THT Beşiktaş J.K. 1903 Fun Clup

İşte Denizli'nin derbi planı

İşte Denizli'nin derbi planı
Beşiktaş hafta sonu oynayacağı Galatasaray maçının hazırlıklarına sabah yaptığı çalışmayla devam ederken, Mustafa Denizli'nin

ReddSchuLL' Alıntı:

Cansın çok güzel bir konu hazırlamışsın tebrik ederim. Bende ismimi Beşiktaşımızın fan sayfasında görmek isterim.

Genişletmek için tıkla ...

Teşekkür ederim çok naziksiniz aramıza hoşgeldiniz ReddSchuLL

İnönü'den Çıkış Yok!

İşte Aslan'ı bitirme planı

Beşiktaş için büyük önem taşıyan bugünkü derbinin planını teknik direktör Mustafa Denizli belirledi.

Beşiktaş için büyük önem taşıyan bugünkü derbinin planını teknik direktör Mustafa Denizli belirledi. Her büyük maç öncesindeki açıklamaları ve sahaya sürdüğü kadrolarla dikkatleri üzerinde toplayan tecrübeli çalıştırıcı Galatasaray'ı kilitleyip, İnönü'den zaferle ayrılmak istiyor. Aslan'ın yaratıcı hücum hattını, güçlü orta sahasıyla sindirmeyi planlayan Denizli, Keita ve Arda'ya ise özel önlem alacak. Özellikle Atletico Madrid mücadelesinde çok başarılı bir oyun sergileyen Arda Turan'ı, İnönü'deki Fenerbahçe derbisinin kahramanı Michael Fink adım adım izleyecek. Denizli, Fenerbahçe maçında Alex'i tutan ve Brezilyalı'ya adım attırmayan Fink'ten benzer bir performans bekliyor.

Üzülmez'e güven tam

Teknik direktör Mustafa Denizli'nin çekindiği diğer Galatasaraylı futbolcu ise Abdul Kader Keita... Genellikle sağ kanatta oynayan siyahi golcünün karşısında ise yılların tecrübesi İbrahim Üzülmez olacak. Teknik direktör Mustafa Denizli, yaşı ilerlemesine rağmen her geçen gün daha başarılı bir görüntü çizen Üzülmez'e çok güveniyor. Orta sahayı kalabalık tutacak olan Siyah-Beyazlılar, ilerideki tek forvet Bobo'ya Yusuf ve Ekrem'le destek verecek.

Kulübedeki silahlar

Duran toplarda ise Tomas Sivok, İbrahim Toraman ile Ferrari gibi hava hakimiyeti yüksek oyuncular sahne alacak. Ayrıca maçın gidişatına göre B planı devreye girebilir. Yani kulübedeki Nihat Kahveci, Mert Nobre ve Holosko gibi isimler her an sahaya sürülebilir. Ayrıca genç Necip Uysal ile Rıdvan Şimşek de antrenmanlardaki performansıyla teknik direktör Mustafa Denizli'ye 'Hazırım' mesajı veriyor.

Orhan Yıldırım-Fanatik

Kulüp Lisans Sistemi: Futbolun Geleceği

TBMM gündeminde bulunan Türk Ticaret Kanunu taslağındaki kurumsal yönetim ve denetime ilişkin normların hem şirket hem de dernek statüsündeki kulüplere uygulanmasını sağlayacak hükümlerin yer alacağı benzeri bir yasa taslağı çalışması gerekiyor.

Hiç kuşku yok ki; 321 milyon dolara gerçekleşen Türkiye Süper Ligi yayın ihalesi, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) yönetimi adına büyük bir başarıdır. Ancak; TFF yönetiminin alkışlanması gereken asıl başarısı, ‘kulüp lisans sistemi’nin tüm kurum ve kurallarıyla yerleştirilmesi için gösterdiği çabadır. Çünkü; kulüplerin, yayın haklarından elde ettiği gelirler dahil tüm finansal kaynakların doğru, yerinde ve verimli kullanılması, kulüp lisans sisteminin en önemli bileşeni olan mali kriterlere uyumla mümkündür.
TFF Yönetimi, -kimi çevrelerce aşırı temkinli ve hoşgörülü davranmakla eleştirilmekte ise de- Kulüp Lisans Birimi ve Kulüp Lisans Komitesi’nin oluşturulmasıyla başlayan ve 5894 sayılı yasa ile TFF Statüsü zemininde devam eden süreç, kanımızca doğru yönetilmiştir. TFF yönetimindeki, kulüp lisans sistemi ve Etik Kurulu Talimatı ekseninde şekillenen paradigma değişimini futbol kamuoyu dikkatle izlemelidir.

