız Türklerle başa çakamayan Batı”nın içine sinmiş düşmanlığı ve hıncı karşısında, bizim silahımız, Türk ülküsüdür

Arab”ı, Acem”i, Hind”i, Çin”i yenilirken, tek başına Avrupa”ya dalan ve yüzyıllarca tek başına bütün Avrupa milletlerine karşı Tanrının adının savunan Asya arslanları, zaman zaman gaflet uykusuna dalmışlar, fakat sonra sıçrayıp şahlanmışlardır.

Bu seferki dalgınlık biraz tehlikeli gibi görünüyor. Çünkü, içinde yabancıya hayranlık unsuru var. Tehlikeler nereden gelirse gelsin, ne kadar büyük olursa olsun, tek çare ve tek ilacı “Türk ülküsüdür”.

Bir şair:

Bu toprak için,Bu bayrak için,Ölelim..Fakat bilelim.

Diyor. Güzel bir düşünce. Türk ülküsünün yoluna girdiğimiz gün, bu şiiri biraz değiştirerek söyleyeceğiz:

Bu toprak için,Bu bayrak için,Ölelim.Ne düşünelim, ne de bilelim!

Nihal ATSIZ, 1955



Konu linki için tıklayınız.
 

Varexx

Yeni üye
12 Ocak 2016
24
0
Miami
Nickiniz: Varexx
Yaşınız: -
Skype: varex.as


Neden Türkçülük/Turancılık: Fazla söze gerek duymuyorum.

Ceddim OSMALI
İçim TURANCI
Kalbim TÜRKÇÜLÜK !
 

Nacerme4

Üye
6 Tem 2015
158
0
Karabük
Nickiniz : Wep
Yaşınız : - (yönetim biliyor)
Skype Adresiniz : tht.wep
Neden Türkçülük/Turancılık ? : Tüm Türkler birleşirse gücümüz artar. din kardeşi yerine kan kardeşimizi seçmeliyiz

DİN KARDEŞİMİZ YERİNE KAN KARDEŞİMİZİ SEÇMELİYİZ DERKEN.... ŞUAN AŞIRI DERECEDE YALNIŞ BİR KELİME KULLANDIN DİKKATİNİ ÇEKERİM...

ÜŞENME OKU NEDEN YALNIŞ DEDİGİMİ ANLICAKSIN BİR TARAFIMDAN UYDURMUYORUM KARDEŞİM OKU YAPTIGIN YALNIŞI ANLA DİN KARDEŞİNİ SEÇ O ZATEN SENİN KAN KARDEŞİNDİR SAKIN UNUTMA ...

HZ.Nuh büyük tufan olmadan önce Allahu Teala Hz.Nuh a SÖZ veriyor diyorki senin bütün aileni tufandan kurtarıcam diyor kısa kesip özete geliyorum gün geliyor tufan gelip çatıyor Hz.Nuh unbüyük oglu babasına inanmayıp gelmiyor onunla babası ısrar ediyor ölüp gideceksin bin şu gemiye diye oglu diyor ki dağa çıkıcam kurtulucam gelmiyorum diyor ve en sonun aralarına çok büyük bir dalga giriyor ve oglunu bir tarafa babasını yani Hz.Nuh u bir tarafa savuruyor.Ve daha sonra Hz.Nuh Allahu Teala ya diyor ki Allahım SEN BANA SÖZ VERMİŞTİN BÜTÜN AİLENİ KURTARICAM DİYE ve buna karşılık Allah sözünü tutmamış mı oluyor peki haşa elbette Allahu Teala diyor ki Ey Nuh bilmedigin soruları bana sorma yoksa cahillerden olursun diyor ve kızıyor ve bunun üzerine Hz.Nuh tekrar soruyor Allahım söz vermiştin tüm aileni kurtarıcam diye ve Allahu Teala Hz.Nuh u son kez uyarıyor ve diyor ki EYY NUH SENİN OĞLUN BANA İNANMIYORDU ve sonra diyor ki ÖNCE AİLE GELMEZ ÖNCE DİN GELİR diyor....Burda AİLE kavramı var ve baba ve oglun AYNI KANDAN oldugunu kanıtlamanın başka yolu var ikiside aynı kandan babası ve oglu dimi ama Allah aynı kana deil DİNE bakıyor dimi....

Burda amacım laf sokmam veyahutta başka bir şey deil tek şey gerçekten çok aşırı derecede yalnış kelime kullandın düzelt bir an önce kardeşim aynı ÖNÜNDE 2 KİŞİ VAR VE İKİSİDE AYNI KANDAN AMA BİRİSİ KURANI KÖTÜLÜYOR DİNİ KÖTÜLÜYOR NAPARSIN AYNI KANDANIZ DİYE SUSARMISIN KARDEŞİM inşAllah yalnışlıgını anlatabilmişimdir sana ...

Ve anlatırkende herhangi bir rencide edici kırıcı bir söz söylediysem şimdiden affet kardeşim hakkını da helal et Hayırlı Akşamlar...
 

thtZulfikar

Katılımcı Üye
6 Ocak 2016
861
0
Nickiniz : thtZülfikar
Yaşınız : 15
Skype Adresiniz : nailsglm
Neden Türkçülük/Turancılık ? :Türklüğü yükseltmek ve Türk ırkını bir araya toplamak işte bu yüzden Türkçülük ve Turancılık.
 

KoyuAdam

Kadim Üye
5 Şub 2012
5,873
14
Kurtarılmamış Türkler

(H. Nihal ATSIZ)

Türkiye dışında 60 milyon Türk, kurtarılmamış olarak yaşıyor. Osmanlı Türkleri’nin bölümleri olarak yanı başımızda duran Romanya, Yugoslavya, Bulgaristan, Batı Trakya, Rodos, Suriye ve Kerkük Türkleri’nin dışında asıl büyük Türk kesimi İran, Efgan, Sovyetler ve Çin hâkimiyetinde tutsaktırlar. Bu dört devlet kendi tabiiyetlerinde bulunan Türkler’e hiçbir hak tanımamakta, elde edilmiş bazı haklar uzun fedakârlıklarla, büyük mücadeleyle sağlanmış bulunmaktadır.

İran’daki 13 milyon Türk, bu zayıf ve iptidaî imparatorluğun en büyük unsuru olduğu halde İran’da Türkçe öğretim yapan okul yoktur. Açılması yasaktır. Birçok devlet dairelerinin duvarlarına yalnız Farsça konuşulacağına dair levhalar asılmıştır. İran’ın 60.000 Ermeni’si için radyoda Ermenice yayın yapılırken zengin kültürlü 13 milyon Türk için böyle bir şey düşünülmemektedir. Çünkü Farslar’ın iddiasına göre İran’da Türkçe konuşanlar aslında Fars olup Moğollar İran’ı zaptettiği zaman bunları zorla Türkçe konuşmaya mecbur etmiştir.

Bunun ne kadar gülünç bir iddia olduğu ortadadır. Aslında, Yedinci Asırdaki Arap istilâsından sonra İran tamamen yok olmuş, Araplar, İran medeniyetini kökünden kazımış, hatta Arap kanı İran kanıyla karışarak eski sarışın İran tipi ortadan kalkıp onun yerine bugünkü esmer, kara saçlı, arapsı Acem tipi çıkmıştır.

9 – 10. yüzyıllarda Arap Abbasi halifelerine bağlı olarak İran’ın bazı bölümlerinde kurulan yerli hanedanlar ve bunların sonuncusu ve en büyüğü olan Büveyhliler, 11. yüzyıldaki Selçuklu fütühatıyla kaldırılmış, böylelikle İran’da dokuz asır süren Türk hâkimiyeti başlamıştır. “Moğollar’ın zorla Türkçe konuşturdukları halk”, daha Moğollar tarih sahnesinde yokken kuzeyden Hazar ve Sibir, doğudan Oğuz adıyla gelen bu Türkler’dir. Başlarındaki Çengiz Hanedanı Gök Türk soyundan olan ve Moğol’dan çok, büyük çoğunlukla Türkler’den oluşmuş bulunan Gök Moğol devleti ise 13. asırda Azerbaycan ve Anadolu’ya bir buçuk milyon Turanlı ile gelerek bu ülkelerin kesin sonuçlu olarak Türkleşmesini sağlamıştır.

İşte şimdi, bir oldu bitti ile tekrar Fars hakimiyetine geçen İran’daki 13 milyon soydaşımız İran’ın en zeki, cevvâl, çalışkan ve savaşçı unsuru olduğu halde insan haklarından mahrumdur. Onları düşünmek ve onlar için bir şeyler yapmak hakkımız ve görevimizdir.

İran’dan çok geri, üstelik çok da yoksul olan Efganistan’ın kuzeyinde de 3 milyon Özbek ve Türkmen vardır. Efganistan’ın bu kuzey bölgesi “Efgan Türkistanı”dır. Komünist kıyıcılığından kaçarak Efganistan’a geçen Özbek, Türkmen, pek az da Kırgız Türkü ile bugün 3 milyona varan bu Türkler, ancak %5’i okur-yazar olan iptidai Efganlılar’ın hakimiyeti altındadır. 25–30 yıl önce, hayvan sürüleriyle birlikte Türkiye’ye göçmek isteyen on binlerce Türkmen’e Efgan hükümeti izin vermemiştir. Bu Türklerin de Türkçe öğretim yapan okulları, radyodan Türkçe seslenen spikerleri yoktur. Efganistan denen ülke tarihteki Türk Kuşanlar’ın, Ak Hunlar’ın, Gazneliler’in, Temirliler’in ülkesidir. Efgan şehirleri bu eski Türkler’in medeniyet eserleriyle doludur. Bunları düşünmek ve onlar için bir şeyler yapmak da hakkımız ve görevimizdir.

Sovyetler Birliği ise 40 milyon Türk’le en kalabalık Türk nüfusunu barındıran devlettir. Soyumuzun anayurdu oradadır. En eski tarihî anıt ve hatıralarımız oradadır. Moskoflar’ın Türk gücünü kırmak için ayrı alfabelerle ayrı millet haline getirmeye çalıştığı Kazak, Özbek, Tatar, Başkurt, Kırgız, Türkmen, Çuvaş, Karakalpak, Azerî, Oyrat, Hakaslar ve daha küçük idarî bölgelerde yaşayan Yakut Balkar, Karaçay, Nogay, Kumuk, Altaylı gibi Türkler hep oradadır. Hepsine ayrı tarihler uydurulan bu Türkler, büyük maziden ve büyük devletten gelmenin verdiği kuvvetle Moskof baskısına başarıyla karşı koymaktadır. Artık onların bilginleri ve her türlü uzmanları var. Direniyorlar.

Ruslar eski saldırganlıklarını kaybetmişlerdir. Yalnız Batı’dan değil, ülküdaşları olan Çin’den de korkuyorlar. Komünizm iflâsa doğru gitmekte, Rus nüfusu yerinde sayarken Türkler çoğalmaktadır. Karanlıklar arasından ümit şimşekleri çakmaktadır. Bu Türkler’i düşünmek de hakkımız ve görevimizdir.

Dünyanın en kalabalık olan, belki 850 milyonluk, belki bir milyarlık Çin’deki Türkler ise daha mühim bir tehlike ile karşı karşıyadır: Bu geniş topraklara Türkler’in birkaç katı Çinli yerleştirilmesi… Fakat tabiat kuvvetleri Türkler’i korumakta, Çin Türkistan’ında Çinliler yaşayamamaktadır. Yaşayıp üreseler bile, orada bir tek Türk kalmasa bile günün birinde o Kunlar ve Uygurlar diyarı onlardan yine alınıp Türkleştirilecektir. İçinde Türk nüfusu kalmadı diye tarihî mirasları bırakacak değiliz. Bugün Kırım’da da Türk yok ama Kırım bizimdir. Günün birinde mutlaka kurtarılacaktır.

O Türkler’i unutmayız. Unutamayız. Bir aile, nasıl gurbette veya uzakta olmakla bir ferdini unutmazsa, bir millet de başka hakimiyetler altında yaşayan kardeşlerini öylece unutamaz. Bu sebeple nerede olurlarsa olsunlar bütün Türkler’i düşünmek, onların acı ve sevinçlerine ortak olmak, iyiliklerini istemek ve günün birinde bütün Türkler’in birleşeceklerini düşünerek bu uğurda çalışmak her Türk’ün vazifesidir.

Türk milleti büyük bir millettir. Tarihteki fonksiyonu çok büyük olmuştur. Türk devleti birkaç defa dünyanın ve tarihin en büyük devleti haline gelmiştir. Böyle bir milleti dünya birleşse bile ortadan kaldıramaz. 20. yüzyıl Türkler’in bütün tarihlerinde görülmedik şekilde çoğaldıkları bir asırdır. Bu asır Batı medeniyetinin ve komünizmin yıprandığı, çözüldüğü bir çağdır. Türk milletinin şahlanması için yeniden büyük önderlere ihtiyaç vardır. 20. yüzyılın son çeyreğinde (1967–2000) elbette böyle bir kılavuz önder çıkacaktır. Parti liderlerinden böyle bir önder çıkamaz. Partiler, tabiatları icabı, birbirlerini yemekle meşguldür. Önder, partilerden değil, doğrudan doğruya milletin içinden çıkarak yeni bir Bozkurt olacaktır. Tanrıkut Mete’nin, Çiçi Yabgu’nun, İstemi Kağan’ın, Kür Şad’ın, İlteriş Kutluğ Kağan’ın, Kül Tegin’in, Bayançur Kağan’ın, Çağrı Beğ’in, Oruç Reis’in ruhlarından işaret almış bir önder yüksek ahlâk ve büyük erdemle bu kutlu işi başaracaktır.

Tutsak Türk Elleri ve onun Osman Batur gibi binlerce şehidi dururken, Zenci Lumumba’ya, Hoşi-minh’e, Mao’ya destan düzenlere lânet olsun. Milletin büyük yarını ve övüncüyle uğraşmak dururken işçi gündeliklerini hayatın en mühim meselesi haline getirmek isteyen solaklara lânet olsun. Türk ırkının yüceliği ortada iken “Ben hilâli bir Çingene ile yükseltirim” diyen yobaz köpeği susturmayan haysiyetsiz profesöre lânet olsun!

Türk’ün yıldırımı inecektir.

Tanrı’nın gazabı bunların üstüne inmezse daha müthiş olan Türk’ün yıldırımı inecektir.


NİHÂL ATSIZ
 

KoyuAdam

Kadim Üye
5 Şub 2012
5,873
14
Turancılık

(H. Nihal ATSIZ)


Turancılık, Türkiye”de 60 yıldan beri tartışılan bir konudur. Zaman zaman, Türklerle akraba milletleri de içine alan bir sistem hâlinde düşünülmekle beraber bugün “Turancılık” deyince Türkiye”de anlaşılan şey, tarihî mirasları da dahil olduğu halde bütün Türkleri tek devlet hâlinde birleştirmek ülküsüdür ve her ülkü gibi nesillere bakan, kan ve can vergisi isteyen, gönüllere heyecan katan bir inançtır.

Tarihi, savaşları ve fütuhatı dolayısıyla hemen bütün dünyaya antipatik gelen Türk milletinin yeniden birleşerek şahlanması birçok milleti korkuttuğu için, bu şahlanış sonunda bazı devletler ortadan kalkacağı veya küçüleceği için, hatta dünya çapındaki büyük ticaret ortaklıklarının çıkarları baltalanacağı için Turancılık ülküsü büyük direnişle karşılanmakta, bu direnişin propagandası ve fikriyatı yapılmakta, bu propaganda Türkiye için de tesirli olmaktadır.

Turancılık ülküsüne karşı Türkiye”deki muhalefet ya bunun Türkiye”yi büyük tehlikelere atacak bir macera sayılmasından, yahut Türkiye dışındaki Türklerin de en az bizim kadar (bir bakıma bizden çok) Türk olduklarının bilinmeyişinden, yahut da bugünkü sınırlarımız içinde 4000 yıldan beri üstüste yığılan etnik zümreleri ve kültürleri karıştırıp bunlardan şimdiki dili Türkçe olan bir “halk”ın peydahlandığını kabul etmekten doğmaktadır.

Moskof uşağı oldukları için Turancılığın Rusya”yı devirmesinden korkanların muhalefetini kaale almıyorum.

Önce, Turancılık bir macera mıdır, onu ele alalım:

Turancılığın macera olduğu hakkındaki düşünce, Birinci Cihan Savaşında Enver Paşanın Kafkas cephesindeki hareketlerinin başarısızlık ve büyük kayıplarla sona ermesinden çıkmıştır. Bir çiçekle bahar gelmediği gibi bir başarısızlıkla bir düşüncenin yanlışlığına hükmetmek de sağlam bir mantığın eseri sayılmaz. Enver Paşanın cesur bir asker, fakat ehliyetsiz bir kumandan olduğu artık herkesçe bilinmektedir. Bundan başka Enver Paşayı saf bir Turancı saymak da yanlıştır. İttihatçılar hem Turancı, hem de İslâm birlikçisi idiler. Hem Kafkasya”yı, hem de Mısır”ı almak istiyorlardı. Bundan başka zamansız Kafkas taarruzu Turancılık düşüncesiyle değil, müttefikimiz Almanlar üzerindeki yükü hafifletmek amacıyla yapılmıştı.