Devasa endüstri

Büyük usta Turhan Selçuk’un bir karikatüründe betimlediği gibi, -deyim yerindeyse- günümüz dünyası, futbol topunun etrafında dönen bir uydudur.

M.Ö. 5000-2500 arasında Çin’de ve benzer tarihlerde Mısırda görülen, Türk tarihinde ‘Tepük’ ismiyle bilinen; 1848 tarihli Cambridge yasaları ile kurallara bağlanan futbol oyunu, özellikle son 20 yılda ‘endüstri’ haline dönüşmüştür. Bu dönüşüm, kaçınılmaz bir biçimde taraftarın da ‘müşteri’ye dönüşme sürecini başlatmıştır.

Artık futbol kulüplerinin yalnızca sportif anlamda iyi yönetilen kurumlar halinde örgütlenmesi ve yönetilmesi kesinlikle yeterli değildir. Deloitte’in Futbol Para Ligi’ne ilişkin 2009 verileri ve Türk futbolunun tahmini büyüklüğünün 600 milyon avro sınırını zorluyor olması, bu görüşümüzün kanıtları niteliğindedir.

Kulüplerin; dernek-anonim sirket ekseninde kilitlenen statü sorunları, bazı kulüplerimizin yaşadığı holdingleşme süreci, ürünlerin çağdaş yöntemlerle pazarlanmasına ilişkin sorunlar, hukuk, finans-muhasebe, genel yönetim bilimlerinin çağdaş verileriyle donatılmış çağdaş bir yönetim yapısını gerekli kılmaktadır. Öte yandan kulüplerin şirketleşmesi ve halka açılmaları sonucunda, hesap vermekle yükümlü oldukları yerlerin sayısı ve kapsamı nitel ve nicel anlamda değişmiş; finansal açıdan başarının yanı sıra tüm paydaşlara hesap verilmesi de bir zorunluluk halini almıştır.

Ne var ki; tüm bu gerçeklere karşın, kulüplerimizin giderek karmaşıklaşan bu yapıları yönetecek biçimde örgütlendiklerini, bu süreci basarıyla yönetecek yetkinliğe ve donanıma sahip olduklarını, noksanlarını saptayarak çözüm üretme yaklaşımı içinde bulunduklarını söylemek mümkün değildir.

UEFA kriterleri

Kulüp lisans sisteminin de aslında yukarıda belirtilen sorunları çözme ihtiyacından kaynaklandığını ve UEFA’nın zorunlu kriterlerinin yanı sıra Avrupa Birliği Komisyonu’nun 391 sayılı direktifinin konuları arasında bu nedenlerle yer aldığını söylemek yanlış olmaz.

Kulüp Lisans Sistemi; -özetle- profesyonel futbol kulüplerinin, UEFA’nın saptadığı beş ana kritere (sportif, altyapı, personel ve idari, hukuki, mali) ve TFF Kulüp Lisans Talimatı’na göre denetlenmesi ve TFF Kulüp Lisans Kurulu kararı ile lisanslanması sürecidir. Kulüp lisansları sezonluk verilir ve sezonun sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkar; yani her sezon kulüp lisanslarının yenilenmesi gerekmektedir.

Avrupa Birliği Komisyonu’nun ‘White Paper On Sport’ başlıklı dökümanında da ifadesini bulan ve AB’nin Brüksel’de düzenlediği bir konferansa konu olan ‘kulüp lisans sistemi’; mali disiplin, ‘mali fair play’, daha sağlıklı, eğitimli, alacakları garantiye alınmış sporcular, güvenlik, daha iyi altyapı, konforlu stadyumlar ve eğitilmiş personel anlamına gelmektedir.

Avrupa tribünlerinde kullanılan terimle ‘modern futbol’, Türkiye’deki yaygın anlatımla ‘endüstriyel futbol’ sürecinde en fazla önem kazanan kavramlardan birisi olarak karsımıza ‘Kurumsallasma’ kavramı çıkmaktadır. Günümüzde bir çok kulüp başkanı ve yöneticisinin bu kavramı daha fazla dile getirdigi ve çesitli uygulamaların geliştirilmeye çalışıldıgı görülmektedir. Fakat bu konuda halen çok ciddi anlayış ve uygulama sorunlarının bulunduğunu ifade etmek gerekmektedir.

Oto kontrol

Kurumsallaşma için; saydamlık, hesap verebilirlik, tüm paydaşların karar süreçlerine katılımı gibi temel ilkelerin yanı sıra, risk yönetimi ve finansal sağlamlık ölçme sistemleri, bağımsız denetim, iç denetim, denetim komiteleri, oto kontrol gibi alt bileşenlerin ya da işlevlerin de varlığı gerekir.