Maceracılığa gelince, bu kelime üzerinde iyi ve ciddî düşünmek lâzımdır. Her maceracılık bir hatâ olmadığı gibi her ihtiyat da tedbirli bir davranış değildir. İnsanlığın tarihi siyaset, askerlik ve ilim alanındaki maceralarla doludur. Kristof Kolomb”un batıya giderek Hindistan”a varmak istemesi bir macera idi. Bir sal ile Atlantiği geçmek de öyledir. Kendi yakın tarihimize bakarsak Mustafa Kemal Paşanın Samsun”a çıkması da bir maceradır. Birçoklarının buna katılmayışı yurtsever olmayışlarından değil, başarı ihtimali görmemelerindendi. Fakat o, iyi hesap yapmasını bildiği için, başkalarının Türkiye”yi batıracak bir macera diye muhalefet ettikleri teşebbüsünü parlak bir şekilde bitirdi.

Daha eski tarihimizde Babur”un 10.000 kişiyle Hindistan”a dalması, Yavuz”un 30.000 kişiyle çölü geçerek Mısır”a girmesi birer macera değil miydi? Evet, Napolyon ve Hitler”in Moskova seferleri de macera idi ama onlar başarısızlıkla bitti diye berikilerin değeri azalır mı?

Yahudilerin artık Arap vatanı olmuş topraklarda İsrail devletini kurması şaşırtıcı bir macera değil midir?

Tehlikesiz yaşamak isteyenler intihar etsin. Hayat ve kâinat tehlikelerle doludur. Tehlike fertler için de, milletler için de, topraklar için de vardır. Korkunç bir deprem birkaç saatte Anadolu”yu suların altına gömebilir. Dünyaya yakın geçen bir kuyruklu yıldızın boğucu gazları birkaç milleti birden yok edebilir. Dünyayı yörüngesinden çıkaracak büyüklükte bir göktaşı küremize çarparak dünyanın kıyametini koparabilir. Birkaç millet birleşerek bir gece Türkiye”nin üzerine 500 hidrojen bombası fırlattıktan sonra özel giyimle askerlerini yurdumuza sokabilir.

Bütün bu ihtimaller var diye uyuşuk uyuşuk oturup yalnız fabrika kurmak, futbol maçlarını seyrederek bağırmak, defile ve güzellik müsabakaları yapmak, üniversitelerde bir takım bayağıların eserlerini tahlili etmekle mi vakit geçireceğiz? Bunlarla millet yaşamaz. Millet bir hayvan sürüsü değildir. Millet, millî bir hedef ister. Ancak o hedefi gördüğü zaman sürü olmaktan çıkıp insanlaşır, bencil olmaktan kurtulup fedakârlaşır.

Bizim için en kutlu hedef Turancılıktır. Eskiden nasıl bir idiysek yine birleşeceğiz diye kendisini bir ülküye adamaktan daha kutlu ne olabilir? Bütün Türleri birleştirmek hakkımız ve görevimizdir. Bizden zorla koparılanı geri almak adaleti yerine getirmektir. Turancılık bir büyüklük düşüncesidir. Büyüklük düşüncesi asil bir düşüncedir.

Turancılığı, bütün Türleri yalnız kültür alanında birleştirmek diye anlamak boş ve yanlıştır. Sosyal bir kanundur ki kültür birliği ancak siyâsî birlik sonunda doğar. Türk”e düşman milletlerin hakimiyetindeki Türkleri kültürde birleştirmeye imkân var mı? Yabancı millet buna izin verir mi? Sovyetler Birliği”nde alfabesi ayrılmış, yerli lehçesi edebî dil hâline getirilmiş Kazak, Kırgız, Özbek, Türkmen, Tatar ve Başkurt”u hangi kuvvetle, hangi metodla tek kültür içinde bizimle birleştirebilirsin? O kadar gücün varsa zaten ordularını yürütüp o ülkeleri kurtarmak elinde demektir. Ondan sonra kültür birliği için kurultayını toplar, aksi hâlde kültür birliğini hiçbir zaman kuramazsın.

Bugün Türkler arasındaki kültür birliği ancak gönül birliği, tek millet olmak şuuru, biraz da dil birliği halinde yaşamaktadır. Fakat bu gidişle 50 yıl sonra diller ayrılacaktır. O zaman ne olacak? Onlar artık başka millet oldu diyerek miskin bir tevekkülle bu oldu bittiyi kabul mü edeceğiz, yoksa eski yurtları ve soyumuzun koparılmış parçalarını kurtarmak için, savaş da dahil, her şeyi göze mi alacağız? Elbette göze alacağız. Şüphesiz zamanı kollamak, hesapları iyi yapmak şartı ile…

Siyâsî sınırlar dışındaki Türklerle uğraşmak macera ise Türk uçakları Kıbrıs”a neden saldırdı? Hatta Amerikan donanması engel olmasaydı Kıbrıs”a neden çıkılacaktı? Batı Trakya Türkleriyle, Kerkük Türkleriyle, neden bu kadar ilgileniliyor? Dün “Hatay”dı. Bugün “Kıbrıs”, yarın “Batı Trakya” ve “kerkük”, öbür gün “Azerbaycan” ve daha ötesi… Bu, budur. Kimse başını kuma sokmasın.

Turancılığa muhalefetin bir türlüsü de Türkiye dışındaki Türklerden habersiz olmanın sonucudur. Daha pek yakında bir bilgin kişinin, bir toplantıda gençlerden birine “Hunlar da mı Türk” diye sorduğunu anlattılar. Hunlar”ın Türk, hatta kısmen Oğuzların ataları olduğunu bilmeden yaşayan bilgine ne denir? Meğer o, millî tarihi Malazgird Zaferi”yle başlıyor sanırmış. Hayırlı uykular deyip geçelim…

Bir de Türk soyundan gelmemenin verdiği gayrı millî şuurla Anadolu”yu bir bardak, içindeki milleti bir kokteyl, Türkleri de bu kokteyle en son katılan içki saymak gibi hezeyan var ki taraftarları birtakım ruh hastalarından ibarettir.

Tarihimizi Malazgird”le veya İznik şehrinin alınmasıyla başlatanlara sormalı: İznik”i başkent yapanlar veya Malazgird savaşını kazananlar daha önce ne idiler? Nerede idiler? Onbirinci Yüzyıl tarihin ışıldakları altındaki bir asırdır. O adamların nerede ve ne olduklarını gözler önüne derhal serer.Böylece de Türk Devletleri denen nesnenin birbirini kovalayan Türk hanedanları olduğu, aslında bir tek devlet olup fetret zamanlarında ikiye, üçe bölündüğü ve bunun Tanrıkut”a kadar gerilere doğru uzandığı ortaya çıkar.

Turancılık ülküsü gibi milleti hızlandırıcı, ahlâka ve erdeme dayalı kutlu bir ülküyü yermek için ya damarlarındaki kanı yabancı hissetmek, ya komünist yani vatan haini, yahut da millî tarihi Malazgird”den başlatacak kadar cahil ve budala olmak lâzımdır.

Nihal ATSIZ, Ötüken, 30 Nisan 1973, Sayı: 6
 

Wep

Kıdemli Üye
28 Ocak 2015
4,412
8
İstanbul
DİN KARDEŞİMİZ YERİNE KAN KARDEŞİMİZİ SEÇMELİYİZ DERKEN.... ŞUAN AŞIRI DERECEDE YALNIŞ BİR KELİME KULLANDIN DİKKATİNİ ÇEKERİM...

ÜŞENME OKU NEDEN YALNIŞ DEDİGİMİ ANLICAKSIN BİR TARAFIMDAN UYDURMUYORUM KARDEŞİM OKU YAPTIGIN YALNIŞI ANLA DİN KARDEŞİNİ SEÇ O ZATEN SENİN KAN KARDEŞİNDİR SAKIN UNUTMA ...

HZ.Nuh büyük tufan olmadan önce Allahu Teala Hz.Nuh a SÖZ veriyor diyorki senin bütün aileni tufandan kurtarıcam diyor kısa kesip özete geliyorum gün geliyor tufan gelip çatıyor Hz.Nuh unbüyük oglu babasına inanmayıp gelmiyor onunla babası ısrar ediyor ölüp gideceksin bin şu gemiye diye oglu diyor ki dağa çıkıcam kurtulucam gelmiyorum diyor ve en sonun aralarına çok büyük bir dalga giriyor ve oglunu bir tarafa babasını yani Hz.Nuh u bir tarafa savuruyor.Ve daha sonra Hz.Nuh Allahu Teala ya diyor ki Allahım SEN BANA SÖZ VERMİŞTİN BÜTÜN AİLENİ KURTARICAM DİYE ve buna karşılık Allah sözünü tutmamış mı oluyor peki haşa elbette Allahu Teala diyor ki Ey Nuh bilmedigin soruları bana sorma yoksa cahillerden olursun diyor ve kızıyor ve bunun üzerine Hz.Nuh tekrar soruyor Allahım söz vermiştin tüm aileni kurtarıcam diye ve Allahu Teala Hz.Nuh u son kez uyarıyor ve diyor ki EYY NUH SENİN OĞLUN BANA İNANMIYORDU ve sonra diyor ki ÖNCE AİLE GELMEZ ÖNCE DİN GELİR diyor....Burda AİLE kavramı var ve baba ve oglun AYNI KANDAN oldugunu kanıtlamanın başka yolu var ikiside aynı kandan babası ve oglu dimi ama Allah aynı kana deil DİNE bakıyor dimi....

Burda amacım laf sokmam veyahutta başka bir şey deil tek şey gerçekten çok aşırı derecede yalnış kelime kullandın düzelt bir an önce kardeşim aynı ÖNÜNDE 2 KİŞİ VAR VE İKİSİDE AYNI KANDAN AMA BİRİSİ KURANI KÖTÜLÜYOR DİNİ KÖTÜLÜYOR NAPARSIN AYNI KANDANIZ DİYE SUSARMISIN KARDEŞİM inşAllah yalnışlıgını anlatabilmişimdir sana ...

Ve anlatırkende herhangi bir rencide edici kırıcı bir söz söylediysem şimdiden affet kardeşim hakkını da helal et Hayırlı Akşamlar...

Çok iyi anlatmışsın helal olsun ama şöyle bir düşün bugün herkes arapları seviyor hatta ne kadar başarısız bile olsa boykot etmeye çalışıyor peki onların Türkler için yaptığı bir şey var mı? En zor zamanlarda bile onları korumaya çalışan Türklere katil diyorlar. Şimdi sana soruyorum biri sana katil dese ne yaparsın?
 

KoyuAdam

Kadim Üye
5 Şub 2012
5,873
14


Arkadaşlar bu kulüpte lütfen kimse tartışmasın. Bu sadece amacımıza gölge düşürür.

Bu kulübün amacı forumda insalara Türk ırkını , Türk tarihini , Türk değerlerini ve Türk kültürünü aşılamaya yönelik , bilgilendirmeye yönelik ve sevdirmeye yönelik çalışmalar yapmaktır.

Eğer farklı inanışlarınız, fikirleriniz varsa ve çatışıyorsa ö.m. yoluyla seviyeli bir şekilde tartışabilirsiniz. Aksi takdirde elimize geçen tek şey kitlenen bir konu olacak. Buna sebebiyet vermeyelim.
 

Wep

Kıdemli Üye
28 Ocak 2015
4,412
8
İstanbul
1. Hun Devleti:
Büyük Hun Devleti, Orta Asya topraklarında kurulmuş olan ilk Türk devletiydi. MÖ 220 yılından MS 216 yılına dek birliği devam etmiştir. İlk hükümdarı Teoman idi. Mete Han’ın zamanında ise ülkenin toprakları Japon denizin dolaylarından Hazar’a kazar uzanıyordu.
2. Batı Hun Devleti
MÖ 53 yılında, Büyük Hun İmparatorluğu topraklarının ayrılması ile Batı Türkistan tarafında Cici Han’ın kurduğu Türk devletidir. Yaşamı boyunca bölgedeki en güçlü ve nüfuzlu kişi olmuştur.

3. Avrupa Hunları (Batı Hunları):
Avrupa Hunları MS 434 yılında Atilla tarafından yönetilmeye başlaması ile birlikte güçlü bir hükümdarlık olmuştur. Egemenliğini sürdürdüğü dönemlerde Avrupa topraklarının en kuvvetli devleti olmuştur.
4. Akhunlar:
400’lü yılların ortalarında, Amuderya ırmağının yakınlarında bulunan ve oralarda devamlılığını sürdürmüş Türk devletidir. Horasan, Afganistan ve İran dolaylarına kadar olan topraklara hakim olmuşlardır. Hakimiyeti kısa sürse de Bu dönem içinde Asya topraklarındaki önemli devletler içinde yer almışlardır

5. Göktürk Devleti:
Göktürk Devleti, tarihte Türk isminin geçtiği ilk devlet olma özelliğini taşır. Bu devlet kuran ve hükümdarlığına geçen kişi Bumin Kağandır. Bumin Kağan o dönemde Orta Asya topraklarında yer alan bütün Türk byliklerini tek çatı altında bir araya getirmiştir. O ölünce de tahtına oğlu olan Murat Kağan geçmiştir. Bu devirde İpek yolu onların egemenliğinde idi ve bu sayede Çin Devletine de güçlü olduklarını göstermişlerdir.
6. Uygur Hakanlığı:
Büyük Hunların soyundan gelen Uygurlar döneminde bir çok devletin kurulmasına öncülük etmişlerdir. Uygur Hakanlığı da bu devletlerdendir.. 744-840 senelerinde hakimiyetlerini devam ettirmişlerdir. Selenga, Orhun ve Tola nehirlerinden Baykal Gölü güneyine dek yer alan topraklarda bulunmuşlardır. 100 sene kadar Asya’da yer alan devletler içinde en güçlüsü konumunda bulunmuşlardır.
7. Avar Devleti:
Macaristan topraklarında büyük bir ülke kuran Avarlar, dönem dönem İstanbul’u işgal etmişlerdir. Kendi devirlerinde Avrupa’da kurulan devletler arasında güçlü bir konumda yer almışlardır. İstanbul’u işgal etmeye yaklaşan ilk Türk boyu olma özelliğini taşırlar.
8. Hazar Devleti:
Kafkas topraklarında yerleşen Hazarlar, Hazar Denizi’ne de isim babalığı yapmışlardır. 7. yüzyıldan sonra git gide güç kazanan ve tüm Doğu Avrupa topraklarına hakim olan Hazarlar 300 yıl boyunca hakimiyetlerini devam ettirmişlerdir.
9. Karahanlılar:
900’lü yıllarda Orta Asya topraklarında kurulmuş olan ilk İslami Türk Devleti olma özelliğini taşırlar. Ayrıca bu bölgedeki ilk islam devleti olarak da egemenlik kurmuşlardır.
10. Gazneliler:
Karahanlılarla ile aynı devirde kurulmuşlardır. İslamı kabul eden Türk devletlerindendir. Toprakları Afganistan ve Hindistan’ı kapsar ve bu dönemde Karahanlılar ile beraber Asya topraklarında güçlü bir konumdalardır.

11. Büyük Selçuklu İmparatorluğu:
Ön Asya’da yer alan ilk ve en büyük Müslüman Türk devletlerinden olma özelliğini taşırlar ve 1040-1157 senelerinde hakimiyet kurmuşlardır. Güneybatı Asya topraklarının büyük bir kısmında egemendirler ve bölgedeki en güçlü devletlerden olmuşlardır.

12. Hârzemşahlar Devleti:
Büyük Selçuklu Devletinin kurulduğu dönemde varlığı sürdürmüş olan Harzemşahlar, 1097-1231 senelerinde Aral Gölü güney topraklarından kurulmuşlardır ve Orta Asyadaki güçlü devletler arasına girmişlerdir.

13. Timurlar:
1370-1507 senelerinde, Ege topraklarından Orta Asya’ya ve Hint Okyanusu’na dek büyük topraklara hakim olmuşlardır ve bu topraklar üzerindeki en güçlü ülke idiler.

14. Bâbur Devleti:
1494-1858 senelerinde Hindistan topraklarından yaşamışlardır ve bu tarihlerde Asyadaki güçlü devletler arasında yer almışlardır.
15. Altınordu Hanlığı:
1227-1502 senelerinde, Karadeniz ile Hazar Denizi arasında yerleşmişlerdir ve 300 yıl boyunca Asya’da güçlü bir konumda bulunmuşlardır.
16. Osmanlı İmparatorluğu:
1299 tarihinde Söğüt topraklarına yerleşmişlerdir ve 1923’e kadar hüküm sürmüşlerdir. Döneminde, 3 kıtada egemenliğini sürdüren büyük bir imparatorluk olmuştur. En büyük topraklara sahip olduğu devirde Anadolu, Kafkasya, Kırım, Güney Ukrayna, bugünkü Romanya, Yugoslavya, Bulgaristan, Yunanistan, Macaristan, Suriye, Ürdün, Lübnan, İsrail, Irak, Suudi Arabistan, Yemen, Mısır, Tunus, Libya ve Cezayir’de hakimiyet kurmuşlardır.
 