Hemen şunu belirtmeliyiz ki; TFF’nin yardım, katkı ve rehberliği olmadan bu sorunların çözülmesi mümkün değildir. Bu cümleden olmak üzere; kulüplerimizde iyi yönetişim (good governance) ilkelerinin yerleşmesini sağlamak, sürdürülebilir, dengeli ve kalıcı bir finansal yapılanmayı tesis etmek, ‘mali fair play’ kurallarını hayata geçirmek için TFF, rehberlik ve yol göstericilik işlevini yerine getirmelidir.

TBMM gündeminde bulunan Türk Ticaret Kanunu taslağında yer alan kurumsal yönetim ve denetime ilişkin normların hem şirket hem de dernek statüsündeki kulüplere uygulanmasını sağlayacak hükümlerin yer alacağı benzeri bir yasa taslağı çalışması da TFF’den beklenmektedir.

TFF’nin ‘kulüp lisans sistemi’nin yerleştirilmesi yönündeki katkı ve çabaları, rehberlik ve kurumsallaşma alanındaki öncü işlevini yerine getireceğinin de kanıtları olarak görülmelidir.

R. Bülent Tarhan: TFF Kulüp Lisans Kurulu Başkan Vekili

Hayal kırıklığı: 1-1




Turkcell Süper Lig'in 22 haftasında Beşiktaşımız kendi sahasında ezeli rakibi Galatasaray'ı ağırladı. İnönü Stadyumu'nda oynanan karşılaşma 1-1'lik eşitlikle sona erdi.

Haftalardır sonucu merakla beklenen 2010 yılının ilk derbisinde Beşiktaşımız maça mutlak galibiyet parolası ile çıktı. Maçın başından sonuna kadar golü isteyen ve arzulayan taraf bizdik. Karşılaşmadaki tek golümüz 82. dakikada Sivok'tan geldi. Galatasaray ise golü 62. dakikada Arda'nın ayağından buldu.

Bu skorla Beşiktaşımız 39 puana yükseldi. Maçı kaybetmemize rağmen zirve takibini sürdüreceğiz!

TABATA YEDEK

Teknik Direktörümüz, son maçlarda ilk 11'de görevlendirdiği Tabata'yı da derbide yedek kulübesine gönderdi. Tabata'nın yerine Tello forma giyerken, Ferrari'nin sakatlığının geçmesinin ardından İbrahim Toraman savunmanın sağında görev aldı.

Orta alanın sağında Holosko, solunda da Ekrem oynarken, Nobre tek forvet olarak sahada yer aldı. Kaleyi Rüştü korurken, uzun süren sakatlığının ardından kaleci Hakan Arıkan da yedek kaleci olarak sahaya çıktı.

Yedek kulübesinde Hakan, Bobo ve Tabata'nın yanı sıra Nihat, İbrahim Kaş, Yusuf ve Necip yer aldı.

FERRARI 65 GÜN SONRA!

Beşiktaş'ın ligin 17. haftasında 18 Aralık 2009'da Bursaspor ile oynadığı Turkcell Süper Lig maçında yüzünden sakatlanan İtalyan futbolcu Matteo Ferrari, tam 65 gün sonra formasına kavuştu. Başarılı savunma oyuncumuz, Sivok ile beraber defansın ortasında görev yaptı.

İLK POZİSYON NOBRE'DEN

Beşiktaşımız maça hızlı başladı. Savunmada Uğur Uçar'ın bir anlık hatasından sonra Nobre ceza alanı içinde Neill'den önce topa vurdu. Ancak Leo Franco topa kolayca sahip oldu.
Beşiktaşımız maçın başından itibaren topa daha çok sahip olan taraftı. Organize ataklarla Galatasaray kalesine baskı yaptığımız dakikalarda Sol kanatta Ekrem'den aldığı topu kontrol eden Fink yaklaşık 30 metreden sert bir şut çekti. Top savunmaya çarptı ve az farkla dışarı çıktı.

İLK SARI TELLO'YA

Karşılaşmanın ilk sarı kartı 29. dakikada Tello ortasahadan hızlı hücuma çıkarken Galatasaray'lı Barış'ın müdehalesi ile gelmişti. Bu kartın hemen ardından bu kez Tello, Barış'a arkadan kontrolsüz bir şekilde müdehale etti ve sarı kart ile cezalandırıldı.

"Kazanmak isteyen bizdik"




Turkcell Süper Lig'in 22. haftasında Beşiktaş ile Galatasaray'ın karşılaştığı 2010 yılının ilk derbisi 1-1 sona erdi. Maçtan sonra açıklamalarda bulunan Teknik Direktörümüz Mustafa Denizli golü bulmak için herşeyi yaptıklarını ve kazanmak isteyen tarafın kendileri olduğu söyledi.

Maç sonunda basın mensuplarının karşısına çıkan Denizli, maçla ilgili değerlendirmesinde: "Maça istekli ve golü isteyen taraf olarak başladık. Özellikle ilk yarıda ortaya koyduğumuz futbol, ürettiğimiz pozsiyonlar, hava toplarındaki üstünlüğümüz üst düzeydeydi. Ataklarımız beceri noksanlığı ile sonlandı. Golü isteyen, galip gelmek isteyen Beşiktaş'tı." dedi.

Maç boyunca yakaladıkları net pozisyonların golle sonuçlanmamasını eleştiren Denizli: "Bunu bi kez daha ifade etmek istiyorum. Önümüzdeki haftalar birçok şeye gebe. Performansımızı arttırmamız gerekiyor ve arttıracağız da. Rakiplerimizden koptuğumuzu söyleyenlere inanmıyorum. Rakiplerimiz birbirleriyle oynaraken biz kendi önümüze bakıp olayları kendi yönümüze çevirmek zorundayız."

İBRAHİM ETKİSİZ MİYDİ?

Basın toplantısında bir gazetecinin "İsim vermek istemiyorum ama maçın sonunu zor getiren futbolcular oldu. İbrahim Üzülmez ve Ernst özellikle. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?" şeklindeki sorusuna tecrübeli teknik adam: "İbrahim'in karşısında çok süratli bir futbolcu vardı. Böyle olması normaldir. İbrahim her maç koşan ve mücadele eden bir futbolcudur" karşılığını verdi.

Nobre'yi ilk 11'de oynattığı için eleştirilen Mustafa Denizli, yabancı kontenjanını ilk 11 içerisinde iyi organize edilmesinin gerektiğini ve her maç öncesi bunun planlamasının yapıldığını söyledi.

Rüştü'ten şampiyonluk reçetesi



Sakatlığından kurtulduktan sonra kaleyi Ramazan Özcan'dan devralan Siyah-Beyazlılar'ın tecrübeli eldiveni Rüştü Reçber,

Deneyimli kaleci, "Galatasaray'a karşı çok üstün oynamamıza rağmen beraberliğe razı olduk. Şanssız bir gol yedik ve birçok fırsattan yararlanamadık. Ancak sergilediğimiz iyi futbol, bizi gelecek için umutlandırdı. Arkadaşlarıma güvenim tam. Geriden gelip, yine şampiyon olabiliriz. Bunun için galibiyet serisi yakalamamız gerekiyor" ifadesini kullandı.

Fanatik

Kaybolanlar Kulübü !

Geçen sene Beşiktaş fırtına gibi eserken başrolde onlar vardı...


Çifte şampiyon Beşiktaş'ın en önemli isimlerinden biriydi Mert Nobre... Teknik direktör Mustafa Denizli'nin sisteminde önemli rol oynayan Brezilyalı yıldız, özellikle kritik karşılaşmalarda sahneye çıkıp Kartal'a çok önemli puanlar kazandırmıştı. Ancak ne olduysa, Nobre imzayı attıktan sonra oldu. Sözleşmesini uzatmasının ardından bir türlü eski performansına ulaşamayan Nobre, ligde 10 gol attığı sezonun ardından bu seneye iddialı başladı. Ancak Beşiktaş'ın 21. maçı geride kalırken, Nobre'nin sadece 1 golü bulunuyor. Ayrıca kaçırdığı gollerle de Sambacı saç-baş yolduruyor. Galatasaray derbisinde de bir şutu direkten dönen tecrübeli oyuncuya yine kulübenin yolu görünüyor.

Mert Nobre geçen sezon ne yaptı?
MAÇ: 27
GOL: 10
ASİST: 2

Bu sezon ne yaptı?
MAÇ: 17
GOL: 1
ASİST: 0


Denizli güveniyor, ama...
Nobre kadar büyük hayal kırıklığı yaratan bir isim daha var Beşiktaş'ta: Rodrigo Tello. Geçen sezon başında Ertuğrul Sağlam'ın savunmanın sağında görevlendirdiği Tello, Denizli'nin gelişiyle bir anda takımın oyun kurucusu rolüne soyunmuştu. Bu bölgede başarılı olan Tello, yaptığı asistler ve frikik golleriyle de takımın dinamosu görünümündeydi. Ama tıpkı Nobre gibi, Tello da yeni sezonun başlamasıyla birlikte kayıplara karıştı. İyi bir performans sergilemek bir kenara, milli takım için Kartal'ı geri plana itmeyi bile göze aldı. Hatta Şili basınına yaptığı, "Benim için milli takım önce gelir" sözleri de büyük tepki uyandırdı. Herşeye rağmen Denizli'nin şans tanıdığı Tello, kötü performansını sürdürmeye devam ediyor.