HACKERTHT

Yaşayan Forum Efsanesi
5 Kas 2006
10,700
441
'
Buda benden olsun içimden geldi
Türk Destanı

Dünya Ademle şereflendirildikten sonra*
İnsanlar MU medeniyetini kurdular*
Yaşantıları bozulunca doğalarından*
Nuh Tufanı ile cezalandırıldılar*

Uygarlık ilk kıvılcımı Amonla attı*
Mısırda dünya insanlığı başlattı*
Amon dünyayı böldü dörde*
Verdi bir oğluyla soyunu Türke*

Allah Türkü yarattı Amonun soyundan*
Görev çok çalışacaktı hiç durmadan*
Dünyayı görüyor ve biliyordu yaradan*
Türk tarihi yarattı insana yakışandan*

Dünya yurt oldu Türke Orta Asyada*
Türk üredi soyunda çoğaldı burada*
Türk türetti töresini doğruluk yolunda*
Cihan öğrenecek Türkü gerçek manada*

Azim ve irade Türkün yaradılışından*
Töresi yapar onu toplumsal mayadan*
Üretti Türk avlandı ve öğrendi durmadan*
Göçebelik onun tarzı oldu hayattan*

Hayvanları ehlileştirdi önce üretti*
Obalar hayatı anlamlı türetti*
İnsanlar mutluydu savaşçı ruhluydu*
Türk hiçbir zaman zalim olmadı*

Orta Asya dünyanın önemli yeriydi*
Doğuda Çin Batıda Roma medeniyeti*
Türk önce Çini etkiledi ve yönetti*
Daha sonra sıra Batıya gelecekti*

Türkler yaratıyorlardı kültürlerini*
Temel öğe Tanrıyı muteber bilmekti*
Ahlak oluşuyordu inanç üzerine*
Anlaşılacak bunlar zaman geldiğinde*

Türk bindiği atla kılıcı mert kullandı*
Böylece güç oldu dayanan kalmadı*
Adalet ve saygı muteberdi onlarda*
Yaşam anlam kazanıyordu soyunda*

Türk her insanı yaradandan bilir*
Kendini ayırmaz parçası gibidir*
Ruh budur muteber olan yaradanda*
Türk her zaman taşıdı bunu onurunda*

Orta Asya bozkırları uçsuz bucaksız*
Kadını öğündü erkeğine sarılarak*
Oldu aile doğrusu budur diye anlayarak*
Erkek hayat bulmuştu bu anlaşılacak*

İnsanlar inanıyordu gök tanrıya*
Anlam katıyordu bu yaşantıya*
Oba güçlüydü gelenek ve görenekte*
Ekonomi doğuyordu kendi kendine*

Atlar tartışmasız hayatın anlamı*
Türkü Türk yaptı hayat anlamlı*
Türk destan yaratacaktı konu zaman*
Türk doğruluğu şaşmaz hiçbir zaman*

Türk doğru oktu daima hedefi bulan*
İnsanlık alkışlayacak anladığı zaman*
Zaman bir değirmen döner durmadan*
Türk zamanın bekçisidir her zaman*

Tarih Türkün kılıcının esersidir*
Dünya bugün kalemle dize gelecektir*
Dünya dünya olmayı öğrendiğinde*
Türkler cenneti tasarlayıp becerdiğinde*

Türkler mayaya doğuda başladı*
Çinde Çu devleti Türkün eseriydi*
Çin böylece doğuyordu efsane*
Bugün nasıl doğuda bir tane*

Tarihin ilk Türk devleti Hunlardır*
Mete Han ile zirveye çıkmışlardır*
Titretti Asyayı bunlar doğuda*
Mutluydu insanlar Türk olgusunda*

Asyada kükrediler Türkün adında*
Karakum-Ordos arasında yaşadılar*
Bu asker devlet örnekti yarına*
Çin Seddi yapıldı korunmaya*

Mete han şanı dünyaya yayıldı*
Hunlar onunla nam yaratmışlardı*
Dediler Hunlara yakışan yay gerenler*
Asya tek bir aile oldu görenler*

Gök tanrıya inandılar kuvvet buldular*
Merkezci bir yönetimle coştular*
Boylar kabilelerdi onlar budun oldular*
Ötüken havzasına otağ kurdular*

Batı Hunları Asya Hunlarının torunları*
Önce Hazar-Aral arasıydı oturdukları*
Volga kıyılarındakileri kovaladılar*
Değişiyordu dünya Avrupada insanlar*

Balamir doğu Gotlarını yıktı*
Vizigotları batıya doğru kaydırdı*
Böylece insanlar yerleşiyordu yerlerine*
Kavimler göçü böylece başlatılmıştı*

Atilla hükümdar olduğu zaman*
Titreyecekti dünya unutmadan*
Atilla sanki Aresin kılıcına sahipti*
Dünya, ordularının karşısında titredi*

Avrupa sallandı dört baştan*
İnsanlar öğrendi Türklerdi korkutan*
Hükmediyorlardı açıkça zamana*
Roma-Bizans savruldu haritada*

Bunlar Avrupa ailesini kaynaştırdı*
Dengeleri öğretti edebi kutlu verdi*
Estetik Avrupaya yaygınlaştı*
Ordu sistemini dünya anlamıştı*

Asya Hunlarının devamında bir kısmı*
Çinde kurdu Tabgaç Hanedanını*
Çin yönetildi tekrar Türklerce*
Asya Avrupa öğreniyordu böylece*

Türk adı Göktürklerle duyuruldu dünyaya*
Bumin Kağan yarattı efsane bununla*
Bu dönemde demircilik önemliydi*
İsminin manası İlahi Türk idi*

Tarduşlar, Uygurlar, On-oklar, Karluklar*
Oğuzlar, Hazarlar, Avarlar, Kırgızlar*
Tatarlar hepsi bir aradaydılar*
Hep birden federatif devlet oldular*

Mukan Kağan zamanı kükredi tarih*
Ordular at koşturdu gülüyordu talih*
Böylece itaat altına alındı dört tarafta*
Başlılar baş, dizliler diz çöktü durakta*

Türkler zordaydı Çin istilaya geliyordu*
Araplar yardım etti Türklerle anlaşmışlardı*
Savaş Atlaşta Talas nehri yakınında oldu*
Çin ordusu tam bir bozguna uğruyordu*

Alınan esirler kağıdı-matbaayı öğrettiler*
İslam alemi yakınlaştı mutluydu Türkler*
Bölge kabullendi İslamiyeti hepberaber*
Ahir zaman dini Türkün ruhuna emanetti*

Arapların doğuda ilerlemesi tesadüfmüydü*
Türklerin Batıya göçünü körüklemişti*
Türkler İslamiyetin neferleri oldular*
Gelen Haçlıları hep onlar durdurdular*

Selçukluları kurdu Tuğrul bey İranda*
Selçuklular kullandılar Farsçayı da*
Alpaslan Malazgirtte yendi Diyojeni*
Açıldı Anadolunun ardına kapısı*

Alparslan tam bir Türk savaşçısıydı*
Kalmamıştı duracak önünde bölgede*
İslamiyet artık Türkün ellerinde*
Yaşayacaktı sonsuza dek böylece*

Ertuğrul’un üçüncü oğlu Osman idi*
Şeyh Edibalinin tarikatı destekledi*
Yenişehir’de cihan imparatorluğunun*
Temeli atıldı bahrında Anadolu’nun*

Orhan Gazi Bursa’yı aldı*
Osmanlı’nın başkenti yaptı*
Ustaydı teşkilatlandırmada*
Kayılar coşuyordu burada*

Azapların yanı sıra olarak*
Meslekli bir ordu kurarak*
Yeniçeri dendi bunlara*
Tarih hep hatırlayacak*

Eşi Theodora Bizans prensesiydi*
Bizanstaki entrikaları böyle öğrendi*
Bu dönemde Bizans ile aralar iyiydi*
Osmanlılar gün geçtikçe gelişti*

Murad Hüdavendigar Trakya’ya yöneldi*
Çanakkale boğazından geçiverdi*
Edirne alınınca başkent yapıldı*
Balkanlar Osmanlılaşmaya başlayacaktı*

Filibe alınınca fetholdu Trakya*
Binlerce tutsak vardı ortada*
Pençik Yasası fidyenin beşte birini*
Vaaz etti devlet hazinesine verilmesini*

Papa Haçlı seferi emretti*
Bulgarlar, Sırplar, Boşnaklar*
Macarlar ve Eflaklılar geldi*
Kosova’da tümüyle yok edildi*

Sırp Miloş savaş alanında hançerledi*
Murad burada kalleşçe şehit edildi*
Yıldırım Beyazıt padişah oldu*
Anadolu Yıldırım çarpmışa döndü*

Türklerin talihi kötü olmuştu*
Timur’da aynı zamanda oluştu*
Ankara savaşı Türk Türkle vuruştu*
Beyazıt yenik düştü yenildi ordusu*

Timur büyük törenle Yıldırımı*
Bursa’da yaptırdı mezarını*
Anadolu’da beylikleri kurarak*
Geçti Bursa’dan yağmalayarak*

Timur Tatar komutan değiştirdi*
Yazarları, sanatçıları geliştirdi*
Rönesanstı bu Orta Doğu’da*
Yapılmıştı güzel şeyler ortada*

Ali Şir Nevai geliştirdi Herat’ı*
Türkler özgür bıraktı dinleri*
Kendileri kutsal bildi İslamiyeti*
Uluğ Beyin yaptığı keşifler önemliydi*

Osmanlıda Çelebi Mehmet toparladı*
Beylikleri tekrar Osmanlıya bağladı*
Bunun için Bizansla ittifak sağladı*
Düzen yeniden kuruldu velhasılı*

II.Murad’ın işi zordu başlangıçta*
İlk iş olarak İstanbul’u kuşattı*
Belgradı alma isteği de olmadı*
Böylece işler ters gidiyordu anladı*

Macar, Alman, Polon, Venedikli*
Arnavutların başında İskender Beyi*
Yaratılan yeni Haçlı seferini*
Segedüşte imzaladı yenilgisini*

Hıristiyanlar uymadılar anlaşmaya*
Türkler inanıyorlardı sözün kutsallığına*
II.Murad Haçlıları önce Varna’da*
Kılıçtan geçirdi sonra Kosava’da*

Avrupa umursuzdu artık Bizansta*
İslamiyet sekiz asırdır aranmakta*
Konstantinopolis II.Mehmet zamanında*
Nihayet Muhammetin sözü oldu dünyada*

O ne güzel kumandandı hayatta*
Fetih İslamiyet’i coşturdu burada*
Mutlaka Allah’ta sevinmişti sonuca*
Dünya ilerliyordu yavaşça ahir zamana*

II.Mehmet yirmi bir yaşında*
Yani deli dolu erken bir çağda*
Yaptırdı Rumeli hisarını Trakyada*
Hazırlanıyordu fethe inancında*

Edirne’de büyük bir top yapıldı*
Askerler ve gemiler hazırlatıldı*
Gemiler geçirildi karadan Haliçe*
29 Mayıs esen gün oldu İslamiyet’e*

Fatih at üstünde Ayasofya’daydı*
Artık dualar Arapça okunuyordu*
Ortaçağ bununla burada son buldu*
Yeniçağ insanlık için başlıyordu*

Avrupa’da Türk imgesi bozulmuştu*
Türkler yavaş yavaş geliyordu*
Artık Hıristiyanlar onlardan korkuyordu*
Dünya düzeni yeniden kuruluyordu*

II.Mehmet idari işlere soyundu*
Kanunnameyi yürürlüğe koydu*
Bu düzenleme tarihte bir ilkti*
Devletin tebası her şeyin üstünde idi*

Böylece devlette hoşgörü hakimdi*
Dinler özgür inanç hayata egemendi*
Hıristiyanlar yaşayacaktı kendince*
İslamiyet Müslümanlara yetince*


II.Beyazıt İstanbul’da tahta geçtiğinde*
Yeniçeriler cülus bahşişi istediğinde*
Cem Sultan katledildi Napoli’de*
Yeni dönem savaşa değil müzakereye*

Yavuz Selim sonunda tahta geçti*
Başlayan yeni fetihler dönemiydi*
Fetihlerin burada yönü değiştirildi*
Anadolu’da ayaklanmalar belirmişti*

Selim Çaldıran’da Şah İsmail’i yendi*
Küçük Asya’da nüfusu güçlendirdi*
Böylece burada Kürt bölge ele geçmişti*
Suriye ve Mısır’ın alınmasına yönelmişti*

Mukaddan dağı savaşında yendiğinde*
Memluk devleti ele geçirildiğinde*
Mekke şerifi kutsal emanetleri verdiğinde*
Abbasi Halifesi İstanbul’a geldiğinde*

Böylece Osmanlılar İslamın lideriydiler*
İlgilerini Doğuya doğru yönelttiler*
İşte yaratılan bu sorumluluk çok ağırdı*
Türklerin omuzlarına yük alınmıştı*

Osmanlıda padişahlar arasından*
En ünlüsü Kanuni Sultan Süleyman*
Fransa faydalandı kapitülasyonlardan*
Fazlasıyla güven zarardır her zaman*

Osmanlı yükselmiştir bu devirde azamete*
Sınırlar ulaşmıştır yeterli genişliğe*
Üçü Asya’ya on üçü Avrupaya seferle*
Cihan İmparatorluğuna dönüştüğü yerde*

Barbaros Prevezede tarih yazdı*
Akdeniz denizden de kuşatılmıştı*
Turgut Reis, Piyale Paşa, Salih Reis*
Kılıç Ali Paşa hep büyük denizcilerimiz*

Titredi tüm dünya Süleyman’dan*
Baki ve Fuzuli dünyaya nam saldı*
İmparatorluk evrensel uygarlığı yarattı*
Avrupa kendine çıkış yolu aradı*

Selimiye, Süleymaniye yüzlerce eser*
Büyük Mimar Sinan eşsiz bir değer*
Eserler yaşayacaktır varlığımıza*
Türk öğünecektir her zaman bunlarla*

Halk özgürdü dünyada yoktu eşi*
Adaletin terazisi hassas ve dengeli*
Haksız kazanç, hile yoktu arama*
Dünya bu zamanı hala aramakta*

Amerikanın keşfinden sonra Avrupa’lı*
Akın etti soylular kıtayı parselledi*
Getirdiler Afrika’dan zenci köleler*
Sürdürdüler tarlaları bereketi gördüler*

Dünya zenginlik yarattı Avrupa’da*
Soylular verince yatırımı araştırmaya*
Sanayi devrimi yaratılacaktı sonunda*
Yakınçağ başlayacaktı Avrupa’da*

Osmanlılara karşı Avusturya-Macaristan*
Kuzeyde de Rusya desteklendi durmadan*
Artık Avrupa Türk’ten korkmuyordu*
Osmanlı Saltanatı göstermelik sürüyordu*

Tanzimat bir yenilenmeydi Osmanlı’da*
Getirdi Yakın Çağ fikirlerini halka*
Böylece Türk hazırlandı yeniden doğuşa*
Zaman elbet Türk’e gelecek sonra*

Yakın Çağ değiştirdi dünyayı*
Teknoloji ve zenginlik güdüyordu*
Türk illeri yoksul ve çaresizdi*
Türkün asaleti kendini terk etti*

Savaşlar kaybediliyordu*
Ayakta kalan Türk budunu*
Yeniden dirileceği günü*
İnancını kaybetmeden bekliyordu*

Yirminci yüzyıl hareketti*
Kuruldu Türkiye Cumhuriyeti*
Yaratıldı laik eğitim sistemi*
Halk gizlice emperyale bilendi*

Atatürk kurmuştu sistemi*
Her Türk kendini böyle istedi*
Önder yetiştirmeyi bilen Türklerdi*
Dünya kurtuluşa böyle erecekti*

Nihayet doğdu bir yüce TÜRK*
Dünya global penceredeydi*
Tek başına meydan okudu*
Kuran’da yazan Deccal kudurdu*

Dabbe-i Arz gösterdi yaradanı*
İşte doğrusu “Bir Türk Dünyaya Bedeldi”*
Şimdi dönecek dünya ADN cennetine*
Ulaşacak insanlar dünya saadetine..


dikkat alıntıdır.
 

ReadyDieFurkan

Uzman üye
31 Ara 2015
1,506
1
Nickiniz : ReadyDie
Yaşınız : 16
Skype Adresiniz : ReadyDieFurkan
Neden Türkçülük/Turancılık ? : Bir pergel gibiyiz ilk önce çevremizden başlıyarak topluma yeni kişilere Türk tarihinin geçmişini, dillere destan Tarihimizi, milli değerlerini kültürünü tanıtmak.
 