Rodrigo Tello geçen sezon ne yaptı?
MAÇ: 32
GOL: 6
ASİST: 10

Bu sezon ne yaptı?
MAÇ: 16
GOL: 1
ASİST: 1

Beklenti de, tepki de büyük
Sezon başında Gaziantepspor'dan 8 milyon Euro'ya transfer edilen Tabata'nın geçen seneki performansı gerçekten etkileyiciydi. Güney ekibinin en önemli silahı olan Sambacı, sergilediği performansla dikkatleri üzerinde toplamıştı. Delgado'nun sakatlığının ardından, Beşiktaş da Tabata'yı renklerine bağladı. Onun da performansı, Tello ve Nobre'den farklı olmadı. Gaziantep'teki görüntüsünü, şimdilik sadece Gençlerbirliği maçında sergileyebildi. Beklentilerin büyüklüğü, tepkiyi de beraberinde getirdi... Aynı durum Nihat için de geçerli. Yıldız oyuncu da Tabata'yla aynı kaderi paylaşıyor.

Tabata geçen sezon Antep'te ne yaptı?
MAÇ: 26
GOL: 11
ASİST: 7

Bu sezon ne yaptı?
MAÇ: 12
GOL: 2
ASİST: 1

Sakatlık onu yaktı
Kartal'a şampiyonluğu getiren kilit isimlerden biri de Holosko'ydu. Özellikle ligin son bölümünde sahneye çıkan genç oyuncu, attığı gollerle takımını şampiyonluğa taşımıştı. Ayrıca Türkiye Kupası Finali'nde de Fenerbahçe'yi neredeyse Holosko tek başına devirmişti. Ancak Şampiyonlar Ligi'ndeki CSKA Moskova karşılaşmasında Slovak yıldızın ayağı kırılınca Denizli'nin de tüm planları alt-üst oldu. Holosko, eski görüntüsüne kavuşmak için büyük çaba sarfediyor, ancak bu süre içerisinde Kartal kan kaybetmeye devam ediyor.

Filip Holosko geçen sezon ne yaptı?
MAÇ: 30
GOL: 10
ASİST: 5

Bu sezon ne yaptı?
MAÇ: 9
GOL: 2
ASİST: 1

Fanatik

Futbolda kollar sıvandı

Yeni yönetimin oluşumu sonrasında kurulan Futbol Komitesi'nin önümüzdeki günlerde düğmeye basacağı belirtildi

Serdar Adalı idaresindeki komitenin şimdiden siyah - beyazlı kulübün geleceğini oluşturmak için kolları sıvadığı öğrenildi. Tamamen Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli'nin raporları doğrultusunda hareket edecek olan komitenin, Denizli ile görüşerek yol haritasını çizeceği bildirildi. Futbol komitesinin hem yerli hem de yabancı transferde ön çalışmalar için alt yapıdan bir çok hocaya da görev vereceği vurgulandı.

Milliyet

Tek problem golcülerde!

Başkan Yıldırım Demirören de Teknik Direktör Mustafa Denizli gibi forvet hattından rahatsız .

Başkan'ın, Galatasaray ile oynanan derbi maçından sonra yönetici arkadaşlarıyla yaptığı görüşmede, "Ferrari dönünce savunma oturdu. Şu forveti de oturtursak, bizi kimse durduramaz" dediği ifade edildi. Demirören'in, Denizli'den bir an önce forvetteki istikrarı yakalamasını istediği ve, "Ya Bobo, ya da Nobre... Birisinde karar verip, üzerinde devam etmemiz lazım. Tabata'ya da sürekli şans verip, net durumunu görmeliyiz" tavsiyesinde bulunduğu belirtildi.

Star

Nobre sonunda sabırları taşırdı



Beşiktaş'tan yılda 2 milyon 150 bin Euro alan Mert Nobre'nin hala bekleneni vermekten uzak olması, teknik heyetin yanı sıra, yönetimin de sabrını taşırıyor.

Türk vatandaşı statüsünde oynadığı için kötü oyununa tahammül edilen bu futbolcunun yüksek ücreti, kötü performansıyla göze batmaya başladı. Yöneticilerin, menajeri aracılığıyla Nobre'ye haber göndererek, "Biz tüm yükümlülüklerimizi yerine getiriyoruz ama karşılığını alamıyoruz. Eğer böyle devam ederse kendisiyle yollarımızı ayırırız" dediği öğrenildi.

Fotospor

"Beşiktaş mücadeledir"

Sakatlığı nedeniyle antrenmana katılamadı, ancak hırsı tavan yaptı... Fabian Ernst hocasına tıpkı Kartalcell reklamındaki gibi seslenip, kritik Kayseri deplasmanında oynamak istediğini dile getirdi

Beşiktaş dün şok bir haberle sarsıldı. Kara Kartal'ın orta sahadaki dinamosu Fabian Ernst, sağ ayak adalesindeki sertleşme nedeniyle antrenmana katılamadı. Tesislerde tedavisi gerçekleştirilen Alman yıldızın durumu belirsizliğini koruyor. Takımın en hırslı ismi olarak gösterilen ve geçen yılki çifte şampiyonlukta önemli rol oynayan tecrübeli futbolcu, sakatlığının ardından soluğu teknik direktör Musafa Denizli'nin yanında aldı. Hocasına ne pahasına olursa olsun Kayseri'de oynamak istediğini dile getiren Ernst, gerekirse iğneyle de sahaya çıkabileceğini dile getirdi.

Fanatik

Denizli: ''Buradan zaferle dönmek, lige dönmektir''

Denizli: ''Buradan zaferle dönmek, lige dönmektir''
Beşiktaş teknik direktörü Mustafa Denizli, 7 savunmacıylsa sahaya çıkmalarının nedeneni açıkladı, bu galibiyetle lige döndüklerini söyledi. Başarılı teknik adam, ülkesi Şili'de deprem yaşayan Tello hakkında da konuştu..
“7 savunmacıyla başlamak biz yanılmadığımıza göre sizi yanılttı” diyerek medyaya gönderme yaparak sözlerine başlayan Denizli şunları kaydetti;
“7 savunmacı olması bir takımda defans oynayacağı anlamına gelmez. Bunu bilmek lazım. Bizim için Kayseri maçı bu ligin, bu sezonun dönüm maçıydı. Oyunu kontrol edecek futbolcu alternatifine sahibiz. Burada geriye düşmek zorluk olurdu. Ezeli rakiplerimiz burada beraberliği zor kurtardılar diyebiliriz. Kayserispor’un rakibi için zorluk derecesi yüksek. Burada kimin sahaya çıktığı çok önemli değil, oyun mentalitemiz önemli. Bugün İbrahim Toraman çıkışlarında etkili olsa gol yapabilirdi. Fabian yapabilirdi.. Ekrem yaptı.. Hücuma katılmayan takımda sadece Sivok ve Ferrari var. Bu düşünce bizi başarıya ***ürecek oyun şekliydi. Göbeği sağlam tutmalıydık. Fizik mücadelenin ve hava toplarının ön plana çıktığı bir mücadele olacaktı çünkü. Farklı bir skor da alabilirdik. Final paslarında sorun yaşadık, kaçırdıklarımız goller, direkten dönen toplarımız var. Ligin en az gol yiyen etkili bir takımına karşı galibiyetle dönmek, esasında lige dönmektir.”

“Tello’yu bugün yanıma çağırdım, depremden haberim de yoktu. O söyledi bana.. Ailesinde sorun yokmuş.. 8,8 deprem ve çok fazla ölü yok.. Kendisi, Şili’de yapıların Japonya’ya benzer olduğunu ve ölü sayısının da az olacağını söyledi.. Deprem olmasa da Tello ile bugün konuşacaktım. Sahada kaldığı anlarda en iyi işleri yapan isimdi. Depremde faturanın büyük olmaması, ailesinden birilerine zarar gelmemesi olumlu etki yaptı. Kısacası bugün sadece Tello değil, tüm takım iyiydi”

Kartal'ın aklı fikri golde

Zirve yarışında geçen hafta Galata-saray'a karşı iki puan bırakan Beşiktaş'ta tek sorun gol atamamak.

Bu problemin üzerinde duran Siyah-Beyazlıların tecrübeli hocası Mustafa Denizli sorunun kaynağını gösterdi: "Gol pozisyonuna giriyoruz ancak gol atamıyoruz." Denizli'nin antrenmanlarda devamlı dile getirdiği bu husus, takımı da olumsuz yönde etkilemeye başladı. "Bu gol sorununu nasıl çözeriz?" sorusunun cevabını arayan deneyimli teknik adam, idmanlarda tüm alternatifleri deniyor.