Cyfongen

Kıdemli Üye
8 Tem 2015
2,164
0
27
Arnavutluk
Nickiniz : Cyfongen
Yaşınız : 19
Skype Adresiniz : Yok
Neden Türkçülük/Turancılık ? : Atamizin Geçmişini Ezdirip Geçirmemek . Turan Türkün Tek Ve Hep Tek Olacak 1 Vatanidir . Vatanim Ve Geçmişim İçin Elimden Geleni Yaparim Yapacagim. Vatanimi Milletimi Sonuna Kadar Korumak İçin Turancilik...
 

KoyuAdam

Kadim Üye
5 Şub 2012
5,873
14
Gökalp ve Turancılık

Turancılık ülküsünün savunucuları ve yayıcıları arasında büyük ve şerefli bir yeri olan Gökalp’a, ikinci Dünya Savaşı yıllarından beri, sık sık tekrarlanan iki iddia ile karşı çıkmaya çalışıp durdular. İddialardan birincisi, Turancılığın bir hayal olduğudur. İkincisi ise, Gökalp’in hayatının sonlarında Turancılıktan vazgeçmiş bulunduğudur. Bu suretle, Turancılık ülküsünün bir yönden bir hayal olduğu, diğer taraftan da o ülkünün Türk cemiyetine mal edilmesinde büyük hizmeti geçen insanın, sonunda ondan vazgeçmesiyle, savunulacak bir dava olmayacağı sonucu çıkarılmak istenmektedir.

Bu iddiaları her fırsatta ortaya atanların büyük kısmının, başta kızıllar olmak üzere, Türk ve Türklük düşmanları bulundukları unutulmamalıdır. Türklük düşmanlarının, milletimize faydalı olan fikir ve hareketleri kötü, Zaralı olanları iyi göstermeye çalışacakları tabii bulunacağına göre, meseleyi sadece bu açıdan ele almak dahi, doğru neticeye ulaşabilmek için kafi gelebilir.

Dünya Türklüğünün tek devletin sınırları dahilinde toplanması fikri ve isteği olan Turancılık, her şeyden önce hayal değildir. Çünkü geçmişte bir çok kereler gerçekleştirilmiştir. Türkleri ilk defa bir bayrak altında toplamış olan, milattan önce 209 da Hun’ların başına geçen Mete’dir. Güçlü kağanların bulunmadığı zamanlarda dağılan Türkler, Çelik pençeli başbuğların başa geçmeleri üzerine yeniden birleşmişlerdir. Mesela Çengiz Kağan ve Aksak Temir zamanlarında olduğu gibi… Öteki birleşme devirleri bir yana bırakılsa bile, sadece Çengiz Ve Temir devri birleşmeleri dahi, Turan ülküsünün tarihi bir gerçek olduğunu göstermeye yetmez mi?

Hayal, eski çağlarda hiç gerçekleşmemiş düşlünceler ve fikirler için kullanılabilir. Mesela, bütün milletleri tek devletin sınırları içinde toplamak ideali(!) gibi… Tarihte muhteşem bir gerçek olan “Türk Birliği” ni hayal diye kabul etmek ya hayalin ne olduğunu bilmemek, ya tarihten haberi olmamak, ya da bile bile yalan söylemek ile mümkündür.

Gökalp’in, Turan ülküsü hakkındaki fikir ve inancı, biraz kültür sahibi olanlarca dahi malumdur. Yazıldığı günlerden zamanımıza kadar on binlerce Türk’ün hafızalarına nakşedilmiş olan şu mısralar, bunu küçük örnekleridir.

Düşmanın ülkesi viran olacak,
Türkiye büyüyüp Turan olacak!


Son arzumuz budur fani dünyada:
Türk’üz, varacağız Kızılelma’ya..


Demez taş, kaya,
Yürürüz yaya…
Türk’üz gideriz
Kızılelma’ya…


Vatan ne Türkiye’dir Türklere, ne Türkistan,
Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir; Turan:

Bu mühim konu “Türkçülüğün Esasları” nda ise şu satırlar ile ifade edilmiştir.

“Türkçülüğün uzak mefkuresi, Turan namı altında Oğuzları, Tatarları, Kırgızları, Özbekleri, Yakutları lisanda, edebiyatta, harsta birleştirmektir. Bu mefkurenin bir şe’niyet haline geçmesi mümkün mü, yoksa değil mi? Yakın mefkureler için bu cihet aranırsa da, uzak mefkureler için aranmaz.”

“Yüz milyon Türk’ün bir millet halinde birleşmesi, Türkçüler için en kuvvetli bir vecd kaynağıdır. Turan mefkuresi olmasaydı, Türkçülük, bu kadar süratle intişar etmeyecekti. Mamafih kimbilir? Belki istikbalde Turan mefkuresinin husulü de mümkün olacaktır. Mefkure, istikbalin halikıdır. Dün Türkler için hayali bir mefkure halinde bulunan “milli devlet“ bugün, Türkiye’de bir şe’niyet halini almıştır.


O halde, Türkçülüğü, mefkuresinin büyüklüğü noktasında üç dereceye ayırabiliriz:
1-Türkiyecilik
2- Oğuzculuk veya Türkmencilik
3-Turancılık

Bu gün şe’niyet sahasında yalnız Türkiyecilik vardır. Fakat ruhların büyük bir bir iştiyakla aradığı “Kızılelma” şe’niyet sahasında değil, hayal sahasındadır. Türk köylüsü “Kızılelma’yı tahayyül ederken, gözünün önüne eski Türk İlhanlıkları gelir. Filhakika, Turan mefkuresi mazide bir hayal değil, bir şe’niyetti.
Milattan 210 sene evvel Hun Hükümdarı Mete Kun’lar (Hunlar) namı altında bütün Türkleri birleştirdiği zaman “Turan “ mefkuresi bir şe’niyet haline girmişti. Hunlardan sonra Avarlar, Avarlardan sonra Gök Türkler, Gök Türklerden sonra Oğuzlar, bunlardan sonra Kırgız Kazaklar, daha sonra Gür Han, Çengiz Han ve sonuncu olmak üzere Temurlenk, Turan mefkuresini şe’niyet haline getirmediler mi?”

“Turan, bütün Türklerin mazide ve belki de istikbalde bir şe’niyet olan büyük vatanıdır.”

Gökalp’in hayatının sonlarında bu davadan vazgeçtiği iddiası ise, son yıllarında yazdığı yazılarda, Turan mefkuresinden bahsetmemiş olmasına dayandırılmaktadır.

Birinci Dünya Savaşı’nın yenilgimizle bitmesinden sonra, Ziya Gökalp’in, tevkif olunan diğer kimselerle birlikte Malta’ya sürüldüğü malumdur. Malta’dan kurtulup Türkiye’ye dönmesiden sonraki yıllar ile ölümü arasında ki zamanın kısalığı da bilinmeyen bir şey değildir. Yani ne Malta yılları, ne de Türkiye’deki son seneleri, “Büyük Türklük Ülküsü” üzerine yazılar yazılacak, yazılabilecek zamanlar olamazdı. Zaten, daha önceki yıllarda, bu konuda yazılması gerekli olanları da, lüzumu kadar yazmış değil mi idi?

Ve sonra, Turancılık mefkuresi, Gökalp’in şahsına ait bir mesele mi idi ki, ondan sonrakiler, bu ülkü yolundaki tutum ve davranışlarını Gökalp’in tutum ve davranışları ile ayarlamak mecburiyetinde görülsünler? Değil bir Gökalp, daha bilmem ne kadar fikir adamı dahi vaz etmiş olsalar, Turancılık ülküsü, Türk soyunun ülküsü olmakta yine de devam edecektir.

İddianın, hangi yönden ele alınırsa alınsın, ne kadar manasız, ne derece akıl ve mantık dışı olduğu görülmektedir.

Turancılık ülküsü, Türk soyunun ülküsüdür. Onu beğenmeyenler, lüzumsuz veya tehlikeli bulanlar hatta karşısına dikilip baltalamaya çalışanlar bulunabilir. Fakat bunlar, Turancılığın Türk soyunun ülküsü olduğu gerçeğini değiştirmez. Bu sebeptendir ki, bütün yıkıcı propagandalara, hileli oyunlara ve hatta baskılara rağmen, genç nesillerin ruhlarını ilahi bir ateş gibi sarmaya devam etmektedir. Ve günü gelince, Türk’ün içinden çıkacak demir bilekli ve çelik iradeli bir oğlunun buyruğunda bu büyük ülkü mutlaka gerçekleşecektir.
 