Süper Lig'de geride kalan 21 haftada sadece 26 gol atan Kartal'da Brezilyalı Bobo dışındaki golcüler hâlâ istenilen seviyeye çıkamadı. Forvet hattındaki performansıyla şampiyonluk yarışındaki rakiplerinin gerisinde kalan Beşiktaş'ın puan sıralamasında hâlâ üstlerde yer almasını ise savunmasının etkinliği sağladı. Kalesinde sadece 14 gol gören Siyah-Beyazlılar, bu ayrıcalığıyla bütün takımlara da fark atmış durumda. Gol kaydedemeyen ve aynı zamanda gol yemeyen bir ekibin hedeflerine ulaşabilmesi için Mustafa Denizli de birçok formül üretiyor. Denizli, öncelikle Bobo'yu tek forvet oynatıp Sambacı'ya geriden Tello ve Nihat'la destek verdi; ancak sonuç alamadı. Holosko'nun ileri uçta oynadığı sistem de fayda sağlamadı. Son Galatasaray derbisine Mert Nobre ile başlayan Denizli, istediği skoru yine yakalayamadı.

Gol atması gereken futbolcuların formsuzluğu puan tablosuna yansıdı. Denizli orta alanda görev verdiği Michael Fink ve Fabian Ernst ikilisinden birini kesip ofansif bir isme şans verme fikrini ise şimdilik benimsemiyor. Çünkü Denizli, defansın zaafa uğraması halinde galibiyetin daha zor geleceğine inanıyor. Beşiktaş'ta gol yollarındaki oyuncuların ortalaması da hayli düşük. Bobo, Nihat, Yusuf, Holosko, Nobre, Serdar, Tabata ve Tello'nun attığı gol sayısı 15. Golcülerin ortalaması 2'yi bulmazken bir tek Bobo sivrilmiş durumda. Brezilyalı, 8 golle Siyah-Beyazlıları sırtlıyor. Diğerlerinin gol katkısı olmayınca Beşiktaş zirveye yaklaşmakta zorlanıyor.

Mustafa Denizli son olarak gol sorunu çözülmezse sistemi bile değiştirmeyi göze aldı. Sezon başından bu yana çift forveti pek denemeyen Denizli'nin, Bobo-Nobre ikilisini ileri uçta oynatıp geriden Nihat ve Tello destekli bir oyun sistemine dönebileceği belirtiliyor. Hafta boyunca çeşitli varyasyonlar üzerinde çalışan deneyimli hocanın golcülerle yaptığı toplantıda, "Gol bir özgüven işidir. Gol atılacaksa takım olarak atılır ancak golcüler de son vuruş özelliklerini göstermeli. Bizim eksikliğimiz burada. Sezonun geri kalan bölümünde atamadığımız gollerin telafisi olmayacak." dediği öğrenildi.

Tello'dan sevgilerle... 1-2

Hakemler: İlker Meral, Serkan Malkoç, Asım Yusuf Öz

Kayserispor: Souleymanou xx, Mehmet Eren xx, Serdar xx, Aydın x, Hakan x, Abdullah xx, Mohammed x, Bayram x(Dk. 22 Troisi xx), Ömer xx (Dk. 79 Semih x), Makukula xx, Gökhan x (Dk. 46 Furkan x)

Beşiktaş: Rüştü xxx, İbrahim Toraman xxx, İbrahim Kaş xxx, Sivok xx, Ferrari xx, İbrahim Üzülmez xxx, Fabian Ernst xxx (Dk. 69 Necip xx), Fink xx, Tello xxx (Dk. 63 Holosko x), Ekrem xxx, Bobo xxx (Dk. 89 Nihat?)

Goller: Dk. 2 Tello, Dk. 30 Ekrem (Beşiktaş), Dk. 81 Makukula (Kayserispor)

Sarı kartlar: Dk. 38 Tello, Dk. 78 İbrahim Kaş (Beşiktaş), Dk. 56 Mohammed (Kayserispor)
​

Sivok: Türkiye benim ikinci vatanım

Çek futbolcu Tomas Sivok, Mayıs ayında ABD'de düzenlenecek üçlü turnuvada Türk Milli Takımı'na karşı forma giymek istediğini söyledi. Sivok, "Türkiye benim ikinci vatanım oldu. O karşılaşmada farklı duygularla sahaya çıkacağım. Ancak bunu için iyi oynayıp o tarihte milli takıma yeniden davet edilmem gerekiyor" dedi.

Fotospor

Niye oynamıyorum hocam?

Üzülmez'i kesemeyenler furyasına katılan İsmail, Denizli'ye neden yedek kaldığını sordu.

Aldığı yanıt, "İyi çalışıyorsun ama başka şeyler var" oldu.

BEŞİKTAŞ'IN sezon başında uğruna 5.5 milyon Euro feda ettiği İsmail Köybaşı sonunda isyan etti. Siyah-beyazlı kulübe büyük umutlarla gelen 19 yaşındaki sol bekin hayâlleri arasında, İbrahim Üzülmez mağdurları arasına katılıp, yedek kulübesine hapsolmak yoktu.

LİGİN son 6 haftasında sadece G.Antep deplasmanında 11'de çıkan, onda da yalnızca 45 dakika arz-ı endam edebilen İsmail, hocası Mustafa Denizli'den bir açıklama istedi. Tecrübeli çalıştırıcıya "Hocam çalışma tempomdan memnun değil misiniz, niçin forma giyemiyorum?" diye soran İsmail'in aldığı yanıt önce 'gizemli' oldu.

'TECRÜBE LAZIM'

DENİZLİ genç yıldız adayına "Senden çok memnunum ama başka şeyler var" dedikten sonra bu sözün de açıklamasını şöyle yaptı: "Tecrübe eksikliğin var. Başka bir şey yok. Her geçen gün daha da iyiye gidiyorsun. Ama şampiyonluk yolunda tecrübeye ihtiyacımız var. Bu kritik dönemde seni ateşe atmak istemiyorum. Genç futbolcuyu stresli maçlarda oynatarak ondan verim beklemek risk olur.

YAŞADIĞIN heyecan paniğe dönerse, futbol yaşamında kapanması zor, derin yaralar açılır. Ben, sen ve senin gibi futbolcularda böyle derin yaralar açmak istemiyorum. Mutlaka rahat olacağımız maçlar olacak. O maçlarda formanın hakkını vereceksin. Gelecek yıllarda bu takımın değişilmezi olacaksın."

36'lık İbo su gibi rakip içiyor

BEŞİKTAŞ'A 2000 yılında G.Antep'ten gelen İbrahim Üzülmez, sırasıyla Scala, Daum, Lucescu, Del Bosque, Rıza Çalımbay, Tigana, Ertuğrul Sağlam ve Mustafa Denizli ile çalıştı, 13 rakibi ile forma savaşı verdi ama her dönem mevkiisinin 1 numarası olmayı başardı.

Muhammet artık A2'de

Düren: Serdar mı Messi olmuş!

Basın Sözcüsü Mete Düren'den çarpıcı açıklamalar:


METE DÜREN: "Serdar Özkan için Türkiye'nin Messi'si diyorlar. Biz neden o bahsedilen yeteneklerini göremiyoruz. Anlamış değilim... Şu an itibariyle 10 yabancımız var. Allah'tan Gordon'un sözleşmesi bu yıl sona eriyor. Bu kadrodan en az 4-5 yabancı gider. Yerlerine iki tane dünya starı gelir"

Bazı Portekiz ve İspanyol gazetelerinin Serdar Özkan hakkında "Türkiye'nin Messi'si" benzetmesi yapmasını "Romantik bir yaklaşım" olarak değerlendiren Mete Düren, "Batıdan doğu her zaman gizemli gözükür. Serdar Özkan alt yapımızdan yetişen yetenekli ve genç bir futbolcu. Ancak bu sezon Beşiktaş camiası olarak o yeteneklerinden faydalanamadık" vurgusu yaptı.


Mete Düren, Delgado ve Zapotocny de dahil olmak üzere 10 yabancı futbolcuları bulunduğunu belirterek, "Yabancı oyuncu konusu hem kulübümüz hem hocamız için bir kambur haline gelmiştir. Allah'tan Gordon'un sözleşmesi sona eriyor. Bu sayıyı en aza indirgemek zorundayız. Sezon sonunu beklemeden futbolcularımıza gelecek olan her türlü teklife açığız. En az 4-5 yabancı futbolcu ile yollarımızı ayırıp, takımın ihtiyacı olan yerlere 2 dünya yıldızı takviye düşünüyoruz" dedi.

Ernst yılın futbolcusu seçildi



Zaman Gazetesi'nin düzenlediği ''20. Geleneksel Yılın Sporcusu Ödül Töreni'' yapıldı.

Yılın futbolcusu kategorisinde ödül alan oyunculardan Fabian Ernst, ödül için teşekkür ederken, takım arkadaşlarının da bunda büyük payı olduğunu belirtirken bu ödülü tüm takım arkadaşlarım adına alıyorum" dedi.