Turk38Bjk

Kıdemli Üye
1 Şub 2012
2,417
2
Ötüken
Kut'lu Geceler Bozkıra hasret Bozkurtlar...!

CYZcR3yW8AEk8-3.jpg

 

Nacerme4

Üye
6 Tem 2015
158
0
Karabük
Çok iyi anlatmışsın helal olsun ama şöyle bir düşün bugün herkes arapları seviyor hatta ne kadar başarısız bile olsa boykot etmeye çalışıyor peki onların Türkler için yaptığı bir şey var mı? En zor zamanlarda bile onları korumaya çalışan Türklere katil diyorlar. Şimdi sana soruyorum biri sana katil dese ne yaparsın?

Çok iyi anlatmışsın helal olsun ama şöyle bir düşün bugün herkes arapları seviyor hatta ne kadar başarısız bile olsa boykot etmeye çalışıyor peki onların Türkler için yaptığı bir şey var mı? En zor zamanlarda bile onları korumaya çalışan Türklere katil diyorlar. Şimdi sana soruyorum biri sana katil dese ne yaparsın?


Hmm güzel soru kardeşim benim öncelikle konuşmaya başlamadan önce yetkili kişi bizim tartıştıgımızı samış lakin tartışma ile alakası yok herneyse devam ediyim ben ve söylemiş oldugun soruya cevap veriyim yalnız cevabım Nuh Tufanının bir kısmını anlatmakla olucak yukarda kısa kesmiştim olayı burdada kısa kesicem sadece bir kısmını anlatarak öncelikle anlatmaya başlamadan önce senin söylemiş oldugun şeylerden ben kendim anladıgım kısmı söyliyim anlamış oldugun şey üzerine anlattıgımı bil sonra deme yani dediklerin anlamsı yalnış diye ben anlattıgından anladıgım kadarıyla anlattım şimdi senin demek istedigin olay şu sanırsam tm haklısın önce din gelir fakat şuan aynı kandan olmadıgımız araplar türklere katil diyor buna ne diyorsun peki.


benim kısa özetle anladıgım bu şunu diyerek aşlıyım ben araplar türk olmadıgı için aynı kandan deiliz bunda hem fikiriz bence :D komik oldu biraz fakat dalga nitelikli deildi konuşmam diyimde ... Herneyse Nuh Tufanında en son demiştik ki Yüce Allah Önce Din Gelir Aile deil yani DİN HERŞEYDEN önce gelir demeye vurgu yapıyordu. bunu da dedikten sonra kaldıgımız yerden devam edelim Tufana daha sonra Hz.Nuh peygamber geminin güvertesine bakıyor şeytan var çok şaşırıyor diyor sen nasıl kurtulursun benim oglum öldü gitti sen nasıl kurtulursun diye şeytan da diyor ki senin oğlun Allaha inanmıyordu o yüzden helak oldu ama ben Allaha inanıyorum onun varlıgını birligini kainattın sahibi oldugunu biliyorum o yüzden bende kurtuldum bu gemiye Allaha inananlar gelebilirdi sadece ve bende inanıyorum dedi.

Hikayenin devamı çok önemli deil ama merak ettiysen getiriyim daha sonra Hz.Nuh peygamber dedi ki peki sen Allaha inanıyorum diyorsunda neden ona iman etmiyorsun af dilemiyorsun dedi şeytanda dedi ki Allah benim tövbemi kabul etmezki dedi Hz.Nuh olsun sen et yinede tövbe diye şeytan orda tövbe etti Cebrail A.s tövbesini aldı ve Allahın huzuruna götürdü Allahu teala dedi ki onun tövbesini tek bir şartla kabul ederim Hz.Ademin mezarının önüne secde edicek ve şeytanda hemen dirisine secde etmedim ben ölüsüne mi edicem diyerek tövbesinin kabul olunmamasına sebep oldu.

Şimdi dedigim şeylerle bana sordugun şeyleri örtüştürememiş olabilirsin sen Tufanı anladın umuruyorum ve devam ediyorum şimdi tufanda gördün deilmi şeytan kurtuldu sebebi ise Allaha inanmasıydı BAK TUFANDAN KURTULMASININ TEK SEBEBİ ALLAHA İNANMASIYDI peki Allaha inanıyor bu şeytan neden sana kötülük ediyor kardeşim sende müslümansın sende Allaha inanıyorsun deilmi pekiiiiii ikinizde Allaha inanıyorsunuzda şeytan neden seni yoldan çıkarıyor sana kötülük ediyor senin iyi olmıcagın her işi sana yapıyor ve şeytan ateşten yaratışmış sen ise topraktan yaratıldın kardeşim bunuda tut aklında arap kalkmış TÜRKleri kötülüyor diyorsun buna nediceksin sen şimdi diyorsun ALLAH önce din gelir diyerek BANA İNAN HERKESİ sevin demedi bu anlam çıkmaz burdan kardeşim o zaman şeytanda Allaha inanıyor deilmi neden ona düşmanız o zaman çünkü bizim kötülügümüzü istiyor BİZİM KÖTÜLÜGÜMÜZÜ KİM İSTİYORSA ONU 1 KERE UYAR HAYLA DEVAM EDİYORSA SANA KÖTÜLÜK ETMEYE ARTIK YAPICAK BİŞİ YOK şeytana tövbe hakkı verilmedimi tufanda 1 kere uyarılmadımı hak tanınmadımı ama o ne yaptı secde etmedi ARTIK YAPICAK BİŞİ YOK araplarda öyle uyarıldılar artık yapıcak bişi yok senin için önce din gelmek zorunda ama bunu şöyle algılama dinsiz bir insana Allaha imanı olmayan bir insana kötü davrancam diye bir şey yok Allaha imanı olupta bize kötü davranan bir insana iyi davrancam diyede bişi yok ki zaten Allaha imanı tam olan bir insan kötülük yapmaz kardeşim kimseye ve buna en iyi örnek ise TÜRKlerdir......

Şuana kadar bana kalkıpta kimse diyemez Türkler böyle zulüm yaptı etti nerde zulüm varsa heo karşılarında Türk durdu NEDEN PEKİ başka ülkeler deilde neden hep Türk ya hiçmi düşünmediniz kafayı çalıştırmadınız bir yerde haksızlık olur zulüm olur orada Türk en basitinden örnek verirsek bulundugumuz AİLE TURKHACKTEAM AİLESİ o kadar ettigi verdigi mücalede ne için reklam içinmi hayır haksızlık var onun için peki neden Türk oldugu için hayır her haksızlıgın karşısında Türklerin olması Türk olduklarından ötürü deil İMANLARI İNANÇLARI KUVVETLİ OLDUKLARINDAN ötürü çanakkale savaşını Türkler kazandı ne ile peki İmanlarıyla arapları sok çanakkale savaşına kazanamazlar neden Türk olmadıkları içinmi hayır imanları tam olmadıkları için Hergün Türkiye gibi bir ülkede dogduguma çokça şükürler ediyorum neden mi açıklamanın geregi yok herşey ortada ;) güzel kardeşim ben sana olabildigince açıklamaya çalıştım memnun kalmışsındır inşAllah...

Not: Herkes arapları seviyor demişsin ona bişi dememişim diyim hemen şuan aslında herkes şeytanı seviyor kimse farkında deil hep onun sevdigi şeyler yaparak ve şeytanda Allaha inanıyor aynı araplar ve vb. gibi :D
 
Son düzenleme:

Fakedeath

Üye
22 Eki 2015
156
0
Antalya
Nickiniz:FakeDeath
Yaşınız:17
Skype:utkuakdag32
Neden Türkçülük/Turancılık:Çünkü Türkün Türkten başka dostu yoktur.Bu bilinci insanlara asilamamiz gerekiyor.Eger Türkler kendine sahip çıkmassa sonu yakın demektir..
 

1071malazgirt

Uzman üye
26 Haz 2015
1,781
8
Trafo
Nickim: 1071malazgirt
Yaşım:17
Skype: yok
Neden Türkçülük/Turancılık: En başta Türk olduğum için. Daha sonra gençlere şanlı Türk tarihinden bildiğim kadar bahsetmek ve gençlerimize Türklük duygusunu aşılamak için.
 

BlueDia

Üye
30 Ağu 2015
66
0
Türkiye
Nickiniz: BlueDia
yaşınız: 15
skype: Yok
Neden Türkçülük/Turancılık: ÇÜnkü damarlarımdan litrelerce Türk kanı akarken başka çıkarcı devletlerin gelip beni değiştirmesini engellemek isterim. Bunun içinde özümüze dönmeliyiz.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.